Türkiye, Yunanistan'a karşı her daim "komşu ülke" gözüyle bakmasına rağmen Yunanistan'ın Türkiye karşıtı eylemleri son günlerde iyice ayyuka çıkmaya başladı. Yunanistan yıllardan bu yana Ege'de Türkiye karşıtı pozisyon belirlemesine rağmen Türkiye hiçbir zaman Yunanistan'ın toprak bütünlüğüne yönelik bir girişim içerisinde yer almadı.
Son olarak Yunanistan'ın uluslararası anlaşmaların hilafına Ege adalarını silahlandırdığının görüntülenmesi ilişkileri iyice gerdi. Yunanistan, Amerika Birleşik Devletleri'nin topraklarında üs kurmasından aldığı cesaretle Türkiye'yi tahrik edici söylemleri benimsemesi yanında Avrupa'nın belli başlı ülkelerinin de sırtını sıvazlamasıyla Ege'de barışın altına dinamit yerleştirmeye başladı.
Geçtiğimiz yüzyılın başlarında yine Avrupalılar'ın yüreklendirmesiyle Türkiye'ye saldıran ancak 9 Eylül 1922 denize dökülen Yunan Kuvvetleri arkalarına bakarak geri döndü. Kendi emelleri için Yunanistan'ı kullanmaktan çekinmeyen Avrupa'nın kışkırtmasına kanan Yunanistan'a zor zamanlarında ise kendisine yardım edecek bir Avrupa'yı hiç bulamadı.
Buna rağmen Yunan halkının en zor zamanlarında yine yardımcısı Türkiye oldu. Bu önemli desteklerden biri Avrupa'nın birbirinin boğazladığı 2. Dünya Savaşı yıllarına rast geliyor. Faşist İtalya'nın işgali altında inim inim inleyen Yunanistan'a ve Avrupa'nın açlıktan perişan hale getirdiği Yunan halkına en büyük yardımı Türkiye yapmıştı. Türkiye'nin 1941 yılından Kurtuluş ile başlayan yardımları Dumlupınar ile 1946 yılına kadar Yunan halkına umut oldu.
YUNANİSTAN İŞGAL ALTINDA PERİŞAN OLMUŞTU
Almanya destekli Faşist İtalya, 1940 yılının Ekim ayında Yunanistan'a saldırdı ve Almanya ile birlikte topraklarını işgal etti. İşgalciler, yiyecek stoklarına el koyarak başladı. Avrupa'da ilerleyen Alman ordusuna gereken kumanya için buğday depoları, mandıralar, çiftlikler, süratle yağmalandı. Birkaç ay içinde açlıktan ölümler başladı. Sabah'ta yer alan habere göre, bir lokma ekmeğe muhtaç kalan Yunan halkı, çaresizlik içindeydi. Atina sokaklarında açlıktan ölenler, kamyonlarla toplu mezarlara taşınıyordu. Sivil halkın yaşadığı bu dehşet günleri uzun sürecek ve Yunanistan savaş süresince 70 bin kişiyi, bu felakete kurban verecekti.
İLK YARDIM ELİNİ TÜRKİYE UZATTI
Türkiye'de de savaştan ötürü kıtlık yaşanmasına rağmen Türk halkı Yunanistan'da yaşanan felakete kulak tıkamadı. Dönemin Cumhurbaşkanı İsmet İnönü, 19 yıl önce topraklarından attığı düşman ordusunun halkına yardım etmek için alınan karara imza attı. Yunanistan'a dostluk elini uzatan ilk ülke Türkiye olacak, yurt çapında başlatılan kampanya ile komşuya yiyecek ve ilaç gönderilecekti.
O YARDIM GEMİSİNİN ADI: KURTULUŞ
Yunanistan'a yardım götürmek üzere bir gemi kiralandı. Bu geminin adı ise Türkiye'nin Yunan eldiveni giymiş Düveli Muazzama'ya karşı verdiği mücadele ile aynı adı taşıyordu: "Kurtuluş..." Türk halkını esir olmaya ramak kala kurtaran mücadelenin adını taşıyan Kurtuluş gemisi yine barışı taşıyordu.
Kurtuluş bu kez, 19 yıl önce kendisine yapmadığı zulmü bırakmamış bir ordunun halkına kurtuluş vaad ediyordu. Kurtuluş Vapuru dört tarafına Kızılay amblemleri konularak sefere hazırlandı. Vapur, toplanan 2 bin tonluk gıda yardımı yüklü olarak 6 Ekim 1941'de, Karaköy rıhtımından, binlerce kişi tarafından gözyaşları içinde uğurlandı.
Vapur, Pire Limanı'na vardığında Türkçe ve Yunanca sevinç çığlıklarıyla karşılandı. İndirilen her yiyecek paketi, limana varan her kutu ilaç, Alman askerlerinin sert bakışları altında, halkın açlıktan "Kurtuluş"unu müjdeliyordu. Kurtuluş Vapuru, sonraki aylarda 4 sefer daha gerçekleştirerek yaklaşık 8 bin ton insani yardımı, Yunan halkına ulaştırdı.
KURTULUŞ DUMLUPINAR'LA OLDU
20 Şubat'ı 21'ine bağlayan gece, 2 gün önce 2 bin ton yiyecekle İstanbul'dan ayrılan Kurtuluş Gemisi, Marmara Adası açıklarında şiddetli bir fırtınaya yakalandı. 4 saat süren mücadele sonunda kayalıklara bindiren gemi binlerce Yunan'ın umutlarıyla birlikte, Marmara Denizi'nin soğuk sularına gömüldü.
Kurtuluş gemisinin batışıyla Yunanistan'a yapılan insani yardım seferleri, 6 ay kadar aksadı. Ancak Türkiye, konuya olan hassasiyetini korudu ve toplam 50 bin ton ton gıda yardımını "Dumlupınar", "Tunç", "Konya", "Güneysu" ve "Aksu" gemileri ile 1946 yılına kadar Yunanistan'a gönderdi.