Türkiye Kahramanmaraş merkezli 7.7 ve 7.6'lık deprem felaketinin yaralarını sararken 6'lı masa bıraktığımız yerde saymaya devam ediyor. Adaylık kavgasında her gün gündeme bomba gibi düşen yeni gelişmeler yaşanıyor.
6'LI KOALİSYON ADAYLIK KRİZİNİ PERDELEMEK İÇİN DEPREM MASKESİNE SIĞINDI
Mevcuttaki adaylım krizini perdelemek isteyen 6'lı koalisyon 'deprem' maskesine sığınarak 13 Şubat'ta açıklanması beklenen aday isminin tarihi erteledi.
AKŞENER KEMAL KILIÇDAROĞLU'NU BİR KEZ DAHA VETO ETTİ
Bu durum mevcuttaki adaylık krizini gözler önüne sererken İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener geçtiğimiz günlerde bir kez daha CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun adaylığını veto etti.
Akşener daha önce yaptığı ve Ekrem İmamoğlu ile Mansur Yavaş'ı işaret ettiği konuşmasını hatırlatarak, "Konuşunca bozguncu oluyorum. Konuşmayacağım ama aynı yerde duruyorum." diyerek adaylık meselesine ilişkin net mesajı verdi.
Meral Akşener'in Kılıçdaroğlu'nun adaylığı hakkındaki bu tavrı CHP kesimini gererken son günlerin en çok konuşulan ismi takdir edersiniz ki Yaşar Okuyan oldu.
YAŞAR OKUYAN'DAN "ELİMDE AKŞENER HAKKINDA DOSYALAR VAR" BOMBASI
Adaylık tartışmasına boyut kazandıran Eski Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı CHP'li Yaşar Okuyan, katıldığı bir programda İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener hakkında "O masayı dağıttığı anda ben ve benim neslimin söyleyecekleri var. Belgeler var, dosyalar var. Konuşturtmasın beni. Çok net söylüyorum, Kılıçdaroğlu'nun adaylığıyla ilgili partisinin içinden negatif konuşmaların hepsi bilgisi dahilinde oluyor." demişti.
Okuyan sözlerine şu şekilde devam etmişti:
6'lı masayı dağıtır, Kılıçdaroğlu'nun adaylığına aklınca bir terslik yaparsa ben de burada söylüyorum, sen de seçime gir, kim sevinir buna? AK Parti. Bunu düşünemeyecek kadar siyasi tecrübesi yok mu?"
"MERAL HANIM İLE İLGİLİ KILIÇDAROĞLU'NA BİR DOSYA VERDİM"
Okuyan sözlerini şöyle sürdürdü:
"Yaptığı bir iş kime yarıyor ben ona bakarım. Sen 6'lı masayı zora sokacak bir şeyi yapıyorsan, bu kime yarar? Olay 13 Şubat'ta başlayacak. Diğer partilerin tutumlarını da biliyorum 6'lı masa içinde. İyi Parti'nin de ne yapacağını görüyorum. Kılıçdaroğlu'na ben bunu 1 sene önce masa kurulurken söyledim. 3 gün önce de hatırlattım ve ona bir dosya verdim. Meral Hanım ile ilgili bir dosya verdim. O kullanmayacak onu ben kullanacağım."
BOMBA GÖRÜŞME: KEMAL KILIÇDAROĞLU VE YAŞAR OKUYAN
Yaşananlar 6'lı koalisyonu sallarken bomba bir temas daha ortaya çıktı. Kemal Kılıçdaroğlu'nun, "Meral Akşener'le ilgili elimde belgeler ve dosyalar var. Masayı dağıttığı an açıklarım." diyen Yaşar Okuyan ile görüştüğü ortaya çıktı.
Okuyan Twitter üzerinden görüşmeye ilişkin görüntüler paylaşırken, "Bugün CHP Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu ile yarım saati aşan bir süre TBMM'de ki CHP Grup odasında görüştük. Deprem ve seçimleri ele aldık." notunu düştü.
