Danıştay'dan flaş karar: YARSAV üyeliği FETÖ ile iltisak ve irtibatına yönelik destekleyici unsur kabul edildi

Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu gerekçesiyle meslekte kalmasının uygun olmadığına ve meslekten çıkarılmasına ilişkin davayı reddeden Danıştay Beşinci Dairesi’nin kararını onadı. Buna göre; YARSAV üyeliği FETÖ ile iltisak ve irtibatına yönelik destekleyici bir unsur olarak kabul edildi.

Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, Fetullahçı Terör Örgütü ile iltisak ve irtibatının olduğu gerekçesiyle meslekte kalmasının uygun olmadığına ve meslekten çıkarılmasına ilişkin davayı reddeden Danıştay Beşinci Dairesi kararını onadı.

YARSAV ÜYELİĞİ FETÖ İLE İLTİSAK VE İRTİBAT OLARAK KABUL EDİLDİ
Karara göre YARSAV üyeliği FETÖ ile iltisak ve irtibatına yönelik destekleyici bir unsur olarak kabul edildi.

Davacı, FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu gerekçesiyle meslekte kalmasının uygun olmadığına ve meslekten çıkarılmasına ilişkin davayı reddeden Danıştay 5. Dairesi'nin kararını temyiz etti. Danıştay'a verilen temyiz dilekçesinde; 667 sayılı KHK uyarınca meslekten çıkarılması nedeniyle dava konusu işlemin yetki unsuru yönünden hukuka aykırı olduğunu, YARSAV Derneğine üye olmasının işleme gerekçe yapılamayacağını kaydetti.

Danıştay 5. Dairesi kararında; davacının telefonunda ByLock uygulamasının yüklendiği, alınan tanık beyanları kapsamında davacının örgüt içinde yer aldığı, örgüt hiyerarşisi içerisinde abi konumunda olduğu, örgüt içerisinde yer alan yargı mensuplarının çocuklarının eğitimlerinden mesul olduğuna vurgu yapıldı ve meslekten çıkarılmasına ilişkin davayı reddetti.

DESTEKLEYİCİ UNSUR
Kararda ayrıca davacının FETÖ ile süregelen bir ilişki içerisinde olduğu sonucuna varıldığına vurgu yapılarak, YARSAV üyeliği ile uluslararası bir sivil toplum kuruluşundan organize bir şekilde maddi yardım talebinde bulunmasının ise FETÖ ile iltisak ve irtibatına yönelik destekleyici bir unsur olduğu belirtildi.

Danıştay 5. Dairesi kararında; davacının, FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu ve bu nedenle demokratik anayasal düzene sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği, dava konusu kararlarla özel hayatına saygı hakkına yapılan müdahalenin AİHS ve Anayasa anlamında durumun gerektirdiği ölçüde bir tedbir niteliğinde olduğu anlaşıldığından, dava konusu kararlarda hukuka aykırılık görülmediği kaydedildi.

Davacı Danıştay 5. Dairesi'nin kararını temyiz etti. Dosyayı inceleyen Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, Danıştay 5. Dairesi'nin kararını onadı.

TAKVİM UYGULAMASINI İNDİRMEK İÇİN TIKLAYIN

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.