Son dakika: Danimarka'da Kur'an-ı Kerim'e çirkin saldırı! Büyükelçi Dışişleri'ne çağrıldı

Son dakika haberi... İsveç'te Stockholm Büyükelçiliği önünde Kur'an-ı Kerim'e yönelik saldırıda bulunan aşırı sağcı siyasetçi Rasmus paludan'ın, aynı rezaleti Kopenhag'da gerçekleştirme kararının ardından Türkiye harekete geçti. Kopenhag Büyükelçiliği önünde Kur'an-ı Kerim'e karşı saldırı içeren eyleme izin verilmesi üzerine, Danimarka'nın Ankara Büyükelçisi Dışişleri Bakanlığı'na çağrıldı. Büyükelçiye, bu tutumunun kabul edilemez olduğu iletildi.

Dışişleri Bakanlığı, Türkiye'nin Kopenhag Büyükelçiliği önünde Kur'an-ı Kerim'e karşı saldırı içeren eyleme izin verilmesi nedeniyle Danimarka'nın Ankara Büyükelçisi Danny Annan'ı çağırdı.

Diplomatik kaynaklardan edinilen bilgiye göre, Dışişleri Bakanlığına çağrılan Büyükelçi'ye, Türkiye'nin, açıkça nefret suçu niteliğindeki Kur'an-ı Kerim'e karşı saldırı içeren provokatif eyleme izin verilmesini en güçlü şekilde kınadığı belirtildi.

Büyükelçi'ye Danimarka'nın bu tutumunun kabul edilemez olduğu iletilirken, söz konusu eyleme izin verilmemesinin beklendiği vurgulandı.

PALU'DAN YENİ PROVOKASYON GİRİŞİMİ
Tansiyon daha düşmemişken Rasmus Paludan skandalına yenilerini eklemeye hazırlanıyor. İsveç basınına konuşan Paludan, provokasyonlarını durdurmayacağını söyledi.

İsveç'in en çok okunan gazetelerinden Aftonbladet'e konuşan Paludan, bugün skandalına yenisini ekleyecek. Danimarka'nın başkenti Kopenhag'da 3 adet Kur'an-ı kerim yakacağını söyleyen Paludan'ın eylemlerinin birinin cami önünde diğerlerinin de Rus ve Türk büyükelçilikleri önünde yapılacağı yazıldı.

Aftonbladet, Danimarka'da ise Paludan'ın izne bile ihtiyacı omadığı, 24 saat öncesinde haber vermesi halinde alçak eylemini gerçekleştirmesinde bir beis görmediğini gözler önüne serdi.

Haberde, Paludan'ın Kopenhag'daki Türk büyükelçiliğinde Kuran'ların yakılmasının son olmayacağına dair söz verdiği belirtildi.

İSVEÇ'TE ALÇAK SALDIRI
Aşırı sağcı Stram Kurs partisinin kurucusu Rasmus Paludan, İsveç polisinin yapacağı eyleme izin verdiğini vurgulamış ve herkesi sosyal medya hesaplarından eyleme davet etmişti.

Paludan, 22 Ocak TSİ ile saat 15.00'te Türkiye'nin Stockholm Büyükelçiliği önündeki bir alanda İsveç polisinin aldığı güvenlik önlemleri arasında elinde bir çakmak ile uzun bir açıklama yaptı.

Paludan daha sonra Kur'an-ı Kerim'i yakıp, elinde yanan Kur'an-ı Kerim ile açıklamalarına devam etti. Eylem sırasında İsveç polisinin Paludan'a müdahale etmediği görüldü.

Aynı zamanda alçak saldırı sırasında bölgede bulunan bir Türk vatandaşının tepki gösterdiği duyuldu.

ADIM ADIM PROVOKASYON!
İsveç'te yaşayan Türkleri hedef alan sözler sarfeden ırkçı isim, Başkan Recep Tayyip Erdoğan'a karşı da saldırgan ifadeler kullandı.

Paludan, ırkçı söylemlerle "Ülkenize dönün" sözlerini kullandı. İslam düşmanı isim, provokasyonuna akılalmaz bir eylemle devam etti.

