Başkan Recep Tayyip Erdoğan, Endonezya'ya hareketinden önce Atatürk Havalimanı'nda basın toplantısı düzenledi.
Erdoğan, İstiklal Caddesi'nde meydana gelen patlamayla ilgili açıklamada bulunarak, yaralılara acil şifalar diledi.
Olay yerine hemen emniyet ve sağlık ekiplerinin sev edildiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Yaralılarımızın süratle çevredeki hastanelere intikali sağlanmıştır. Devletimizin ilgili birimleri bu kalleş saldırının faillerini ve arkasındaki mahfilleri ortaya çıkarmak için çalışmalarını sürdürmektedir. Türkiye'yi ve Türk milletini terörle teslim alma çabaları dün olduğu gibi bugün de hedefine ulaşmayacaktır. Milletimiz, İstiklal Caddesi'ndeki olayın önündeki ve arkasındaki tüm unsurlarıyla ortaya çıkarılarak faillerinin hak ettikleri şekilde cezalandırılacağından emin olsun." diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, can kaybıyla ilgili "Bize son olarak İstanbul Valiliğimizden intikal eden rakam, 4'ü olay yeri, 2'si ise hastanelerde olmak üzere 6 vefat söz konusu. Yaralı sayımız ise 53. Bunun dışında farklı rakamlar gelebilir ama bu rakam Valimizden aldığım rakamdır. Hastanelerde yaralılara gerekli müdahaleler yapılıyor. Kısa zamanda bu vatandaşlarımızda taburcu edilecektir." ifadelerini kullandı.
Erdoğan, Bali'de düzenlenecek zirveye gideceğini hatırlatarak, bu yılki zirvenin birlikte ve daha güçlü toparlanma ana teması etrafında icra edileceğini aktardı.
Türkiye olarak salgının sağlıkla ilgili boyutunun anlatıldığı bu dönemde, birlikte toparlanma anlayışıyla yürütülen çalışmalara yoğun katkı sağladıklarını söyleyen Erdoğan, küresel gündemin en üst sıralarında yer alan gıda ve enerji güvenliğinin, zirvenin temel başlıkları olarak tespit edildiğini bildirdi.
Erdoğan, özellikle koronavirüs salgınının, Rusya ve Ukrayna savaşının, günlük hayatı etkileyen kritik başlıkların ilk sıraya yerleştirildiğine işaret ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Neticede yaşanan küresel enflasyon dalgası tüm ekonomileri derinden sarsarken, resesyon tehdidini de beraberinde getiriyor. Antalya bildirimimizde, diğer hususların yanı sıra gıda israfının azaltılması noktasında 20'ler grubu olarak taahhütte bulunmuştuk. Yine dönem başkanlığımız sırasında G-20 tarihinde ilk enerji bakanları toplantısını düzenlemiş ve meselenin ehemmiyetine dikkat çekmiştik. Aradan geçen sürede ülkemizin 7 yıl önce gündeme taşıdığı hususların yerinde ve isabetli olduğu görülmüş oldu."
Gıda krizinin önüne geçilmesi amacıyla Rusya-Ukrayna ve BM ile Karadeniz'de tahıl koridoru girişimini hayata geçirdiklerini hatırlatan Erdoğan, "Bu sayede 10 milyon tondan daha fazla tahılın dünya pazarına uluşmasını temin ettik. Sürecin devam etmesi için gayretlerimizi sürdürürken, tahılın başta Afrika olmak üzere en çok ihtiyacı olan ülkelere ulaştırılması için çaba sarf ediyoruz. Mali'de mevkidaşlarımızla görüşmemizde, bu konunun üzerinde özellikle duracağım. Afrika'nın ülkelerini bu tahıla ulaştırmak için elimizden gelen her türlü gayreti göstereceğiz." diye konuştu.
Erdoğan, ayrıca Türkiye'nin yaşanmakta olan enerji krizinin çözümü bakımından da anahtar konumda olduğunu hatırlatacağını kaydetti.
Zirve gündeminin ikinci ana maddesini "sağlık" başlığının oluşturduğunu aktaran Erdoğan, salgın döneminde yaşananların, küresel sağlık sistemindeki açıkları, yetersizlikleri ve adaletsizlikleri gözler önüne serdiğini söyledi.
Erdoğan, aşıya zamanında erişemediği veya asgari sağlık hizmetini alamadığı için yüzbinlerce insanın hayatını kaybettiğini anlatarak, gelişmiş ülkelerin dahi bocaladığı o günlerde Türkiye olarak hem içeride hem de yurt dışında son derece başarılı bir sınav verdiklerini ifade etti.
