Başkan Recep Tayyip Erdoğan, Madrid'de 28-30 Haziran'da gerçekleştirilecek "NATO Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi"ne katılmak üzere bugün İspanya'ya gitmek için Esenboğa Havalimanı'ndan hareket etti.
Erdoğan, Madrid'deki "NATO Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi"ne katılmak üzere İspanya'ya yapacağı ziyaret öncesi Esenboğa Havalimanı'nda basın toplantısı düzenledi.
Konuşmasına, kendisini dinleyenleri selamlayarak başlayan Erdoğan, katılacağı zirvenin, Ukrayna'daki savaşın devam ettiği kritik bir dönemde gerçekleştiğini söyledi.
Madrid'de, NATO'nun Avrupa Atlantik coğrafyasının güvenliği bakımından oynadığı asli rolün teyit edileceğini belirten Erdoğan, zirvenin aynı zamanda ittifakın kendini değişen güvenlik ortamına adapte etmesi bakımından önemli bir kilometre taşı olacağını ifade etti.
Bu alanda, NATO'ya gelecek vadede yön verecek yeni stratejik konseptin kabul edileceğini kaydeden Erdoğan, zirve oturumlarında, Rusya-Ukrayna Savaşı'nın ittifaka yansımalarının, NATO'nun caydırıcılık ve savunma gayretlerinin, terörizmle mücadele başta olmak üzere güneydeki tehdit ve meydan okumaların ele alınacağını aktardı.
Zirveden temel beklentilerinin, ittifak dayanışmasının koşulsuz biçimde ortaya konulması olduğunu vurgulayan Erdoğan, "Müttefiklerimizden, terörizmin tüm tür ve tezahürleriyle mücadelede ayrım yapmamalarını, bir müttefike yönelik tehdidin aslında NATO'nun geneline yönelik tehdit anlamına geldiğini görmelerini bekliyoruz." diye konuştu.
İsveç ve Finlandiya'nın NATO'ya üyelik başvurularının ardından yaşanan sürecin zirve bağlamında öne çıkan konulardan biri olacağını dile getiren Erdoğan, Türkiye'nin bu konuya dair yaklaşımını herkesin bildiğini söyledi.
En başından beri Türkiye'nin hayati çıkarlarını tehdit eden PKK ile PYD/YPG başta olmak üzere her türlü uzantısının bu ülkelerde rahatça hareket etmelerine mani olunmasına dair beklentileri olduğunu kaydeden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
TÜRKİYE'NİN GÜVENLİK ENDİŞELERİNİ DİKKATE ALMAK ZORUNDALAR
"Bu haklı tutumumuzu zirve vesilesiyle bir kere daha açıkça anlatacağım. İkili görüşmelerimde de bu konu gündemde olacak. Bugün Madrid'e gittiğimizde İsveç Başbakanı ve Finlandiya Cumhurbaşkanı ile Genel Sekreterin de katılacağı bir dörtlü zirve gerçekleştireceğiz. NATO üyeliği çeşitli sorumlulukları da beraberinde getiriyor. İsveç ve Finlandiya NATO'ya üye olacaklarsa, ittifakın 70 yıllık mensubu Türkiye'nin güvenlik endişelerini dikkate almak zorundadır. Bunun aksi düşünülemez."
"CÜNEYT ARKIN'A RAHMET DİLİYORUM"
Türkiye'nin, Ukrayna'daki savaşın bir an önce sona erdirilmesi için iki tarafla da temas halinde olduğunu belirten Erdoğan, müzakerelerde yaşanan en önemli ilerlemenin mart ayında İstanbul'da düzenlenen toplantı olduğunu anımsattı.
