Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin, HDP'nin kapatılması istemiyle açtığı davada, Anayasa Mahkemesi (AYM) heyetine yaptığı sözlü açıklamalarını tamamladı.
Yüce Divan Salonundaki sözlü açıklaması 45 dakika süren Başsavcı Şahin, buradan ayrılırken gazetecilere açıklama yaptı.
Basın mensuplarının 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü'nü kutlayan Şahin, AYM heyetine, kapatma davası talepli hazırladıkları iddianameyi, esasa ilişkin görüşlerini ve partinin Hazine yardımı bulunan hesaplarına bloke konulması yazılı talepleriyle ilgili konuları tekrar ettiğini bildirdi.
Başsavcı Şahin, "Davalı partinin, devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne aykırı eylemlerin odağı haline geldiğini tüm delillerle ortaya koyduğumuzu bildirdik. Davalı partinin terör örgütüyle bağı, bilinen bir gerçek, tüm toplumca da biliniyor. 85 milyon neredeyse davalı partinin PKK'dan ayrı, bağımsız olmadığını, onun güdümünde, onun bir organı olduğunu kabul ediyor." diye konuştu.
Davalı partililerin de terör örgütü PKK'yı kınadığını kimsenin duymadığını belirten Başsavcı Bekir Şahin, davalı parti yöneticilerinin PKK'yı terör örgütü olarak görmeyip, "silahlı halk hareketi" olarak tanıdıklarını ifade ettiklerini, bu konuların televizyonlara yansıdığını, kayıtlarının da bulunduğunu aktardı.
"TERÖR ÖRGÜTÜNÜN SÖZDE ASKERE ALMA DAİRESİ GİBİ FAALİYET GÖSTERİYORLAR"
Başsavcı Şahin, şöyle konuştu:
"Davalı parti, terör örgütünün sözde askere alma dairesi gibi faaliyet göstermektedir. Bunun en önemli delili olarak yıllardır zorla ya da kandırılarak örgüte götürülen çocukların ve gençlerin annelerinin 3 yılı aşkın süredir Diyarbakır il binası ve bazı illerde tuttukları evlat nöbetleri gösterilebilir. Sanki bu parti terörist örgütün asker alma şubesi gibi çalışıyor. Benzetmek gibi olmasın, askerlik dairemize haksızlık yapmayalım, ama adeta asker alma dairesi gibi faaliyet gösteriyorlar."
Partinin, bu eylemlerine dava açıldıktan sonra da devam ettiğini kaydeden Bekir Şahin, "Dava açıldıktan sonra 287 aile bu nöbete katılmıştır. Bu durum davalı partinin terör örgütüyle bağını koparmadığının bir ispatıdır." dedi.
SÜREÇ TAMAMLANDI ARTIK TAKDİR YÜKSEK MAHKEMENİN
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin, "Seçime kadar süreç tamamlanır mı?" sorusuna da "Yüksek mahkemenin takdiri. Bizim görevimiz bugün itibarıyla bitti. Tüm delilerimizi ortaya koyduk, dosyayı da sunduk. Bizim açımızdan süreç tamamlandı. Artık takdir Yüksek Mahkemenin." yanıtını verdi.
TESLİM OLAN PKK'LI TERÖRİST İTİRAF ETMİŞTİ
Teslim olan PKK'lı teröristler HDP'nin terör örgütü ile olan bağını da itiraf ediyor.
Yaklaşık 9 yıl önce terör örgütü PKK/YPG'ye katılan ve güvenlik güçlerinin ikna çalışmaları sonucu 2021'de teslim olan M.A, emniyette verdiği ifadesinde örgüt hakkında bilgiler paylaşmıştı.
"Kobani olayları" sırasında arkadaşının yönlendirmesiyle terör örgütü PKK/YPG'ye katıldığını itiraf eden M.A, örgütün gençlere çok önem verdiğini belirterek, "PKK'nın çok önemsediği bir alan olarak gençlik her zaman ön plandadır. Çünkü hem kırsala geçişler bu alandan olur hem de şehirlerde yapılacak eylem ve etkinliklerde önemli bir gruptur." ifadelerini kullandı.
