Başkan Erdoğan Putin'i nasıl ikna etti? Cumhurbaşkanı Sözcüsü İbrahim Kalın'dan çarpıcı açıklamalar! "Tüm dünya Ankara'yı arıyordu"

Başkan Recep Tayyip Erdoğan tahıl krizini bir kez daha çözmeyi başarmıştı. Tüm dünya tarafından Rusya Devlet Başkanı Putin'i nasıl ikna ettiği düşünülürken, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın dış ve iç politikadaki güncel gelişmeleri katılıdığı bir televizyon programının canlı yayınında anlattı.

takvim.com.tr takvim.com.tr
Giriş Tarihi :03 Kasım 2022 , 21:52 Güncelleme Tarihi :03 Kasım 2022 , 22:26
Başkan Erdoğan Putin’i nasıl ikna etti? Cumhurbaşkanı Sözcüsü İbrahim Kalın’dan çarpıcı açıklamalar! Tüm dünya Ankara’yı arıyordu

İÇİNDEKİLER

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın dış ve iç politikadaki güncel gelişmeleri katılıdığı bir televizyon programının canlı yayınında anlattı.



TAHIL KORİDORU KRİZİ NASIL ÇÖZÜLDÜ?
Tahıl koridoru anlaşması İstanbul'da yapılan bir anlaşma biliyorsunuz. Cumhurbaşkanımız da BM Genel Sektereri ile beraber katıldı. Anlaşmaya şüpheyle yaklaşan 'olmaz, yürümez' diyenler de çok oldu. Bu anlaşma kaçınılmaz bir durumdu. Tahıl fiyatları artmaya başlamıştı. Anlaşma ile beraber küresel fiyatlarda iniş oldu. Cumartesi günü Ruslar bu anlaşmanın kendi taraflarında olan kısmını askıya aldıklarını açıkladılar.



"TÜM DÜNYA ANKARA'YI ARIYOR"
Bize bildirdiler bize bu durumu elbette. Tüm dünya tabi Türkiye'yi arıyor, Ankara'yı arıyor. Aman bu anlaşma durmasın. 4 gün içinde fiyatlar arttı ve uzasa daha da uzayacaktı. Cumhurbaşkanımız gerekli talimatları verdi. Önceki gün Cumhurbaşkanımız Putin ile bir görüşme yaptı. Sayın Putin haklı olarak dedi ki 'Tahıl koridorunun bir saldırı aracı olarak kullanması yasak.' Rus tarafının iddiasına göre Sivastopol'da bir Rus gemisine saldırı olmuş. Bunu tespit ettiklerini söylediler. Sayın Putin çok hızlı refleks verdi ve Cumhurbaşkanımızın liderlik diplomasisine karşılık verdi. Çok kısa sürede bir netice verdi ve inanılmaz etkili oldu. Cumhurbaşkanımızın görüşmesinden sonra Putin, Ukrayna'dan bu saldırıların yaşanmaması için garanti istedi. Tabi Ukrayna ile müzakereler de devam ettirildi.


Şirketler sigorta ve liman şirketlerinin birçoğu Avrupa merkezli. Bu şirketler yatırımlara takılırız korkusu ile Ruslar ile iş yapmaktan çekiniyorlar. Biz bunu birçok kez dile getirdik. Rusya'nın karşı karşıya kaldığı lojistik engelleri kaldırın diyoruz. Cumhurbaşkanımız da söyledi, Somali, Sudan gibi ülkelerin durumları kritik. Başka Afrika ülkeleri de var. Rusya bir siyasi hamle yaptı ve Afrika ülkelerine bu tahılı ücretsiz olarak vermeye hazırız dediler. Ukrayna'dan Afrika'ya gitmeyecek tahıl miktarı ne ise, biz bunu Rusya olarak vereceğiz dediler. Bu aslında siyasi manevra olarak görülmemeli. Bence onun yerine asıl mesela tahıl krizi çözmek ise, bu tahılın fakir ülkelerine ulaştırılmasıydı.



