Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'ndan Alman mevkidaşı Baerbock'a peş peşe salvolar: Osman Kavala, Yunanistan, YPG/PKK...

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu Alman Dışişleri Bakanı Baerbock ile ortak basın toplantısında açıklamalarda bulundu. Alman mevkidaşına sert sözlerle yüklenen Çavuşoğlu, terör örgütlerine kucak açılmasının müttefiklik ruhuyla bağdaşmayacağını vurguladı. Osman Kavala konusunu ısrarla gündeme getiren Baerbock'a tepki gösteren Bakan Çavuşoğlu, "Yunanistan'a hatırlatmazken niye sürekli Kavala konusunu gündeme getiriyorsunuz? Çünkü Kavala'yı Türkiye aleyhine kullanıyorsunuz" dedi. Almanya'nın tarafsızlığını kaybettiğinin de altını çizen Çavuşoğlu, Başkan Erdoğan'ın İran ziyaretine yönelik gelen eleştiriye yönelik "Kimseden icazet almak zorunda değiliz" şeklinde konuştu.

takvim.com.tr takvim.com.tr
Giriş Tarihi :29 Temmuz 2022 , 19:37 Güncelleme Tarihi :29 Temmuz 2022 , 22:45
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’ndan Alman mevkidaşı Baerbock’a peş peşe salvolar: Osman Kavala, Yunanistan, YPG/PKK...

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, son dönemlerde Almanya'da PKK faaliyetlerinde artış görüldüğünü belirterek, "Terörle ilgili kaygılarımızı da kendilerine aktardık. Başta PKK, YPG, PYD ve FETÖ olmak üzere terör örgütlerine kucak açılmasının müttefiklik ruhuyla bağdaşmayacağını bir kere de burada vurgulamak isterim." dedi.

Çavuşoğlu ile Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock, görüşmelerinin ardından Dışişleri Bakanlığı İstanbul Temsilciliğinde ortak basın toplantısı düzenledi.



Bakan Çavuşoğlu, burada yaptığı konuşmada, ikili görüşmede terörle mücadelenin de masaya yatırıldığını dile getirerek şunları söyledi:

"Terörle ilgili kaygılarımızı da kendilerine aktardık. Başta PKK, YPG, PYD ve FETÖ olmak üzere terör örgütlerine kucak açılmasının müttefiklik ruhuyla bağdaşmayacağını bir kere de burada vurgulamak isterim. Maalesef son dönemlerde listesini de Sayın Baerbock'a verdim, Almanya'da PKK'nın faaliyetlerinde bir artış görüyoruz hem de yasaklanmış sembol ve paçavralarıyla birlikte. Yine Stuttgart Başkonsolosluğumuza ait bir aracın kundaklanmasının ardından Alman makamlarına tepkimizi de beklentilerimizi de iletmiştik."

Türkiye'nin, terör örgütleriyle mücadelede somut adımlar ve aktif bir iş birliği beklentisi olduğunu vurgulayan Çavuşoğlu, "Savunma sanayi ürünlerindeki kısıtlama halen devam ediyor. Müttefiklik anlayışının ruhuna uygun değil. Bunu da söyledik. Tabii müttefikler arasında kısıtlamaların olmaması gerektiğini düşünüyoruz." diye konuştu.

Çavuşoğlu, Avrupa'da artan ırkçılık ve İslam karşıtlığının endişe verici olduğuna işaret ederek, "Bakanlık olarak bir rapor hazırladık. Gerçekten çok ciddi bir artış var. Pandemi döneminde de Müslümanlara yönelik, camilere yönelik ırkçı saldırılarda çok ciddi bir artış var. Almanya'daki Türk ve Müslüman toplumunun cami ve derneklerinin güvenliği için gerekli tedbirlerin alınmasını bekliyoruz." ifadelerini kullandı.

