CHP'nin beslemesi HALK TV'de devleti açıkça ve küstahça hedef alan bir yayına daha imza atıldı.
Halk TV'de yayınlanan ve Şirin Payzın'n sunumuyla ekranlara gelen programda, sözde ekonomist Güldem Atabay yaptığı açıklamada "Devletin kasasına uyuşturucudan para girdi" yalanını dillendirdi.
Halk TV'de devlete skandal uyuşturucu suçlaması | Video
DEVLETE SKANDAL "UYUŞTURUCU" SUÇLAMASI
Atabay "Yılın ilk yedi ayında 37 milyar dolar cari açık var. Bunun yaklaşık 24 küsur milyar doları noksanla geldi. Bunun bir kısmı uyuşturucu parası olsa, bir kısmı kayıt dışı olsa, bir kısmı da dediğiniz şekilde gelen dövizlerle geldi Türkiye'ye." iddiasını ortaya attı.
*FT'nin benzer nitelikteki iddialarını okumak için fotoğrafa tıklayın
Hükümeti karalama yarışına giren Atabay'ın bu demeçleri büyük tepkiye neden oldu.
DEVLETİN YAPTIĞI AÇIKLAMALARA BAKMADAN AÇIKÇA İFTİRA ATTI
İçişleri Bakanı Soylu, bu ay içinde uyuşturucu operasyonlarına ilişkin yaptığı açıklamada, Eren Abluka Narkoterör operasyonlarında bu yıl, 79 milyon kök kenevir, 8,5 ton esrar ve 3 milyon 600 bin kök skunk ele geçirildiğini bildirmişti.
BAKAN SOYLU UYUŞTURUCU İLE MÜCADELENİN RAKAMLARINI NET BİR ŞEKİLDE AÇIKLADI
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, operasyonlara ilişkin sosyal medya hesabından "Hem terör ve uyuşturucu hem de finansmanıyla topyekun mücadele. Eren Abluka Narkoterör operasyonlarında bu yıl, 79 milyon kök kenevir, 8,5 ton esrar (toz, kubar), 3 milyon 600 bin kök skunk ele geçirildi. 140 milyar lira yasa dışı gelir engellendi. Kahraman jandarmamıza tebrikler." ifadesini kullanmıştı.
Diğer yandan Bakan Soylu, söz konusu iddiaları çürüten önemli bir paylaşımda daha bulundu.
Narkotik Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı'nın açıklamasını sosyal medyadan retweet yapan Bakan Soylu, gerçekleri bir kez daha yalan habercilerin suratına vurdu.
O paylaşımda "Son günlerde bazı yayın organlarında Türkiye'nin kokain başta olmak üzere uyuşturucu trafiğinin merkezi haline geldiğini ve uyuşturucuyla mücadelenin etkin yapılmadığını iddia eden haberlerin yaygınlaştığı görülmektedir" denildi.
İÇİŞLERİNDEN BİR AÇIKLAMA DAHA
İçişleri Bakan Yardımcısı İsmail Çataklı ise İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından İstanbul Emniyet Müdürlüğü binası önünde düzenlenen 180 motosikletin teslim törenindeki konuşmasında, "Uyuşturucu operasyonu sayısı arttı" ifadelerine yer verdi.
Tüm suçları kaynağından ve kökünden kurutmak için operasyonlar yaptıklarını ifade eden Çataklı, 2017 ile 2021 yılları arasında hırsızlık suçları ülkede yüzde 31,5 azalırken İstanbul'da ise bu oranın yüzde 51,5 azaldığını kaydetti.
Çataklı, Türkiye'nin uyuşturucu operasyon sayısının 2016 ile 2021 arasında yüzde 145 arttığını bildirdi.
İÇİŞLERİ'NDEN TÜRKİYE'NİN UYUŞTURUCU İLE MÜCADELESİNE YÖNELİK HABERLER HAKKINDA AÇIKLAMA
İçişleri Bakanlığı, bazı basın yayın organlarında yer alan 'Türkiye'nin uyuşturucu ile mücadelesine yönelik' haberler hakkında, "1937 yılından beri uyuşturucuyla mücadele tecrübesi olan bir teşkilatlanma olarak bu tip karalamalarla yeni karşılaşmadığımızı biliyoruz" açıklamasını yaptı.