"RUSYA İLE KONUŞABİLEN TEK LİDER CUMHURBAŞKANIMIZ"
Cumhurbaşkanımızın yürüttüğü bu liderlik diplomasisi çok hızlı cevap buldu. Bu işin haftalarca süreceğini düşünerek bizi acil koduyla aradılar. Kısa sürede netice alınacağını beklemiyorlardı. Cumhurbaşkanımız Putin ile, Bakan Akar da 1 saat kadar sonra Şoygu ile görüştü. Ukrayna tarafının yapıcı tutumunu da takdir etmek önemli çünkü Rusya'nın istediği garantiyi verdi.

Batılı ülkeler bize diyorlar ya Türkiye Batı'dan uzaklaşıyor, Rusya'ya çok yaklaştı. Sayın Erdoğan Putin ile neden bu kadar çok sık görüşüyor gibi eleştiriler geliyor. Bana bu savaşın başladığı haberi o gün sabah 5'te geldi. Ben o andan itibaren şunu hissettim; bu uzun süreli bir savaş olacak. Rusya daha ilk başlarda biz ne Ukrayna'dan ne Rusya'dan vazgeçeriz. Bu denge politikanın sonuçlarını görmüş olduk. Herkes Rusya ile köprüleri atarsa, Ruslar ile kim konuşacak? Bunu yapabilen tek lider Cumhurbaşkanımız. Biz Batı'ya da diyoruz ki, tahıl sevkiyatı anlaşmasına, esir takasına destek verirken çok iyi yaptınız demek ile yetinmeyin, gelin güven artırıcı tedbirler koyalım diyoruz.



"NÜKLEER SAVAŞ RİSKİ YOK DİYEMEYİZ"
Şu an savaş çığlıkları, barış çağrılarının üstünde çıkıyor. İki tarafta askeri zafer elde edecek bir sonuca ulaşacak durumun olmadığını gördük. 8 aylık süreç zaten bize bunu gösterdi. Burada en büyük risklerden biri nükleer savaş riski. Yok diyemeyiz buna. Rusya'nın elinde de 4 bin küsür bir nükleer başlık var aynı şey ABD ve Batı'da var. Savaş uzadıkça nükleer risk hep gündemde olabilir.

2010'da Arap Baharı başladı, sonra Suriye'de olaylar yaşanmaya başladı. Çin çok hızlı bir şekilde büyüyerek dünyanın 2. büyük ekonomosi oldu. Soğuk savaş sonrası dönemde yeni bir düzenin kurulamadığı bir durum ortaya çıktı. Nükleer silahın amacı caydırıcılık. Cumhurbaşkanımız görüşmelerinde her zaman nükleer silah konusunda uyarılarını yapıyor. Ukraynalıların 'kirli bomba' kullanacağı iddia edildi örneğin, biz Rusya ve Ukrayna ile görüştük. İki taraf da böyle bir niyetleri olmadığını dile getirdi. Burada söylemek istediğim şu Türkiye sadece tahıl için arabuluculuk yapmaya çalışmıyor. Tarafları müzakere masasına nasıl getirebiliriz. Savaşı sonlandıracak bakış açısı devreye girmeli.



ERDOĞAN'IN 'ÖNCE BIDEN'A ANLATACAĞIM' SÖZLERİ
Cumhurbaşkanımız ve Biden G20'de görüşecekler. Burada yüz yüze elbette anlatacaktır. Ancak Cumhurbaşkanımız tabi ironiden daha fazlasını da yaptı. Liderlik diplomasisi ile kriz böyle çözülür demiş oldu.



Cumhurbaşkanı Erdoğan tahıl koridoru krizinin çözülmesinin ardından "Rusya nasıl ikna oldu?" sorusuna, "Onu bana bırakın, önce Biden'a sonra size anlatacağım" yanıtını vermişti.

Bu savaş bir şekilde sona erecek. Türkiye önemli bir gaz merkezi haline gelecek. Doğu Akdeniz'de ciddi bir gaz rezervi çıkması halinde, bunun Türkiye'den Avrupa'ya ulaştırılması gibi bir durum var. Buradaki en önemli hatlardan biri TANAP. Azerbaycan gazı tek başına yeterli olmayabilirse burada kapasite artırımı gerekiyor. Bizim enerji altyapımız bu kapasiteyi taşımaya çok müsait. Putin'in bu teklifi bu savaş bağlamında bir kart değil.

TAKVİM UYGULAMASINI İNDİRMEK İÇİN TIKLAYIN