CHP belediyeciliğine zehir zemberek sözler! 11 büyükşehrin AK Partili Grup Başkanvekillerinden manifesto!

Yerel seçimlerde 11 büyükşehirin başına geçen CHP’li yönetimler vatandaşa hizmet etmezken çoğu zaman, rüşvet, zimmete para geçirme, belediyeyi borç batağına sokmakla gündeme geldi. Konuyla ilgili AK Parti’nin Meclis Grup Başkanvekilleri ortak bir manifesto yayınladı. Yapılan açıklamada “Geldiğimiz noktada görmekteyiz ki CHP’li belediye başkanları tarafından yönetilen 11 Büyükşehrimiz her geçen gün geriye gitmektedir” denildi. Öte yandan CHP’nin sürekli olarak kullandığı “Engelleniyoruz” yalanına da değinen açıklamada “Temcit pilavı gibi ortaya koydukları “engelleniyoruz” yalanı artık bayatlamıştır” ifadeleri kullanıldı.

takvim.com.tr takvim.com.tr
Giriş Tarihi :25 Temmuz 2022 , 12:48 Güncelleme Tarihi :25 Temmuz 2022 , 14:00
CHP belediyeciliğine zehir zemberek sözler! 11 büyükşehrin AK Partili Grup Başkanvekillerinden manifesto!

AK Parti'de 11 Büyükşehri Belediye Meclis Grup Başkanvekili AK Parti İzmir İl Başkanlığı'nda bir araya geldi.

Gerçekleştirilen toplantı sonrası ortak bir manifesto yayınlandı. Manifestoda CHP'li belediyelerin beceriksizliği ve buna ürettikleri bahaneler bir bir sıralandı.

Toplantı sonrası AK Partili isimler, basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

HIZAL: İZMİR'İN TEK FARKI…
İzmir ile diğer 11 büyükşehir belediyesi arasındaki farkın sorulmasını yanıtlayan İzmir Büyükşehir Belediyesi AK Parti Grup Başkan Vekili Özgür Hızal, "İzmir'in durumu diğer büyükşehir belediyelerinde farkı var. İzmir çok uzun süredir CHP'li belediye başkanları tarafında yönetiliyor. İzmir'deki yerel sorunlar çok daha derinleşmiş. İstanbul, Ankara gibi büyükşehirlerde 25 yıldır AK Parti belediyeciliği tarafından yönetilmişti. İzmir 25 yıldır CHP belediye başkanı tarafından yönetilmekte ve trafik, altyapı koku, taşkın problemi gibi aklınıza gelebilecek tüm belediyecilik sorunlarını alt alta sıralamanız mümkün" dedi.

HESAP VERMELERİ LAZIM
Menderes Belediye Başkanı Mustafa Kayalar'ın görevden alınmasının ardından gündeme gelen 'algı operasyonu' eleştirilerine yanıt veren Hızal, "Yargının vermiş olduğu karar var. Burada asıl algıyı yapan CHP'li belediyeciler… Belediye seçimleri sonrası 4'ncü yılımıza giriyoruz. İzmir'in genelinde CHP'li belediyeler tarafından yöneltilen ilçelerde de ciddi sorunlar yaşadığını biliyoruz. Urla'da FETÖ ile bağlantılı bir belediye başkanı görevden alındı. Menemen'de yolsuzluktan dolayı görevden alınmış bir belediye başkanı var. Menderes'te rüşvet soruşturması sonucunda görevden alınma var. Bunların hepsi yargı kararları doğrultusunda… Belediye yöneticileri İzmir'e bu kişilere kimlerin aday gösterdiğinin hesabını vermesi lazım" diye konuştu.

KÖRFEZİN CAN ÇEKİŞMESİNİN NEDENİ CHP'Lİ BELEDİYE BAŞKANLARIDIR
Koku sorununa da değinen Hızal, "4'nci faz ihalesi için 3 kez ihaleye çıkıldı ancak yapılamadı. Bu İzmir için çok önemli. İzmir'deki koku sorunlarının en büyük nedeni bu tesisin kapasitesinin çok sütünde çalışması… Büyükşehir 9 yıldır ihaleyi yapamaz durumda. Son olarak büyükşehir meclisinde bir kredi talepleri oldu, biz Cumhur İttifakı olarak bu talebi 6 ay önce onayladık. Bu meclisten geçti ancak bununla ilgili hala bir çalışma yapılmadığını biliyoruz. Biz bu tür konulara alışkınız İzmir'de. Yapılamayan a da bitirilemeyen birçok proje var. Körfezin can çekişmesinin temel nedeni CHP'li belediye başkanları" dedi.