Elinde Hz. Muhammed ile ilgili hakaret dolu bir karikatür tutan Paludan, iğrenç çizimi sırıtarak basın mensuplarına gösterdi. İslamiyet'e hakaret eden ismin korumalığını yapan polisler, iğrenç eylemin gerçekleştiği dakikalar boyunca tamamen sessiz kalmakla yetindi.

İğrenç çizimi göstermesinin ardından elinde tuttuğu Kur'an-ı Kerim yakarak yere attı. Paludan, TSİ ile saat 15.00'te başladığı eylemine elinde tuttuğu çakmak ile uzun bir açıklama yaparak başladı.

Paludan daha sonra Kur'an-ı Kerim'i yakıp, elinde yanan Kur'an-ı Kerim ile açıklamalarına devam etti. Eylem sırasında İsveç polisinin Paludan'a müdahale etmediği görüldü. Paludan, dün yaptığı açıklamayla İsveç polisinin bugün yapacağı eyleme izin verdiğini vurgulamış ve herkesi sosyal medya hesaplarından eyleme davet etmişti.

Paludan, 15 Ocak'ta İsveç medyasına yaptığı açıklamada, İsveç'e bir daha Kur'an-ı Kerim yakmaya gelmeyeceğini ve polisin kendisini hakkıyla koruyamadığını iddia etmişti.

İsveç devlet televizyonu SVT'nin haberine göre, İsveçli gazeteci Chang Frick, cumartesi günü Türkiye'nin Stockholm Büyükelçiliği önünde Paludan'a Kur'an-ı Kerim yakması için teklif götürdü ve bütün masraflarını karşılama garantisi verdi.

Frick, SVT'ye yaptığı açıklamada, polisten alınan gösteri izninin ücretini ödediğini ve gazeteci olarak haber yapma hakkını kullanacağını ileri sürmüştü.

HİÇBİR ŞEKİLDE KABUL ETMİYORUZ
Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan yazılı açıklamada alçak saldırıya sert tepki gösterildi.

Açıklamada şu ifadeler kullanıldı:
Ülkemizin tüm uyarılarına rağmen, İsveç'te bugün kutsal kitabımız Kur'an-ı Kerim'e karşı yapılan aşağılık saldırıyı en güçlü şekilde lanetliyoruz. Müslümanları hedef gösteren ve kutsal değerlerimize hakaret eden bu İslam düşmanı provokatif eyleme ifade özgürlüğü adı altında izin verilmesini hiçbir şekilde kabul etmiyoruz. Çünkü bu bir nefret suçudur.

Bu aşağılık eylem aynı zamanda İslam düşmanlığının, ırkçı ve ayrımcı akımların Avrupa'da ulaştığı kaygı verici seviyenin de bir başka göstergesidir. İsveç makamlarını bu nefret suçunun failleri hakkında gerekli işlemleri yapmaya ve tüm ülkeleri ve uluslararası kuruluşları İslam düşmanlığına karşı dayanışma halinde somut tedbirler almaya çağırıyoruz.

RASMUS PALUDAN KİM?
Aşırı sağcı görüşleriyle bilinen Danimarka-İsveç vatandaşı Rasmus Paludan, Stram Kurs adlı aşırı sağ çizgide olan ve Danimarka ile İsveç'te faaliyet gösteren bir siyasi partinin kurucusu olarak biliniyor.

Paludan, daha önce Danimarka'da ırkçılık da dahil birçok suçtan 2020'de bir ay hapis cezasına çarptırılmıştı. Paludan daha önce de Kur'an-ı Kerim yakma eylemi düzenlemiş ve en son geçen yıl Müslümanların yoğun yaşadığı bir semtte Kur'an-ı Kerim yakam eylemini gerçekleştirmişti.

İsveç'te, Danimarkalı aşırı sağcı Sıkı Yön Partisi (Stram Kurs) lideri Rasmus Paludan Kur'an-ı Kerim yaktı.

Çirkin saldırı nedeniyle bir açıklamada bulunan Dışişleri Bakanlığı, "Kutsal değerlerimize hakaret eden bu eyleme ifade özgürlüğü altında izin verilmesini hiçbir şekilde kabul etmiyoruz" dedi.