Bu konularda Türkiye'nin Almanya ile iş birliğine hazır olduğunu belirten Çavuşoğlu, şöyle devam etti:

"Her türlü ırkçılık, her türlü ayrımcılığa karşı hep beraber mücadele etmemiz gerekiyor. Sayın Baerbock, bu konuda duyarlı bir siyasetçi. Kendilerine biraz önce yaptığımız görüşmede de teşekkür ettim. Irkçı NSU örgütünün işlediği cinayetlerde yaşamını yitiren kardeşlerimiz için yapılan anıtı geçen hafta Nürnberg'de ziyaret etti ve buradan önemli bir mesaj verdi. Kendisine bu hassasiyet için de çok teşekkür ediyorum."

"KAVALA'YI TÜRKİYE ALEYHİNE KULLANIYORSUNUZ"
Çavuşoğlu, toplantının soru-cevap kısmında ise Almanya'nın Osman Kavala davasına yönelik tutumunu eleştirdi.

Avrupa'da Fransa, Norveç, Almanya ve Yunanistan'da birçok AİHM kararının uygulanmadığına dikkati çeken Çavuşoğlu, "Her bir vatandaşımızın iç hukuk yolu tüketildikten sonra AİHM'e başvuru hakkı vardır. Bu, Osman Kavala için de geçerlidir. Türkiye olarak AİHM'in aldığı serbest bırakma kararı uygulanmıştır ama başka suçlardan dolayı tutukluluk devam etmiştir, nitekim o farklı suçlamalardan dolayı da bir ceza almıştır." diye konuştu.

Çavuşoğlu, AİHM'in Türkiye'de iç hukuk yolları tükenmeden bir karar alması halinde bunun siyasi bir karar olacağını belirterek şunları ifade etti:

"Bu kadar karar uygulanmazken, Yunanistan'dan geldiniz, bunları Yunanistan'a hatırlatmazken, niye Osman Kavala konusunu sürekli gündeme getiriyorsunuz? Çünkü Osman Kavala'yı Türkiye aleyhine kullanıyorsunuz, fonluyorsunuz. Gezi olaylarında ne kadar fonladığınızı biliyoruz. Sizlerin ne kadar destek verdiğini biliyoruz. O nedenle Osman Kavala konusunu sürekli gündemde tutuyorsunuz."

Çavuşoğlu, Almanya'nın, Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi toplantılarında tüm üye ülkeleri arayıp Türkiye'nin atılması için çaba sarf ettiğini de söyledi.



"YUNANİSTAN, BU ANLAŞMALARI İHLAL EDİYOR VE (ADALARI) SİLAHLANDIRIYOR"
Bakan Çavuşoğlu, Türkiye'nin Yunanistan ile Ege ve Akdeniz'de ihtilafları olduğunu dile getirerek, "Oysa ihtilaflı konularda propagandalara inanıp da taraf tutmak doğru bir şey değil. Almanya'dan bizim beklentimiz bu değil." dedi.

Türkiye'nin Yunanistan ile ihtilaflı konuları barışçıl yönde çözmek için çaba gösterdiğini ancak Yunanistan'ın Türkiye aleyhine kara propagandasını sürdürdüğünü belirten Çavuşoğlu, Türkiye'nin Birleşmiş Milletlere (BM) gönderdiği konuya ilişkin mektubun gayet açık, sarih olduğunu ifade etti.

Çavuşoğlu, Doğu Ege adalarının gayriaskeri statüsüne dair uluslararası antlaşmaları hatırlatarak, "Bu adalar, Yunanistan'a 1923 Lozan ve 1947 Paris Barış antlaşmalarıyla verildi ama bazı adalar için bir şart konuldu. Yunanistan, bunları silahlandıramaz ama Yunanistan, bu anlaşmaları ihlal ediyor ve (adaları) silahlandırıyor. Uluslararası hukuktan bahsediyorsak Yunanistan'a, Avrupa Birliği (AB) ülkesi diye yanlış yaptığı halde sahip çıkmak doğru bir şey değil." diye konuştu.

Türkiye'nin bu hususları BM'ye yazdığı mektupta dile getirdiğini ancak Yunanistan'ın uluslararası hukuk çerçevesinde cevap veremediğini söyleyen Çavuşoğlu, "Çünkü suçlu. Haksızsa, siz de Yunanistan'a 'haksızsın' diyebilmelisiniz ama bunu diyemiyorsunuz işte." ifadelerini kullandı.

