6 yaşındaki çocuğun evlendirildiği ve cinsel istismara maruz kaldığı iddiası Türkiye'nin gündemine oturdu.
ARAŞTIRMA KOMİSYONU
Türkiye'yi sarsan konu hakkında TBMM'de araştırma komisyonu kurulacak.
Konuya ilişkin açıklama AK Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin'den geldi.
Zengin, "TBMM'de araştırma komisyonu kurulmasına karar verildi. Öte yandan 6 yaşında bir çocuğun başına böyle bir şey geldiğinde bir insan çıkar mı bu normal diye. O yüzden Genel Kurul'da gelin toplanalım sadece failler değil bunların oluşmasına neden olan kimler varsa onları belirleyelim dedim." dedi.
BAKAN YANIK'TAN A HABER'DE AÇIKLAMALAR
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık Türkiye'nin gündemine oturan konuyla ilgili A Haber ekranlarında açıklamalarda bulundu.
6 yaşında çocuğun cinsel istismara uğradığı iddiasına ilişkin soru üzerine, bunun çok tatsız ve hiç duymak istemedikleri haberlerden olduğunu belirten Yanık, "Bakanlık olarak biz uzun yıllardır düzenli olarak erken yaşta evlilikle mücadele noktasında çalışmalarımızı aralıksız devam ettiriyoruz. Hala özellikle pilot bölgelerde çalışmalarımız devam ediyor. Ancak bu konu 'Erken yaşta evlilik' başlığında bile değerlendirilemeyecek kadar tatsız bir konu. Biz açılan bu ceza davasına bakanlık olarak müdahil olduk." dedi.
İşin hukuki tarafında, delillerin toplanması, hakikatin ortaya çıkması ve mağdurun talep etmesi halinde her türlü sosyal, ekonomik ve sosyal hizmet desteğinin sağlanacağını kaydeden Yanık, "Çocuğun cinsel istismarı, söylerken bile bizi rahatsız eden, tüylerimizi diken diken eden bir mesele. Çocuğun cinsel istismarı hangi sebeple, hangi gerekçeyle, hangi meşruiyet arayışıyla olursa olsun kabul edilemez, onaylanmaz, meşru gösterilemez." ifadelerini kullandı.
Bakan Yanık, şiddetle, istismarla, ihmalle, çocukların korunması noktasında 20 yıldır aralıksız mücadele ettiklerini, çocukların eğitimden sağlığa, sosyal hizmetlere erişiminden güvenliğine her türlü ihtiyacının karşılanması için gayret gösterdiklerini bildirdi.
"YÜZLERCE VAKADA MAĞDURUN HAKKINI SAVUNMAK İÇİN YANINDAYIZ"
Bu konu kamuoyuna yansıdığı zaman davaya müdahil olduklarını açıkladıklarını hatırlatan Yanık, şöyle devam etti:
"Milletimiz şundan müsterih olsun, kendilerinin bilmediği yüzlerce vakada da biz mağdurun hakkını savunmak için yanındayız. Gerek kolluk sürecinde gerek sosyal hizmet ve güvenliğin, barınma ihtiyacının temini noktasında, bunun özellikle altını çizmek istiyorum. Kaldı ki bu vakada zaten bir davaya müdahil olduğumuzu açıkladık ve bundan sonra da bu süreç hukuki anlamda tamamlanıp bitinceye kadar da içinde olacağız. Gerekli araştırmaların, hakikatin ortaya çıkması, mağdurun korunması ve küçüğün korunması noktasında üzerimize düşen bütün sorumlulukları bize tanımlanan hukuki çerçevede yerine getireceğiz."
Mağdurun ve çocuğunun Bakanlık denetiminde bir yere alınarak korunması ya da psikolojik destek görüp görmeyeceğine ilişkin soruya ise Yanık, "Olabilir, gayet tabii talep ederse mağdur, çünkü artık 24 yaşında reşit biliyorsunuz. Dolayısıyla kendisinin talebi olursa gayet tabii biz o tür destekleri sağlarız." yanıtını verdi.
