Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, yılbaşı itibariyle model bir çalışmayı hayata geçireceklerinin müjdesini vererek, "Sıfır enerjili binalar uygulamasını 81 şehrimizde hayata geçireceğiz. 5 bin metrekareden büyük olan tüm binalar enerji performans sınıfı en az B olmak suretiyle inşa edilecek ve tükettikleri enerjinin en az yüzde 5'ini yenilenebilir enerji sistemlerinden karşılamalarını zorunlu hale gelecek. Bu sayede yüzde 25 enerjiden tasarruf yapmayı hedefliyoruz" dedi.
Turkuvaz Medya Grubu'nun amiral gemisi Sabah Gazetesi ve ekonomi kanalı A Para tarafından düzenlenen 'Türkiye 2023 Zirvesi & Para Sohbetleri' Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum'un kapalı oturumuyla sona erdi. Bakan Kurum özel oturum öncesinde yaptığı konuşmada, dünyanın son yıllarda etkisi daha da derinleşen birçok sorunla mücadele ettiğini belirterek "Bu mücadeleyi tüm insanlarla birlikte yapıyoruz. Salgından ve savaştan kaynaklı olarak enerji ve gıda artışları üretim ve tüketim süreçlerini doğrudan veya dolaylı etkileyerek alım gücüne de darbe vuruyor. Maliyetlerdeki bu artış hem inşaat hem de alt sektörlerini etkilemiştir. Dünyada inşaat sektörüne bakınca ciddi daralma ve küçülme yaşandığını pek çok projenin askıya alındığını görüyoruz. Ülkemiz özeline bakıldığında lokomotif gücü olan inşaat sektörü krizlere rağmen tedarik zinciri bozulmalarına rağmen ekonomimizin paslanmayan demiri, gelecek vaat eden yatırımların sektörü olmaya devam etmektedir. İnşaat sektöründe dünyada ikinci sıradayız. En iyi müteahhitler değerlendirmesinde ülkemizden 44 müteahhidimiz bu sıralamanın içinde yer alıyor. İnşaat şirketleri dünyanın birçok noktasında yeni yuvalar işyerleri alt üst yapı düzenlemeleri inşa etmekte böylece dünyanın dört bir yanında hem Türk şehircilik birikiminin örneklerini hem de özel sektörümüzün diğer sektörlerle birlikte yer edinmesini, büyümesini sağlamış oluyoruz. Sektörde her hamle, her adım 250 alt sektörü etkiliyor. Ekonomiye istihdama kalkınmaya katkı sağlıyor. Sektör 2 milyondan fazla kişiye istihdam sağlıyor. GSYH içinde son 10 yılı incelediğimizde yaklaşık inşaat sektörünün doğrudan payı yüzde 7. İnşaat ve gayrimenkul sektörümüz ülke ekonomisinin lokomotifi olmuştur. Güçlü ekonomik sürece destek vermek küresel daralmanın sebep olduğu artışı önlemek için cumhurbaşkanımızın iradesiyle her zaman sektörümüzün yanında olduk olmaya devam edeceğiz" dedi.
İnşaat sektörünü yakından ilgilendiren düzenlemeleri kararlılıkla hayata geçirmeye devam ettiklerini söyleyen Bakan Kurum, "Bir taraftan sektörümüzde çalışanlarla birlikte kalite disiplini getirmek için 125 bin müteahhidi sınıflandırdık. Sınıflandırmaya ihtiyaç vardı, sınıflandırmayla birlikte teknik mali yeterliliğine göre müteahhitleri sınıflara ayırdık. Yıkımlardan çıkan malzemelerin geri dönüşümde kullanılması için yönetmeliği değiştirdik. Tüm kaynakları yeniden sürdürülebilir ekonomi anlayışıyla tüm projelerde bu bakışa dikkat etmek zorundayız. Çevreye saygılı iklim dostu şehirler anlayışıyla gidiyoruz" diye konuştu.