AB üyesi olmanın her türlü hakka sahip olmak anlamına gelmediğinin altını çizen Çavuşoğlu, her türlü uluslararası hukuk ve insan hakları ihlaline rağmen AB'nin birlik ruhu içinde desteğini sürdürmesini eleştirdi.

Çavuşoğlu, Almanya'nın, Türkiye ve Yunanistan arasındaki ihtilaflar konusunda tutum alırken dengeli bir politika izlemesi gerektiğini vurgulayarak şunları kaydetti:

"Yunanistan bu konuda çok başarılı. En haksız olduğu durumda bile mağdur edebiyatını çok iyi yapar. Ağlamayı çok iyi becerir, propagandayı iyi yapar. Bu konuda her iki tarafın da dinlenmesi gerekiyor. O çerçevede gerek kurumlar, uluslararası örgütler olsun gerekse ülkeler olsun dengeli ve adil davranılması gerekiyor."

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, son dönemde Türk-Yunan ilişkilerinde Almanya'nın dengeli tutumunu yitirdiğini belirterek, "Almanya dahil üçüncü ülkelerin, provokasyonlara ve de propagandalara, özellikle de Yunanistan'ın ve Kıbrıs Rum kesiminin propagandasına alet olmaması gerekiyor. Almanya bu süreçte geçmişte dürüst bir arabuluculuk görevi üstlendi. Yani dengeli bir tutum sergilerdi. Ama son zamanlarda bu dengenin maalesef kaybolduğunu görüyoruz." dedi.

Çavuşoğlu ve Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock, görüşmelerinin ardından Dışişleri Bakanlığı İstanbul Temsilciliğinde ortak basın toplantısı düzenledi.

Almanya'nın Türkiye'nin önemli ortaklarından olduğunu belirten Çavuşoğlu, Türkiye ve Almanya'nın iki NATO müttefiki olduğuna işaret ederek, "Almanya'da bulunan 3 milyonu aşkın Türk toplumu ülkelerimizi birbirine daha sıkı bağlıyor." dedi.

Çavuşoğlu, iki ülke arasındaki ticaret hacminin geçen yıl 41 milyar doları yakaladığını, bu sene 45 milyar dolar, 2023'te ise 50 milyar dolara ulaşma potansiyeli bulunduğunu belirterek, ticarette Almanya lehine bir açık olsa da tolere edilebilir bir açık olduğunu vurguladı.

Ticaretin iki tarafın yararına ve dengeli bir şekilde artması için yapılacaklara vurgu yapan Çavuşoğlu, "Üçüncü Ekonomi ve Ticaret Ortak Komitesi (Jetco) toplantısına bu yılın ikinci yarısında ev sahipliği yapmaya hazırız." diye konuştu.



"2022'DE DE EN FAZLA TURİSTİN ALMANYA'DAN GELECEĞİNİ GÖRÜYORUZ"
Çavuşoğlu, 2021'de salgın etkisine rağmen Türkiye'ye 3 milyondan fazla Alman turist geldiğini de hatırlatarak, "Önemli bir bölümü benim şehrim Antalya'ya geldiler 2022'de de en fazla turistin Almanya'dan geleceğini görüyoruz." ifadelerini kullandı.

Bakan Çavuşoğlu, ikili istişareler ve dışişleri bakanlıkları arası stratejik mekanizmaların önemine de değinerek, ikili ve bölgesel konuları bu mekanizmalar çerçevesinde ele almakta fayda olduğunu söyledi.

Türkiye-AB ilişkilerinin de masaya yatırıldığını ifade eden Çavuşoğlu, "Biz Türkiye olarak önümüzdeki siyasi engellerin kaldırılmasını istiyoruz. Avrupa Birliğinin somut ve anlamlı adımlar atması gerekiyor. Gümrük Birliği anlaşmasının modernizasyonu için müzakerelerin tekrar başlaması ve vize serbestisinin hayata geçmesi bizim en haklı taleplerimizdir. Bunlar 2016 göç açıklamasında da açık net bir şekilde var." diye konuştu.