"BİR ÇOCUĞUN İSTİSMARI ÜZERİNDEN OLUŞTURACAĞINIZ SİYASİ KAZANÇ, KAZANÇ DEĞİLDİR"
Bakan Yanık, bu olayın siyasete yansımaları konusundaki görüşlerinin sorulması üzerine, "Kadına şiddet, çocuk istismarı, çocuğa yönelik ihmal ve istismar vakaları siyasetin konusu değildir. Üzerinden siyaset üretilecek, siyaset tartışması yapılacak konular değildir." değerlendirmesinde bulundu.
İstismar vakalarında, şiddet vakalarında sosyal sınıf, kültürel sınıf, ekonomik sınıf ayrımı yapıp, "Burada şiddet olmaz, burada istismar olmaz" denilemediğini aktaran Yanık, şöyle konuştu:
"Her yerde ve her zeminde olabilir o yüzden çok daha dikkate alınması gereken, çok daha özenle mücadele edilmesi gereken ve üzerinden siyasi salvo yapılmaması gereken bir alandan bahsediyoruz. Gayet tabii siyasi partiler tartışırlar, birtakım kendi bakış açıları çerçevesinde yaklaşımları olur, bu ayrı bir şeydir ama insan söz konusu olduğunda, insana ilişkin temel hak ve özgürlüklerin korunması söz konusu olduğunda, bunu bir siyaset malzemesi haline dönüştürdüğünüzde meselenin esasını konuşamıyorsunuz."
"15 YAŞIN ALTI TCK'YE GÖRE ÇOCUĞUN CİNSEL İSTİSMARIDIR"
Yanık, bakanlığın elindeki bilgiye göre mağdurun evlendirildiğinde kaç yaşında olduğuna ilişkin soruyu yanıtlarken, hukuki sürecin devam ettiğini hatırlattı, "İşte 6 yaş var, 7-8 yaş var, 13 yaşında nişanlanıp işte 14 yaşında evlendiği gibi birtakım haberler var. Hangisi olursa olsun en nihayetinde ortada bir çocuğun istismarı vakası var." dedi.
Medeni Kanun'a göre 17 yaşında ebeveyn rızasıyla, 18 yaşını doldurduktan sonra da reşit olduğu için kişinin kendi isteğiyle evlenebileceğini belirten Yanık, "Dolayısıyla 16 yaşın altındaki bir yaşta herhangi bir şekilde bizim hukukumuzun kabul ettiği bir evlilik söz konusu olmaz, bu bir. İki 15 yaşın altı zaten Türk Ceza Kanunu'na göre çocuğun cinsel istismarıdır. 15 yaş altında herhangi bir rızayi, iradi tutumu da hukuk gözetmez. Türk Ceza Kanunu'muzda 15 yaşında altında herhalükarda mağdurun rızası olduğunu iddia etseniz bile orada rıza aranmaz." ifadelerini kullandı.
"KADINA YÖNELİK ŞİDDETE SIFIR TOLERANS"
Bakanlığın erken yaşta evlilikle mücadele çalışmalarıyla oranın düştüğünü, 1 kadın cinayetinin bile kendileri için yüksek olduğunu kaydeden Bakan Yanık, "Kadına yönelik şiddete sıfır tolerans. Bizim mücadelemiz bir tek kadın, kadın kimliğinden dolayı şiddete uğramayıncaya kadar devam edecek." diye konuştu.
Yanık, Aile ve Sosyal Hizmetler, Milli Eğitim, İçişleri, Sağlık, Adalet bakanlıkları ve Diyanet İşleri Başkanlığıyla oluşturdukları "Kadına Yönelik Şiddet İzleme Komitesi" olarak, "Toplumda farkındalık, mağdurların izlenmesi ve takibi, adalete erişimin kolaylaştırılması, eğitim süreçlerinin kolaylaştırılması" çalışmalarında önemli mesafe aldıklarını söyledi.
