"HAYATIM BOYUNCA HİÇ KORUMAM OLMADI"
Yaşananlar sonrası Cemal Enginyurt'a tepki yağdı. Olay sonrası kendini savunan Enginyurt saldırganın koruması olmadığını iddia ederken, "Beni koruyan halkımdır" şeklinde ilginç bir açıklama yaptı.
Enginyurt şunları söyledi:
"Cemal Enginyurt'un Koruması Latif Şimşek'i darbetti diyen iftiracılar. Benim hayatım boyunca hiç korumam olmadı. Beni koruyan halkımdır. Kavgaya karışan kişi, danışmanımı ziyarete gelen İstanbul'da yaşayan bir arkadaştır. Yalan ve iftira mesleğiniz oldu. Bu nasıl bir kin?"
PLANLI MI YAPTILAR?
Türkiye'nin gündemine oturan olay sonrası tv100 sunucusu Pınar Işık Ardor olayın en yakın tanığı olarak yaşananları anlattı.
Şahısların sihalı olduğunu ve çok korktuğunu belirten Ardor, "Yayına girmeden önce hissettim galiba, Cemal Enginyurt'un yanına gittim ve 'Aman seviyeyi düşürmeyin. Tartışma düzeyinde kalalım sizden rica ediyorum' dedim. O da yanındakiler de güldüler bana. Varmış demek ki yapacakları..." dedi.
Konuya ilişkin Hürriyet'ten Hülya Soybaş'a konuşan Ardor şunları söyledi:
"Açıkçası bu raddeye geleceğini hiç düşünmedim. Tartışırlar ama sakinleşirler diye düşünmüştüm ama Cemal Enginyurt yayından çıktığımızı anladığı anda... Hayatımda böyle küfür, kıyamet duymadım. Koruma mı yoksa teşkilattan alıp geldiği adamlar mı? Bilemiyorum, onlar da bir anda stüdyoyu bastı. Silahları vardı eminim. O noktadan sonra inan çok korktum. Her şey olabilirdi. Siyasetçilerin bir düzeyi olduğunu düşündüğümüz için kanalda bir korumaya falan ihtiyaç duymamıştık hiç. Tek başımızaydık yani. İnan hâlâ dehşet içindeyim. Kaldı ki yayına girmeden önce hissettim galiba, Cemal Enginyurt'un yanına gittim ve 'Aman seviyeyi düşürmeyin. Tartışma düzeyinde kalalım sizden rica ediyorum' dedim. O da yanındakiler de güldüler bana. Varmış demek ki yapacakları... Bu şiddetin cezasız kalmaması gerektiğini düşünüyorum."
ENGİNYURT'UN İLK VUKUATI DEĞİL
Canlı yayında ve sonrasında yaşananlar Cemal Enginyurt'un ilk vukuatı değil.
16 Mayıs 2000 tarihinde yapılan 10. Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesinde dönemin hükümet ortakları; DSP, MHP ve ANAP Cumhurbaşkanlığı adaylığı için Ahmet Necdet Sezer ismi üstünde anlaşmaya varmışlardı. Ancak bu karara tepki gösteren dönemin MHP'li devlet bakanı Sadi Somuncuoğlu ise Cumhurbaşkanlığına aday olduğunu açıklamıştı.
Somuncuoğlu, cumhurbaşkanlığı için aday olmak istemiş; ancak koalisyon hükümetinin çıkaracağı ortak adayı destekleyen parti yönetimi, buna karşı çıkmıştı. Parti yönetimine rağmen adaylık süresinin bitimine bir saat kala başvuru için TBMM'ye gelen Somuncuoğlu, bazı milletvekillerinin zor kullanmaya varan engeliyle karşılaşmıştı. Ordu milletvekili Cemal Enginyurt ile Yozgat milletvekili Ahmet Erol Ersoy, Sadi Somuncuoğlu'nun aracının önünü kesmiş, yaşanan arbedede Somuncuoğlu'nun koruması yumruklanmıştı.
BİR SÜRE CEZAEVİNDE YATMIŞTI
Daha sonra adliyeye intikal eden saldırı tarihe 'töre davası' olarak geçmişti. Somuncuoğlu, Cemal Enginyurt'un kendisine önce "Abi aday ol desteklemezsem şerefsizim" dediğini, aday olduktan sonra ise saldırdığını açıklamıştı. Cemal Enginyurt ise Somuncuoğlu'nun ifadesini yalanlamış ve Somuncuoğlu'na parti kararına saygı duymadığı için tepki gösterdiğini söylemişti. Cemal Enginyurt daha sonra 'töre dayağı' davasında 20 ay hapis cezasına çarptırılmış ve 2009 yılında bir süre cezaevinde kalmıştı.