FETÖ'nün sözde Almanya Temsilcisi ve FETÖ'ye müzahir Diyalog ve Eğitim Vakfı Başkanı olan Ercan Karakoyun saklandığı ininde bulundu.
İçişleri Bakanlığı'nın en çok aranan teröristler listesinde Gri Kategori'de bulunan Karakoyun, 15 Temmuz sonrası Pensilvanya'ya kaçan Abdullah Aymaz'ın yerine örgüt içerisinde Avrupa Sorumlusu pozisyonuna getirildi.
FETÖ'nün darbe girişimi 15 Temmuz'dan sonra yaklaşık 5 bin firari Fetullahçıya Almanya'da oturum ve siyasi mülteci hakkının verilmesini bizzat sağlayan isim olarak biliniyor.
1.5 MİLYON EUROLUK LÜKS VİLLADA OTURUYOR
Örgütün Avrupa'da ki tüm siyasi, finans ve eğitim işlerini yürüten Karakoyun, yaklaşık 5 bin firari Fetullahçıya Almanya'da oturum ve siyasi mülteci hakkının verilmesini bizzat sağlayan isim olarak örgütte önemli bir rol oynuyor.
Almanya'da yaşayan Karakoyun, yaklaşık 1 dönüm arsa üzerine kurulu 1.5 milyon Euroluk değerdeki ultra lüks villasında yaşamını sürdüren Karakoyun'un 3 ayrı lüks marka aracı bulunuyor.
Araçlardan biri 2 milyon TL değerinde 2022 model Aralık çıkışlı yüzde yüz elektrikli lüks marka bir araç olması dikkat çekiyor.
ANAOKULU SAHİBİ
Sabah gazetesinin haberine göre; örgütün Avrupa sorumlusu Ercan Karakoyun'un resmi kayıtlara göre merkezi Promenade 18 D-14624 Dallgow Döberitz adresinde bulunan BİDef eğitim kurumunun da resmi sahibi.
Karakoyun 'un Prenzlauer Promenade 47 Berlin adresinde şubesi bulunan Kita Peace Kids (barış çocukları yuvası) adlı anaokullarının da sahibi. Zaman zaman bu anaokullarını denetime çıkan Karakoyun, tüm Berlin'de çoklu şubeleşme yolunda hızla ilerliyor.
EN ÇOK ARANANLAR LİSTESİNDE GRİ KATEGORİDE
İçişleri Bakanlığı'nın en çok arananlar listesinde Gri kategoride bulunan Karakoyun, Almanya merkezli tüm finans ağlarının organizasyonunu Almanya mahrem hizmetler sorumlusu ile birlikte yürütüyor.
Karakoyun'un Ocak 2017'de Herder Verlag tarafından yayımlanan "Gülen Hareketi- O ne istiyor! (Die Gülen Bewegung-Was sıe ıst, was sıe wıll) isimli kitabın da yazarı.
Bu kitap üzerinden örgütün sözde ılımlı İslam propagandası ile Alman kamuoyunu yanıltmayı amaçlamıştı. FETÖ'nün üst düzey firari elemanlarının Almanya'daki entegrasyonu için çabalayan Karakoyun, "Almanlaşmaktan" söz ederek FETÖ'cülerin Alman resmi makamlarında çokça yer almasını amaçlıyor.
ALMAN VATANDAŞLIĞINI KALKAN YAPTI
Almanya firari TSK sorumlusu Adil Öksüz, savcılar Zekeriya Öz ve Celal Kara gibi önemli isimlerini vermezken, Türkiye Ercan Karakoyun'u 2020 yılında FETÖ Terör Örgütü'nün Almanya'daki en üst düzeydeki yöneticisi olduğu gerekçesiyle Adalet Bakanlığı'nca Almanya Adalet Bakanlığı'ndan iadesini istemişti.
Ancak Alman Devleti, Almanya Schwerte 1980 doğumlu Karakoyun'un Alman vatandaşlığını kazanmasından dolayı iadesinin mümkün olamayacağını belirterek iadesine red kararı verdi.
STK YÖNETİCİLİĞİNİ PERDE YAPTI
İllegal örgüt hizmetlerinin yanı sıra legal görünümlü faaliyetlerini sürdüren Karakoyun, sık sık Alman medyasında FETÖ Terör Örgütü propagandası yapıyor.