Bunun Türkiye'de kadına yönelik şiddet vakası olmadığı, kadın cinayeti olmadığı anlamına gelmediğini ifade eden Yanık, "Yaptığımız çalışmalar, mesela sadece 2021-2022'nin ilk 10 ayı arasındaki sayıya baktığımızda yüzde 7 oranında bir azalma var. Bu bize şunu söylüyor, diyor ki, 'Mücadele ettiğinde sonuç alıyorsun o zaman daha çok çalışacaksın.' Yani çaba gösterdiğinizde sonuç aldığımız bir başlıktan bahsediyoruz. O yüzden daha çok çaba göstereceğiz." dedi.
İNCELEME İZNİ VERİLDİ
Öte yandan Adalet Bakanı Bekir Bozdağ 6 yaşındaki kız çocuğunun cinsel istismarına yönelik iddialarla ilgili 2012'de hukuka aykırı olarak kovuşturmaya yer olmadığına karar verdiği öne sürülen, daha önce kapatılan Kartal Cumhuriyet Başsavcılığında görev yapan ve halen İstanbul Anadolu Adliyesinde görevli Cumhuriyet Savcısı hakkında HSK'ye inceleme izni verdi.
Bunun üzerine savcı hakkında HSK Birinci Dairesince inceleme başlatıldı ve müfettiş görevlendirildi.
KAMUOYUNUN GÜNDEMİNDEKİ İDDİALARLA İLGİLİ ADLİ SÜREÇ
İstanbul'da küçük yaşta kız çocuğuna cinsel istismarda bulunduğu iddia edilen kişi ve anne-babası hakkında "nitelikli cinsel saldırı" ve "çocuğun nitelikli cinsel istismarı" suçlarından yürütülen soruşturma tamamlandı. Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, sanık Kadir İ'nin "nitelikli cinsel saldırı" ve "çocuğun nitelikli cinsel istismarı" suçlarından 30 yıldan az olmamak üzere, diğer sanıklar Yusuf Ziya G. ve Fatıma G'nin de "çocuğun nitelikli cinsel istismara iştirak" suçunu işledikleri gerekçesiyle 18 yıldan az olmamak üzere hapisle cezalandırılması gerektiği belirtildi. Anadolu 2. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen iddianame kapsamında 3 sanığın yargılanmasına 22 Mayıs 2023'te başlanacak.
İDDİANAME HAZIRLANDI
Öte yandan Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede Kadir İstekli hakkında 67 yıl 10 ay 15 gün hapis cezası istenirken, baba Yusuf Ziya Gümüşel ve anne Fatıma Gümüşel hakkında 22 yıl 6 ay hapis cezası istendi.
Mağdur H.K.G'nin 6 yaşından beri şüpheli Kadir İstekli tarafından cinsel istismara uğradığı gerekçesiyle şikayette bulundu. Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığına verilen dilekçede, şüpheli Kadir İstekli ile babasının kıydığı dini nikahla evlendirildiği, şüphelinin babasının talebesi olduğu ve karşılıklı dairelerde oturduklarını anlattı. Şikayetin devamında H.K.G, cinsel ilişkinin kendisine Kadir İstekli tarafında oyun olarak gösterildiği belirtildi. Bu ilişkinin babasının onayı ile gerçekleştiği ve yaşı tuttuktan sonra resmi nikah kıyıldığını dilekçede sundu.
17 Ağustos 2012 tarihinde H.K.G. adet düzensizliği şikâyeti ile hastaneye müracaat etti. Yaşının küçük olmasından dolayı durum polis ekiplerine bildirildi. H.K.G.'nin o tarihte alının ifadesinde, 7 Nisan 2012 tarihinde şüpheli Kadir İstekli ile kendi isteği ile evlendiğini, yaşının 17 olduğunu ve şikayetçi olmadığını söyledi. Soruşturmada esnasında H.K.G.'nin kemik yaşı tespiti için hastaneye sevk edildi. 10 Aralık 2012 tarihinde alınan raporda H.K.G'nin 21 yaşında olduğu tespit edildi.
