2023 seçimleri yaklaştıkça CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu aday olmak için her türlü dolap için kapı kapı dolaşıyor.
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ve CHP'li İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun 'mağduriyet' algısıyla Kemal Kılıçdaroğlu'na çektikleri 'Saraçhane Operasyonu' Ahlatlıbel'de iki ismin ani bir kararla görüşmelerine sebep olurken o masadan da sonuç çıkmamıştı.
Son olarak CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'ndan yeni bir hamle geldi. Antalya Milletvekili Deniz Baykal'ı evinde ziyaret etti. Kılıçdaroğlu'na CHP Ankara Milletvekili Levent Gök, Baykal'ın eşi Olcay Baykal ve oğlu Aytaç Baykal da bulundu.
Çok konuşulan görüntüyü Deniz Baykal'a yakın isimlerden biri olarak bilinen TBMM 22. Dönem Başkanvekili Yılmaz Ateş değerlendirdi. Yılmaz Ateş'in değerlendirmesinden satırbaşları şu şekilde ;
"ACI, ISTIRAP VE BÜYÜK BİR HAYAL KIRIKLIĞI"
Deniz Baykal'ın acı, ıstırap ve hayal kırıklığı çektiğini söyleyen Yılmaz Ateş , "Dikkat ederseniz orada 3 kişinin fotoğrafı var. Halinden çok memnun, mutlu olan, gülücükler dağıtan Kılıçdaroğlu var. Şimdi sayın Deniz Baykal'ın yüzüne baktığımız zaman şunu okuyoruz; acı, ıstırap ve büyük bir hayal kırıklığı" ifadelerini kullandı.
OKYANUS ÖTESİ GÜÇLER CHP'YE KUMPAS KURDU
"Çokta gönülde bir görüşme değil miydi? "Sorusuna cevap veren Ateş, "Sayın Ecevit'in genel başkanlığa gelişi tabi uzun süre görev yapmış sayın İnönü'ye karşı, tabanın talebine gösterdiği saygıdan ötürü istifa etti ve önün üzerine sayın Ecevit ondan sonra genel başkanlığa aday oldu. Burada farklı olay var.
Sayın Baykal'ın liderliğinde CHP'nin 1 Mart 2003'teki tezkereye hayır demesinden sonra okyanus ötesi güçler, CHP'nin Türkiye'nin bölünmesine engel olduğunu görünce CHP'ye kumpas kurdular.
2008 yılının Nisan ayında Amerika'nın Ankara Büyükelçisi kendi Dışişleri Bakanına telgraf çekiyor. Orada diyor ki Baykal'ın liderliği Türkiye'de çok güçlü, derin devletin bütün ipleri elinde tuttuğu iddiasını zayıflatıyor. Baykal'ın uzaklaştırılması ve yerine hiç değilse daha münasip bir muhalefet liderinin getirilmesi, yani Baykal CHP'nin başında giderse askeri makul biri gelirse alacağımız tavizlerin daha fazlasını alabiliriz.
Sonra Dışişleri Bakanı Hillary Clinton cevaben telgrafta diyor ki ;
-CHP Genel Başkanı Baykal'ın parti içindeki gücü nedir?
-Parti içinde Baykal'ın liderliğini tehdit edebilecek durumlar var mıdır?
-Varsa bu şahıslar dışardan destek alıyor mu?
-Alıyorsa hangi biçimde?
-Muhtemel adaylar önceliklere nazaran daha iyi olabilecekler umudunu nereden alıyorlar?
-Baykal'ın Grup Başkanvekili Kılıçdaroğlu ile ilişkileri nasıldır?
-Baykal kendini Kılıçdaroğlu'nun popülaritesine karşı korumak için hangi önlemleri alabilir?
-Parti liderliği veya Baykal'ın halefliği için başka güvenilir adaylar kimlerdir?
Bunun devamında esas bir rapor burada çok net olarak şu deniyor; Deniz Baykal istifa etmek zorunda bırakılır, onun yerine parti liderliğine Kılıçdaroğlu seçilir, Kılıçdaroğlu parti politikaları değiştirir ve bunun üzerine Avrupa'daki bazı partiler tarafından desteklenir.
Şimdi bu senaryonun aynısı uygulandı mı? Bu senaryonun baş aktörü Kemal Kılıçdaroğlu mu? Şimdi hangi yüz ile Deniz Bey'e gidiyor, destek talep ediyor. Şimdi orada Deniz Bey'in yüzünde okunan acı ıstırap budur.
KAMERAYA BİLE BAKMIYOR
Sayın Baykal kameraya bile bakmıyor. Hangi yüzle buraya geldiniz der gibi ifade içinde. Çünkü Deniz Bey bundan önce kendi ülkesinin birliğini bütünlüğünü savunuyordu ve bu başına gelenlerde 1 Mart tezkeresinin bedelidir.
Bizim oradan uzaklaştırılmamızda, Türkiye'nin ruhsal birliğini, bütünlüğünü, milli değerlerini savunan ne kadar arkadaşımız varsa ve buna başkaldıran varsa hepsini tasfiye etti Kılıçdaroğlu. Hukuksuz bir şekilde, anti demokratik bir şekilde tasfiye etti.
FOTOĞRAFTA ACI VERİCİ BİR GÖRÜNTÜ VAR
Bu fotoğrafta çok acı verici ıstırap verici bir manzara var. Kılıçdaroğlu'nu desteklemediği bu fotoğraftan belli. Kameraya bakmıyor, 'hangi yüzle buraya geldiniz' diyor. Milli değerleri savunan ne kadar arkadaşımız varsa Kılıçdaroğlu hukuksuz biçimde partiden uzaklaştırdı.
Baykal'ın görüntüsü ortada. Kılıçdaroğlu, bir şey almış gibi bir imaj çizmeye çalışıyor. Deniz Bey'in bu yönetime bu genel başkana destek vermesi söz konusu olamaz. Kendisini inkar etmiş olur. Bütün bu acılara rağmen kabul etmiş, bunların isteği üzerine de fotoğrafı vermiş gibi."