Başkan Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Beştepe Sergi Salonu'nda İlçe Müftüleri İstişare Toplantısı'nda önemli açıklamalarda bulundu.
BAŞKAN ERDOĞAN'IN LGBT AÇIKLAMASINI İZLEMEK İÇİN TIKLAYIN
Başkan Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları;
Ülkemizin dört bir köşesinden milletin evine teşrif eden siz değerli müftülerimize hoş geldiniz diyorum. İlçe Müftüleri kongremizin 4.sünün sizlerle birlikte tüm milletimiz için hayırlara vesile olmasını diliyorum.
Kongre aynı zamanda 81 ilimizde görev yapan 900'e yakın müftünün arasındaki dayanışmanın artmasına da vesile olacaktır. Siz kıymetli hocalarımıza Allah'tan muhafakiyetler niyaz ediyorum. Allah çalışmalarınızı bereketlendirsin diyorum. Müftülerimizden ebediyete ihtikal edenleri rahmetle yad ediyorum. Rabbim hepsini cennetiyle müşerref kılsın. Rehberimiz, sevgilimiz, önderimiz Hz. Muhammed Efendimizin kutlu yolundan ayırmasın.
"EN BÜYÜK SORUMLULUK SİZLERE DÜŞÜYOR"
Ecdadımız sizler gibi camilerde din hizmeti ifa eden hocalarımızı hayra hizmet edenler olarak adlandırmıştır. Farklı kademelerde görev yapan tüm kardeşlerimizi hayra hizmet eden seçkin insanlar olarak görüyoruz. Hocalarımız sadece cami kürsüsünde, mihrapta değil, hayatımızın her safhasında yeri doldurulmaz roller üstleniyor.
Yanımızda ailelerimizle birlikte hep hocalarımız, din adamlarımız vardı. Sizlerin mesleğinizin kıymeti ne parayla ne makamla ölçülebilir. Gençlerimizin irşadı, bilgilendirilmesi konusunda da en büyük sorumluluk yine sizlere düşüyor. Hademe-i Hayrat olmak şüphesiz her babayiğidin harcı değildir. Günümüzde bunun zorluklarını hepimiz çok iyi biliyoruz. Materyalizmin tüm insanlığı esir aldığı modern çağda, tüm ilim erbabının sorumluluğu da artmaktadır.
"ÖNLEM ALMAZSAK BİZİM DE BU SIKINTILARI YAŞAMAMIZ MUHTEMELDİR"
Allah'ın lütfuyla cahiliye bataklığından kurtulanlar insanlığın kutup yıldızları haline gelmişlerdir. Dünyanın içinde bulunduğu zor süreç, İslam'ın hayat veren ilkelerini ortaya koyuyor. İnsanlık onca imkana rağmen manevi bakımdan giderek daha fazla irtifa kaybediyor. Materyalist ideolojiler, sosyal açılardan felakete sürüklüyor. Bunun işaretlerine pek çok alanda şahit oluyoruz.
Kimi Batılı ülkeler uyuşturucu kullanımının, kadına şiddetin en çok görüldüğü yerlerdir. Kadına yönelik şiddet ile çocuklara yönelik suçlar bu ülkelerin sicilinin belki de en kötü olduğu konulardır. Toplum birkaç marjinalin adeta oyuncağı haline dönüşmektedir. Sapıklık, ahlaksızlık ve çarpık ilişkiler bilinçli şekilde özendirilmektedir. İnsanı diğer varlıklardan ayıran ne kadar değer varsa küresel odakların desteğiyle yok ediliyor.
Şimdiden harekete geçip vakitlice önlem almazsak ileride bizim de bu sıkıntıları yaşamamız muhtemeldir. Önümüzdeki haftalarda sunacağımız anayasa değişikliği teklifimiz bu yönde atılacak önemli bir adımdır.
"BU DEĞİŞİKLİK ÖNERİSİYLE AİL MÜESSESİNİ KORUMAYI HEDEFLİYORUZ"
Bu değişiklik önerisiyle bir yandan başörtüsüne anayasal güvence kazandırırken diğer yandan da aile müessesini korumayı hedefliyoruz. Aile kurumuyla alakalı özellikle 140 bini aşan siz değerli hocalarıma büyük görev düşüyor. Sadece cami değil, özellikle minderden sürekli olarak her cuma bunu işlemeniz öyle zannediyorum ki bizler için vazgeçilmez bir görevdir. Milyonlar sizi sürekli dinlemekte, ve sizden onlara yapılan çağrı özellikle aile kurumumuzu güçlendirmenin en önemli nasihat mekanizması olacaktır. Güçlü aile, güçlü millet. Güçlü aileleri kurduğumuz anda milletimiz güçlenecektir.
"BU MÜSLÜMAN TOPLUMU BİRİLERİNE YEDİRMEYECEĞİZ"
Meksika'da bu sapkın süreç yasal olarak zemine oturtulmuş. Ülkemizde de çalışmaları yürütenler var mı? Var, ama bu çalışmaların karşısında biz dimdik duracağız ve bu Müslüman toplumu birilerine yedirmeyeceğiz. Bu hedefimize ulaşacağımıza inanıyorum.
Hiçbir mümin başkasından banane diyemez. Hiçbir Müslüman dünyadaki zulüm ve kötülüklere kayıtsız kalamaz. Dolayısıyla her mümin diliyle ve kalbiyle kararlı şekilde kötülükle mücadele etmek suretiyle bundan mükelleftir. Gayriinsani ve gayriahlaki yol ve yöntemlerle İslam'a hizmet edilmez, İslam davası güdülemez. Hiçbir sebep masum sivilleri, okula giden çocukları katletmenin mazareti olamaz. Türkiye en zor günlerinde Somali halkının yanında olmayı sürdürecektir. Adı ister DEAŞ, ister Boko Haram ister FETÖ olsun bu örgütlerin tamamı dinimizi emellerine alet eden sapkın yapılardır. Bu katil sürüleriyle mücadele etmek başta hocalarımız ve alimlerimizin olmak üzere hepimizin ortak sorumluluğudur. Ülkemizin bir daha benzer dramlar, benzer ihanetler yaşamasına asla izin veremeyiz. Zararlı alışkanlıkların pençesinde kıvranan gençlerimizin acısı da yine bizim acımızdır. Elinden tutamadığımız, yanında olamadığımız her bir gencimizin vebali hepimizin üzerindedir. Diyanet İşleri Başkanlığımızın din hizmetlerini genişletmesini takdirle karşıladığımı belirtmek istiyorum.
"MİLLETİMİZ BU EĞİTİM YUVALARINA GÖZÜ GİBİ BAKIYOR"
Diyanetin 4-6 yaş Kur'an kurslarını çocuklarımızın İslam inancı ve ahlakıyla erken yaşta tanışması bakımdan çok değerli buluyorum. Kimi hadsizler Orta Çağ zihniyeti diyerek aşağılamaya çalışsa da milletimiz bu eğitim yuvalarına gözü gibi bakıyor. Biz bu hadsizlere bakmayacağız, tam tersine 4-6 yaşındaki bu yavrularımızı yetiştirmek suretiyle tarihe nazar edeceğiz, nazar.