İYİ PARTİ'DEN GÖRÜŞMEYE SERT TEPKİ: BU GÖRÜNTÜYÜ KABUL ETMİYORUZ
Görüşmeye İYİ Parti'den sert bir tepki geldi. İBB İYİ Parti Grup Başkan Vekili İbrahim Özkan, "Bu yalancının Genel Başkanıma iftirası ortada dururken, bu görüntüyü kabul etmiyorum." ifadeleriyle Kılıçdaroğlu'nun Okuyan ile kurduğu temasa tepki gösterdi.
Bir tepki de İYİ Parti Kalkınma Politikaları Başkanı Ümit Özlale'den geldi. 6'lı koalisyonu karıştıran görüşmenin ardından Okuyan'ın paylaşımını alıntılayan Özlale, "Biz iktidarı neden eleştiriyoruz? İstifa etmesi gerekenleri terfi ettirdiği için, Hesap sorması gerekenlerin sırtını sıvazladığı için, Yalan üreten medyaya, iftira atanlara sahip çıktığı için. Eleştirdiğiniz iktidardan biraz farkınız olsun!" ifadelerini kullandı.
YAŞAR OKUYAN CHP'DEN GÖNDERİLDİ
CHP'den yapılan açıklamada, "Sayın Yaşar Okuyan'ın Partimiz ile ilişiği kesilmiştir. Kamuoyunun bilgisine sunarız." ifadelerine yer verildi.
OKUYAN İSTİFA DİLEKÇESİNİ YAZDI
CHP'nin ardından Okuyan istifa dilekçesini sundu.
Okuyan dilekçesinde "Üyesi bulunduğum Cumhuriyet Halk Partisi üyeliğinden bir takım çevrelerin altılı masa görüşmelerine ve CHP'ye zarar vermek amacıyla karalama kampanyasına alet olmamak üzere istifamın kabulünün gereğini arz ederim" ifadelerine yer verdi.
"İSTİYORSANIZ İSTİFAMI VEREYİM DEDİM"
İstifa sonrası konuşan Okuyan, Kılıçdaroğlu ile her hafta görüştüğünü ve bunu sosyal medyada duyurduğunu belirterek, bundan İyi Partililerin rahatsız olduğunu söyledi.
Okuyan, "Ben her hafta geldiğimde yarım saat görüşüyorum Kılıçdaroğlu'yla. İyi Parti bunu speküle ettiği için Meral Akşener orada birtakım şeyler yapıyor falan… Dedim problem yaratmayalım. Ben zaten aday değilim. Parti üyesiyim. İstiyorsanız istifamı verelim dedim." diye konuştu.
Okuyan şunları söyledi:
"PARTİDEN İLİŞKİ KESİLMESİ DİYE BİR ŞEY YOK"
Koskoca bir CHP'nin genel merkezi adına bir tweet atmışlar. 'Yaşar Okuyan'ın partimizle ilişkisi kesilmiştir' diye. Yani bu enteresan bir şey. Bir parti üyesinin ilişkisi kesildi diye bir partinin genel merkezi açıklama yapma hakkına sahip değildir. Neden partinin tüzüğü vardır.
"İSTİFAMI VERDİM"
Bir üyeyle ilgili önce Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ederseniz. Kaldı ki ben sıradan bir üye de değilim. Bakanlık yapmış bir insanım, o yüksek disiplin kurulu sizin ifadenizi alır. Mesela Bolu Belediye Başkanı'nı disiplin kuruluna verdiler.
Savunmasını verdi değil mi? Bir senedir atamadılar mesela. Şimdi bunların hiçbirisi yok, ilişkisi kesilmiştir deniyor. Yani biz ihraç ettik anlamında seni. Hukuken parti tüzüğüne de aykırı bir şey. Ben de bunun üzerine istifamı verdim.
Ancak bugün ortalık karışınca CHP Genel Merkezi adına öyle iki satır bir şey yayın yapmışlar. Şimdi tabii ben polemiği sürdürmek istemiyorum. İstifamı hastane odasından yazdım. Altılı Masa görüşmelerine ve partiye zarar vermemek amacıyla partiden istifa ediyorum dedim."
