Balıklı Rum Hastanesi Vakfı Başkanı Konstantin Yuvanidis, çok özel açıklamalarda bulundu. Kundaklanmaya dair şüphesi olduğunu belirten Yuvanidis, 20-25 milyonluk hasarın söz konusu olduğunu, ancak can kaybının yaşanmamasının kendisi için en önemli şey olduğunu söyledi.
Sabah'ta yer alan habere göre, bu yangını 15 Temmuz'a benzettiğini söyleyen Yuvanidis, "O gece nasıl insanlarımız demokrasisini korumak için sokaklara inip, birlik içinde mücadele ettiyse, yangında da öyle oldu, herkes yardıma koştu" dedi.
ÇOK BÜYÜK YIKIM YAŞADIM
Balıklı Rum Hastanesi'nde çıkan yangının üzerinden bir haftadan fazla süre geçti. Neler hissediyorsunuz?
Çok üzüldüm. Çok büyük bir yıkım yaşadım. Bu hastaneye 40 yıl emek verdim. Allah devletimizden razı olsun. Cumhurbaşkanımız yangın olduğu andan itibaren bizi hiç yalnız bırakmadı. Talimatlar verdi, sürekli ilgilendi. Önce Allah'a sonra Recep Tayyip Erdoğan'a minnettarım. Vali Bey, Zeytinburnu Belediye Başkanı da yangın sonrası binanın temizliği ve onarımı için gerekli çalışmaları yapıyor. Yılbaşında tadilat çalışmalarımızın biteceğini ve yeniden açılacağını düşünüyoruz.
25 MİLYONLUK HASAR
Ortalama ne kadarlık hasar var hastanede?
Yangın hastanenin en eski binası olan Yaşlı Bakım Bölümü'nde çıktı. Yangın sırasında çatı tamamen çöktü. Sayın İstanbul Valimiz Ali Yerlikaya, valilikte yaptığımız son toplantıda gerekenlerin yapılacağını söyledi. Masrafımız çok olacak gibi görünüyor. Görünen o ki, tahminen 20-25 milyonluk bir hasar söz konusu. Ama benim için en önemli olan şey can kaybının yaşanmaması. Maddi hasar bir şekilde karşılanır, can kaybı olsaydı çok daha büyük acı çekerdim. Üst katımızda yatalak olanlar kalıyordu. Çatı çöktüğünde orada mahsur kalsalardı, çok üzücü bir tablo ile karşılaşırdık. Çok büyük bir tehlikeyi atlattık bu açıdan. Zaten yangının çatıdan çıkması da çok ilginç? Bu yangın beni düşündürüyor...
Balıklı Rum Hastanesi'ndeki yangın Yunan basınında da geniş yer aldı...
Yunanistan'da bazı dernekler bize yardım amacıyla para topluyormuş. Bu paralar bize henüz ulaşmadı. Gelmeden de bir şey diyemem. Çünkü orada da bizim acımızı reklam malzemesi için kullanmak isteyenler var ne yazık ki. Biz tarihimizin en büyük yangınlarından birini yaşadık. Bunun da böyle kullanılmasını istemiyoruz. Beni Yunan basını arıyor, "Yunan Dışişleri Bakan Yardımcısı sizinle görüşmüş" diye. Beni kimse aramadı, onlara da söyledim. Bir de beni aradı diye Yunan gazeteleri manşet yapmış. Bırakın Yunan Dışişleri Bakan Yardımcısını, beni Ankara'daki büyükelçi bile aramadı. Bir tek İstanbul'daki başkonsolos aradı. Cumhurbaşkanımız varken zaten kendimizi hiç yalnız hissetmiyoruz.