Soruşturma yaşının 21 olmasından dolayı takipsizlik kararı ile sonuçlandı. H.K.G. 21 Ocak 2022 yılında İzmir'de alınan ifadesinde, olay tarihinde Haydarpaşa Numune Hastanesine babasının başkanı olduğu vakıfta çalışan Mehmet Emin M. İle birlikte gittiğini, film çekilmesi için sıra beklediği esnada kendisi yerine başka birisinin filminin çekildiği ve kendisine herhangi bir işlem yapılmadığını söyledi. Şüpheliler olay esnasında kendi aralarında konuştukları sırada bu konuşmalar H.K.G. de şahit oldu.
Şüpheliler H.K.G.'nin yerine başka birini kemik testine sokulduğu, bu kişinin 18 yaşında olması yeterli iken daha büyük birinin teste sokulması nedeniyle şüpheli Kadir İstekli'nin Mehmet Emin M.'ye kızarak "Kızın yaşının 18 olması yeterliydi, neden daha büyük birini soktunuz ama savcı iyi yedi" dediğini söyledi.
H.K.G.'nin doğum raporu ve doğum tutanağı Sapancı Kaymakamlığından istendi. H.K.G.'nin 8 Mart 1998 tarihinde özel bir hastaneden doğduğu belirlendi. Kemik tespiti için başka birinin teste sokulması ile ilgili şüpheliler hakkında "resmi belgede sahtecilik" suçundan soruşturma başlatıldı.
"ANNEM SAÇLARIMI TARAR SENİN YANINA GÖNDERİRDİ BENİ"
H.K.G cinsel istismarı ispatlamak için şüpheli Kadir İstekli ile olan konuşmalarını kayıt altına aldı. Bu kayıtlar bilirkişi raporu ile birlikte dosyaya sunuldu. Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede şüpheli Kadir İstekli hakkında "Çocuğun cinsel istismarı" ve "nitelikli cinsel saldırı" suçlarının zincirleme halde işlenmesinden dolayı artırım uygulanarak 67 yıl 10 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılması talep edildi. Baba Yusuf Ziya Gümüşel ve anne Fatıma Gümüşel hakkında "çocuğun nitelikli cinsel istismarı" suçundan 22 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılması istendi.
Ses kaydında yer alan ifadeler ise şu şekilde:
H.K.G.: "6 yaşında nikahımız kıyılmayaydı. Keşke babam ilişkiye izin vermeseydi… Yani bu sıkıntıların hiçbiri olmazdı"
K.İ.: "Var mı yapacak bir şey onu söyle. Dönebiliyoz mu."
H.K.G.: "Ama telafi de olmuyor"
K.İ.: "Yani tam bir hatadır… Yanlış bir şey… Ha şu an ben kendi kız çocuğum olsa 6 yaşında evlendirir miyim. Evlendiririm. Ama o şekil bir şeye müsaade eder miyim. Etmem."
H.K.G.: "Babam nasıl düşünmedi."
K.İ.: "Hocaefendi her şeyi dört dörtlük mü düşünüyor. Bırak sen de Allah Allah."
H.K.G: "Yani kızım daha küçük, 6 yaşında. İlişkiyi kaldırabilir mi, kaldıramaz mı, insan bunu bilmez mi…"
K.İ.: "Ben seni öyle görmemiştim. Öyle gittim işte. Ufaklığın öyle geçti dediğin gibi. Ne bileyim ya…"
H.K.G.: "Annem saçlarımı tarar senin yanına gönderirdi beni."
"KAVGA BÜYÜMESİN DİYE ONAYLIYORDUM"
Yaşananlardan şikayetçi olan H.K.G. ifadesinde bu konuşma gerçekleştikten sonra da K.İ.'nin cinsel saldırılarının devam ettiğini söyledi ve şikayetçi olduğu esnada vücudunda morlukların olduğu belirtildi. Savcılığa ses kayıtlarıyla beraber fotoğraflar da sunuldu.
