Başkan Erdoğan, Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Kredi ve Kefalet Kooperatifleri Birlikleri Merkez Birliği (TESKOMB) tarafından ATO Congresium'da düzenlenen "Yüz Yüze Türkiye Esnaf Buluşması"nda konuştu.
"MİLLETİMİZ ALTILI MASADAKİ MUHTERİSLERİN SİVİL VESAYETİNE KARŞI DA DİMDİK DURACAKTIR"
Daha önce Türkiye'de 6 ayda, yılda ve 1,5 yılda seçimler yapıldığını anımsatan Erdoğan, "İstikrar diye bir şey kalmış mıydı? Hayır. Meselenin çok daha vahim yanı 'mutabakata vardık' dedikleri bu sistemin mevcut anayasamıza alenen aykırı olmasıdır. Anayasanın vermediği bir yetkiyi kullanmaya çalışmanın adı demokrasi değil sivil darbe teşebbüsüdür. Milletimiz nasıl bürokratik vesayete, sokak vesayetine, terör örgütleri eliyle koparılmak istenen silah vesayetine boyun eğmemişse altılı masadaki muhterislerin sivil vesayetine karşı da dimdik duracaktır." diye konuştu.
"Uzaktan kumandayla hareket edecek bir cumhurbaşkanı adayına oy verin" demenin milletin aklıyla alay etmek olduğunu vurgulayan Başkan Erdoğan, "85 milyon yerine altılı masadaki genel başkanlara hizmet edecek bir kuklayı 'aday' diye millete dayatmak, kibrin ve bencilliğin dik alasıdır. Milletimiz ne böyle bir adaya oy verir ne de bu adayın iradesine ipotek koyan vasilerine itibar eder." dedi.
Hukukçular da söz konusu açıklamanın 'anayasayı ihlal' anlamı taşıdığına işaret ediyor.
"HALKIN SEÇTİĞİ KİŞİ HÜKÜMET EDEMEYECEK"
Cumhurbaşkanlığı Hukuk Politikaları Kurulu Başkanvekili Mehmet Uçum, "Cumhurbaşkanı sembolik olsun gerekirse görev süresini tamamlasın ama hükümet etme işini altılı masa oyuncuları yapsın tezleri Türkiye'nin yürütme gücünü dağıtmaya dönük stratejilerdir. Yürütme görev ve yetkisi için Cumhurbaşkanı adayına oy istenecek ama adayları seçilirse halkın seçtiği kişi hükümet edemeyecek. Tam tersine halktan onay almamış kişiler yürütme görev ve yetkisini yerine getirecek? Bu hukuken mümkün değildir. Bu tez açıkça anayasanın ihlal edileceğinin ilanıdır." dedi.
"SEÇİLMİŞ İRADEYİ TASFİYE ETME PROJESİ"
6'lı masa liderlerinden gelen açıklamaların demokrasiye aykırı olduğunu vurgulayan Uçum, "Anayasaya göre yüzde 50'den fazla oyla seçilen Cumhurbaşkanı yürütme görevini üstlenir. Müthiş bir toplumsal tabana dayalı meşru bir sistem var. Fakat hiçbir toplumsal karşılığı olmayan birileri gelecek yüzde 50 den fazla oy almış Cumhurbaşkanı ve yetkisine ortak olacak veya müdahale edecek! Bunun demokrasiyle ilgisi yoktur. Hani bunlar demokrasiyi geliştirmeyi istiyorlardı? Fakat bu kurgu proje tamamen demokrasiye aykırıdır. Neyin projesidir bu? Seçilmiş iradeyi tasfiye etme projesidir." şeklinde konuştu.
"ANAYASANIN İHLAL EDİLECEĞİNİN İTİRAFI VAR
6'lı masanın açıkça Anayasa'yı ihlal edeceğini ilan ettiğini belirten Uçum, "Seçilecek Cumhurbaşkanına yürütme görev ve yetkisinin verilmeyeceği söylenerek Anayasanın ihlal edileceğinin itirafı var. Ülke Liderliği buna müsade eder mi? Halkımız buna geçit verir mi.? Söylenecek tek şey var: 2023'de tüm Türkiye karşıtı şebekeler halkın iradesiyle ve demokratik meşruiyete dayanan devlet organları eliyle tasfiye edilecek." ifadelerini kullandı.
HUKUK VE SİYASET NAZARINDA KARŞILIĞI YOKTUR
Türkiye Adalet Araştırmaları Merkezi (TÜRKAD) Başkanı Mehmet Sarı, "Halkın oyuyla seçilmiş Cumhurbaşkanı üzerinde bir vesayet organı kabul edilemez. Anayasadan yetkisini almayan hiçbir makam ve organ Cumhurbaşkanı üzerinde bir karar mercii olarak hareket etmesi mümkün değildir. Bu yöndeki hükümet etme girişimleri her şeyden önce anayasadan yetki almayan kişilerin ya da organların yetki gaspıdır." dedi.
Sabah'ta yer alan habere göre, 6'lı masanın cumhurbaşkanının alacağı kararlar üzerinde hak sahibi olma iddiasında bulunduğuna dikkat çeken Sarı, "Hayal ettikleri seçilecek cumhurbaşkanı üzerinden kendilerini karar makamı haline getirme çabalarıdır. Böylece kontrol altında olacak cumhurbaşkanı üzerinden herhangi bir seçime girmeden kaynağını Anayasadan almayan hakları kullanma çabası olduklarını göstermektedir. Açıkça ifade edebilirim ki ne hukuk nazarında ne de siyaseten bu önerilerin herhangi bir karşılığı yoktur." şeklinde konuştu.