SIFIR ENERJİLİ BİNALARLA ENERJİ TASARRUFU HEDEFLENİYOR
Bakan Kurum şunları söyledi: "5 bin metrekareden büyük olan tüm binaların enerji performans sınıfı en az B olmak suretiyle inşa edilecek ve tükettikleri enerjinin en az yüzde 5'ini yenilenebilir enerji sistemlerinden karşılamalarını zorunlu hale getirdik. Bunu uygulayan firmalar vardı, ama artık 2023 itibariyle bu zorunlu hale geldi. Isınma şartları bozulmadan enerji tüketiminden yüzde 25 tasarruf yapmayı hedefliyoruz. Bu hem ülke hem gelecek adına çok çok önemli. Rusya Ukrayna krizi gösterdi ki kendi kendine yeten ülkeler güçlü ülkeler olmalı. Biz de Cumhurbaşkanımızın vizyonu çerçevesinde her alanda kendine yeten ülke olma hedefiyle Türkiye yüzyılına hazırlanıyoruz. Net sıfır emisyon hedefi çok çok önemli. İthalatımızın büyük kısmını enerji üzerine yapıyoruz. Dolayısıyla kendi enerjimizi üretecek hale gelmemiz çok çok önemli. İnsanımız da bunu önemsiyor. Kendi elektriğini üreten kullandığı suyu tekrar kullanan kendi kendine yeten binalara gitmek zorundayız. Her türlü detayı sürdürülebilir ekonomi anlayışıyla yeşil kalkınma anlayışıyla yeşil bina olacak şekilde düşünmeliyiz. Bu şekilde 5 milyar lira yıllık enerji faturasını azaltacağız, kademe kademe sınıflandırmayı yükselteceğiz. İklim değişikliğiyle mücadelede önemli fırsat var ve buna liderlik eden bir ülke olmak istiyoruz."
2030 yılından itibaren tüm binaların sıfır enerjili yeşil bina olarak inşa edileceğini belirten Bakan Kurum konut arzını artırmak için konut ve ticaret alanlarında yer alan iskan almış inşaat aşamasında olan 50 bin ofisin konuta dönüşmesine imkan sağladıklarını dile getirdi. Deprem ülkesi olduğumuza dikkat çeken Bakan Kurum şunları dile getirdi: "Türkiye deprem ülkesi bu yüzden kentsel dönüşümü, deprem dönüşümü bizim için en öncelikli projemiz. Hep söylüyoruz bu, terörle mücadele kadar önemli iş. Cumhurbaşkanımızın 2012'de çok önemli bir kararla Türkiye'nin her yerinde kentsel dönüşüm seferberliğini başlattı. Bununla şehirlerimizin, ülkemizin, milletimizin geleceğini tehdit eden deprem riskini bertaraf ediyoruz. Terörle mücadele gibi önemli görüyoruz, ülkemizin milli güvenlik ve beka meselesi olarak görüyoruz. Hepimiz kentsel dönüşüm meselesinde elimizi taşın altına koymak zorundayız. Ülkemizin geleceği için bu süreci çok hassas, dikkatli ve kararlı şekilde yürütmek zorundayız. Memlekete karşı sorumluluklarımız var. Deprem nedeniyle bir tek canımızı dahi kaybetmek istemiyoruz. Son 20 yılda yapılan düzenlemeler koyduğumuz yönetmelikler çerçevesinde artan yapı denetimi faaliyetiyle yapı stoğunda iyileştirmeleri sağladık. Geçen günlerde Düzce'de deprem meydana geldi ve yaşanan sürece baktığınızda 99 sonrası yapılan yapılarda herhangi bir hasar olmadığını gördük. Can kaybının olmamasının ve ağır yıkımın olmamasının nedeni sektörümüzle birlikte yaptığımız çalışmalardır."
2035 YILINA KADAR TÜM TÜRKİYE'DE DEPREM DÖNÜŞÜMÜNÜ BAŞLATMIŞ OLACAĞIZ
Bugüne kadar 3,2 milyon konutun dönüştürüldüğünü ve 13 milyon vatandaşın sağlıklı, güvenli konutlara yerleştirildiğini kaydeden Kurum, bu sayının Yunanistan, Portekiz ve İsveç nüfuslarına denk geldiğini söyledi. Kurum, "Bu birçok ülkenin altından kalkamayacağı süreç. İnşallah biz tüm şehirlerimizde bu kararlılıkla adımlarımızı atacağız. 250 bin konut şu anda Türkiye'de dönüşüm sürecinde ve İstanbul deprem dönüşümünün merkezidir. İstanbul'da 39 ilçede 93 bin konutta dönüşüm projeleri sürüyor. Ülke genelinde 6 milyonu aşkın sağlıksız yapı stoğu var ve 2035 yılına kadar tüm bu deprem dönüşümünü başlatmak hedefimiz. Bu siyaset üstü meseleye herkesin elini taşın altına koyması gerekiyor. Şirketlerin de deprem dönüşüm projeleri yapması zorunludur" diye konuştu.