Okuyan'ın açıklaması sonrası CHP kulislerinde konuşulan yeni bilgiler de ortaya çıktı. Buna göre deprem nedeniyle Okuyan'ı disipline gönderemeyen CHP, İyi Parti'den gelen açıklamalar sonrası böyle bir yola başvurdu. Zira konuşulanlara göre Okuyan ve Kılıçdaroğlu görüşmesi İyi Parti tarafında büyük bir sıkıntı yarattı.
O DOSYADA NE VAR?
Konuyu köşesine taşıyan Sabah gazetesi yazarı Mahmut Övür, "Neden Kılıçdaroğlu'nun adaylığıyla ilgili bir dosyayı duyurmak hem de aynı siyasi ekolden gelen eski bir bakana düşmüştü? O dosyada ne vardı ki iş ihraca kadar gitti?" diye sordu.
Övür yazısında şu ifadeleri kullandı:
Bu tablo bana, deprem döneminde bile kışkırtıcılığı kimselere bırakmayan ve daha depremin ilk günü "AKP yolları" diye çöken yolları göstererek algı siyaseti yapan Cumhuriyet yazarı Mine Kırıkkanat'ın tehdidini hatırlattı. Kırıkkanat, bir buçuk yıl önce elinde Kılıçdaroğlu hakkında bir "dosya" olduğundan söz etmiş ama açıklamayacağını söylemişti.
Bu uyarı, Altılı Masa çevresinde bir "dosyalar savaşı" olacağının ilk işaretiydi. Herkes Kılıçdaroğlu hakkında bir dosya beklerken, Akşener'in dosyasından söz edilmesi İyi Partilileri çok öfkelendirdi. Parti Sözcüsü Kürşad Zorlu, Okuyan'ı ağır biçimde suçladı:
"Bir müfterinin yalan ve iftiraları sonrası CHP Genel Başkanı Sayın Kılıçdaroğlu, Genel Başkanımızı arayarak şahsın söz konusu iddialarının tamamen yalan olduğunu ifade etmişlerdir."
Ülke deprem derdindeyken onlar ayak oyunlarından hiç vazgeçmedi. Tam o günlerde "yalan" denilen açıklamanın sahibi eski Bakan Okuyan ile Kılıçdaroğlu, Meclis'te tekrar görüşüyordu.
Bunu da Okuyan, Twitter sayfasından sanki hiçbir şey olmamış gibi duyuruyordu:
"Bugün CHP Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu ile yarım saati aşan bir süre TBMM'deki CHP Grup odasında görüştük, deprem ve seçimleri ele aldık."
Sonra herhalde pişman oldu ki şu uyarıyı yaptı:
"Demek ki neymiş? İyi demekle iyi olunmuyormuş. Helalleşme demekle de hukuk tesis edilmiyormuş. Önemli olan vatan savunması, yılgınlık yok, mücadeleye devam!"
YÜRÜ, ENSE TIRAŞINI GÖRELİM
Vatanı savunurken mücadeleye Kılıçdaroğlu ile mi devam eder yoksa yeni bir parti mi bulur bilemem ama Okuyan'ın "dosyalı" çıkışı Altılı Masa'da daha çok dosya açılacağını ve işlerin iyi gitmediğini gösteriyor.
Herhalde bu gidişle hepsini Selahattin Demirtaş hizaya sokacak:
"Yürü Emek ve Özgürlük İttifakı! Yürü Sosyalist Güç Birliği! Yürü Millet İttifakı! Yürü Bay Kemal! Yan yana yürüyün."
Eski ülkücü Okuyan ile Demirtaş, Kılıçdaroğlu'nun adaylığı konusunda anlaştıklarına göre sıra Akşener'in kararında. O da hizaya girip, HDP ile birlikte "Yürü Bay Kemal" mi yoksa "Yürü Bay Kemal, ense tıraşını görelim mi" diyecek, göreceğiz...
Bir an için bu tehdit siyasetiyle yola çıkanların ülkeyi yönettiğini düşünün. "Allah korusun" dememek mümkün mü?
YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