15 Temmuz darbe girişiminde darbecilerin hedef aldığı noktalardan biri de Gazi Meclis'ti. Meclis'e gelen mileltvekilleri milletin verdiği iradeyi cuntacılara teslim etmezken, kürsüye çıkan Adalet Bakanı Bekir Bozdağ'ın "Ne yaparsanız yapın, buradayız" seslenişi hafızlardan çıkmadı. Hain girişimin 6. yıl dönümünde Bozdağ, o karanlık gecede yaşananları ayrıntılarıyla anlattı.
DARBE TEŞEBBÜSÜNÜ NASIL ÖĞRENDİNİZ?
Adalet Bakanlığı Müsteşarım Kenan İpek Bey telefondan aradı. Kenan Bey, Ankara'da uçakların alçak uçuş yaptığını, İstanbul'da Boğaz Köprüsü'nün trafiğe kapatıldığını, bir olağanüstülük olduğunu anlattı ve "Neler oluyor?" diye sordu. Ben de "Bir bilgim yok'" dedim ve bu arada televizyonu açtım. Televizyondaki görüntüler, haberler, yorumlar ve alt yazılar, Kenen İpek Bey'i doğruluyordu. İşin aslını ve neler olduğunu öğrenmek için hemen İçişleri Bakanımızı, MİT Müsteşarımızı, Başbakanımızı ve Cumhurbaşkanımızı aradım. Başbakanımız Binali Yıldırım Bey'in telefonu çaldı ama görüşemedim. Diğer telefonlara ise ulaşılamıyordu. Başbakanımızı aramaya devam ettim. Başbakanımız Binali Yıldırım Bey telefonu açtı ve ben de, "Neler oluyor? Sayın Başbakanım?" diye sordum. O da bir kalkışma olduğunu söyledi. Hain darbe teşebbüsünü böyle öğrendim.

DARBE TEŞEBBÜSÜNÜ ÖĞRENDİKTEN SONRA NELER YAPTINIZ?
İlk önce Sayın Başbakanımız Binali Yıldırım ile telefonda bir istişare yaptık. Sayın Başbakanımıza; olup bitenleri herkesin merak ettiğini, halkın bilgilendirilmesini, hükümetin görevinin başında olduğunun ve darbeye teşebbüs edenlere karşı mücadele ettiğimizin açıklanmasını ve bu mücadeleye katılmaya halkımızın davet edilmesinin faydalı olacağını, şu ana kadara hükümetin bir açıklama yapmamasının tedirginliği artırdığını söyledim. Sayın Başbakanımız da birazdan açıklama yapacağını söyledi ve nitekim bilinen açıklamasını yaptı. Bu konuşmadan hemen sonra basın danışmanım Bilal Çetin'i aradım ve "Beni hemen televizyonlara bağla. Öncelikle TRT'ye bağla" dedim. 23.14'te ilk televizyon bağlantısını yaptım. Televizyon bağlantılarıyla; hain darbe teşebbüsü ile karşı karşıya olduğumuzu, ordu içindeki FETÖ'cü teröristlerin darbeye teşebbüs ettiğini, hükümetin görevinin başında olduğunu, hükümetin darbe teşebbüsüne karşı mücadele ettiğini ifade ettim ve halkımızı bu mücadeleye katılmaya çağırdım. O gece hemen hemen tüm haber kanalları ile bağlantı kurdum ve konuştum. Ancak TRT ile bağlantı kuramadık. Basın danışmanım Bilal Çetin'e, TRT'ye neden bağlanamadığımızı sordum. O da TRT'nin darbeci hainler tarafından işgal edildiğini ve bu yüzden bağlantı kuramadığımızı söyledi. O gece gerek halktan ve gerekse teşkilatlardan pek çok arayan oldu. Hepsiyle bu darbe teşebbüsüne karşı mücadeleyi konuştuk.

Ankara ve İstanbul Başsavcımız ile görüştük ve darbeye teşebbüs edenlere karşı hukuki süreçlerin başlatılması ve yasal gereklerin yapılması konusunda talimatlar verdim. Başka illerin başsavcılarıyla da benzer konuşmalar yaptık. O gece Türkiye'nin her yerinde yargı, darbeye teşebbüs edenlere karşı hukuk kılıcını kuşandı ve büyük bir mücadele verdi. O gece darbe teşebbüsüne katılan ve destek veren pek çok FETÖ'cü terörist yakalandı, gözaltına alındı ve tutuklandı. Yargı ilk defa, darbe teşebbüsüne katılanlara biat etmedi. Yargı ilk defa darbe teşebbüsüne kalkışanlara karşı hukuk, demokrasi, milli irade, yasama, yürütme ve Anayasa'dan yana tavır koydu. Bu vesileyle o dönem de görev başında olan ve hain darbe teşebbüsüne karşı cesur ve samimi bir biçimde mücadele eden hakim ve savcılarımıza ayrıca ve özellikle teşekkür ediyorum.
PEKİ, TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ'NE GELMEYE NASIL KARAR VERDİNİZ?
Adalet Bakanlığı müsteşarım Kenan İpek Bey ile yaptığımız istişare sonucunda, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ne gitmeye ve orada Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Fahri Kasırga ile birlikte bu mücadeleyi yürütmeye karar verdik. Kenan İpek Bey, Fahri Kasırga'yı lojmandan almaya gittiğinde, onun hain darbeciler tarafından evinden alındığını ve bir araca bindirilip götürüldüğünü gördüğünü, telefonda bildirdi. Bunun üzerine külliyeye gitmekten vazgeçtik. O zamanki adıyla HSYK üyeleriyle istişare ve adli süreçleri takip etmek için Kenan Bey Ankara Hakimevi'ne gitti. Nitekim o gece HSYK önemli tarihi kararlara imza attı.








