SONRA İTİRAF ETTİ
Eski CIA danışmanı Henri Barkey, 15 Temmuz darbe girişiminden hemen sonra Osman Kavala ile bir lokantada görüştüklerine yönelik ifadeler ve çıkan haberlerle ilgili olarak ilk kez bir itirafta bulundu. 6 Ağustos 2022'de resmi Twitter hesabından yaptığı açıklamada Barkey, Kavala ile görüştüklerini ve yemek yediği Türk gazetecinin ismini de itiraf ederek şunları söyledi:
"Türk medyasında son günlerde çıkan haberler ile alakalı bir açıklama yapmak istedim. 18 Temmuz 2016 akşamı Karaköy Lokantası'nda arkadaşım, gazeteci Aslı Aydıntaşbaş ile başbaşa yemek yemek için gittim. Aynı akşam sivil toplum lideri Osman Kavala ile Karaköy Lokantası'nda tesadüfen karşılaştık. Kendisi ile birkaç dakika sohbet ettikten sonra Aslı Aydıntaşbaş ile yemeğe oturdum. 2018 itibarıyla AKP medyası, Osman Kavala ile yaşadığım bu tesadüf karşılaşmayı büyük bir komploya çevirdi. Ekim 2020'de ise savcılık absürt ve uydurma bir iddianame ile Sayın Kavala ve beni darbe planlamak ile suçladı. O tarih itibarıyla Sayın Kavala halihazırda hapisteydi ve bu yine iddianame tutukluluk halinin devam etmesi için kullanılan bir hileydi. Gerçekleri inkar etmek için hakikati değiştirmez. Basit bir akşam yemeğinin bile böyle büyük bir tartışma konusu haline gelmesi, Türkiye'deki gidişatın ne kadar üzücü olduğunun bir ispatıdır."
BİRBİRLERİNE DÜŞTÜLER!
Barkey, uzun yıllar boyunca, yemekte buluştuğu Türk gazetecinin adını sır gibi saklarken, Karaköy Lokantası'nda yemek yediği ismin gazeteci Aslı Aydıntaşbaş olduğunu açıklaması sonrasında Aydıntaşbaş'tan sert açıklamalar geldi. Aydıntaşbaş ile Barkey adeta birbirlerine düştü. Aydıntaşbaş, Barkey'in açıklaması sonrasında sosyal medya hesabından sert bir açıklama yaparak şunları söyledi:
"Son günlerle şahsımla ilgili ortaya atılan ve kötü niyetli olduğundan şüphe duymadığım iddialarla ilgili, polemik yaratmamak için ve Osman Kavala'nın bilgisi dahilinde sessiz kaldım. Ama artık kötü niyetli bir operasyonla karşı karşıya olduğum ortadadır.
Yıllardır tüm ısrarlara rağmen bir açıklama yapmayan, kendisiyle ilgili şayiaları gidermek için talep edilen bilgi paylaşımına yanaşmayan bir şahıs, esrarengiz bir zamanlamayla yeni bir polemik başlatmıştır. Bu zamana kadar Osman'la ilgili bir dizi mesnetsiz iddiayı çürütmek için avukatlardan gelen her türlü bilgi paylaşımı talebini reddeden bu şahsın, şimdi konuşması, manidardır.
Sevgili Osman arkadaşımdır. Osman Kavala, iddia edildiği gibi bir ABD'li akademisyenle aynı anda lokantada olduğu iddiasıyla cezaevinde değildir. Osman Kavala ve arkadaşları Gezi davasından ceza almıştır. Osman Kavala'yı cezaevinde tutmak için ortaya atılan ikinci bir dava kurgusu, yani casusluk davası, bu kişiyle yemek yediği tezine dayalı değildir. Kaldı ki Osman Kavala, bu davadan beraat etmiştir.
15 Temmuz'dan günler sonra farklı şahısların yollarının İstanbul'da aynı lokantada kesişmiş olması, suç değildir. Sır da değildir. İddianame de buna dayanmamaktadır. Şahsıma yönelik ortaya atılan mesnetsiz iddiaları üzüntüyle karşılıyor, buna alet olanları insafa davet ediyorum."
İDDİANAMEDE BAŞKA NE DENİLMİŞTİ?
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosunca yürütülen soruşturma kapsamında hazırlanan ve İstanbul 36. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen iddianamede, Henri Barkey ile alakalı olarak başka ifadeler de yer alıyordu. Sabah'ta yer alan habere göre, iddianamede 15 temmuz darbe girişimiyle ilgili olarak şüpheli Barkey'in Büyükada'daki Splendid Otel'de kalması ve HTS kayıtlarıyla ilgili şu bilgiler paylaşılmıştı:
"Barkey'in kullandığı GSM hattının HTS kayıtları incelendiğinde de, şüphelinin 15 Temmuz darbe girişiminin gerçekleştiği gece saat 05.00'e kadar ABD, İngiltere ve Fransa'ya kayıtlı birçok uluslararası telefon numarası ile irtibatlarının devam ettiği, saat 04.00'e kadar da telefonunun internetini (gprs) aktif olarak kullandığı tespit edilmiştir. Ayrıca şüphelinin Splendid Otel'e ait kablosuz internet ağını (wifi) da gece boyu aktif olarak kullandığı otel çalışanları tarafından net bir şekilde ifade edilmiş, fakat yapılan çalışmalarda o tarihlerde otelin internet ağını kullanan kullanıcılara ait iç IP ve MAC adres kayıtları bulunmadığından şüphelinin otelin internet ağından kimlerle irtibat kurduğu, hangi sitelere giriş yaptığı tespit edilememiştir. Alınan ifadelerde ve yapılan çalışmalarda, 15 Temmuz darbe girişiminin gerçekleştiği saatlerde şüpheli Henri Barkey, şüpheli Ellen B. Laipson, Ali Vaez ve Ellie Geranmayeh'in sabaha kadar darbe girişimini takip ettikleri, gelişmeleri birlikte değerlendirdikleri ve yoğun şekilde uluslararası irtibatlar kurdukları anlaşılmıştır.
15 kişilik toplantı grubundan yalnızca 4 kişinin 15 Temmuz darbe girişimini sabaha kadar birlikte takip ederek yoğun şekilde uluslararası irtibatlar kurmaları, bu kişilerin tamamının şüpheli Henri Barkey tarafından oteldeki programa davet edilmiş olmaları ve tamamının yabancı şahıslar olmaları nedeniyle şüpheli Henri Jak Barkey'in darbe girişiminde rol aldığı anlaşılmıştır."