Mersin'deki polisevine düzenlenen hain saldırıda bir polisimizi şehit eden PKK'lı terörist Dilşah Ercan'ın CHP'nin tutuklu gazeteciler raporunda yer aldığı ortaya çıkmıştı. Skandal sonrası sırtını Kandil medyasına yaslayan CHP'de önce Grup Başkanvekili Özgür Özel ardından Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu, terör örgütü PKK'nın sözcülüğüne soyundu.
ÖZEL SKANDAL İFADELERLE YERLİ VE MİLLİ BASINA TEHDİTLER SAVURDU
CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, CHP'nin raporunda yer alan Dilşah Ercan'ın bulunmadığı yönünde iddialar olduğunu söyleyerek, "Saldırgan o da çıksa pozisyonumuz değişmez, çıkmasa da değişmez. Bir ifade üzerinden CHP'ye saldıranlar, tek argüman bunu koyanlar ne diyecekler ona bakacağız" iddiasında bulundu ve bunu haberleştiren milli medyaya tehditler savurdu.
YALANLARINA MECLİS'TEN DEVAM ETTİ
CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, Mersin'de polisevine saldırıyı düzenlediği açıklanan PKK'lı teröristin kimliğinin netleşmediğini iddia etmeye devam etti.
CHP'nin, tutuklu gazetecilere ilişkin 10 yıl önce yayımladığı raporda yer alan bir ismin, bu saldırıyı düzenleyen PKK'lı terörist olduğu yönündeki haberin servis edildiğini savunan Özel, Mersin'deki bazı yetkililerin kendilerine "saldırıda bedeni parçalanan teröristin, raporda adı geçen terör örgütü üyesi olmadığı" bilgisini iddia etti.
CHP'E SÜREKLİ SALDIRI VAR
Özgür Özel, bu teröriste ilişkin haberlerin CHP'ye yönelik sistemli bir saldırı olduğunu ileri sürerek sözlerini şöyle sürdürdü:
"Şimdi ortaya çıkıyor ki o isimden Süleyman Soylu bile emin değil, devletin elinde zaten böyle bir bilgi yok. Biz Emniyet Genel Müdürlüğüne, savcıya, İçişleri Bakanlığının resmi açıklamasına inanırız. Açıklayın kardeşim. Ama açıklayabilecek bir durum yok çünkü şu anda bile o kimliği tespit etmiş değiller. Kimliğin o kişiyle uyuşmadığı yönünde bir sürü kriminal done var. Soylu çıkıyor, 'Bunu PKK da söylüyor.' PKK'nın ne söylediğine bakma sen. Teröristin adı değişse de CHP'nin tutumu değişmez. Ama siz neye sarıldınız, bize saldırırken neye dayandırdınız? Bu nasıl utanmazlık, kepazelik, bir dönün ilk önce millete bunu anlatın."