Kurum, Türkiye'nin sosyal konut üretiminde lider ve örnek olduğunu son 20 yılda 26 bin sosyal konut projesiyle 1 milyon 170 bin sosyal konut üretildiğini kaydederek "81 ilde 750 tane şantiye var. Cumhurbaşkanı sosyal konut projesini ilan etti. Bu projeyle küçük ve orta ölçekli esnafımızı da sevindirdik. Tüm dünya sosyal devlet anlayışını rafa kaldırmışken, biz elimizi taşın altına koyduk ve bu iradeyle birlikte Hazine arazilerimizi de milletin hizmetine sunduk. 30 ilde 63 bin konutun hak sahiplerini noter huzurunda belirledik. İnşallah mart ayına kadar da tüm kuraları tamamlayacağız. Hızlı şekilde inşaatları yapacağız. Bir an bile duraksamadan 2 yıl içinde ilk etapta 250 bin konutumuzu vatandaşlara teslim edeceğiz. 22 bin 500 konutu ihale etmiş durumdayız" dedi.
İKLİM DEĞİŞİKLİĞİYLE MÜCADELEYİ ÖNCELİKLENDİRİYORUZ
Türkiye'nin iklim krizinin ağır sonuçlarıyla karşı karşıya olduğunu belirten Bakan Kurum, şunları söyledi: "Akdeniz ülkesiyiz ve dünya sıcaklık ortalaması bizde daha yüksek. Dolayısıyla iklim değişikliğinden en çok etkilenecek ülkeler arasındayız. Yaptığımız düzenlemelerle Türkiye'nin sadece bugününü değil 50 yılını, bir asrını planlıyoruz. Dünyanın yeşil dönüşüm başlattığı süreçte her alanda yeşil devrimin yaşandığı döneme hep birlikte şahit oluyoruz. Biz de dünyanın gittiği yöne uygun şekilde adımlarımızı atıyoruz. Ürettiğimiz 1 milyon konut amaçlı arsalara özel sektörümüzün de konut arzını yükseltiyoruz. Bu arsalarla birlikte Türkiye yüzyılının modern yerleşim yerlerini oluşturacağız. Arsaları vadeli şekilde satış yapmak suretiyle özel sektörümüze de bu fırsatı sağlamaya çalışıyoruz. Hem sosyal konut üreteceğiz hem deözel sektörün konut yapmasını sağlayacağız. 900 milyar liralık bir yatırım bu… Projemiz ile 250 alt sektörümüz de canlanacak ve doğrudan 200 bin kardeşimizi de istihdam etmiş olacağız. İklim değişikliğiyle mücadelemize büyük katkılar sunan binalar yapacağız."
İklim kanunu hazırladıklarını emisyonu az üretenlerin ödüllendirildiği çok üretenlerin cezalandırdığı sistem hazırladıklarını kaydeden Kurum, iklim değişikliğiyle mücadeleyi önceliklendireceklerini ve yeni hedefle birlikte 2030 yılında 500 milyon ton emisyonu azaltmış olacaklarını belirtti.
Küresel çevre hareketine dönüşen sıfır atık projesinin 5 yaşında olduğunu ve Emine Hanım himayelerinde başlatılan sıfır atık kapsamında 150 bin kamu binasında uygulamaya geçtiğini dile getiren Kurum, kamu binalarına artık çöp kamyonu gitmediğini söyledi. Kurum ayrıca Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi'nin de 2023 yılında tamamlanacağını duyurdu.
Bakan Kurum'un özel oturumu öncesinde zirvenin son paneli Gayrimenkul Sektörünün 2023 Stratejileri gerçekleştirildi. A Para Dış Haberler Müdürü Bora Balar moderatörlüğündeki panele Artaş İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Çetinsaya, Dap Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ziya Yılmaz ve Ege Yapı Group Yönetim Kurulu Başkanı İnanç Kabadayı katıldı.
