Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, "Türk Silahlı Kuvvetlerinin (TSK) kimyasal silah kullandığı" iddialarına yönelik tepkisiyle gündeme gelen oyuncu Burak Haktanır ile Milli Savunma Bakanlığında (MSB) görüşecek.
Yönetmen Özcan Alper, Boğaziçi Film Festivali kapanış töreninde, TSK'nın terörle mücadele operasyonunda kimyasal silah kullandığını öne süren Türk Tabipleri Birliği (TTB) Başkanı Şebnem Korur Fincancı'nın tutuklanmasına tepki göstererek, ödülünü Fincancı'ya ithaf etti.
Oyuncu Burak Haktanır da yönetmen Alper'in sözlerine "O kadın TSK'ya iftira attı" diyerek tepki gösterdi.
Edinilen bilgiye göre, Milli Savunma Bakanı Akar, gösterdiği duruştan dolayı arayarak tebriklerini ilettiği oyuncu Haktanır ile Milli Savunma Bakanlığında bir araya gelecek.
"TSK'YA SAHİP ÇIKAN HERKESE TEŞEKKÜR EDİYORUZ"
Konuya ilişkin AA'ya açıklamalarda bulunan Bakan Akar, oyuncunun sergilediği tavrı takdir ettiğini belirterek, bu çıkışın önemli olduğunu ifade etti.
Akar ayrıca söz konusu iddialara ilişkin şu görüşleri paylaştı: "Operasyonlarında Mehmetçik, sivillere, masum insanlara, tarihi, dini, kültürel yapılara, çevreye zarar gelmemesi için diğer hiçbir ülke ordusunun göstermediği duyarlılığa sahip. Hem planlama hem icra safhasında bu duyarlılığı gösteriyoruz. Bizim uluslararası hukuka saygımız, bunun da ötesinde inançlarımız, insani, manevi değerlerimiz var. Bu kapsamda Türk Silahlı Kuvvetlerine sahip çıkılması vatan görevi. Birkaç ahlaksız, alçak dışında herkes Türk Silahlı Kuvvetlerine sahip çıktı, onlara teşekkür ediyoruz. Türk Silahlı Kuvvetleri, Cumhuriyet tarihinin en yoğun döneminden geçiyor. Bu süreçte kahramanca ve fedakarca görevlerini icra eden Mehmetçiğin moral motivasyonu çok önemli."
Boğaziçi Film Festivali'nde, TSK'ya kimyasal silah iftirası atan TTB Başkanı Şebnem Korur Fincancı'nın, 'Barış' dediği için tutuklandığının propagandasının yapılmasına tepki gösteren sanatçı Burak Haktanır, SABAH'a konuştu.
*TSK'ya iftira atan Şebnem Korur Fincancı'ya sahip çıkan Özcan Alper
DEVLETİN REJİMİNE SÖZ SÖYLEME ETKİNLİKLERİNE DÖNÜŞTÜ
Boğaziçi Film Festival'nin kapanış töreniydi. Ödül törenleri ne yazık ki mevcut siyasal iktidara laf sokma, devletin rejmine söz söyleme, şov yapma etkinliklerine dönüşmüş durumda istisnasız hemen hemen hepsinde benzer şeyleri görüyoruz. Program 2 saatten fazla sürdü. Olay son 15 dakikasında oldu. Ve şaşırmıştım, kimse taşkınlık yapmamıştı.
Ara ara taşkınlık yapanlar vardı ama tolere edilebilir şeylerdi. Fakat yönetmen Özcan Alper'in bütün salonun gözünün içine baka baka, kameraların önünde, milleti enayi yerine koyara, 'Sırf barış dediği için şuan hapiste olan' cümlesini kurunca ben tepki gösterdim. Allah'tan korkun, bu kadın sırf barış dediği için mi içeride? Bizleri aptal mı zannediyorsunuz? İşin kahredici kısmı salondan büyük bir destek alması oldu. Dedim ki, o kadın TSK'ya iftira attı. Attığı iftiradan dolayı hapiste. Duyduğu halde tekrarlatıyor. İşine gelmiyor. Sunucu onlardan yana tavır koyarak, onların lehine yatıştırmaya çalıştı.
*TSK'ya atılan iftiraya tepki gösteren oyuncu Burak Haktanır
OLAYI FARKLI ZEMİNE ÇEKMEYE ÇALIŞTILAR
Ondan sonra çıkan kadın halen kaşıyor meseleyi. Eril dil falan diyerek tartışmayı başka zemine çekmeye çalışıyor. Feministleri yanıma alırım diyerek konuyu farklı bir noktaya çekmeye çalıştı. İşin içinde kaldı çekemedi. TSK'ya iftira atılıyor deyince işin ciddiyetini işin ciddiyetini orada anlayıp 'Ben konuyu anlamamışım' diyor.
DIŞARDA TEBRİK EDENLER SALONDA YALNIZ BIRAKTI
Salon karşı tarafı destek mahiyetinde alkışladı. Salonu terkettim ama kaçtı gitti demesinler diye bekledim. Kavga için beklemedim. Ola ki birinin anlatacak bir sözü var diye. Kapıdan çıkan bana sarılıyor. Duygularımıza tercüman oldun diye. İçeride niye destek vermediniz? Ben niye tek kaldım içeride? Bu adamlar PKK'yı bile elleri patlarcasına alkışlarken sen neredeydin? Salonu terk etseydin, tepkini koysaydın. Ben dışarda tebrik edenlere de tepkimi koydum.
BEN BU İŞİ KİŞİSEL İKBAL İÇİN YAPMADIM
Salondan çıktıktan sonra sunucu 'zıpçıktı' diye bir laf söylemiş. Sana mı kaldı bu işlerde taraf tutmak. Ben bunu bütün samimiyetimle söylüyorum, bunun şahsi şahsi reklama dönüşüyor algısından çok korkuyorum. Derdimiz var. Bir şeyler anlatmak istiyorum.