K.İ., baba Y.Z.G. ve anne F.G. ise ifadelerinde H.K.G.'nin 17 yaşında evlendiğini ve cinsel istismara uğramadığını öne sürdü. K.İ. ses kayıtları için "Sık sık 6 yaşında evlendiğimizi ve tecavüze uğradığını söylüyordu. Kavga büyümesin diye onu onaylıyordum" ifadelerini kullandı.
FOTOĞRAFLAR DA DOSYADA
İstanbul Anadolu Başsavcılığı'nın iddianamesinin tamamlanmasıyla Savcı iddianamede H.K.G.'nin annesinin ve babasının cinsel istismara göz yumduğunu dile getirdi. Buna göre K.İ., YZ.G. ve F.G.'nin zincirleme bir biçimde çocuğun cinsel istismarı suçu işledikleri ifade edildi. Savcı tarafından K.İ. için cinsel saldırı suçundan da ceza istendi. Sonrasında K.İ., Y.Z.G. ve F.G. tutuklanmadı.
H.K.G.'nin savcılığa daha 6 yaşındayken kendisine imam nikahı kıyıldığı zaman çekilmiş gelinlikli fotoğraflarının verildiği de belirtildi. Dosyada 13 yaşındaki nişanının ve 14 yaşındaki düğününün fotoğraflarının da yer aldığı aktarıldı. H.K.G.'nin şu anda İstanbul'dan uzakta bir şehirde kendine yeni bir hayat kurmaya çalıştığı ifade edildi.
H.K.G'NİN AĞABEYİ VE KIZ KARDEŞLERİ OLAYI YALANLADI
6 yaşındaki H.K.G'nin abisi ve kız kardeşleri bir video paylaşarak olayın doğru olmadığını ifade etti. H.K.G'nin ağabeyi kız kardeşinin hafız olduktan sonra gelinlik giymek istediğini Ümraniye'de bir fotoğrafçıya getirip fotoğraf çektirdiklerini belirtti.
Ağabey ayrıca iki kardeşinin daha hafız olduktan sonra stüdyoda fotoğraf çektirdiğini söyledi.
Ağabey, yaptığı açıklamalarda; 'Hafızlığa geçiş aşamasında çekilen bir fotoğraf. Bu delil diye gösterilen fotoğrafları görünce hayret ettik.' H.K.G'nin kız kardeşi ise 'Gelinlikle fotoğraf çektiren herkes evlenmiş mi oluyor, bizim de fotoğraflarımız var. Bunlar gerçek değil' dedi.
22 MAYIS İLK DURUŞMA
Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianame 2. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. Şüpheliler 22 Mayıs tarihinde ilk kez hakim karşısına çıkacak.
TEPKİLER ÇIĞ GİBİ
Türkiye'nin gündemine oturan 'çocuk istismarı' skandalına tepkiler gelmeye devam ediyor.
Yusuf Ziya Gümüşel isimli şahsın kızı H.K.G, 1998 yılında '6 yaşında imam nikâhıyla evlendirildiğini ve cinsel istismara maruz kaldığı'nı belirterek şikâyetçi olmuştu. H.K.G., 6 yaşında evlendirildiğini ve bunun kendisine oyun olarak anlatıldığını açıklamıştı. İnfiale neden olan olayın ardından H.K.G., evlendirildiği şahsa ve ailesine karşı hukuki mücadele başlatmıştı.
İstanbul Anadolu Başsavcılığı'nın iddialarla ilgili iddianamesi 30 Ekim'de tamamlanırken iddianamede şimdi 24 yaşında olan H.K.G.'nin anne ve babası tecavüze göz yummakla suçlandı. Kadir İstekli, baba Yusuf Ziya Gümüşel ve anne Fatma Gümüşel'in zincirleme şekilde çocuğun cinsel istismarı suçunu işledikleri belirtilen iddianamede şahısların en az 27'şer yıl hapis istendi.
