"Osmangazi Köprüsü'nden sadece 8 Temmuz günü tam 80 bin 624 araç geçti Bay Kemal. Bu öyle herkesin karı değil, bu inanmış kadroların karıdır." diyen Erdoğan, şayet bu köprü olmasaydı bu kadar aracın feribotla taşınmasının mümkün olamayacağını, kara yolunun kilitlenip, seyahatlerin kesintiye uğrayacağını ve ulaşımın çileye dönüşeceğini anlattı. Erdoğan, şöyle devam etti:
"İzmir-İstanbul Otoyolu, senin milletvekili olduğun yer Bay Kemal ve Osmangazi Köprüsü sayesinde bu güzergahta yapılan yolculuk çile olmaktan çıkmış, artık keyif halini almıştır. Nitekim 5 Temmuz ile 16 Temmuz tarihleri arasında Osmangazi Köprüsü'nü günlük ortalama 54 bin araç kullanmıştır. Böylece araç başı ortalama 6,5 saat ve toplam 4,2 milyon saat vakit tasarrufu ile 2,5 milyon litre yakıt tasarrufu elde edilmiştir. Sonuçta sadece bu tarihlerde İzmir-İstanbul Otoyolu ve Osmangazi Köprüsü sayesinde ülkemiz yakıttan, zamandan ve emisyondan 140 milyon liralık bir kazanç sağlamıştır. Osmangazi Köprüsü ve İzmir-İstanbul Otoyolu'nun 2016 yılından bugüne garanti karşılama oranları yüzde 36'dan yüzde 116'ya çıkmıştır. Bu durum devlet kasasından tek kuruş harcanmadan inşa edilen projenin, devlete üste kazanç da sağlamaya başladığını gösteriyor."
"1915 ÇANAKKALE KÖPRÜSÜ'NÜ 8 TEMMUZ GÜNÜ, 14 BİN 275 ARAÇ KULLANMIŞTIR"
Erdoğan, Çanakkale Boğazı'nda tarihte ilk kez kesintisiz kara yolu bağlantısını sağlayan "enlerin ve ilklerin" projesi 1915 Çanakkale Köprüsü'yle boğazın bu güzergahtaki geçiş sürecinin de 6 dakikaya indiğinin altını çizerek, "Allah'a hamdolsun, bunlar bize nasip oldu ve bunlarla birlikte Türkiye gerçekten çağını farklı bir şekilde yaşamaya başlamıştır. Devletin kasasından tek kuruş çıkmadan 2 milyar 545 milyon avro maliyetle inşa edilen 1915 Çanakkale Köprüsü'nü 8 Temmuz günü, 14 bin 275 araç kullanmıştır. Nereden nereye?" diye konuştu.
Türkiye'nin dünyayla olan ticari ve sosyal ilişkilerine büyük katkı sağlayan 1915 Çanakkale Köprüsü'ndeki trafik akışının da tıpkı Osmangazi Köprüsü gibi bir süre sonra geçiş garantisinin üzerine çıkacağına işaret eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu arada köprüden geçecek araç sayısı tahminiyle, araç garanti sayısı arasındaki farkı bilmeyenlere de hakikatleri anlatmaya devam edeceğiz. İstanbul Boğaz geçiş trafiğine rahat bir nefes aldıran Yavuz Sultan Selim Köprüsü ise 8 Temmuz'daki 132 bin 377 araç ve günlük ortalama 60 binden fazla araç geçişiyle kamu-özel iş birliğinin en güzel örneklerinden biridir.