Vakfın kuruluş gerekçesini de "Gülen ve 'Hizmet' hareketinin medyada, siyasette ve akademik çevrelerde sözde ılımlı İslam görünümü adı altında eğitim vakfı aracı kılınarak örgütün Almanya ve diğer ülkelerdeki resmi kamu kurumlarına sızması yanında birçok gizli taktik kullanarak Alman Sivil Toplum Kuruluşlarına yerleşme faaliyetlerini gri propaganda ile perdeliyor.
HOUSE OF ONE'IN KURUCU ORTAĞI
15 Temmuz darbe girişimi sonrasında Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ), Almanya'yı merkez üs olarak belirledi. Yaklaşık 10 Bin FETÖ mensubu Almanya'ya iltica talebinde bulundu. Alman Friedrich-Ebert-Vakfı bursuyla Dortmund Üniversitesi'nde Kentsel Sosyoloji Mekânsal Planlama Bölümünü okuyup mezun olan Almanya doğumlu Ercan Karakoyun Alman devletiyle stratejik ilişkiler kurdu.
FETÖ'nün Almanya legal örgütlenmesi için başlattığı faaliyetlerden biri ise Berlin'in en lüks merkezi Mitte'de Kasım 2013'te Diyalog ve Eğitim Vakfı (Stiftung Dialog und Bildung) Behrenstrasse 29 adresinde kar amacı gütmeyen vakıf adı altında vergiden muaf şekilde kuruldu.
Kültürlerarası Diyalog Forumu (FID) eV Berlin'in kurucu üyesi ve yönetim kurulu başkanlığını da yapan Karakoyun, Avrupa'da yaşayan Müslüman gençliği kandırmaya yönelik sözde ılımlı İslam adı altında üç tek tanrılı din için ortak cami projesi olan House of One'ın kurucu ortağı ve Mütevelli Heyeti üyeliği yapıyor.
ILIMLI İSLAM SÖYLEMİNİN ÖNCÜSÜ
15 Temmuz darbe girişiminden sonra Fetullahçı Terör Örgütü mensuplarının Almanya'da entegre olabilmesi için aktif bir şekilde ülkenin farklı eyaletlerinde aktif bir şekilde yer alacağını dile getiren Karakoyun'un başkanlığını yürüttüğü Diyalog ve Eğitim Vakfı'nın internet sitesinde Alman kamuoyunun hoşuna gidecek kavramları özellikle belirleyerek kullandığı görülüyor.
Dinler arası diyalog, Vakıf, Eğitim, Tolerans, Düşünce özgürlüğü, kadın-erkek eşitliği gibi kavramları ön plana çıkarıp ılımlı İslam söylemini bilinçli yayarak Almanya'da örgüt üyelerinin Alman kurumlarında gizlice yükselişinin sağlanması için çabalıyor.
TÜRKİYE'Yİ ZORDA BIRAKMAK İÇİN ÇALIŞIYOR
Türkiye'den yasa dışı yollarla firar eden örgüt mensupları Berlin'deki Diyalog ve Eğitim Vakfı'nın desteğiyle önce güvenli evlere yerleştirilirken, daha sonra da firari isimlere vakfın anlaşmalı olduğu içinde avukatların bulunduğu özel bir ekip tarafından Alman makamlarına yapılacak siyasi iltica taleplerine tercümanlık ve hukuki destek veriliyor.
ERMENİ DİASPORASINA 'SELAM' YOLLADI
Karakoyun'nun Alman kamuoyunun gözünü boyama adına çeşitli açıklamalarında özeleştiri yapıyor görünmesi ve sempati kazanma arzusu da dikkatten kaçmıyor. Alman medyasında şeffaf olmadıklarına dair bir algının oluşması sonucu Karakoyun, örgütün içe kapalı ve şeffaf olmayan bir yapılanmaya gitmek zorunda bırakıldığını iddia etmişti.
Karakoyun'un 2 Haziran 2016´da Federal Meclisin 1915 olaylarına ilişkin Ermeni iddialarını kabul eden kararının ardından Yeşiller Partisi Eş Başkanı Cem Özdemir´i ziyaret etmesi ve bunu sosyal medyada paylaşması dikkat çekmişti.
Karakoyun, yine 2016 yılında Deutsche Welle'nin tartışma programı "Conflict Zone"a katılmış, FETÖ firarilerinin Türkiye'de "yargı bağımsızlığının" olmamasına bağlamış ve "Türkiye'ye dönmek intihar olur" demişti.