İsveç'te alçak saldırıların ardı arkası kesilmiyor! Teröristlerden Başkan Erdoğan'ın maketine saldırı

NATO'ya girebilmek adına Türkiye'nin kapısına dayanan İsveç'te neredeyse her gün ayrı bir rezalet yaşanıyor. Teröristlerin rahatça meydanalara çıktığı İsveç'te, Başkan Erdoğan'ı hedef alan skandal bir eylem daha gerçekleştirildi.

ÜÇLÜ AHİTNAME TAAHHÜDÜNÜN AÇIK İHLALİDİR
Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, alçak saldırı kınandı.

Madrid'de imzalanan Üçlü Ahitname'nin hatırlatıldığı açıklama şu şekilde:
İsveç'in başkenti Stokholm'de bugün kutsal kitabımız Kur'an-ı Kerim'e karşı yapılan aşağılık saldırıya izin verilmesinin hemen ardından bu defa şehir merkezinde PKK terör örgütü iltisaklı gruplarca ülkemiz karşıtı propaganda eylemi gerçekleştirilmesine müsaade edilmesini en güçlü şekilde kınıyoruz. Bu eylem, terör örgütlerinin propagandasının engellenmesine dair, İsveç'in de imzacı olduğu, Üçlü Ahitname taahhüdünün açık ihlalidir.

Üçlü Ahitname'deki taahhütlere bağlı olunduğunu söylemek ile bu taahhütleri yerine getirmek iki ayrı husustur. İsveç'ten, Üçlü Ahitname'deki taahhütleri uyarınca özellikle terörizmle mücadele alanında söylemin ötesinde, somut ve etkili adımlar atmasını beklediğimizi bir kez daha vurguluyoruz.

BAŞKAN ERDOĞAN'IN MAKETİNİ ASTILAR!
Geçtiğimiz günlerde Başkent Stockholm'de tarihi belediye binası önünde toplanan bir grup terör örgütü PKK/YPG destekçisi, Başkan Recep Tayyip Erdoğan'a benzetilen bir kuklayı binanın önündeki direğe ayaklarından astı ve bu anın görüntüsünü sosyal medyadan paylaştı.

Terör örgütü PKK/YPG ile bağlantılı sosyal medya hesaplarında paylaşılan videoda, Türkçe altyazıyla Türkiye'yi ve Başkan Erdoğan'ı hedef alan tehditler savrulduğu görüldü.

Stockholm'de 21 Ocak'ta NATO'ya hayır gösterisi yapılacağı ifade edilen paylaşımın altında hakaret içeren yorumlar da dikkati çekti.

Terör örgütü PKK/YPG destekçileri, 21 Kasım 2022'de de Türkiye'nin Stockholm Büyükelçiliği kançılaryasına terör örgütü propagandası ve Başkan Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik hakaret içeren görüntüler yansıtmıştı. Bunun üzerine İsveç'in Ankara Büyükelçisi Staffan Herrström Dışişleri Bakanlığına çağrılarak kınanmıştı.

Terör örgütü yandaşları o skandal görüntüleri sosyal medya üzerinden de dolaşıma soktu.

KUR'AN-I KERİM'E ALÇAK SALDIRI
Aşırı sağcı Danimarka-İsveç vatandaşı politikacı Rasmus Paludan, bugün Türkiye'nin Stockholm Büyükelçiliği önünde infial uyandıracak eylemini tekrarlayarak yine Kur'an-ı Kerim yaktı. Paludan'ın eylemi sırasında İsveç polisinin güvenlik önlemleri aldığı ve müdahale etmediği görüldü.

ADIM ADIM PROVOKASYON!
İsveç'te yaşayan Türkleri hedef alan sözler sarfeden ırkçı isim, Başkan Recep Tayyip Erdoğan'a karşı da saldırgan ifadeler kullandı.

Paludan, ırkçı söylemlerle "Ülkenize dönün" sözlerini kullandı. İslam düşmanı isim, provokasyonuna akılalmaz bir eylemle devam etti.

Elinde Hz. Muhammed ile ilgili hakaret dolu bir karikatür tutan Paludan, iğrenç çizimi sırıtarak basın mensuplarına gösterdi. İslamiyet'e hakaret eden ismin korumalığını yapan polisler, iğrenç eylemin gerçekleştiği dakikalar boyunca tamamen sessiz kalmakla yetindi.

