CHP Erzurum İl Başkanı Bülent Oğuz, yanında çalışan çaycı kadına cinsel taciz uyguladığı gerekçesiyle yargılandığı davada 7 yıl 9 ay 22 gün hapis cezasına çarptırıldı. Evli ve 2 çocuk babası 56 yaşındaki Oğuz'un tacizine maruz kalan kadın, parti yönetiminin 'kanıt yok' demesi üzerine ses kaydı almıştı. Ses kayıtlarına montaj diyen Oğuz'un bu iddiası yapılan teknik analizlerle çürüdü. Tacize maruz kalan 40 yaşındaki S.Y. isimli kadın, SABAH'a yaptığı açıklamada "İşin sonu tecavüze gidecekti. Sonra ben hain ilan edildim. Tehdit ettiler. Ses kayıtlarına kumpas dediler. Onurumla oynadılar. Hakkımı helal etmiyorum" dedi. Cumhuriyet Halk Partisi Erzurum İl Başkanlığı'nda yaşanan taciz skandalı geçen yıl eylül ayında ortaya çıkmıştı. CHP Erzurum İl Başkanlığı'nda çaycı olarak çalışan S.Y., İl Başkanı Bülent Oğuz tarafından tacize uğradığını iddia etti. Oğuz'un yaptıklarını parti görevlilerine anlatan kadın, 'kanıt yok' yanıtı alınca ses kaydı almak zorunda kaldı. Aldığı kayıtta İl Başkanı Oğuz'un S.Y.'ye 'Çok hoşuma gidiyorsun. Benimle bir kere beraber ol' dediği öğrenildi. SABAH'ın gündeme getirdiği skandal sonrası Oğuz yaptığı açıklamada ses kaydının montaj olduğu ve kendisine kumpas kurulduğunu iddia etti. Olayın ortaya çıkmasının ardından CHP Genel Merkezi, Oğuz'u görevden aldı.
SES KAYITLARI MONTAJ DEĞİL
CHP Erzurum İl yönetiminin durumu öğrendikten sonra yaptığı toplantıda Oğuz'un yönetim kurulu üyelerinden özür dilediği mahkeme tutanaklarında yer aldı. Oğuz'un hem olayı kabul edip hem de ses kayıtlarını inkâr etmesini değerlendiren mahkeme, ses kayıtlarını incelemeye gönderdi. Yapılan teknik analizde ses kayıtlarında herhangi bir montaj veya ekleme olmadığı ortaya çıktı. Erzurum Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen davada Oğuz'a, TCK'nın 102. maddesi gereği 'cinsel davranışlarla bir kimsenin vücut dokunulmazlığını ihlal' suçundan 7 yıl 9 ay 22 gün hapis cezası verildi.
'İŞİN SONU TECAVÜZE GİDECEKTİ'
Sabah'ta yer alan habere göre, olay sonrası psikolojik sorunlar yaşadığını söyleyen S.Y. SABAH'a yaptığı açıklamada şunları söyledi: "Ben yaşadıklarımı anlattığımda kimse inanmadı. Gerekli yerlere söyledim, hepsi kulaklarını tıkadı. Artık dayanamadım. İşin sonu tecavüze gidecekti. Sonra ben hain ilan edildim. Tehditler ettiler. Ses kayıtlarına kumpas dediler. Onurumla oynadılar. Hakkımı helal etmiyorum. Hukuk gereken cezayı verdi. İnşallah hiçbir kadın böyle bir şey yaşamak zorunda kalmaz. Hiçbir kadın bu rezilliklere boyun eğmesin."