Zirvede, müttefiklerin Ukrayna'ya desteği sürerken NATO'nun çözüm yolunda bir vizyon ortaya koyması gerektiğini de vurgulayacağını aktaran Erdoğan, şunları kaydetti:
"Türkiye, NATO misyon ve harekatlarına en fazla katkı yapan ilk 5 müttefikten biri olarak üzerine düşeni fazlasıyla yerine getirmektedir. Karada, denizde ve havada en ileri teknolojilerden de yararlanarak ittifaka ciddi kuvvet ve yetenek sağlıyor. Aynı zamanda NATO sınırları da olan güney hududumuzun ötesinde terörizmin ve Suriye başta olmak üzere göç hareketlerinin önlenmesinde kritik roller üstlenen bir ülkeyiz. Tehditlerin çeşitlenerek arttığı bu dönemde müttefiklerimizle birlikte Madrid'de ittifaka verdiğimiz önemi teyit edeceğiz. Zirve marjında bazı müttefik ülke, devlet ve hükümet başkanlarıyla ikili görüşmeler yapacağım. Bu görüşmelerde hem gündemimizdeki ikili meseleleri hem NATO bünyesindeki iş birliğimizi hem de küresel gündemi özellikle değerlendireceğiz."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu sabah hayatını kaybeden beyaz perdenin güçlü isimlerinden Cüneyt Arkın'a Allah'tan rahmet, ailesine, yakınlarına ve sanatseverlere de başsağlığı diledi.
"ORTA SAHADA TOP ÇEVİRMEKTEN BIKTIK"
Erdoğan, açıklamalarının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
"NATO'daki dörtlü zirveden Türkiye'nin umduğu somut adımların atılmasını bekliyor musunuz? Toplantı sonrası Türkiye'nin, her iki ülkenin üyeliğine ilişkin tavrında bir değişiklik olabilir mi?" sorusu üzerine Erdoğan, "Beklemekten öte biz, NATO'nun 70 yıllık bir üyesiyiz. Türkiye rasgele NATO'ya katılmış bir ülke değil." yanıtını verdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:
"Bu sabah Sayın Biden ile de bir görüşme yaptık. Bu akşam veya yarın tekrar bir araya gelme arzusunu ifade etti, biz de 'olabilir' dedik. Dün itibariyle gerek Sayın İbrahim Kalın Bey'i, gerekse Sedat (Önal) Bey'i Brüksel'e gönderdik. Onlar zaten ön görüşmeleri orada yaptılar. Gidince yapılan görüşmeleri de kendilerinden alacağız. Ve bu arada da biz dörtlü görüşmeyi Stoltenberg'in riyasetinde tekrar yapacağız. Ve burada Finlandiya Cumhurbaşkanı, İsveç Başbakanı birlikte bu dörtlü görüşmeyi yapıp hangi noktaya geldiklerini göreceğiz. Biz kuru laf istemiyoruz, netice istiyoruz. Artık biz orta sahada top çevirmekten bıktık. Şu an itibariyle de bunlar hep laf üretiyorlar, konuşuyorlar. Aynı günün akşamı İsveç devlet televizyonunda bakıyorsunuz bu terörist başlarından bir tanesi çıkmış, orada söyleşi yapıyor. Ve bu söyleşide de bize veriyor veriştiriyor. Öbür tarafta ne diyor İsveç yöneticileri? 'Biz, şu anda bunları terörist olarak kabul etmiyoruz' diyorlar. Öbür taraftan Stockholm caddelerinde yürüyüş yapıyorlar, yürüyüş yaparken İsveç polisinin kontrolü, denetimi bunlar üzerinde. Ve bu şekilde bu yürüyüşler yaptırılıyor."
"İŞİNİZ GÜCÜNÜZ S-400"
Sadece İsveç'te değil, aynı şeyin Almanya, Hollanda, Yunanistan'da da olduğuna dikkati çeken Erdoğan, bunların yoğun bir şekilde devam ettiğini söyledi. Erdoğan, şunları ifade etti:
"Bir taraftan bakıyorsunuz 5 artı 4, 9 tane Amerikan üssü Yunanistan'da kuruluyor. Peki bunu niye kurdunuz, neye karşı kurdunuz? Verdikleri cevap şu, 'Rusya'ya karşı.' Ne demek Rusya'ya karşı? Ne yaptınız Rusya'ya karşı kurdunuz da? İşiniz gücünüz S-400. 'S-400 aşağı, S-400 yukarı', hep laf. Bunları da Sayın Biden ile bu akşam veya yarın yapacağımız görüşmede ona da yine dile getireceğiz. Ama unutmayalım ki biz, Danimarka'da, Norveç'te hep bunları yaşadık. Her türlü terörist saldırıya uğradık ve bunlardan en ufak bir tavır görmedik. Bunları anlatacağız."