Çavuşoğlu, Türkiye ve Almanya arasında bölgesel konularda iş birliğini artırmak istediklerini de belirterek, Ukrayna-Rusya savaşıyla ilgili atılan adımlar hakkında Baerbock'un da bilgilendirildiğini kaydetti.

Türkiye ve Almanya iş birliğinin bölgede sorunların çözülmesinde fark yaratabileceğinin altını çizen Çavuşoğlu, "Avrupa'nın en güçlü ülkeleri olarak bölgesel konularda işbirliğimizi geliştirmek istiyoruz." dedi.



"ALMANYA DAHİL ÜÇÜNCÜ ÜLKELER, YUNANİSTAN'IN VE KIBRIS RUM KESİMİNİN PROPAGANDASINI ALET OLMAMASI GEREKİYOR"

Çavuşoğlu, Ukrayna-Rusya savaşı ve tahıl ihracatı hakkında da görüş alışverişinde bulunduklarını aktararak, şöyle dedi:

"Türkiye olarak her iki tarafla, yani Ukrayna ve Rusya'yla temaslarımız devam ediyor. Bunu siyasi angajmanın sağlanması ve sorunların masada çözüme kavuşturulması için önemli buluyoruz ve bunun için gayret sarf ediyoruz. Ukrayna tahılının Karadeniz'den ihracatı bağlamında İstanbul'da varılan anlaşmanın önümüzdeki süreçte iki ülke arasında önemli bir güven arttırıcı adım olmasını ve de ateşkese vesile olmasını umut ediyoruz. Her ne kadar ikisi farklı konular olsa da sorunsuz işlemesiyle bu yönde olumlu bir hava oluşturacaktır diye düşünüyoruz."

Türkiye'nin anlaşmanın sorunsuz ve başarılı işlemesi için elinden geleni yapacağını söyleyen Çavuşoğlu, Baerbock'la görüşmede bölgesel konuların ele alındığını da ifade ederek, şunları söyledi:

"Almanya'nın özellikle Doğu Akdeniz ve Ege konularında dengeli tutumunu korumasını istiyoruz ve bunun çok önemli olduğunu görüyoruz. Almanya dahil üçüncü ülkelerin, provokasyonlara ve de propagandalara, özellikle de Yunanistan'ın ve Kıbrıs Rum kesiminin propagandasını alet olmaması gerekiyor. Almanya bu süreçte geçmişte dürüst bir arabuluculuk görevi üstlendi. Yani dengeli bir tutum sergilerdi. Ama son zamanlarda bu dengenin maalesef kaybolduğunu görüyoruz. Her iki tarafı da dinlemek gerekiyor. Her iki taraftan bilgi almak gerekiyor. Önyargısız bir şekilde bilgi almak gerekiyor. Avrupa Birliği üyesi diye bir tarafın söylediğini mutlak doğru kabul etmek, diğer tarafın, Türkiye'nin söylediğini de de mutlak yanlış kabul etmek dürüstlüğe de yakışmaz. O nedenle bu propagandalara alet olmadan her türlü meseleyi biz Türkiye olarak konuşmaya hazırız. Her türlü meselenin de diplomasiyle, barış yoluyla çözülmesi gerektiğine inanıyoruz."



"SURİYE'Yİ DE UNUTMAMAK LAZIM"
Çavuşoğlu, toplantının soru cevap bölümünde, Türkiye-İran-Rusya liderlerinin Astana formatı kapsamında Tahran'da yaptığı görüşmeye yönelik Almanya'nın eleştirilerine değinerek, "Tahran'daki buluşma ile ilgili açıklamayı yadırgadığımı da kendilerine söyledim. Sayın Cumhurbaşkanımızın Putin'le görüşmesinden sonra tahıl ihracatının önündeki engelin kaldırıldığı vurgusu yapılmasını beklerdim." diye konuştu.

