Hollandalı gazeteci Rena Netjes, terör örgütü PKK'nın Paris'i yakıp yıktığı görüntülerin ardından eleştirilerde bulununca sosyal medya üzerinden tehdit mesajları aldı. Terör örgütü yandaşları müstehcen sitelerde Hollandalı gazeteci adına sahte hesaplar açarak, çirkin bir operasyona kalkıştı.
KAPINA BİR PAKET GELECEK
Netjes yaşadıklarını ve terör örgütünün gerçek yüzü A Haber'de paylaştı.
Rena Netjes terör örgütününün tehditlerini anlattı:
Aslında ben tehdit almaya alışkınım, yıllardır bu alanda çalıştığım için alışkınım. 1 ay önce cuma akşamı, 2 tane mesaj aldım aynı hesaptan, mesajda artık güvenden değilsin, Amsterdam'da ya da İstanbul'da çünkü sen Türk propagandası yapıyorsun. Belki ilk başta Rojava'dan bahsetmediler ama bana bir paket gelececek kapına dediler. O yüzden korkmuştum, bu bir tehditti. Doğrudan Hollanda elçiliğiyle ve tanıdığım bir Türk diplomat ile görüştüm. Onlar aksiyon aldı ve biraz rahat nefes aldım.Daha sonra 1-2 hafta mesaj gelmedi.
MÜSTEHCEN SİTELERDE HESAP AÇTILAR
Geçen hafta Rojava savaşçıları adına tehdit yapıldı. Tüm tehditler ölüm tehditleri yapıldı. Tüm sosyal medya hesaplarına saldırı yapacağız dediler. Şifrelerimi ele geçirmeye çalıştılar. Sahte bir hesap açarak, sahte mesajlar attılar. Müstehcen sitelerde adıma hesaplar açılmış ve mesajlar atılmış. Rojava Kürt diye bir hesaptan mesaj geldi, çok sayıda müstehcen hesap açtık ve sizin ve aileniz adına mesajlar attık. Hiç konuşma Suriye'yle ilgili dediler, ben de bu yaşananları kamuoyuyla paylaştım. Ve destek mesajları geldi.
TERÖRİSTLER EVİMİZİ ALDI
Ben 2016 yılında Kilis'te çalıştım. Sınırı geçen mülteciler Halep'ten geliyordu. "Neden kaçtınız" dediğimde şaşırdım, "teröristler evimizi elimizde aldı" dediler. Farklı hikayeler duymaya başladım, Batı'da farklı resmediliyorlardı. Konuştuğum bir diplomat, "Madencileri kaçırıyorlar, diplomatlar üzerinde baskı yapıyorlar" diyerek farklı bir görüş paylaştı. Çocuklarının kaçırılacağından korkan aileler ve onların askeri olmak istemeyen gençleri gördüm. Bütün bunları bir araya getirdiğinizde farklı bir tablo ortaya çıkıyor. Azez, Mare ve Tel Rıfat'ı ele geçirerek, Türkiye sınırında kontolü sağladılar. Buralarda DEAŞ yoktu.
BATI MEDYASI YPG'Yİ DESTEKLİYOR
Bütün bu olanlar Batı medyasında ilgi çekmedi. Afrin aslında bir reaksiyondu. "Ruslarla birlikte çalıştınız, bizi çıkardınız, çok sayıda savaş suçu işlendi" diyenlerle konuştum. Geri dönenlerle konuştum. Washington Post YPG'yi destekliyor ama oradaKİ insanlarla bir kere konuşmamış durumdalar. Araplardan daha çok Kürtleri kaçırıyorlar. Türkiye'den bağımsız olarak yerel halk "PKK teröristtir onlardan zarar görüyoruz" diyor.
Gerçekten bilmiyorlar, Avrupa Parlamentosu'ndan biriyle konuşuyordum. Tel Rıfat'la ilgili konuşurken, "orası Arap toprakları diyor" gerçekten bilmiyorlar. O yüzden gidip görüp kendim yazdım, o bölgenin hikayesini.
Netjes, terör örgütü PKK/YPG'nin karanlık yüzünü "After the Rain: Families Seeking Justice" belgeseliyle ortaya koymuştu. Netjes, PKK terör örgütünün Suriye'deki baskısını ifşa ettiği için hedef alınmasına rağmen araştırmalarını sürdürecek.
İstanbul'da 2 Aralık'ta evinden ayrılmak üzereyken e-postayla iki ölüm tehdidi aldığını ifade eden Netjes, PKK/YPG'nin Suriye'deki varlığının yanı sıra işgal ettiği bölgelerde yaşananlara yönelik baskıcı politikalar üzerine, insanların kaçırılması ve muhaliflerin evden zorla alınması üzerine araştırmalar yürüttüğünü aktardı.