DİYANET'TEN AÇIKLAMA GELDİ
Diyanet İşleri Başkanlığından, bir kız çocuğunun erken yaşta evlendirildiği iddiasına ilişkin, "Kız çocuklarının erken yaşta evlendirilmesi hususunda devletimizin ilgili kurumlarının konuyu hassasiyetle takip ettiklerine ve adaletin tecelli edeceğine inancımız tamdır." ifadesi kullanıldı.
Diyanetten yapılan açıklamada, çocukların en hassas emanet ve dokunulmaz değer olduğu, çocuk haklarının korunması ve hayatın her alanında çocuğun yüksek yararının gözetilmesinin dini, hukuki ve insani sorumluluk olduğu belirtildi.
Çocukları her türlü şiddet ve istismardan korumanın hem toplumsal hem de kurumsal vazife olduğunun vurgulandığı açıklamada, çocuğun örselenmesinin geleceğin yara alması anlamına geldiğine işaret edildi.
ÇOCUK İSTİSMARIYLA MÜCADELEDE KARARLILIK MESAJI
Çocuk istismarıyla mücadeleye kararlılıkla devam eden Diyanet İşleri Başkanlığının her alanda olduğu gibi evlilik ve aile konusunda da sahih dini bilgi sunmaya kararlılıkla devam edeceğine dikkatin çekildiği açıklamada, şunlar belirtildi:
"ADALETİN TECELLİ EDECEĞİNE İNANCIMIZ TAM"
"Son günlerde kamuoyunu meşgul eden ve medya organlarının gündemine giren kız çocuklarının erken yaşta evlendirilmesi hususunda devletimizin ilgili kurumlarının konuyu hassasiyetle takip ettiklerine ve adaletin tecelli edeceğine inancımız tamdır. Ancak konunun yüce dinimiz İslam ile bağdaştırılarak Müslümanların itham edildiği bir sürece dönüştürülmesi son derece rahatsız edicidir. Diyanet İşleri Başkanlığı olarak bir defa daha ısrarla belirtmek isteriz ki İslam'a göre, bireylerin hem fiziksel hem de ruhsal olgunluğa erişmeden, aile kurmanın anlam ve sorumluluğunu idrak edecek rüşt yaşına gelmeden evlendirilmeleri söz konusu olamaz."
AİLE BAKANLIĞI MÜDAHİL OLDU
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, 6 yaşındayken cinsel istismara maruz kaldığı iddia edilen H.K.G ile ilgili açıklamada bulundu.
Basında çıkan "H.K.G'nin 6 yaşındayken cinsel istismara maruz kaldığı" yönündeki haberlere ilişkin açıklama yapılması gereği duyulduğu belirtilen Bakanlıktan yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
"Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı olarak tarafımızdan, İstanbul Anadolu 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde 'Çocuğun nitelikli cinsel istismarı' iddiasıyla açılan davaya müdahil olunmuştur. Bakanlığımızca süreç yakından takip edilerek, bundan önce olduğu gibi ilerleyen dönemde de mağdura her türlü hukuksal destek verilecektir."
BİR TEPKİ DE MECLİS BAŞKANI'NDAN
Çocuğa cinsel istismar iddiasına bir tepki de TBMM Başkanı Mustafa Şentop'tan geldi. Meclis Başkanı, sosyal medya hesabı twitter üzerinden yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:
"Çocuk istismarı asla kabul edilemez, affedilemez; faili kim olursa olsun..."Bir evladımızın 6 yaşında istismara maruz kaldığı yönündeki bilgiler, vicdanları derinden sarsmıştır. Olay yargıya intikal etmiş, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı da davaya müdahil olmuştur. Olayın tüm yönleriyle açıklığa kavuşturulması ve sorumluların en ağır cezaları alması için sürecin takipçisi olacağız."
AK PARTİ'DEN ART ARDA TEPKİLER
Türkiye'yi ayağa kaldıran skandal olayla ilgili AK Parti'den art arda tepkiler geldi.