İğrenç çizimi göstermesinin ardından elinde tuttuğu Kur'an-ı Kerim yakarak yere attı. Paludan, TSİ ile saat 15.00'te başladığı eylemine elinde tuttuğu çakmak ile uzun bir açıklama yaparak başladı.

Paludan daha sonra Kur'an-ı Kerim'i yakıp, elinde yanan Kur'an-ı Kerim ile açıklamalarına devam etti. Eylem sırasında İsveç polisinin Paludan'a müdahale etmediği görüldü. Paludan, dün yaptığı açıklamayla İsveç polisinin bugün yapacağı eyleme izin verdiğini vurgulamış ve herkesi sosyal medya hesaplarından eyleme davet etmişti.

Paludan, 15 Ocak'ta İsveç medyasına yaptığı açıklamada, İsveç'e bir daha Kur'an-ı Kerim yakmaya gelmeyeceğini ve polisin kendisini hakkıyla koruyamadığını iddia etmişti.

İsveç devlet televizyonu SVT'nin haberine göre, İsveçli gazeteci Chang Frick, cumartesi günü Türkiye'nin Stockholm Büyükelçiliği önünde Paludan'a Kur'an-ı Kerim yakması için teklif götürdü ve bütün masraflarını karşılama garantisi verdi.

Frick, SVT'ye yaptığı açıklamada, polisten alınan gösteri izninin ücretini ödediğini ve gazeteci olarak haber yapma hakkını kullanacağını ileri sürmüştü.

HİÇBİR ŞEKİLDE KABUL ETMİYORUZ
Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan yazılı açıklamada alçak saldırıya sert tepki gösterildi.

Açıklamada şu ifadeler kullanıldı:
Ülkemizin tüm uyarılarına rağmen, İsveç'te bugün kutsal kitabımız Kur'an-ı Kerim'e karşı yapılan aşağılık saldırıyı en güçlü şekilde lanetliyoruz. Müslümanları hedef gösteren ve kutsal değerlerimize hakaret eden bu İslam düşmanı provokatif eyleme ifade özgürlüğü adı altında izin verilmesini hiçbir şekilde kabul etmiyoruz. Çünkü bu bir nefret suçudur.

Bu aşağılık eylem aynı zamanda İslam düşmanlığının, ırkçı ve ayrımcı akımların Avrupa'da ulaştığı kaygı verici seviyenin de bir başka göstergesidir. İsveç makamlarını bu nefret suçunun failleri hakkında gerekli işlemleri yapmaya ve tüm ülkeleri ve uluslararası kuruluşları İslam düşmanlığına karşı dayanışma halinde somut tedbirler almaya çağırıyoruz.

REZİLLİĞİN SINIRI YOK
Kur'an-ı Kerim'e yönelik alçak saldırının ardından bu kez de terör örgütü sempatizanları meydana çıktı. Geçtiğimiz günlerde yaşanan maket rezaletini daha ileri boyuta taşıyan teröristler, adeta zıvanadan çıktı. İsveç güvenlik güçlerinin hiçbir müdahalede bulunmamasını fırsat bilen teröristler, Başkan Erdoğana'a benzetilen bir maketin başını keserek ipte sallandırdı.

Alçak görüntüler sırasında teröristlerin rahatlığı dikkat çekerken, NATO üyeliği için gerekli adımları atmaktan oldukça uzak kalan İsveç için kapının tamamen kapatılması bekleniyor.

SES VAR GÖRÜNTÜ YOK
İsveç Başbakanı Ulf Kristersson, ülkesinin TV4 kanalına yazılı olarak yaptığı açıklamada, tarihi belediye binası önünde toplanan bir grup terör örgütü PKK/YPG destekçisinin, Başkan Recep Tayyip Erdoğan'a benzetilen bir kuklayı, binanın önündeki direğe asmasına tepki göstermişti.

Eylemin sorumsuzca yapıldığına işaret eden Kristersson, "İsveç'in NATO üyeliği başvurusuna karşı sabotaj olarak tasarlandığını söyleyebilirim. İsveç'in güvenliği için tehlikeli bir durum." değerlendirmesinde bulundu.