Hatay için ikinci deprem! "Baraj patladı" yalancıları hukuken de vicdanen de bedel ödemeli

Türkiye bir yandan depremin izlerini silmeye çalışırken, diğer yandan da asrın felaketiyle ilgili yalan, provokasyon ve manipülasyonlara karşı mücadele sürdürüyor. Depremin en şiddetli hissedildiği yerlerden olan Hatay'da "Baraj patladı" yalanı sonrası bölgedeki arama-kurtarma çalışmaları büyük sekteye uğrarken; yalanı yayanlardan Oğuzhan Uğur'a da soruşturma başlatıldı. Sabah Gazetesi yazarlarından Mahmut Övür de bugün kaleme aldığı yazıda bu konuya değindi. Övür, "Oğuzhan Uğur'un bu yalanın bedelini hukuken de vicdanen de ödemesi gerekiyor." dedi.

Sabah Gazetesi yazarlarından Mahmut Övür'ün "'Baraj patladı kaçın...'" başlıklı o yazısı

Depremin sarstığı bereketli topraklara doğru yola çıkarken aklımda hep olağan bir deprem yıkımı göreceğimi sanıyordum. Öyle olmadığını Gaziantep'ten İslahiye, Akbez, Hassa ve Kırıkhan'a adım attığımda gördüm. Ama "Bu daha neymiş?" dedirtenini ise o güzelim medeniyeler şehri Hatay'a girdiğimde anladım.
Gördüğüm şey deprem değil, küçük bir kıyametin izleriydi. O derin izleri ancak bakanlar değil yaşayanlar anlatabilirdi:
Hataylı bir esnaf anlatıyor:
"Bu deprem değil bir kıyametti. İnanın o 80-90 saniye geçmek bilmedi. Pijamalarımla dışarı çıktığımda soğuk ve bardaktan boşanırcasına yağmur vardı ve zifiri karanlığın içinden sadece 'kurtarın' feryatları duyuluyordu. O an bu kıyamet dedim."
Depremde kız kardeşini enkazdan çıkardıktan sonra diğer insanlara yardım etmek için koşturan 40 yaşındaki Ömer ise ertesi günün akşamı yaşanan bir başka dehşetten söz etti. Uzaktan bakanların "yanlışlık olmuş" diye yorumladığı "Hatay'da baraj patladı" yalan haberinden. Ömer'e göre o yalan haber Hatay için ikinci bir depremdi:
"Gecenin karanlığında enkazda çalışıyoruz. Birçok yerden ses veren insanlara ulaşmak üzereyiz. Birden büyük bir kalabalığın üzerimize doğru koşarak geldiğini gördüm. 'Baraj patladı kaçın' diye bağırarak geliyorlardı. Biz de işi bırakıp nereye koştuğumuzu bilmeden onlara katıldık. O gece en az 8 saat kimse enkaza bakmadı. Bu yalanı uyduranların vebali çok büyük."
"Haberim yoktu" diye açıklama yapan Oğuzhan Uğur'un bu yalanın bedelini hukuken de vicdanen de ödemesi gerekiyor. Sadece onun da değil, deprem anından itibaren onlarca yalana imza atan medya ve siyasi aktörlerin de.

YAZININ DEVAMI İÇİN TIKLAYIN

TAKVİM UYGULAMASINI İNDİRMEK İÇİN TIKLAYIN
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.