Hayata geçirdiğimiz kamu-özel iş birliği projeleriyle ilgili yalan, iftira, karalama kampanyalarının gerisindeki sinsi niyetleri biz gayet iyi biliyoruz. Türkiye'nin büyümesini, gelişmesini, zenginleşmesini istemeyenler, kalkınmanın temel altyapısı olan ulaştırma, enerji, şehirleşme gibi yatırımlarımıza saldırıyorlar. Bu hezeyanların amacı asla ülkenin çıkarını, milletin menfaatini, çevreyi veya benzeri hayırlı niyetleri savunmak değildir. Doğrudan ülkemize ve milletimize husumetlerini ifade edemedikleri için yatırım düşmanlığıyla ayağımıza çelme takmaya çalışıyorlar. Esasen ulaştırma yatırımlarımızın, ülkemize ve milletimize katkısını ifade etmek için sadece şu rakamlar bile yeterlidir. Son 20 yılda ülkemizdeki araç sayısı, hani diyorlar ya? 'Ekonomik durum şöyle, ekonomik durum böyle' 8,5 milyondan... araç sayısı veriyorum dikkat edin, 26 milyona çıkarak, 3 kat artmıştır. Hani ekonomik sıkıntıdan bahsediyordun? Bakın rakam ortada. Bu kadar korkunç bir rakama ulaşmış ve şu anda otomobil satış yerlerinde birinci el otomobil dahi bulmakta sıkıntı çekiyorlar ve ikinci elle işi idare etmeye çalışıyorlar. Bütün bunlara rağmen yaptığımız 112 milyar dolarlık altyapı yatırımı sayesinde kara yollarındaki ulaşım hızı güvenli, konforlu hale gelirken, trafik kazası oranları ve can kayıpları da yüzde 82 düzeyinde azalmıştır."
"BU YOĞUNLUĞU YEŞİLKÖY'ÜN KALDIRAMAYACAĞINI AKIL VE VİCDAN SAHİBİ HERKES KABUL EDECEKTİR"
Başkan Erdoğan, hava yollarında da durumun aynı olduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti:
"Hava yollarımızda rekor üstüne rekor. İstanbul Havalimanımız bayram boyunca günde ortalama 1400 uçağın iniş kalkışına ve günde ortalama 230 bin yolcuya hizmet vermiştir. Bu yoğunluğu Yeşilköy'ün kaldıramayacağını akıl ve vicdan sahibi herkes kabul edecektir. Ve ne kadar haklı olduğumuz orada da ortaya çıktı. Dünya çapında birinciliklere doymayan İstanbul Havalimanı, Avrupa'nın en yoğun ve en iyi havalimanı olarak gösterilmektedir. Antalya Havalimanının kapasite genişletmesi ihalesine verilen 8,5 milyar avroluk bedelin ilk ödemesi olan 2 milyar 138 milyar avrosu 28 Mart 2022'de Hazine'ye aktarılmıştır. Mevcut kapasiteyle de bu havalimanımız 16 Temmuz'da toplam 1068 uçak ve 188 bin 504 yolcuyla o da kendi rekorunu kırmıştır."
Türkiye'ye 20 yılda asırlık kalkınma altyapısı kazandırmış olmakla gurur duyduklarını vurgulayan Erdoğan, "Hamdolsun bugün veya bugüne kadar neyin sözünü verdiysek yaptık. Allah'ın izniyle bundan sonra da milletimize verdiğimiz tüm sözleri yerine getirmeyi sürdüreceğiz." diye konuştu.
Başkan Recep Tayyip Erdoğan, "Yılbaşında ve temmuz ayı başında yaptığımız düzenlemelerle, insanımızı enflasyona ezdirmeme sözümüzü yerine getirdik. İnşallah yıl sonunda gelişmelere göre sabit gelirlilerin durumlarını yeniden gözden geçireceğiz." dedi.
Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde gerçekleştirilen Kabine Toplantısı'nın ardından millete seslenen Erdoğan, Türkiye'nin bir süredir istisnai dönemlerden geçtiğini, istisnai hadiselere de şahit olduğunu söyledi.