AK BELEDİYECİLİK İLE TANIŞTIRMAK İÇİN MÜCADELE EDİYORUZ
2024 yerel seçimleri hakkında hedeflerinin sorulması hakkında ise 'önceliğimiz 2023 seçimleri' diyen Hızal, "Biz Türk siyaset tarihinde son 20 yıla imzasını atmış siyasi partinin temsilcisiyiz. Biz 20 yıldır hayali kurulamayan yapısal reformun altına imza atmış bir partiyiz. Yerel anlamda da birçok şehirde inanılmaz projelerin altına imza atmış bir partiyiz. 2019 seçimlerinde bazı şehirlerde istemediğimiz bazı sonuçlar doğdu. Milletimizin verdiği karar bizim için çok değerli ve önemlidir. Milletimiz bize 11 Büyükşehir'de muhalefet görevi verdi, bizde bunu yapmaya çalışıyoruz. Önceliğimiz 2023 seçimlerimiz. 2024'de de kaybettiğimiz şehirlerimizi yeniden almak ve İzmir gibi şehirlerimizi AK Belediyecilik ile tanıştırmak için mücadele ediyoruz" ifadelerini kullandı.

YARGI KARARININ GEREĞİ YERİNE GETİRİLMİŞ OLMALIYDI
Buca Metrosu hakkında da Danıştay'ın verdiği karara değinen Hızal, "Mahkeme kararları kişiye göre yorumlanmaz. Bize onlara göre diye hukuk kuralı mümkün değildir. İzmir 4'nci idare mahkemesi, ihale komisyonunun 529 milyon fazla bedel vermesini iptal etmiştir. Bu kararın yanlış olduğunu düşünen İBB kararı Danıştay'a taşımıştır. Danıştay geçen günlerde verdiği karar ile İBB'ye 'Senin aldığı idare karar yanlış, mahkemenin verdiği karar doğru ve hukuki' demiştir. İBB neden bu hukuksuz kararın arkasında duruyor? Bizim temel itirazımız bu. Yargı kararının gereğinin yerine getirişmiş olması gerekiyor. Aksi takdirde hukuki anlamda ve ceza hukuku anlamında suç işlemiş olacaklar" dedi.

GÖKSU: EN SON 20 YIL ÖNCE GELMİŞTİM…
İzmir'e en son gelişinde bu yana nasıl bir değişiklik gördüğü yönündeki soruya yanıt veren Esenler Belediye Başkanı Tevfik Göksu ise "İzmir'e 20 yıl önce gelmiştim, 20 yıl sonra geldim değişen bir şey yok" diye konuştu.

ORTAK BASIN METNİ
Düzenlenen basın açıklamasında hazırlanan ortak metni ise AK Parti İzmir Grup Başkanvekili Özgür Hızal yaptı.

Açıklamada 'şehirleri geliştirici katılımcı muhalefet' vurgusunda bulunurken, şu ifadeleri kullandı;

"Yaşadığımız şehirler medeniyetimizin aynasıdır. Milletlerin medeniyet yolunda mesafe alabilmeleri şehirlerin kaderiyle doğrudan ilintilidir. Şehirlerin geleceği ise; yöneticilerinin vizyon ve becerileri ile doğru orantılıdır. Milletimiz 20 yıldır iktidarda olan AK Partimize, İstanbul, Ankara, başta olmak üzere bazı Büyükşehirlerde 'denetim' yetkisi verdi. Milletimizin verdiği kararı baş tacı ederek, yereldeki muhalefetimizde denetim emanetinin hakkını vermeye çalışıyoruz.4. yılına girdiğimiz bu hizmet döneminde, bizler 11 Büyükşehir Belediyesi AK Parti Meclis Grupları olarak, yönetimi elinde bulunduran CHP'li Belediye Başkanlarının meclislerimize getirdiği dosyalarla ilgili, yapıcı, yol gösterici ve halkımızın faydasına olan tüm konularda katkı sunduk ve sunmaya devam ediyoruz. Geldiğimiz noktada görmekteyiz ki; CHP'li Belediye Başkanları tarafından yönetilen 11 Büyükşehrimiz, her geçen gün geriye gitmektedir.Seçim döneminde verdikleri sözleri yerine getiremeyen CHP'li Büyükşehir Belediye Başkanları, her seferinde bu beceriksizliklerini örtecek bir başka mazeret örtüsünün altına saklanmaktadır. CHP'li 11 Büyükşehir Belediye Başkanının bir araya gelerek, belediyecilik adına bir tane somut projelerini kamuoyuna duyuramamış olmaları, hizmette birlik değil, algı, mazeret ve yalanda birlik motivasyonuyla hareket ettiklerini ortaya koymaktadır."

