Bu süreçte, görev ve sorumlulukları artan Milli Savunma Bakanlığı'nın Cumhuriyet tarihinin en yoğun ve en başarılı faaliyetlerini icra ettiğini dile getiren Akar, "Bu çerçevede kahraman ve fedakar ordumuz egemenlik ve bağımsızlığımız için 'hudut, namustur' anlayışıyla hudutlarımızın güvenliğini sağlamakta, terörü kaynağında yok etme stratejisi ile yurt içinde ve sınır ötesinde başta PKK/PYD-YPG, DEAŞ ve FETÖ olmak üzere terör örgütlerine karşı mücadele etmekte, denizlerimizde ve semalarımızdaki hak ve menfaatlerimizi kararlılıkla korumakta, her türlü tehdit ve tehlikeye karşı hazır olmak için büyük ve kapsamlı tatbikatlar icra etmektedir" diye konuştu.
"GERGİNLİK YARATMAK İÇİN ELLERİNDEN GELEN GAYRETİ GÖSTERİYORLAR"
Savunma ve güvenlik konuları ile birlikte Ege ve Doğu Akdeniz'de son dönemdeki gelişmelere de değinen Akar, "Türkiye olarak devamlı diyalogdan, barıştan yana olduğumuzu iyi komşuluk ilişkileri ve uluslararası hukuk çerçevesinde görüşmeler yoluyla problemlerimizi çözmek istediğimizi her fırsatta muhataplarımıza söylüyoruz" diye konuştu.
Türkiye ve Yunanistan arasında istişari, güven artırıcı önlemler ve NATO'daki ayrıştırma usulleri toplantılarının olduğunu hatırlatan Akar, "Yunanistan bu görüşmeleri yapmamakla birlikte bunların olmaması için gayret gösteriyor. Sabote ediyor. Bazı siyasiler, bazı askerler kendi iç sıkıntılarını örtmek, perdelemek için gerginliği sürekli ve bilinçli bir şekilde artırmaya çalışıyor. Bu konuda biz de olabildiğince tedbirli şekilde çalışmalarımızı sürdürüyoruz" ifadelerini kullandı.
Yunanistan'ın provokatif eylem ve söylemlerine devam ettiğini dile getiren Akar, "Her sabah kalkıp mutlaka ortaya bir şey atarak gerginlik yaratmak için ellerinden gelen gayreti gösteriyorlar" diye konuştu.
"TÜRKİYE TEHDİT DEĞİL, GÜVENİLİR, GÜÇLÜ, ETKİN BİR MÜTTEFİK"
Yunanistan'ın Türkiye ile olan sorunlarını Türkiye-NATO, ABD, AB sorunu gibi göstermeye çalıştığına da dikkati çeken Akar, "Hilelerini artık herkes anladı. Bu konuda herkesin daha tedbirli olacağını değerlendiriyor, bekliyoruz" dedi.
Türkiye'nin tüm söylemlerini hukuksal gerçekliklere, somut verilere dayandığını belirten Akar, şunları söyledi:
"Buna rağmen bir sonuç alınamamasının Yunanistan kaynaklı birçok sebebi var. Yunanistan'da şu anda birçok skandal var. Dinleme skandalı, göçmen skandalı, yolsuzluklar var. Bununla birlikte Yunanistan'ın Doğu Akdeniz'de başaramadığı, beceremediği ve Yunan kamuoyunun da fark ettiği başarısızlıkları var. Bütün bunları örtmek için Türkiye ile gerginliği artırmaktan medet umuyorlar. Fakat gerginlik yaratarak hayatta kalabilmelerinin mümkün olmadığını, saptırmaların da kar etmediğini görmelerini istiyoruz. Yunanistan'daki bazı belirli siyasilerin, askerlerin yaptığı tek iş ağlamak. Devamlı ağlayarak şoveniz politikalarını götürmeye ve tanıtmaya çalışıyorlar. Bunun bir çıkar yolu olmadığını da herkes görmeye başladı. Yunan halkı da kendi kaynaklarının bu bazı siyasiler tarafından nasıl har vurup harman savrulduğunu ve refahlarının nasıl tahrip edildiğini görmeye başladı. Bunlarla birlikte Yunanistan'daki bazı aklıselim siyasiler, akademisyenler, emekli askerler, büyükelçiler, vatandaşlar buradaki oyunu görmeye başladı."
Bazı Yunan siyasilerin Türkiye'yi tehdit olarak nitelendiren açıklamalarına da tepki gösteren akar, "Türkiye kimseye tehdit değil, güvenilir, güçlü, etkin bir müttefik. Bunun bu şekilde bilinmesi lazım. Türkiye kimseye tehdit değil. Bunu tekrar tekrar kafalarına sokmaları, anlamaları lazım" dedi.
"MESELE KKTC'NIN TANINMASI MESELESİDİR"
Türkiye'nin diyalog çağrılarının zafiyet olarak anlaşılmaması gerektiğini vurgulayan Akar, "Samimi olarak iyi komşuluk ilişkileri içinde Ege'deki zenginliklerin adil şekilde paylaşılmasından söz ediyoruz. Ancak bunun yanı sıra şunu da söylüyoruz, hiçbir şekilde ne kendimizin ne Kıbrıslı kardeşlerimizin hakkını, hukukunu çiğnetmeyecek, hiçbir oldubittiye müsaade etmeyeceğiz" diye konuştu.
Akar, üçüncü tarafların olaylara objektif yaklaşmasının önemini belirterek, "Duygusal, önyargılı şekilde taraf olmayın, adil, objektif ve tarafsız olarak olayları değerlendirmelerini istiyoruz" dedi.
Kıbrıs konusunu da "milli bir mesele" olarak nitelendiren Akar, "Garanti ve İttifak antlaşmaları doğrultusunda geçmişte olduğu gibi bugün de Kıbrıslı kardeşlerimizin yanındayız. Kıbrıs konusunda egemen eşit, bağımsız iki devletten bahsediyoruz. Artık mesele bu devletin kurulması değil, kurulmuş olan bu devletin tanınması meselesidir" diye konuştu.