İKİNCİ PROVOKASYONUN ADRESİ HOLLANDA
Müslümanların kutsal kitabına yapılan saldırıya bir yenisi daha eklendi. İslam ve göçmen karşıtı politikalarıyla tanınan "Batı'nın İslamlaşmasına Karşı Vatansever Avrupalılar (PEGIDA)" adlı örgütün Hollandalı lideri Edwin Wagensveld, Den Haag (Lahey) şehrinde Kur'an-ı Kerim'i yırttı. Yırttığı sayfaların üzerine basarak provokasyonu devam ettiren alçak ardından kutsal kitabı ateşe verdi.

Daha önce de iki kez aynı şeyi yapan ve gözaltına alınan Wagensveld'e bu kez müdahale bile edilmedi.

A Haber canlı yayınında alçak saldırıya müdahale etmeyen ve izin veren hükümetlerin ve kolluk kuvvetlerinin de olaydan sorumlu olduğunu belirten SETA Araştırmacısı Dr. Yenal Göksun, "Bu saldırılar yeni değil. Ancak Türkiye Büyükelçiliği'nin önünde gerçekleştirilmesi İslam karşıtlığı ve Türk karşıtlığı nedeniyle dikkat çekiyor. Bu durum Batı'nın Türkiye'de seçimlere angaje olacağının emareleri aslında. Bu aşağılık eylem bireysel bir eylem gibi gözüküyor ama aslında esas sıkıntı bunun polis koruması altında gerçekleştirilmesi. Burada devlet korumasının ön plana çıktığını görüyoruz. Biz burada antisiyonist bir eylemin burada gerçekleştirilemeyeceğini, kollluk kuvvetlerinin buna müdahale edeceğini bilyoruz. Bu eylemin de ondan hiçbir farkı yok hatta daha kötü doğrudan kutsal kitabı alan aşağılık bir eylem. Evrensel insan haklarına karşı suç teşkil ediyor." dedi.

Aşırı sağın son yıllar içerisinde yükselişe geçtiğini belirten Göksun, "İtalya ve Fransa'da Türkiye karşıtı, göçmen karşıtı söylemlere şahit olduk. Bunlar artık popüler hala geldi. Siyasetçiler kamuoyundan destek alabilmek için Avrupa'nın kriz içerisinde olduğu bir dönemde bu tür politikalarla kitleleri daha kolay kontrol edebilecekleri görüşüne sahip olabiliyor. Burada seçimler öncesi Türkiye ile tansiyonun yükseltilmeye çalışıldığını görüyoruz. Türkiye'nin vereceği karşılık tepki çok önemli." ifadelerini kullandı.


Başkan Erdoğan'ı hedef alan terör eylemleri ve çirkin saldırıların Türkiye'deki seçimler öncesi yapılmasının tesadüf olmadığını belirte Göksun, "Batı, Türkiye'deki seçimlere etki etmek istiyor. Kapaklara baktığımızda hepsinde İslam karşıtlığı ve nefret söylemi olduğunu görüyoruz. Bunu gören Türk seçmen öncelikle diyor ki, "Batı halen bize karşı ayrımcı bir dil kullanıyor Batı'ya güvenilmez dolayısıyla biz Batı'ya karşı güçlü Türkiye'yi destekleyen liderin arkasında olacağız" böyle bir etkisi var. İkinci etki daha karmaşık. Burada sürekli Batı ile kavga halinde bir Türkiye resmi çizilmeye çalışıyor. Türkiye ne kadar eşit bir ilişki kurmaya çalışsa da Batı Türkiye'yi sürekli ötekileştiren nefre söylemiyle besleyen hatta Türkiye'yi şiddet yanlısı gösteren bir propaganda malzemesi olarak kullanıldığını görüyoruz." şeklinde konuştu.

TAKVİM UYGULAMASINI İNDİRMEK İÇİN TIKLAYIN
GÜNÜN DİĞER HABERLERİ İÇİN TIKLAYIN
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.