TÜM BELEDİYELERİMİZİN GELİRLERİNİ DE ÇOK CİDDİ ORANDA ARTIRMIŞTIR
AK Parti'den CHP'ye geçen belediyelere ayrılan payın arttığını da vurgulayan Hızal, "Hükümetimiz, dünyada yaşanan enerji fiyat artışları, tedarik zinciri sorunu, tahıl krizi gibi pek çok konuda yaşanan ve milletimize de yansımaları olan ekonomik sorunlar karşısında, tüm imkânlarıyla milletimizin yükünü hafifletecek tedbirler almıştır. Bununla birlikte yerel yönetimlerimizin de halka hizmet noktasında sıkıntı yaşamaması için, hiçbir ayrım gözetmeksizin, tüm belediyelerimizin gelirlerini de çok ciddi oranda artırmıştır. Örneğin; İBB'ye 2020 yılında merkezi idareden ortalama aylık 1,4 Milyar TL gelmişken, 2022 yılının Haziran ayında 7,2 Milyar TL para gönderilmiştir. Yani belediyelerimizin merkezi idareden aldıkları pay, ortalama yüzde 500 artmıştır.Bu durum İzmir, Ankara başta olmak üzere diğer Büyükşehirlerde de böyledir. Bu rakamlar bile tek başına CHP'li Belediye Başkanlarının ardına sığındıkları ve bahane ettikleri 'maliyet artışı' yalanlarını çürütmektedir. Gerçek böyleyken, CHP'li Belediye Başkanları, vatandaşın yükünü almak yerine, ya da bu konudaki çözüm önerilerini sunmak yerine, yapacakları zamların mazeretini bildiri haline getirmektedirler. CHP'li Büyükşehirlerin temel yaklaşımları, zor günde vatandaşın yanında olmak değil, olan biteni seyredip, üstüne bir de bunu siyasi ve ekonomik fırsata çevirmekten öteye geçmemektedir. Ama unutmamak gerekir ki; mazeret ve fırsatçılığın gölgesinde ne siyaset, ne hizmet ne de başarı ağacı yeşerir. Bahanelerin gölgesinde sadece ve sadece 'hayal kırıklığı ve pişmanlıklar' büyütülür. Yine unutmamak gerekir ki; hiçbir mazeret başarının yerini tutmaz. CHP'li 11 Büyükşehir Belediye Başkanı bugüne kadar defalarca bir araya geldiler. Yayınladıkları acziyet deklarasyonlarının hiçbirinde kendi yapabildikleri tek bir projeden bahsedemediler. Kamuoyunun önüne, yönettikleri şehirlerde uygulamaya koydukları tek bir özgün projeyle çıkamadılar. İşte bunun içindir ki, söz konusu başkanlar, yerel siyasetin gerçeklerinden kaçarak ülke siyasetinin üstlerine vazife olmayan konuları arasında boğulup kalmaktadırlar."

YALAN ARTIK BAYATLAMIŞTIR
İzmir'den örnekler veren Hızal, "Bugün Ege'nin incisi ülkemizin güzel İzmir'indeyiz. Maalesef ve üzülerek ifade etmekteyiz ki,3. sınıf belediyecilik anlayışıyla yönetilen İzmir'de, şehrin gerçek ihtiyaç ve beklentilerinden uzak, idari ve mali disiplinden yoksun, liyakat ve ehliyetten nasibini almamış, partizanlığın ve adam kayırmacılığın zirve yaptığı, şeffaflığın olmadığı bir yönetimle karşı karşıyayız. Meclis çoğunluğunun kendilerinde olmasına rağmen, diğer tüm büyükşehirlerde söyledikleri yalan gibi İzmir halkına da 'engelleniyoruz' yalanı söylenmektedir. Belediyecilik öncelikle niyet ve kabiliyet işidir. İzmir bugün hem niyet hem de kabiliyet yoksunlarının kurbanı olmaktadır. Diğer büyükşehirlerde olduğu gibi, İzmir'de de tartışmaların ülke siyasetine dair yapılıyor olması, kamuoyunun ilgisini yerelden genel siyasete çekerek, yerel performans sorgulamasından kaçma amacı taşımaktadır. AK Parti Meclis Gruplarının temel misyonu, işte bu noktada dikkatleri yerele çekmek, seçmen adına hesap sormak, vaatlerin takipçisi olmak, algı-manipülasyon oyunlarına karşı uyanık olmak, kamuoyunu uyarmak ve halkımızın menfaatine olan projelerin ivedilikle halkımıza ulaşmasıdır. CHP'li 11 Büyükşehir Belediye Başkanının bir araya geldikleri ve her seferinde, temcit pilavı gibi ortaya koydukları ''engelleniyoruz'' yalanı artık bayatlamıştır. Şehirlerimizde yaşayan insanlarımız gördükleri hizmetsizlik ve beceriksizlikleri not etmektedir. Ve zamanı gelince değerlendirmesini yapacaklardır."