Erdoğan, şöyle konuştu:
"Bu istisna, Gezi olaylarında kimi şehirlerimizin ana meydanlarının yaklaşık 1 ay boyunca işgaliyle, sosyal bünyemizi çatlatma girişimi olarak tezahür etmiştir. Bu istisna, çukur eylemlerinde PKK'nın kimi ilçelerimizin mahallelerindeki eylemleriyle, milli birlik ve beraberliğimizi yıkma girişimi olarak tezahür etmiştir. Bu istisna, emniyet ve yargı içindeki hainlerin 17-25 Aralık'taki kumpaslarıyla, milli iradeyi gasp girişimi olarak tezahür etmiştir. Bu istisna, 7 Haziran 2015 seçimlerinin ardından oluşan belirsizliği fırsat bilenlerin siyaset kurumunu felce uğratma girişimi olarak tezahür etmiştir. Bu istisna, 15 Temmuz'da ülkenin topyekün işgali, milletin topyekün esir alınma girişimi olarak tezahür etmiştir. Bu istisna, Suriye sınırlarımız boyunca oluşturulmak istenen terör koridoruyla vatanımızı bölme girişimi olarak tezahür etmiştir. Bu istisna, 2018'deki ekonomimizi mahvetme tehditleriyle ülkemizi dizleri üstüne çökertme girişimi olarak tezahür etmiştir. Bu istisna, 2020'deki tüm dünyayı etkileyen koronavirüs salgını ile ülkemizi bu küresel sağlık krizinin altında bırakma girişimi olarak tezahür etmiştir. Bu istisna, 2021 Aralık ayında başlatılan panikle ülkemizi kur dalgasında boğma girişimi olarak tezahür etmiştir. Bu istisna, salgınla başlayıp Rusya-Ukrayna savaşıyla daha da derinleşen küresel çalkantıların faturasını ülkemize kesme girişimi olarak tezahür etmiştir. Bu istisna, halen maliyet artışları ile açıklanamayacak fiyat hareketlerinin tetiklediği enflasyon ve hayat pahalılığıyla insanlarımızı karamsarlığa sürükleme girişimi olarak tezahür etmeyi sürdürmektedir. Türkiye tüm bu imkanları başarıyla vererek yoluna devam etmiş, bugünlere gelmiş bir ülkedir. Avrupası'ndan Amerika ve Asya'sına kadar tüm dünyanın enflasyondan resesyona nice sıkıntılarla boğuştuğu bu küresel fırtınadan Türkiye'yi kurtararak inşallah sahili selamete ulaştırmakta biz kararlıyız. Yaşadığımız her tecrübe bize sonraki adımlarımız için eşsiz dersler vermiştir."
"EMİN ADIMLARLA HEDEFLERİMİZE İLERLİYORUZ"
Erdoğan, geçmişten bugüne edinilen tecrübeler ışığında Türkiye'nin sadece altyapısını adeta yeni baştan inşa etmekle kalmadıklarını, yönetim sisteminde de köklü değişiklikler gerçekleştirdiklerini ifade etti.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin zirvesini oluşturduğu bu değişimlerin her başlığının birer sessiz devrim niteliğinde olduğuna işaret eden Erdoğan, "Geçmişte siyasi, sosyal, ekonomik düzenimizi bir anda altüst edecek nice sınamayı bu süreçte nispeten küçük bedellerle atlatabilmemizi, gerçekleştirdiğimiz tarihi reformlara borçluyuz." diye konuştu.
Son dönemde ekonomide bu hakikatle yüzleşildiğini aktaran Erdoğan, dünyanın "gelişmiş" diye tabir edilen ülkelerinin bile göğüslemekte zorlandığı küresel krizleri başarıyla yönettiklerini vurguladı.
Erdoğan, "Önceliği istihdama ve büyümeye, yani insanlarımızın işine, aşına, huzuruna verdiğimiz programımız sayesinde içeride ve dışarıda artık yavaş yavaş itiraf da edilmeye başlandığı gibi emin adımlarla hedeflerimize ilerliyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
Kurdaki dalgalanmanın ve yükselen fiyatların insanların hayatında yol açtığı refah kaybını telafi edecek tedbirler aldıklarına dikkati çeken Erdoğan, asgari ücretten memur ve emekli maaşlarına kadar her kesimden vatandaşın gelir seviyesini yükseltecek artışlar yaptıklarını, yapmaya devam ettiklerini dile getirdi.