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, "Çocukların istismarını lanetliyoruz" diyerek sert tepki gösterdiği sarsıcı olayla ilgili sosyal medya hesabı Twitter üzerinden yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:
"Basın yayın organlarında bir çocuğun 6 yaşındayken cinsel istismara maruz kaldığı yönündeki haberleri çok yakından takip ediyoruz. Çocukların istismarını lanetliyoruz. Çocukların Istismar edilmesi asla affedilmeyecek lanetli bir suçtur. Mağdurun yanında olacağız ve her türlü desteği vereceğiz. Mağdur her kimse yanındayız, suçlu her kimse karşısındayız. Devam eden hukuki süreçte çocuklarımızın üstün yararının gözetileceğine eminiz. Hukuki süreci en yakın şekilde takip edeceğiz"
HAMZA DAĞ: 'AMA'SIZ, 'FAKAT'SIZ MAĞDURUN YANINDA, SUÇLUNUN KARŞISINDAYIZ
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ da skandal olayla ilgili açıklamalarda bulundu.
Bu durumu lanetlediklerini belirten Hamza Dağ, "Böyle bir şeyin olabilme ihtimalini reddediyoruz" diyerek 'Ama'sız, 'fakat'sız mağdurun yanında, suçlunun karşısında olduklarının altını çizerek şunları söyled;
"Aile Bakanlığımız davaya müdahil oldu. Siyasi olarak da biz bunun sonuna kadar takipçisi oluruz. Siyaseten bunun üzerinden nema elde etmeye çalışmak acizliktir. Lanetliyoruz. Dün Parti Sözcümüz de Aile Bakanlığı da açıklama yaptı. Bu hadisenin üzerine gidereceğiz. Aynı kararlılığı CHP kendi teşkilatlarına sağlayabiliyor mu? Sağlayamıyor. Kamu kurumlarının bu konuda bekleme lüksleri yok, bir saniye bekleme lüksleri yok. İhmali olan bir kamu görevlisi varsa zaten Aile Bakanlığımız da açıklamayı yaptı. Tecavüz, hayvana şiddet... Konya'da hadise yaşandığında belediye başkanımız direkt soruşturma açtı, kişilerin tutuklanması sağlandı."
BAKAN ERSOY: SORUMLULAR EN AĞIR CEZAYI ALMALI
Olayı şiddetle kınayan Kültür Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, sorumluların tamamının en ağır cezayı alması gerektiğini belirtiği açıklamasında şunları söyledi: "Aile Bakanlığımız davaya müdahil oldu, Vakıflar Genel Müdürlüğü'nün görevlendirdiği müfettiş göreve başladı, detaylı inceleme yapılıyor. Hassasiyetle konuyu takip ediyoruz"
BAKAN BİLGİN: SUSARSAK İNSANLIĞIMIZ YARA ALIR
"Ortak insanlığımızın değerleri konusunda hiç birimiz taviz vermeyiz" diyen Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin ise konuyla ilgili yaptığı açıklamada şunları söyledi:
"Bu tür alçaklıklara müsamaha göstermeyiz. İlgili soruşturma ilgili kurumlar ve yargı tarafından yürütülüyor. Alçakça insanlık dışı davranışlara TBMM'de ortak cevap verilmesi gurur verici tavırdır. Hiçbirimiz taviz veremeyiz, mazur gösteremeyiz. Göstermenin karşısında olmak mecburiyetindeyiz. Yargı tarafından sonuna kadar götürülmelidir. Susarsak insanlığımız yara alır diye düşünüyorum."
SKANDAL İDDİALAR MECLİS'E TAŞINDI
6 yaşında bir kız çocuğunun imam nikahıyla evlendirip cinsel istismara maruz bırakıldığı iddiaları Meclis gündemine taşındı. AK Parti, CHP, MHP, İYİ Parti ve HDP'nin temsilcileri, Meclis'te bu konuyla ilgili bir araştırma komisyonu kurulmasını dile getirdi.