"Görüşmeden, diyalog olmadan nasıl bu işleri halledeceksiniz?" diye soran Çavuşoğlu, Türkiye'den ateşkes konusunda da ciddi bir beklenti olduğunu belirtti.

Çavuşoğlu, hem Rus hem de Ukraynalı taraflarla diyaloğun sürdürüldüğünü anlatarak, "Bizim bu diyaloğumuz insanlığın hayrınadır. İki ilişkiler için de önemlidir, bölgesel konular için de önemlidir." ifadelerini kullandı.

Türkiye-İran-Rusya arasındaki Astana formatındaki görüşmelerin Suriye için de önemli olduğunu anlatan Çavuşoğlu, şunları söyledi:

"Bugün Suriye'de hangi süreç var? Uluslararası Suriye Destek Grubu toplanabiliyor mu? Hayır. Fikirdaş Ülkeler Toplantısı mekanizması ne oldu? Yok. Ama Astana formatı sayesinde bugün Anayasa Komitesi toplantılarından bahsedebiliyoruz. BM de tek başına işleyen bir süreç yok. Bizim sayemizde bu süreçler işliyor. Suriye'yi de unutmamak lazım. Orada da bir iç savaş var. Orda da 11 yıldır insanlar ölüyor."

Çavuşoğlu, bu tarz görüşmelerin bölge için önemli olduğunu söyleyerek, "Oradaki bir fotoğrafa takılıp da bunu bir sınama gibi değerlendirmek doğru değil." dedi.



"FRONTEX DE MAALESEF DENİZDEKİ BU GERİ İTMELER VE İHLALLERE ORTAK OLUYOR"
Avrupa Yolsuzlukla Mücadele Ofisi (OLAF) tarafından hazırlanan ve Der Spiegel'de yayımlanan; Frontex'in Yunanistan'ın göçmenleri hukuksuz bir şekilde Türkiye'ye geri göndermesinden haberdar olduğu ancak bunu sakladığı yönündeki rapora ilişkin bir soru üzerine Çavuşoğlu, Yunanistan'ın yaptığının kabul edilemez olduğunu söyledi.

Çavuşoğlu, "Botların şişlenmesi, insanların soğukta kıyafetlerinin de üzerinden çıkarılarak ölüme terk edilmesi... 19 göçmen bu sene sınırda öldü. Frontex de maalesef denizdeki bu geri itmeler ve ihlallere ortak oluyor." dedi.

Bakan Çavuşoğlu, bu konunun uluslararası hukuk çerçevesinde insan haklarına riayet ederek ciddiyetle ele alınması gerektiğini vurguladı.

"(RUSYA'YA DRONE SATIŞI) SÖZ KONUSU DEĞİL"
Türkiye'nin Rusya'ya dron satıp satmayacağına ilişkin bir soru üzerine Türkiye'nin bu yönde resmi bir açıklamasının bulunmadığını belirten Çavuşoğlu, "Bu, basında yer alan bir iddiadır. Herhangi böyle bir şu anda görüşme ya da bir teklif, bir çaba da yoktur." dedi.

Basında çıkan haberler üzerine yorum yapmanın doğru olmadığını söyleyen Çavuşoğlu, şunları kaydetti:

"Şu anda Rusya ile herhangi bir dron (satışı) konusu söz konusu değil. Kaldı ki, bu bahsettiğiniz dronu Türkiye Cumhuriyeti Devleti üretmiyor, bir özel şirketimiz başarılı bir şekilde üretiyor. Tüm dünyada şu anda Bayraktar İnsansız Hava Araçları (İHA) ve Silahlı İnsansız Hava Araçları (SİHA), şimdi Akıncı da biliyorsunuz çıktı; biliniyor, isteniyor. Sonuçta devletler arasında böyle bir görüşme yok. Şirketten de bize gelen böyle bir şey yok. Şirkete böyle bir teklif geldiği zaman şirket görüş için bize soruyor. Biz de kendilerine görüşlerimizi söylüyoruz."


TAKVİM UYGULAMASINI İNDİRMEK İÇİN TIKLAYIN