56 yaşındaki gazeteci, "PKK tarafından sınır dışı edilen ve Suriye sınırından Türkiye'ye geçen insanlarla görüştüm. Neden kaçtıklarını Arapça sordum. Bunun sebebinin Rus güçleri veya Esed rejimi olduğunu söyleyeceklerini düşündüm. Ama sürpriz bir şekilde, kadınlar YPG'nin evlerini ele geçirdiğini söylüyorlardı, bu benim için bir başlangıç noktası oldu." dedi.
E-POSTA MESAJLARI
"Bir süredir Twitter hesabını takip ediyorum. Sen resmi olarak bu sitenin başındasın. Adımlarının her yerde takip edildiği konusunda seni uyarıyorum. İstanbul, Amsterdam ya da Hollanda, nerede olursan ol seni buluruz." ifadeleri kullanılan e-postada, Netjes "Müslüman Kardeşleri desteklemekle" suçlandı.
Bunun yanı sıra e-postada, "Bunu ispatlamak için de kapınızın önüne bir şey bırakacağız." ifadesine yer verildi.
Bir ay içerisinde, benzer şekilde toplam 12 e-posta aldığını aktaran Netjes, Twitter'dan, PKK terör örgütü üyelerinin sosyal medya hesaplarından da ölüm tehdidi aldığını ifade etti.
Netjes, kendisine e-postalardan birinin de "RojavaKurd" hesabından geldiğini belirterek mesajda, "Facebook hesabına saldırı başlattık ve Instagram ve Twitter hesaplarına da saldıracağız." ifadelerinin kullanıldığını aktardı.
Bir diğer e-postanın başlığının ise "Yakında öleceksin" olduğunu belirten Netjes, "Hayatının sadece 9 bin dolar değerinde olduğunu biliyor musun? Hayatını sonlandırmak çok kolay, bizsiz kirli işler yapmak. Dark Web (Karanlık Site) servisi var ve seni ve sefil hayatını sonlandırmak için bir tetikçi arayabiliriz." şeklinde tehdit edildiğini söyledi.
SURİYE'DE ACI ÇEKEN İNSANLAR
Öte yandan, terör gruplarıyla bağlantılı hesapların, kendi fotoğraflarını kullanarak arkadaşlık sitelerinde ve LGBT ile ilişkili sitelerde onun adına hesap açtığını belirten Netjes, bu mecralardan gelen mesajlarda ise "Endişelenme. Bizim ağımız Fransa, Yunanistan ve Türkiye. Seni bulmak için elimizden geleni yapacağız. Senin için geliyoruz." ifadelerinin kullanıldığını kaydetti.
Tüm tehditlere rağmen Netjes, bölgedeki araştırmalarını sürdüreceğini ve çalışmalarını yakında yayımlayacağını belirtti.
İki yıl önce düşünce kuruluşu Atlantic Council of United States'te, bazı Kürtlerin PKK/YPG tarafından öldürüldüğüne ilişkin yazılar okuduğunu ve yazdığını, öldürülen kişilerin yakınları ile de iletişim kurduğunu belirten Netjes, kendini böyle tehditlerin içinde bulacağını hiç düşünmediğini söyledi.
Netjes, "Bunun bir şaka olmadığını biliyorum, bu gerçek olabilir bu yüzden bunu ciddiye alıp kamuoyu ile paylaştım. Bu olay benimle ilgili değil, bu olay Suriye'de acı çeken insanlar hakkında. O yüzden PKK/YPG'nin kurbanları için acı çeken insanların sesi olmama izin verin." dedi.
Netjes, terör örgütü PKK/YPG'nin halka yönelik saldırılarını görmezden gelen Batılı meslektaşlarına kıyasla terör örgütünün bölgedeki faaliyetlerini "Batılı" bir araştırmacı olarak eleştirmesi nedeniyle hedef alındığını ifade etti.
Netjes şunları kaydetti:
Ben Arapça bilen ve düzenli olarak Suriye'de muhaliflerin kontrolündeki bölgelere giden sayılı Batılılardan biriyim. Kürtlerin çoğunluğu acı çektiren PKK/YPG'ye karşı. Çok sayıda Kürt genç Suriyelilerle savaşmamak için askere gitmek istemiyor. Kürtler, DEAŞ tehdidi nedeniyle Suriye'den ayrıldıktan sonra geri dönmek istemiyor, aynı zamanda YPG tehdidi yüzünden de geri dönmek istemiyor. Geri dönmek istemiyorlar ve onların çoğuyla tanıştım.
Diğer yandan Netjes, "ABD ordusu DEAŞ'a karşı kullanacağı bir grup arıyordu. Ancak bağlamı gözden kaçırıyorlar ve grubun ne yaptığını da gözden kaçırıyorlar. Örneğin ABD, (Beşşar) Esed rejimine çok karşı. Ancak PKK'nın, Esed rejimi ile çok yakın bağlantıları var ve onlara petrol sağlıyorlar." ifadelerini kullandı.