BİRKAÇ KUŞAK ÜZERİNE ŞİRKETLER KURULMUŞ
Raporda, organizasyonun neredeyse saadet zincirine döndüğü belirtilerek, aynı aileden bazen birkaç kuşak üzerine şirketler kurulduğu aktarıldı. Resmiyette ayrı tüzel kişiliklere sahip olan bu şirketlerin birlikte vergi incelemesine girmedikleri için bu benzerliklerin çoğu zaman fark edilmediği belirtildi. Bu kişilerden bazılarının bir şirkette yetkili iken başka şirkette çalışan, başka şirkette vekaletli temsilci, başka şirkette şirketin Hazine ve Maliye Bakanlığı'na bildirdiği iletişim numarasının adına kayıtlı olan kişi olarak ortaya çıktığı aktarıldı. Raporda ayrıca örgüt üyelerinin paraların izini kaybettirmek için hesaplarından milyonlarca lirayı organizasyon kapsamındaki şahısların şahsi hesaplarını kullanarak dolaştırdıkları kaydedildi.
KAPAMA YÖNTEMİ İLE SAHTE FATURALARI RESMİLEŞTİRMİŞLER
Raporda, örgütün kurdurduğu firmalar üzerinden aralarında ticaret varmış gibi işlem yaptıkları, aralarındaki sözde cari hesapları kapatmak için sahte fatura ve çek düzenledikleri belirtildi. Örgüt üyelerinin sahte çekleri örgüt yöneticilerinden aldıkları kaşelerle silsile şekilde ciroladıkları ve bu çekler karşılığında bankadan alınan nakit paranın çekin sahibi olan şirkete teslim edildiği vurgulandı.
Bu sayede örneğin; 1 milyonluk bir çekle 4-5 kez ciro yaparak 4-5 milyon işlem hacmi yaratarak aralarındaki sahte fatura ticaretini banka üzerinden resmileştirdikleri ve sonunda paranın ilk sahibine ulaşmasını sağladıkları belirtildi. Örgütün bu yönteme de kendi aralarında 'kapama' dedikleri aktarıldı.
PARAVAN ŞİRKETLERLE DENETİMDEN KURTULMUŞLAR
Raporda, milyonlarca liranın bu şekilde tahsil edildiği belirtilerek, şunlar kaydedildi:
"Bu sebeple bu yapının ilk halkasını güvenebilecekleri aile yapıları içerisinde gerçekleştirmektedirler. Bunun yanında şirketlerin gerçekten faaliyeti olduğu izlenimini uyandırmak için bu aileye mensup olan şahıslar bu şirketlerde çalışan olarak gösterilmektedir" değerlendirmesi yapıldı. Örgütün vergi denetimlerinden nasıl kurtulduğu ile ilgili, "Organizasyonun ikinci halkasını ise bu şirketleri yönetecek imkan ve kabiliyeti olmayan şahıslar üzerine paravan mükellefiyetler tesis edilmesi oluşturmaktadır. Bu paravan şirketler ne kadar çok olursa vergi incelemesinde halkaları o kadar çok uzağa götürerek kendilerinden uzaklaştırmaktadırlar. Bu şirketler hakkında sahte belge düzenleme incelemelerinde çoğu zaman şirket sahiplerine ulaşılamamakta ve bu incelemeler resmiyette adına mükellefiyet tesis edilen şahıslar hakkında yürütülmektedir. Organizasyonu yönetenler yıllar içerisinde vergi incelemelerinde tenkit edilen her konuya karşı kendince önlemler alarak gerek vergi müfettişlerinin gerekse adli mercileri bilerek ve isteyerek yanıltarak doğrunun ortaya çıkmasını engellemektedirler."