Türkiye deprem felaketiyle sarsılırken, Meteoroloji Genel Müdürlüğü tarafından yayınlanan Ocak ayı kuraklık verileri büyük endişeye neden oldu. Uzmanlar, İstanbul başta olmak üzere ülke genelinde çok ciddi kuraklık tehdidi bulunduğunu belirtirken, hiç vakit kaybetmeden kırmızı alarm verilmesi gerektiğini gündeme getirdiler. İSKİ'nin yayımladığı son verilerde de İstanbul'daki barajların doluluk oranı 23 Şubat itibarıyla yüzde 35'de kalırken, bu oran geçen yılın aynı döneminde yüzde 80 olarak ölçülmüştü. Meteoroloji Genel Müdürlüğü'nün Ocak ayı kuraklık haritasında ise kıyı ve iç Ege dışındaki tüm bölgelerde çok şiddetli kuraklık yaşandığı vurgulandı.
'ARTIK YAĞSA DA...'
Son durumu değerlendiren Meteoroloji Danışmanı Orhan Şen, 2014 yılından bu yana en kötü ve ağır kuraklık tablosunun yaşandığını söylerken, "Artık bu saatten sonra ne kadar yağmur yağarsa yağsın, barajların yüzde 80'ler seviyesinde Mayıs ayına girmesi mümkün gözükmüyor. Mart ayında bir miktar yağışları görsek de durum hiç iç açıcı değil. Deprem felaketi yaşayan ülkemizde önümüzdeki günlerde büyük su sıkıntıları baş gösterebilir. İçme suyu temininden daha büyük sıkıntı tarımsal kuraklıktır. Anadolu'yu etkileyen kuraklık devam ederse hem tarımsal üretimde düşüş, hem de fiyatlarda ciddi artışlar görülür. Artık su tedbirleri kapsamında kırmızı alarm verilmesi gerekir" dedi.
'ÖNLEM ALINMALI'
İstanbul genelinde bugünden itibaren halı yıkama, bahçe sulama gibi uygulamalara son verilmesi gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Şen, "Gerekirse belediyeler bir süre oto ve halı yıkamacılara destek vermeli ama su tedbirleri gündeme alınmalı. Bu yaz İstanbul'da havuz kullanımı da ertelenmeli. Şu andan itibaren bir damla su bile israf edilmemesi gerektiği gibi kriz masası kurulmalı. Halk arasında yağmur bombası olarak bilinen bulut tohumlaması gündeme alınabilir. Mart ayında tohumlama ile yüzde 20'lik bir yağış artışı sağlanabilir" ifadelerini kullandı.
'KURAKLIK KONUSU, ULUSAL GÜVENLİKLE ALAKALI BİR SORUN'
Devlet Su İşleri (DSİ) eski yöneticilerinden Su Politikaları Derneği Başkanı Dursun Yıldız, deprem gibi kuraklığın da ulusal güvenlik sorunu olduğunu belirterek, "Deprem sonrasında kuraklığın da ortaya çıkması ulusal güvenlik sorunu yaratır. Durum çok ciddi. En az deprem kadar kritik" uyarısında bulundu.
İstanbul'daki günlük su tüketiminin 3.1 milyon metreküp olduğuna dikkat çeken Yıldız şunları söyledi: "Kentte yıllık toplam tüketim 1 milyar 100 milyon metreküp seviyesinde. Melen'den günde ortalama 600 bin metreküp su çekiliyor. Yıllardır İstanbul'daki su tüketim alışkanlıklarının değişmesinden bahsediyoruz ancak kimse umursamıyor. Gelinen nokta artık su krizinin kapıyı çalmasıdır. Kuraklık yaz döneminde İstanbul'u susuz bırakabilir. Bu şehir bu yükü kaldırmıyor. Bir süre sonra Melen suyu da İstanbul'a yetmez. Bugünden itibaren halı, araba yıkama, bahçe sulama, peyzaj amaçlı süs ve sitelerdeki havuzların devre dışı bırakılması gerektiği gibi, kayıp, kaçakların önlenmesi için seferberlik başlatılmalı. Doğru düzgün kar yağmadığı için baharda barajlar dolmayacak. Yaz döneminde maalesef tarımsal kuraklık kapıyı çalar. Tarım ürünlerindeki rekoltenin yarı yarıya düşmesi kaçınılmaz."
İBB'DEN EYLEMSİZLİK PLANI!
Tüm uyarılara rağmen CHP'li İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu susuzlukla ilgili eylem planını devreye sokmakta geç kaldı.
Konuyu köşesine taşıyan Sabah gazetesi yazarı Mevlüt Tezel, "Yine geç kaldılar. Çoktan su tasarruf programını başlatmaları gerekiyordu!
"Önümüzde seçim var. Su kesintilerine gidersek tepki çekeriz"diye mi düşünülüyor? Anlaşılan barajlardaki su bitene kadar kimsenin tedbir alacağı yok" dedi.
İşte Tezel'in o yazısı:
Sonbahar kurak geçti, kış aylarında da beklenen yağışlar gelmedi. Son 22 yılın en kurak ocak ayını yaşadık.
Şubat ayı bile bere eldiven takmadan yağışsız geçti.
Uzmanlar Türkiye'deki 31 kentte 'olağanüstü kuraklık' yaşandığını söylüyor. O kentlerden biri de İstanbul.
İstanbul'a su sağlayan barajlardaki doluluk oranı dün yüzde 35.21 seviyesindeydi. Geçtiğimiz yıl aynı gün bu seviye yüzde 80'di.
Örneğin Alibeyköy Barajı'nda da doluluk oranı yüzde 11 seviyesine geriledi. Baraj kuruma noktasına geldi.
Eğer bahar aylarında da güçlü yağmurlar yağmazsa, İstanbul'u büyük bir susuzluk bekliyor demektir!
İBB'NİN PLANI VAR MI?
Bugüne kadar İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) ve İSKİ susuzluğa karşı bir eylem planı devreye soktu mu?
Yine geç kaldılar. Çoktan su tasarruf programını başlatmaları gerekiyordu!
"Önümüzde seçim var. Su kesintilerine gidersek tepki çekeriz"diye mi düşünülüyor?
Anlaşılan barajlardaki su bitene kadar kimsenin tedbir alacağı yok! Seçimlerden sonra yaz aylarında İstanbul'da büyük susuzluk yaşanabilir.
Gençler bilmez, Nurettin Sözen'in belediye başkanı olduğu 1990'ların başında İstanbul'da çeşmelerden günlerce su akmazdı.
Su verilince de, çeşmelerden önce çamurlu su akardı! Bizim çocukluğumuz çeşme başlarında su kuyruklarında geçti! O zamanlar İstanbul'un nüfusu 6,5 milyondu! Şimdi ise 16 milyon!
Asıl tehlike ise tahıl ve sebze ambarı Anadolu'da yaşanan kuraklık. Tarımsal üretimdeki düşüş gıda fiyatlarını ciddi oranda etkileyebilir. Bunlar Küresel Isınma'nın daha iyi günleri! Acilen ülke çapında su tasarrufu, su kaynaklarını koruma ve geliştirme projeleri hayata geçirilmeli.
YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ!