Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, katıldığı canlı yayın programında gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.
BAŞÖRTÜSÜ ZULMÜ 28 ŞUBAT'TA ZİRVEYE ULAŞTI
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun başörtüsü ile ilgili açıklamalarına yönelik soru üzerine Bozdağ, geçmişte "başörtüsü zulmü" uygulandığı dönemlerde, CHP'nin bunun hem Meclisteki savunucusu olduğunu hem de bu uygulamanın ortadan kaldırılması için adım atıldığında bu uygulamanın devamını sağlamak için hukuki süreçlere başvurduğunu belirtti.
Bozdağ, başörtüsü ile ilgili geçmişte yapılan düzenlemeleri, getirilen yasakları anımsatarak başörtüsü zulmünün 28 Şubat'ta zirveye ulaştığını, birçok başarılı genç kızın üniversiteyi yarıda bırakmak zorunda kaldığını anımsattı.
YENİ SİSTEM OLMASAYDI...
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nde "yüzde 50 artı 1" şartının getirildiğine dikkati çeken Bozdağ, Kılıçdaroğlu'nun farklı kesimlerden oy olabilmek ve bu oranı bulabilmek için söz konusu açıklamaları yaptığı görüşünü paylaştı.
Bakan Bozdağ, "Eğer Türkiye, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne geçmemiş, iktidar için yüzde 50 artı 1 yani büyük bir meşruiyet ve halk desteği seçimde aranmamış olsaydı CHP ne 7'li masayı kurardı ne Saadet Partisi'nin toplantısına gidip merhum Erbakan Hoca'mızı anma törenine katılır ne Saadet'e ne diğer operasyon partilerine katlanırdı ne de bugün olmayan yasağı, yasal bir dayanakla daha farklı bir şekilde ortadan kaldıralım diye bir teklif verme noktasına gelebilirdi." değerlendirmesinde bulundu.
YAKLAŞAN SEÇİMİ İŞARET ETTİ
Bu açıklamaların ikinci nedeninin yaklaşan seçim olduğunun altını çizen Bozdağ, muhafazakar kesimin CHP'nin iktidar olması durumunda Ayasofya, başörtüsü gibi konularda elde edilen kazanımları kaybetme endişesini yaşadığına işaret ederek "Muhafazakar kesimin, bu endişelerini gidermek için sadece seçime endeksli bir tutum olarak değerlendiriyorum. Geçmişte CHP, Mersin'de ve başka yerlerde seçimin arifesinde çarşaflı kadınlara rozetler taktı, seçimden sonra da çarşafları yırttılar." diye konuştu.
HELALLEŞME DEĞİL HESAPLAŞMA
Bakan Bozdağ, Kılıçdaroğlu'nun geçmişte başörtüsü yasağını savunan açıklamalarda bulunduğunu anımsatarak şunları kaydetti:
"Siyasette bazen söylenen, yazılanlardan öte söylenmek ve yazılmak istenenleri de doğru okumak esastır. Helalleşmeyi kazıyın, altından hesaplaşma çıkar. Bunların derdi helalleşmek değil seçim stratejisi, seçim propagandası, gereği yapılan bir faaliyet, kullanılan bir dil. Eğer samimiyet varsa, bu samimiyeti dilde değil davranışta, bütün eylemlerde görmemiz lazım. Siz inanmadıklarınızı, yapmadıklarınızı niye söylüyorsunuz diye güzel bir söz var. Yapmadığını söylememesi lazım."
PARTİDEKİ HERKES BU TAVIRDA OLMALI
Bozdağ, CHP'nin inandırıcı olması için "Başörtüsü zulmüne destek vererek hata ettik, biz yanlış yaptık" diyerek bu konuda mağduriyet yaşayan herkesten özür dilemesi, partideki herkesin de aynı tavrı ortaya koyması gerektiğini dile getirdi.
CHP'nin kanun teklifine karşı AK Parti'nin tavrının ne olacağı sorulan Bozdağ, "AK Parti olarak bizim tavrımız bu konuda nettir, tartışmasızdır, ortadadır. Sayın Cumhurbaşkanı'mızın da yarın muhtemelen önemli değerlendirmeleri olacak, bizim tavrımızın belki genel çerçevesini de gösterecektir." dedi.
Bozdağ, CHP'nin başörtüsüyle ilgili teklifinin sadece çalışanlarla ilgili olduğunu belirterek "Örneğin ileride biri çıkıp 'Bu mesleğin icrası için başörtüsü takamazsın.' derse kanun bu haliyle buna dayanak oluşturur. İkincisi ortaöğretimde, yükseköğretimde, eğitim hakkını, hürriyetini kullanmayla ilgili kısımda da hiçbir düzenleme içermiyor." şeklinde konuştu.
"YENİ ANAYASA OLMADAN YENİ TÜRKİYE'Yİ DE KURAMAYIZ"
Yeni anayasayla ilgili soru üzerine Bozdağ, "Türkiye'de yeni anayasa konusunda herkes mutabık. Partiler de halk da mutabık. Yeni anayasa yapmak için Türkiye'de henüz uzlaşma zemini oluşmuş değil. Böyle bir iklim Türkiye'de yok." değerlendirmesinde bulundu.
Yeni anayasa sorununun zamanla çözüleceğini belirten Bozdağ, "Siyaset ideolojik dayatmaların dışına taşındıkça, halkın taleplerine daha fazla kulak kabarttıkça, halkın isteklerini önemsemeye başladıkça olacak." diye konuştu.
Yeni anayasanın her zaman gündemlerinde olduğunu ifade eden Bozdağ, "Cumhuriyet'in ikinci yüzyılına girerken 'Cumhuriyet'in yeni yüzyılı Türkiye yüzyılı olsun.' derken bunun anahtarını da görmemiz lazım. Türkiye yüzyılının anahtarı yeni anayasadır. Yeni anayasa olmadan yeni Türkiye'yi de kuramayız, büyük Türkiye'yi de inşa edemeyiz. Türkiye yüzyılını da arzu ettiğimiz şekilde şekillendiremeyiz." ifadesini kullandı.
CHP'nin tutuklu gazetecilerle ilgili raporunun sorulması üzerine Bozdağ, "CHP'nin yayımladığı bu rapordaki gazeteciler kimlerdir, biz inceledik. Hangi suçtan yargılanmışlar, hangi suçlardan hüküm giymişler, nedir niye baktığımızda çoğunluğu PKK, KCK, DHKP-C ve diğer terör örgütleriyle ilgili olduğunu görüyoruz. Bunlarla ilgili isnatlar o raporlarda yazıyor." karşılığını verdi.
"SÜRESİZ NAFAKANIN ADİL OLMADIĞINA İNANAN BİR ADALET BAKANIYIM"
Bakan Bozdağ, "ömür boyu nafaka" meselesiyle ilgili soru üzerine şunları kaydetti:
"Ben, bu konuda süresiz nafakanın adil olmadığına inanan bir adalet bakanıyım. Bunun Türkiye için şu an ciddi bir sorun olduğunu görüyoruz. Bakanlık olarak da bunun üzerinde çalışıyoruz. Fakat şu aşamada seçimden önce gündeme gelme durumu söz konusu değil. Seçimden sonra gündeme alacağımız maddelerden biri olacaktır. Çünkü bu konu önemli. Şu anda yaklaşık 700 bin civarında vatandaşımızı ilgilendiren büyük bir sorun. Bunu kadınlarımızı da onların hukukunu da koruyacak bir şekilde adil bir çözüme kavuşturacağız."