VURULDUĞUMU ANLAMADIM:
Taksim Anıtı'nın etrafını komple çevirmişlerdi. Elimizde silah, sopa yoktu, sadece Türk bayrağı taşıyorduk. Anıtın üstüne 2-3 kişi çıkıp bayrağı astı. Darbeciler, bayrağı çekip aşağı düşürmeye çalıştı. Biz üstlerine yüklenince ateş etmeye başladılar. Kimse o şanlı üniforma içindeki askerin o kurşunu sıkacağını tahmin etmedi. Vurulup yere düşen insanlara bakıyordum. Kimimin göğsünden, kiminin alnından kan geliyordu. Birileri 'Yatın, yatın' diye bağırıyordu. Bir polis sürünerek yanıma geldi ve benim de vurulduğumu söyledi. Ayağıma baktım kandan görünmüyordu. Vurulan insanlara bakarken kendimin vurulduğunu bile anlamamıştım.
BİR AYAKKABIMIN TOPUĞU EZİK: Ayağımda 4 kırık, kaval kemiğimde ise çatlak varmış, ayağımın içinde de sayısı belli olmayacak derecede ufak ortalama 300 şarapnel parçası olduğunu söylediler. Bunlar ilk gece alınamadığı için kaldı. Şarapnel parçaları, ayak ve parmak kemiklerime kaynadığı için çıkartılamıyor. Ayağımın 17 farklı yerinden ameliyat oldum, 7 ay ayağım alçıda kaldı. 2 seneye yakın ayakkabı giyemedim. 6 sene geçmesine rağmen hâlâ düzgün ayakkabı giyemiyorum. Bir ayağımın numarası büyüdüğü için aldığım ayakkabıdan da 2 çift alıyoruz ve her birinin topuğuna basıyorum. Bütün ayakkabılarımın tekinin topuğu ezik. Beni kapımın önündeki topuğu ezik ayakkabılarımdan tanırsınız.
BUNUN ADI VATAN SEVGİSİ
Sabah'ta yer alan habere göre, 'Ben Türk'üm' diyen herkesin o gece sokağa çıkması gerekiyordu. Bu silahlı bir kalkışmaydı. Ve insanlar göğüslerini siper ederek silahların karşısına geçti. Şimdi bu kuşağa kahraman bir kuşak denmemeli. Bu her vatandaşın yapması gereken bir şeydi. Evine birileri saldırıyor. Sen karınla çocuğunu savunuyorsun. Aileni savunmak kahramanlık değil, insani bir tepkidir. Bu senin görevin. Yani bence vatan sevgisi. Başka hiçbir şey değil. Bunun başka adı yok.