Bozdağ, performans esaslı değerlendirme sistemi kurulduğunu, böylece hakim ve savcılara kaç dosya geldiğinin, bu dosyalara ne kadar sürede işlem yapıldığının ve dosyaların ne kadar beklediğinin görüldüğünü aktardı. Bozdağ, "Bütün veriler toplanıyor, hakim ve savcıların performansı hakkında kurul bir kanaat sahibi oluyor ve bu kanaati onlarla ilgili tasarruflar yapılırken değerlendiriyor. Bunun da son derece etkin ve yararlı sonuçlar doğurduğunu ifade etmek isterim." dedi.
Adli sicil ve istatistik konusunda bakanlıkta bir birim bulunduğunu aktaran Bozdağ, buradaki verilerin değerlendirilmesi konusundaki eksiklerin giderildiğini, adli sicile gelen verileri değerlendiren bir daire kurduklarını söyledi. Bozdağ, "Bu verilerin hem suçla mücadelede hem ıslah ve rehabilitasyon sürecinde hem de diğer konularda bize büyük yardım sağlayacağına yürekten inanıyoruz." diye konuştu.
ÇALIŞMALARIMIZA ÖNEMLİ KATKI VERECEK
Mukayeseli Hukuk Dairesi adı altında yeni bir birim de kurduklarını dile getiren Bozdağ, dünyada hukuk alanındaki gelişmeleri buradan takip ettiklerini söyledi.
Bozdağ, "Buradaki arkadaşlarımız, Türkiye'nin hukuk sistemiyle benzer hukuk sistemlerine sahip ülkeleri, onun dışında, takip edebildiğimiz kadarıyla, iyi uygulama örnekleri olan her bir ülkeyi takip edecekler. Nerede güzel bir hukuk uygulaması ortaya çıktı, onu biz kendi ülkemize nasıl uyarlarız onu değerlendirecekler. Bakanlığımıza ve çalışmalarımıza önemli katkı verecek bir birim olduğunu ifade etmek isterim." diye konuştu.
HAKİM VE SAVCILARIN KIDEMİ
Hakim ve savcıların kıdemlerine ilişkin değerlendirmeler de yapan Bozdağ, şunları kaydetti:
Şu anda 22 bin 769 hakim ve savcı görev yapıyor. Bunların 4 bin 354'ünün kıdemi 3 yılın altında. Yüzde 19,1'e tekabül ediyor. 4 bin 464'ünün kıdemi 5 yıl. Yüzde 19,6'ya tekabül ediyor. 5 ile 10 yıl arası 6 bin 589, yüzde 28,9'a, 10 ile 15 yıl arası 2 bin 336, yüzde 10,3'e, 15 ile 20 yıl arası 1250, yüzde 5,3'e, 20 yıl ile 25 yıl arası 1950, yüzde 8,6'ya, 25 yıl ve üzeri ise 1866, yüzde 8,2'ye tekabül ediyor.
Bu şu anlama geliyor, şu anda mevcut hakim ve savcılarımızın yüzde 60'ının kıdemi 5 yıl ve üzerinde. Yüzde 81'inin kıdemi 3 yıl ve üzerinde. Yüzde 19'unun 3 yıl ve altında. Dolayısıyla kıdemle ilgili yaşanan sorun, şu anda kademeli olarak aşılma noktasına geldi. Bu tecrübe eminim ki Türk yargısına önemli bir katkı sağlayacaktır. Vatandaşlarımızın beklentilerinin olumlu anlamda değerlendirilmesi konusunda önemli sonuçlar doğuracaktır.
KADIN HAKİM VE SAVCI ORANI OLDUKÇA ARTTI
Bozdağ, "Şu anda Türkiye'de 15 bin 394 hakim, 7 bin 440 savcı bulunuyor. Kadın hakim sayısı 2002'de 1725'ten, 2022'de 7 bin 128'e yükseldi. Kadın hakim sayısındaki artış yüzde 313 oldu. 2002'de 122 olan kadın savcı sayısı da 2022'de yüzde 900 artışla 1228 oldu." bilgisini paylaştı.
Bakan Bozdağ, kadın hakim ve savcı oranlarının oldukça arttığını, bunun da son derece önemli olduğunu vurguladı.
Yargıya hak ettikleri şekilde kadın eli değdiğini, adaletin tecellisinde kadınların da önemli rol aldıklarını bildiren Bozdağ, yargıda kadınların önünü açan ve onlara büyük imkanlar veren adımlar atıldığını kaydetti.
CHP GENEL MERKEZİNDEN HAKİM Mİ BULACAĞIZ'
Bozdağ, kamuoyunun takip ettiği davalarda iktidarın yargıya müdahale ettiği eleştirilerinin hatırlatılması üzerine, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun mahkum edildiği davayı hatırlatarak, "Hakimi kim değiştirmiş? Adalet Bakanı'nı mı değiştirmiş? Hakimi Hakimler ve Savcılar Kurulu 1'inci Dairesi değiştiriyor. Bizim bir alakamız yok. Siyasetle irtibatlandı. Bu hakimi Sayın İmamoğlu ve avukatları reddettiler; 'bize karşı tarafsız değil' diye. Üç defa reddedildi, itiraza götürdüler. Şimdi kendi reddettikleri, 'tarafsız değil' dedikleri hakimi göklere çıkarıyorlar. Ondan sonra yerine gelen hakim karar verdiğinde de ona da yapmadıkları hakareti, yapmadıkları saygısızlığı bırakmıyorlar. Bu hakimi de reddettiler. Ne yapacağız? CHP Genel Merkezi'nden hakim mi bulacağız? Böyle şey mi olur? Hakimler bu milletin hakimleridir. Kanunları uyguladı diye linç edilen bir hakimi görüyoruz. Bunu biz kabul edemeyiz" dedi.