2002'den beri sağlık altyapısına, sağlık hizmetlerinin kalitesine ve sosyal güvenlik sistemine yaptıkları yatırımlarla müspet neticeleri görme fırsatını bulduklarını belirten Erdoğan, "Şimdi bu güçlü birikimi Health Türkiye markasıyla uluslararası arenaya taşıyor, vatandaşlarımızla beraber tüm insanlığın hizmetine sunuyoruz. G20 toplantılarında Türkiye'nin tecrübeleri ışığında atılacak adımların ve hazırlıklarımızın neler olması gerektiğini ifade edeceğiz." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bali'deki üçüncü ana gündem maddesinin "dijital dönüşüm" olduğuna işaret ederek, dijital dönüşüm konusunda da bu sene kapsayıcılık temasının ön plana çıktığını dile getirdi.
Bu noktada da kimseyi dışarıda bırakmayan bir yapının temellerinin nasıl atılması gerektiği yönünde fikir teatisinde bulunacaklarını aktaran Erdoğan, Türkiye'nin elektronik devlet ve dijital dönüşüm çalışmalarında yakaladığı başarıyı muhataplarıyla paylaşma imkanı elde edeceklerini vurguladı.
KADIN TERÖRİSTİN KAÇIŞ ANI KAMERADA
İKİLİ GÖRÜŞMELER
Erdoğan, zirve marjında ayrıca mevkidaşlarıyla ikili görüşmeler de yapacağını belirterek, "Ev sahibi Endonezya'nın Cumhurbaşkanı, değerli kardeşim, Joko Widodo'yla ise yarın daha kapsamlı şekilde görüşeceğiz. Sayın Cumhurbaşkanıyla stratejik ortaklık temelinde geliştirdiğimiz derin tarihi bağlara dayalı ikili ilişkilerimizi tüm yönleriyle ele alacağız. Bölgesel ve uluslararası meselelere dair görüş alışverişinde bulunacak, G20, ASEAN ve İslam İşbirliği Teşkilatı gibi çok taraflı platformlardaki iş birliğimizi gözden geçireceğiz." bilgisini verdi.
Ziyaretin ülke, millet ve tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını temenni eden Erdoğan, konuşmasının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
"İNCELEMELERİN SONUNDA NİHAİ KARARI VERECEĞİZ"
Bir gazetecinin, Beyoğlu İstiklal Caddesi'nde meydana gelen patlamanın terörle bağlantısının netleşip netleşmediğini sorması üzerine Erdoğan, şu değerlendirmede bulundu:
"Şu an itibarıyla tabii ilk incelemelerde kesin olarak bu terördür dersek belki yanlış olur ama ilk gelişmeler, Valimin bize aktardığı ilk bilgi, burada bir terör kokusu var. Şu an itibarıyla oradaki kaçışmalar vesaire ve bir kadının bu işte rol oynadığı noktasında ilk tespitler. Gerek İstanbul Emniyet Müdürümüz, gerek Valimiz gerek kamera incelemeleri, bunlar devam ediyor. Bunların sonunda nihai kararı inşallah vereceğiz."
FETÖ'NÜN AMERİKA'DA SAKLANMASI
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Özbekistan Zirvesi sonrasında gazetecilerin sorularını yanıtlamıştınız. Türk devletlerindeki FETÖ yapılanmasıyla mücadeleye değinmiştiniz. Şöyle bir sözünüz olmuştu; 'FETÖ'yü Biden saklıyor.' demiştiniz. Bu kapsamda ABD Başkanı Biden'la bir görüşmeniz olacak mı?" sorusu üzerine, şunları söyledi:
"Tabii bu biraz da ifadelerimizi yanlış merkezlere çekme gibi bir durum oluyor. Şimdi Amerika'da saklandığını veya Amerika'da bu adamın özellikle gizlendiğini, orada Amerika yönetiminin her türlü desteği verdiğini zaten geçmişten bu yana hep söyledik. Bunu Biden'ın kendisine Başkan Yardımcısı olduğu zaman da söylemiştim. 'Bunu niye vermiyorsunuz, verin.' diye. 'Bak bizden papazı istediniz verdik. Sizdeki papazı da bize verin.' demiştik. Ama maalesef tabii bunları hem biliyorsunuz orada kart ile izni de veriyorlar ve orada da yaşam imkanı da bunlara sağlıyorlar. Orada gayet büyük kaşane, orada yaşamını sadece kendisi değil avanesiyle birlikte Amerika'da sağlıyor. Ve yanındaki terör örgütünün bağlantılısı olanlarla birlikte yaşamlarını Amerika'nın değişik eyaletlerinde, başta Pensilvanya olmak üzere sürdürüyorlar. Tabii bu defa Sayın Biden'la bir görüşme durumumuz tekrar olursa bunu da yine kendisiyle tekrar konuşacağız."