YABANCIYA KONUT SATIŞINDAN 40 MİLYAR DOLARA GELEBİLİR
Türkiye'nin müteahhitlikte dünyada ikinci sırada yer aldığını hatırlatan Dap Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ziya Yılmaz, yabancıya konut satışına dikkat çekti. Yabancıya satışın ülkemiz için çok değerli olduğunu vurgulayan Yılmaz, şöyle devam etti: "Bugün yabancıya mülk satışından içeriye 40 milyar dolar kaynak sokabiliriz. Bu müthiş bir kaynak, bunu cari açıkta da kullanabilirsiniz. 20 yılda tüm depreme dayanıksız konutlar gelen kaynakla yenilenebilir. Yaptığımız projelerde yerliye çok hızlı sattığımız için yabancı oranımız çok düşüktü. Ama bundan sonra yüksek olmayacağı anlamına gelmez."
Ziya Yılmaz, 2023 projelerine yönelik de, "Şu anda 4 tane dönüşüm projesinde varız. Kurulduğumuz günden itibaren ülkemize değer katan projeler geliştirmeye gayret ediyoruz, yer seçimlerini buna göre yapıyoruz. Buraların parmakla gösterilen binalar olmasını istiyoruz, olduğu yere de değer katsın istiyoruz. Hangi bölgeye girdiysek o bölgenin arazi ve konut anlamında fiyatlarını belli bir noktaya getirmişizdir" dedi.
SİTELER KENDİ ENERJİLERİNİ ÜRETECEK
Artaş İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Çetinsaya, Rusya Ukrayna savaşından gayrimenkul sektörünün nasıl etkilendiğine yönelik, "Ukrayna ve Rusya'dan gelen vatandaşlara konut satabiliyoruz. Antalya bölgesinde karşılaşıyorduk. Artık İstanbul'da da, İzmir'de de var. Bu savaş inşallah biter, savaşın kendisi çok ürkütücü" dedi.
Çetinsaya, 2023 yılı planlarına ilişkin de şunları söyledi: "Yaptığımız binalarda ısı verimliliği, izolasyon çok önem arz etmeye başladı. Enerjinin bu kadar pahalı olması sebebiyle sitelerde kendi enerjisini kendi üreten, gerekirse çatılarda güneş paneli kullanarak sitenin ihtiyacı olan enerjiyi sağlamanın yollarını arıyoruz. Bundan sonra daha izolasyonlu, ısı yalıtımı olan projeler öne çıkacak."
SÜRDÜRÜLEBİLİRLİKTE ADIM ATMAMIZ LAZIM
Ege Yapı Group Yönetim Kurulu Başkanı İnanç Kabadayı da, bu yılın sektörde inşaat maliyetlerindeki artışla mücadele yılı olduğunu, 2023 için daha umutlu olduklarını söyledi. Sürdürülebilirliğin önemine işaret eden Kabadayı, şöyle devam etti: "Bu konuda artık her şirketin adımlar atması lazım. İklim Değişikliği Bakanlığı diye bir unvan da oldu. Bizler de sektör oyuncuları olarak bu noktada çalışmalarımızı daha da artırmamız gerekiyor. Diğer taraftan inovasyon, gayrimenkul ve inşaat teknolojileri alanında yapılan yatırımlar ve adımlar var. Biz de bu alana ciddi yatırım yapıyoruz. Ayrıca gelecek teknolojiyle gelişeceği için her şirketin teknolojik transformasyonu ileri düzeye getirmesi gerekiyor."
TÜRKİYE 2023 ZİRVESİ & PARA SOHBETLERİ GÜÇLÜ SPONSOR DESTEĞİ
Türkiye 2023 Zirvesi & Para Sohbetleri Zirvesi'nin ana sponsorluğunu Borsa İstanbul Grubu, TOKİ, Emlak Konut, Halkbank, Koza Altın İşletmeleri, Vakıf Leasing, Turkish Airlines, Türk Telekom, Vakıf Yatırım, Ziraat Yatırım üstlenirken, destek sponsorları ise Artaş Grubu, Aydınlı, Bilişim Vadisi, Cengiz Holding, DAP, Ege Yapı, Kalyon Enerji, Kuzu Grup, Koleksiyon, Limak, Nef, Tarsim, Ant Yapı, Astaş Holding, Besa Holding, Cargill, Doğuş, EPİAŞ, Kargomsende, Kuzey Marmara Otoyolu, Papara, Philip Capital, Trendyol ve Türkiye Sigorta Birliği oldu.