Gençlik yapılanmasının yasal görünümlü kurumlar altında faaliyet yürüttüğünü belirten M.A, "Bu yasal alanlar dernekler, öğrenci dernekleri/birlikleri, HDP, DBP gibi örgüte yakın siyasi partiler içerisinde başlar. Bu alanlarda öncelikle gençlere sorumluluk verilerek onlara değer verilir. Bu sorumluluklar mahalle temsilciliği, okul temsilciliği gibi sorumluluklardır. Yeterince gayret gösteren gençler arasından öncelikle küçük ve yasal olan eylemlere katılmaları sağlanır. Bu eylemler bildiri dağıtma, basın açıklamasına katılma gibi eylemlerdir." dedi.
Bu süreçte gençlere propaganda içerikli eğitimlerin verildiğini kaydeden M.A, şu bilgileri paylaştı:
"Bu tür eğitimlerde istenen seviyeye ulaşan gençler sokak eylemleri, asker ve polise, devlet kurumlarına saldırı, örgütün hedefindeki yerlere yönelik saldırılar gibi eylemlere yönlendirilir. Hatta bu gençlere polis tarafından işlem yapılması örgütün işine gelmektedir. Bir süre sonra zaten 'polis seni arıyor', 'kaydın var', 'kırsala katılmaktan başka çaren yok' gibi söylemlerle örgüte katılım sağlanır. Son dönemde HDP gençlik yapılanması gibi kurularak faaliyetlerine devam eden Gençlik Meclisleri aslında PKK yapılanması olup parti adı altında legal görünümle daha rahat hareket etmek için kurulmuştur."
Terör örgütü PKK/KCK içerisinde eğitim alanlara "kadro" denildiğini, bu kişilerin HDP parti binalarına sıklıkla gittiğini ve örgütleyici konumda olduklarını anlatan M.A, kadro şahısların parti yöneticilerinin üstü konumunda olduğuna işaret etti.
M.A, şunları kaydetti:
"Gençlik Meclisleri isimli örgütlenmelerin kuruluşunda kadro şahıslar aktif rol almışlardır. Gençlik Meclislerini PKK çizgisinde örgütleyen kadro şahıslar, birkaç ilin sorumlusu düzeyindedirler ve illerde HDP/DBP yöneticilerinden daha üst bir konumdadırlar. Kadro şahsın HDP/DBP yöneticilerine vereceği talimatlar yerine getirilmek zorundadır. Örgütleyici konumda olan kadro şahıs ile örgüte katılması hedeflenen gençler HDP/DBP'de buluşur ve eğitimler yapılır. Eğitimler partide yapılacağı gibi parti dışında belirlenen yerlerde de yapılabilir. Kadro şahıs eğittiği kişileri örgütsel bilince ulaşmak üzere hazırlar. İdeolojik eğitimin temeli bu şekilde atılıp gençlik örgütlenmesi kurulduktan sonra küçük sokak eylemlerine katılım başlar."
"MAHMURDAKİ HDP İRTİBAT BÜROSU KIRSAL İLE BAĞLANTIYI SAĞLAR"
Suriye'de 2019 yılı Haziran ayında gençlik yapılanmasına yönelik bir toplantıya katıldığını belirten M.A, şu bilgileri verdi:
"Benim de katıldığım bu toplantıda tartışma kısmında yer aldım. Sonuçlar kısmına katılmadım. Raporlar kısmında her bölgenin gençlik faaliyetlerine ilişkin raporlar gelirdi. Bu raporlar Suriye ile ilgili yerleri kapsar. Türkiye'nin raporları Suriye'ye gelmez. Türkiye'deki gençlik çalışmaları doğrudan Irak'ta kırsal alana bağlıdır. HDP'nin Mahmur'da bulunan irtibat bürosu üzerinden gelen raporlar örgütün kırsalda bulunan yöneticilerine ulaştırılır. Mahmur'daki HDP irtibat bürosu kırsal ile bağlantıyı sağlar."