"FARKLI BİR ANLAYIŞTAYDI"
Sabah'ın haberine göre hakimin 'canım' kelimesinin ne anlamda kullanıldığını sorması üzerine H.K.G. şunları söyledi:
"Ben bunun anlamını düşünmedim. Onu sadece kurtuluş olarak gördüm zira o çevremdeki kişilerden farklı bir anlayıştaydı. Çocuk yaşlarda evlendirmeye karşı çıkıyordu. Bu kişi radyoda yayın yapıyordu. Matrax isimli bir program yayını yapıyordu. Zeki isimli bir sunucuydu. Bu Zeki isminin onun gerçek adı mı yoksa takma adı mı olduğunu bilmiyorum."
"AİLEM YAZIŞMALARI YAKALADI"
Hakimin "Zekirdek" isimli kişinin görüştü kişi olup olmadığını sorması üzerine H.K.G., dikkat çeken "altınları alıp kaçma" iddiasını dillendirdiği ifadesinde şöyle konuştu:
"Zekirdek isimli kişi Zeki isimli kişi mi bilmiyorum. Görüştüğüm kişi bana 'ben seni korurum, ben seni onlardan korurum, altınların var mı?' dedi. Ben de olduğunu söyledim. Bana 'altınlarını al kaç' dedi. Bana plan yapacağını, bana söyleyeceğini ve benim de o zaman evden kaçacağımı söyledi. Sonra da ailem yazışmalarımı yakaladı. Ben altınlarımı alıp kaçmayı kabul ettim zira o ortamdan uzaklaşmayı istiyordum."
H.K.G., radyo sunucusu "Zeki" ile sadece mesajlaştığını, kendisine fotoğraf yollamadığını öne sürdü.
"KIZIM RADYOCUYA GAYR-İ AHLAKİ FOTOĞRAFLAR GÖNDERDİ"
Anne Fatıma Gümüşel ise, kızı H.K.G.'nin ifadesinin ardından söz alarak, radyocu "Zeki" isimli kişiye gayri ahlaki fotoğraflar gönderdiğini, "sevgilim" şeklinde hitap ettiğini, bu kişinin altınlarını alıp İzmir'e kaçması yönünde kızına teklinde bulunduğunu dillendirdi. F.G.'nin mahkemedeki ifadesi şöyle:
"Kızım eksik konuşuyor. Telefonda ben gözlerimle gördüm. Ona gayr-i ahlaki fotoğraflar göndermiş. Bir mesajında da 'Sevgilim, doğum günün kutlu olsun' yazmış. En son mesajında da 'Sen altınları al gel, sana İzmir'de ev hazırladık' yazmıştı."