"TALİMATLARI UYGULADILAR"
Dinleme kararları yasa ve yönetmeliğe aykırı şekilde alınmış ve uygulanmıştır. Soruşturmayı yapan emniyet mensuplarının, savcının, hâkimlerin ve TİB görevlilerinin terör örgütü mensubu olduğu tespit edilmiştir. Terör örgütü mensuplarının hukuki zeminden yararlanarak tamamen örgüt kuralları ve hiyerarşisi içinde yürüttüğü soruşturmaya itibar edilmesi hukukun kabul edeceği bir durum değildir.
"NİHAİ HEDEFLERİ TÜRKİYE CUMHURİYETİ'Nİ YIKMAKTI"
madığı çok açıktır. Ses kayıtlarında suç teşkil etmeyen eylem ve sözlerden suç ihdas etmeye çalışmaları "Bütün kabineyi toplayacağız" şeklinde kendi aralarında yazışma yapmaları amaçlarını ortaya koymaktadır. Kendilerinden o kadar emin davranmışlardır ki, 17 Aralık'ta yapılan soruşturma operasyonunun akabinde yapılacak 25 Aralık operasyonunda Başbakan'ın derdest edileceğini düşünerek "dönemin başbakanı" ibaresini kullanmışlardır.
Bu soruşturmanın amacı arkalarına aldıkları istihbari güçlerin emir ve talimatıyla yargı darbesi yapıp hükümeti ele geçirmek ve nihai hedef olarak Türkiye Cumhuriyeti'ni ve sistemi yıkmaktır.
YARGIYA DARBE GİRİŞİMİ 9'UNCU YILINDA
Sabah'ta yer alan habere göre, FETÖ'nün emniyet ve yargıdaki militanları tarafından 9 yıl önce yapılan darbe girişiminin hedefi Başkan Erdoğan'ın şahsında Türk milletiydi. Hain girişim, elebaşı Fetullah Gülen'in talimatıyla örgütün adliye ve emniyetteki militanlarınca gerçekleştirildi. Yargı ayağında Zekeriya Öz, Fikret Seçen, Celal Kara, Mehmet Yüzgeç, Muammer Akkaş gibi savcılar bulunurken, emniyet ayağını da Ali Fuat Yılmazer, Nazmi Ardıç, Yakup Saygılı, Ömer Köse gibi Ergenekon, Balyoz, Şike kumpas soruşturmalarına imza atan dönemin polis müdürleri vardı. İşadamlarına yönelik gözaltı kararlarının alındığı darbe planının hedefi Başkan Erdoğan'dı. 15 Temmuz darbe girişimi ile hedefin doğrudan millet olduğu ortaya çıktı.