Başkan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Yılbaşında ve temmuz ayı başında yaptığımız düzenlemelerle, insanımızı enflasyona ezdirmeme sözümüzü yerine getirdik. İnşallah yıl sonunda gelişmelere göre sabit gelirlilerin durumlarını yeniden gözden geçireceğiz. Aynı şekilde üretimin ve ihracatın artmayı sürdürmesi sayesinde küresel krizi fırsata çevirecek adımları da atıyoruz. Önümüzdeki şubat, mart aylarıyla birlikte uyguladığımız politikanın olumlu neticelerini daha iyi görmeye başlayacağız. Türkiye'yi 2023 hedeflerine kavuşturduğumuz gibi 2053 vizyonunu da inşallah biz şekillendireceğiz. Yaptığımız hiçbir fedakarlığın, döktüğümüz her damla alın terinin, verdiğimiz hiçbir emeğin boşa gitmeyeceğinden emin olunuz.
Ülkemizi geri kalmışlığın sefaletinden, vesayetin zincirlerinden, terör örgütlerinin pençesinden, darbecilerin saldırılarından, içerideki kifayetsizlerin basiretsizliğinden, dışarıdaki düşmanların tuzaklarından, velhasıl 20 yıldır bunca badireden nasıl kurtardıysak inşallah bugünkü sıkıntıları da yine biz çözüme kavuşturacağız. Yeter ki sabredin, yeter ki çalışalım, yeter ki üretelim, yeter ki ülkemize sahip çıkalım, yeter ki kardeşliğimize halel getirmeyelim, gerisi kendiliğinden gelecektir. Türkiye 2023'ü kazasız, belasız ve hedeflerine uygun şekilde geride bıraktığında, önümüzde yepyeni ve aydınlık bir dönemin bizi beklediğini hep beraber göreceğiz."
"MADALYALARDAKİ BRANŞ ÇEŞİTLİLİĞİ ÜLKEMİZDE SPOR ALTYAPISININ DENGELİ BİR ŞEKİLDE GELİŞTİĞİNİN DE İŞARETİDİR"
Başkan Erdoğan, sporcuların bu yılın 7 ayında uluslararası müsabakalarda gösterdikleri başarılarla herkesi gururlandırmaya devam ettiğini söyledi.
"Bu yıl ülkemize 38 farklı branşta 2 bin 632 madalya kazandıran sporcularımıza şahsım ve milletim adına şükranlarımı sunuyorum." diyen Erdoğan, sporcuların son olarak Cezayir'de düzenlenen 19. Akdeniz Oyunları'nda başarı çıtasını biraz daha yükselttiğini ifade etti.
Akdeniz Oyunları'ndan 108 madalya ile dönen sporcuları tebrik eden Erdoğan, "Madalyalardaki branş çeşitliliği ülkemizde spor altyapısının nasıl dengeli bir şekilde geliştiğinin de işaretidir. Ülkemizin 81 şehrine inşa ettiğimiz spor tesislerini sporcu yetiştirme çalışmalarıyla, performans takip sistemiyle, modern antrenman teknikleriyle birleştirdik. Gençlerimizin azmi, kararlılığı, çalışkanlığı da üzerine eklendiğinde ortaya işte bu başarılar çıktı." şeklinde konuştu.
Erdoğan, 9-18 Ağustos tarihlerinde Konya İslami Dayanışma Oyunları ile 29 Eylül-2 Ekim tarihlerinde İznik Dünya Göçebe Oyunları'nın düzenleneceğini belirtti.
Ardından da Paris 2024 Yaz Olimpiyat Oyunları'nın geldiğini aktaran Erdoğan, "İnşallah bu müsabakalarda başarı ivmemizi artırarak sürdüreceğiz." dedi.
Geçen haftalarda yaz tatilini seyahatle geçirmek isteyen gençler için 81 ilde belirlenen yurtların 15 Temmuz-1 Eylül tarihlerinde açık olacağı müjdesini verdiklerini hatırlatan Erdoğan, gençlerin rezervasyon sistemiyle işleyen bu hizmetten yararlanmaya başladığını söyledi.
Gençlerin Türkiye'nin her köşesindeki tarihi eserleri rahatça görebilmeleri için Müze Kart cinsi uygulamayı da hayata geçirdiklerini dile getiren Erdoğan, bu sayede 18-25 yaş arasındaki tüm gençlerin 300'den fazla müze ve ören yerini ücretsiz olarak ziyaret edebileceğini vurguladı.