Son günlerde bazı basın ve yayın organlarında yer alan 'Türkiye'nin Uyuşturucu trafiğinin merkezi haline geldiği ve uyuşturucuyla yeterince mücadele edilmediğine dair' haberlere ilişkin İçişleri Bakanlığı'nın sosyal medya hesabından açıklama yapıldı.
Son yıllarda uyuşturucuyla mücadelede Türkiye'nin en kapsamlı, planlı ve mücadeleci bir süreci yürüttüğü ifade edilen açıklamada, 2017 yılında 941 olan doz aşımı ölüm sayısının 2021'de 270'e düştüğü hatırlatıldı.
Açıklamada, güvenlik güçlerinin operasyonlarda yargı makamlarıyla sağlanan uyum ve işbirliği sayesinde 2016 yılında 35 bin civarında olan uyuşturucu suçları tutuklu/hükümlü sayısının şu anda 135 bin civarında olduğu kaydedildi. 2022 yılının ilk gününden bugüne kader 168 bin 659 uyuşturucu olayına müdahale edildiği ve bu olaylarda 215 bin 274 şüphelinin yakalandığı ve 19 binden fazla tutuklama olduğuna dikkat çekildi. Uyuşturucu ile mücadelede tarihin en kapsamlı eğitim projelerinin yürütüldüğünü belirten Bakanlık, sahada yürütülen arzla mücadele faaliyetlerine bilimsel destek sağlandığını da kaydetti. Ayrıca açıklamada atık su uyuşturucu analizinden bilişim teknolojisi destekli narkotik eğitim tırlarına, il ve ilçelerin risk durumundan En İyi Narkotik Polisi Anne Eğitim Projesi'ne, uyuşturucu suçlu profili çıkarılmasından suç bildirimlerinin en seri şekilde alınmasını sağlayan "UYUMA" uygulamasına kadar teknoloji ve bilimin öncülüğünde mücadele edildiğinin altı çizildi.
"BU TİP KARALAMALARLA YENİ KARŞILAŞMADIĞIMIZI BİLİYORUZ"
Açıklamada Türkiye'de yapılan uyuşturucuyla mücadelenin uluslararası kamuoyu tarafından da takdir edildiği belirtilerek, şu ifadelere yer verildi: "Mezkur yayın organlarının ve bu haberleri yapan kişilerin düşmanca tavır gösterdikleri, uyuşturucu mücadelesine destek değil, mücadeleci kurumları karalama ve töhmet altında bırakma amacı taşıdıkları izlenmektedir. 1937 yılından beri uyuşturucuyla mücadele tecrübesi olan bir teşkilatlanma olarak bu tip karalamalarla yeni karşılaşmadığımızı biliyoruz. Geçmişte de ülkemiz yönetici ve bürokratlarının uyuşturucu ticaretiyle birlikte anılmasını isteyen, bu yönde haberler yapan kişileri ve yayın organlarını tanıyoruz. Başbakanlarımızı eroin şırıngalarıyla aynı fotoğraf karesine koyanları hatırlıyoruz. Tarihimizde yaşanan bu karalamaların günümüzde de Stockholm sendromuna kapılanlar tarafından sürdürülmesine şaşırmıyoruz. Bunların ülkemiz yöneticilerini ve mücadeleci birimlerini itibarsızlaştırma amacından başka bir önceliklerinin olmadığını, yurtiçinden veya yurtdışından suç odakları tarafından yönlendirildiklerini, uyuşturucu kaçakçılarıyla benzer amaca hizmet ettiklerini görüyoruz."
Ayrıca açıklamada, öncelikli hedefin toplum ve çocukların korunması olduğu bildirildi. Başta narkotik birimleri olmak üzere tüm kolluk birimlerinin birbirleriyle ve uluslararası karşılıklarıyla eş güdümlü içinde çalışmalarını sürdürdüğü de kaydedildi.