HER YÖNÜYLE AYDINLATILACAKTIR
Bakan Bozdağ, eski Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Başkanı Sinan Ateş'in öldürülmesiyle ilgili soruşturmaya ilişkin soru üzerine, "Şu ana kadar 13 kişi hakkında tutuklama kararı verildi ve tutuklandılar. 3 kişi hakkında adli kontrol kararı verildi. 1 kişi aranıyor. İnşallah yakın bir zamanda o da kolluk güçlerimiz tarafından yakalanıp adalete teslim edilecek. Bu konuda Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı ve kolluk güçleri büyük bir titizlik ve itinayla soruşturmayı yürütmektedir. Kısa süre içerisinde soruşturmayla ilgili adı geçenlerin tamamına ulaşıldı. Biri de ismi tespit edildi. Bu konu bütün boyutlarıyla soruşturuluyor. Karanlıkta kalan hiçbir yön olmayacaktır. Ve konu her yönüyle aydınlatılacaktır. Bundan da kimsenin şüphesi olmamalıdır. Yargı işliyor. Meselenin üzerine ciddiyetle gidildiği çok açık ortada. Ama buna rağmen bu konu üzerinden de bir istismar siyaseti üretiliyor. Bu da fevkalade yanlış bir şey. Burada kolluğun yapması gerekip, veyahut da yargının yapması gerekip de yapmadığı bir şeyi kimse iddia edemez. Önümüzdeki günlerde de inşallah bu tetikçi olduğu iddia edilen kişi de yakalanıp adalete teslim edilecektir" diye konuştu.
Bozdağ, şüphelinin yurt dışına kaçıp kaçmadığına yönelik soru üzerine, "Şu anda bir bilgi yok bu yönde elimizde. Ama resmi yollardan çıkması mümkün değil. Zaten tabii hakkında yakalama kararı olduğu için resmi yollardan çıktığına dair hiçbir veri yok. Ama kaçak yollardan çıkmış olabilir mi? Onunla ilgili de bir bilgi elimizde yok. O yüzden arama-tarama kolluk tarafından titizlikle yürütülüyor. Ben yakın bir zamanda kolluğun ona da ulaşacağına inanıyorum" dedi.
SİVİL BİR DARBEDİR
Bozdağ, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu'nun ortak imza ile karar alınacağına ilişkin açıklamasıyla ilgili "Bu sistemsizlik önerisi. Sistem yok ortada. Çünkü bizim Anayasamızın 8'inci maddesi çok açık; 'yürütme yetkisi ve görevi Anayasa ve kanunlara göre Cumhurbaşkanı tarafından kullanılır' diyor. 104'üncü madde de 'Cumhurbaşkanı, devletin başıdır, yürütme yetkisi ve görevi Cumhurbaşkanına aittir.' Dolayısıyla Cumhurbaşkanına ait yetkileri başkalarının kullanmak istemesi ve 'kullanacağız, imzamız olmadan olmaz, protokole yazacağız' demesi bana darbecileri hatırlatıyor. 27 mayıs darbesinde Milli Birlik Komitesi vardı, 12 Eylül darbesinde Milli Güvenlik Konseyi vardı. 15 Temmuz darbe teşebbüsünde Yurtta Sulh Konseyi vardı. Şimdi bu bunlar darbecilerin 27 Mayıs'ta ve 12 Eylül'de yaptıklarını demokratik bir seçimle Cumhurbaşkanı adaylarına şimdiden kabul ettirmeye çalışıyorlar. Bu, Anayasa'nın yürütmeye ilişkin hükümlerinin, kısmen askıya alınmasıdır ve hükümetin görevinin başkaları tarafından Anayasaya aykırı, fiilen gasp edilmesidir. Ve o anayasayı ihlal olur ve sivil bir darbedir. Bu darbe teşebbüsü değil sivil darbe. Halkın yetki vermediği yetki kullanamaz. Millet bunlara itibar etmez" dedi.
CUMHURBAŞKANIMIZIN ADAYLIĞI HAKKI
Bozdağ, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın adaylığı üzerinden yapılan tartışmalarla ilgili "Bunlar hukuk uydurmaya çalışıyorlar. Ya böyle bir şey yok. Sayın Cumhurbaşkanımızın adaylığı Anayasa'ya da, yasalara da uygundur. Aday konusunda hukuken herhangi bir şüphe yoktur. Adaylık Anayasa'ya göre Cumhurbaşkanımızın anayasal hakkıdır. Siz yürürlüğünü 2018'de başlatan Anayasa hükmüne rağmen 'geçmiştekinin adı da Cumhurbaşkanıydı, o da iki defa seçiliyordu, sizin bu yeni hakkınızı geçmişteki hakkınızdan mahsup ederiz' diyen bir yorum yapılıyor. Bu kabul edilemez. Hiçbir hak bir defa geçmişte kullanıldı diye mahsup edilemez. Herkesin Cumhurbaşkanımızın adaylığını tartışma konusu yapmayı bırakıp önüne bakması lazım. Boş yere orada enerji harcamalarına hacet yok. Engelleyecekleri bir şey yok. Çünkü Anayasa açık. Yasa açık. Anayasa Mahkemesi kararı açık. Burada herhangi bir Anayasa'ya aykırılık kesinlikle söz konusu değil. Cumhurbaşkanımızın adaylığı hakkıdır. 2028'i düşünsünler onlar. Bunu da yanlış anladılar. Yani 2028'de biliyorsunuz parlamento karar alırsa Cumhurbaşkanı 3'üncü defa da aday oluyor, 4'üncü defa da aday olma hakkı var. Ama parlamento karar almadığı takdirde 2 ile sınırlamışlar" dedi.