''ENGELLENİYORUZ'' DİYE ALGI OLUŞTURULAN…
"Bu beceriksizliklerin en bariz örneklerini şu an içinde bulunduğumuz İzmir'imizden vermek isteriz; Buca Metrosunun onayının alınmasının üzerinden üç yıl geçmesine rağmen hala bir arpa boyu yol alınmamış olması ''engellenme'' değil, 'yönetim beceriksizliğidir'. ''Engelleniyoruz'' diye algı oluşturulan Çiğli Tramvayının hükümetimiz tarafından yatırım planlarına alınmış olması, CHP'li İzmir Büyükşehir Belediyesinin algısının çöktüğünün ispatıdır. Şehrimiz için hayati önem taşıyan Karabağlar ilçemizdeki, ''Üniversite ve Toplu Konut'' projesinin CHP'li belediye tarafından yargıya taşınması, CHP'nin genlerinde var olan 'takoz siyasetinin' en önemli göstergesidir. İzmir trafiğini rahatlatacak projeleri hayata geçirmek zor, Atina'dan üstüne vazife olmayan siyasi demeçler vermek kolaydır. Opera binasını inşa etmek zor, İzmirlinin parasını yandaş sanatçılara dağıtmak kolaydır. Buca-Otogar yolunu hızlandırmak zor, İzmir'e özel bayrak ve özel para hayalleri kurmak kolaydır. Yangın helikopteri almak zor, heykel yapmak ve heykel saydırmak kolaydır. Tire Süt Kooperatifini geliştirmek zor, eşinin başında olduğu kooperatifi şaibeli şekilde yandaşlarıyla paylaşmak kolaydır."

MİLLETİMİZİN HUZURUNDA TARTIŞMAYA DAVET EDİYORUZ
"Diğer tüm CHP'li büyükşehirlerde olduğu gibi İzmir Büyükşehir Belediyesi de kolay olanı yani beceriksizliği tercih etmiştir. Aynı Beceriksizlik ve hizmetsizlik İstanbul ve Ankara ve diğer CHP'li belediyelerde de kendini göstermektedir. Tatilden kalan zamanlarında, reklam filmi çekmekten başka hiçbir icraat yapmayan İBB Başkanının, üç yıl boyunca kapısına kilit vurup çürümeye terk ettiği Anka Park'ta sıkılmadan basın toplantısı yapan ABB Başkanından farkı yoktur. Bu güne kadar milletimizin huzurunda defalarca sorduk, bundan sonra da sormaya devam edeceğiz. Bugün burada İzmir'den tüm halkımızın huzurunda, Adana, Ankara, Antalya, Aydın, Eskişehir, Hatay, İstanbul, İzmir, Mersin, Muğla, Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanlarına bir kez daha soruyor ve meydan okuyoruz; Yönettiğiniz şehirlerde belediye meclislerine herhangi bir proje getirdiniz de AK Parti Meclis Grupları olarak hayır mı dedik? Ya da merkezi idareden gelen kaynaklarda tek bir kuruşunuz eksik mi geldi? CHP'li 11 Büyükşehir Belediyesinin Başkanını, bu soruların cevaplarını dürüst bir şekilde kamuoyuyla paylaşmaya ya da kendi belirledikleri mecralarda milletimizin huzurunda tartışmaya davet ediyoruz."

GECEMİZİ GÜNDÜZÜMÜZE KATARAK ÇALIŞMAYA DEVAM EDECEĞİZ
"Ve yine bizler Adana, Ankara, Antalya, Aydın, Eskişehir, Hatay, İstanbul, İzmir, Mersin, Muğla, Tekirdağ Büyükşehir Belediyeleri AK Parti Grup Başkanvekilleri olarak diyoruz ki; CHP'li belediye Başkanlarının, yönettikleri şehirlerin sorunlarını çözmek yerine 'beceriksizliklerini' örtmek için gündem değiştirmelerine geçit vermeyeceğiz. CHP'li başkanların, asli görevlerinin dışında her konuda polemik üretme çabalarının gerçek maksadını biliyor ve bu gerçeği her mecrada milletimizle paylaşmaya devam edeceğimizin bilinmesini istiyoruz. Şehirlerimizde yaşayanların hak ve hukuklarını, CHP'li başkanların algı-manipülasyon ve yalanlarına kurban etmeyeceğiz.''İnsanı yaşat ki devlet yaşasın'' şiarıyla ülkemizin her bir karış toprağında eser üreten AK Parti'mizin gönül belediyeciliğini milletimize anlatmaya ve milletimizi bu şehirlerde ''AK Belediyecilikle' yeniden buluşturmak için gecemizi gündüzümüze katarak çalışmaya devam edeceğiz."