Görüyorsunuz karda da, kışta da, soğukta da buradayız. Evladımız gelene kadar devam edeceğiz. Bak burada hasta düştük. Bir arkadaşımız geçenlerde vefat eti. Oğlunun kahrından gitti. HDP benim oğlumu versin. Benim oğlum gelmeden ben kalkmam buradan. Bir karton, bir de battaniye var. Desen üşümüyor musun? Üşüyorum ama evlat acısı çok zor. Geçenlerde yine hastalandım, hastaneye gittim. İlaç yazdılar bana.
Bütün dünyaya sesleniyorum. Bakın halimizi görün. Bize sahip çıkın. Ne yazık ki eve gidemiyorum. Eve gidince oğlum aklıma geliyor. Hayali gözümün önüne geliyor. Oğlumu arka kapıdan götürdüler. Bakın mühürlüdür. Niye mühürlüdür? Arka kapı kaçaktır. Çocukları oradan götürüyorlar.
Yani HDP olmadan çocuklar dağa gitmez. Bunu bütün dünya böyle bilsin. Oğlum gelmeden kalkmıyorum. Ya benim oğlum, ya benim ölümüm. Soğuk kalbime vurdu. Doktor bana 'ara ver' dedi, vermedim. Bu ciğerdir başka şeye benzemez. Herkes evlat sahibidir, evlat sahibi olan ciğer nedir bilir."