Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, "Hatay'da halen alınan numunelerin bir kısmında analiz sonuçları, şebeke suyunun içilmemesi gerektiğini göstermektedir. Şebeke suyu sadece temizlik gibi genel amaçlar için kullanılabilir." dedi.
Bakan Koca, Samandağ Sahra Hastanesi önünde basın mensuplarına yaptığı açıklamada, deprem bölgelerinde hayatı düzenlemeye, yarınları inşa etmeye çalıştıklarını, devlet ve millet olarak muktedir olduklarını belirtti.
ÇAPA VE CERRAHPAŞA NEREYE TAŞINACAK? | VİDEO İZLE
Tarihi bir sorumluluk duygusu taşınan bu dönemde herkesin elinden gelenin en iyisini yapma gayreti içinde olduğunun altını çizen Koca, Hatay'da şebeke suyunun durumu, deprem bölgesinin halk sağlığı açısından değerlendirilmesi, bölgede görevli sağlık personeli, verilen sağlık hizmetleri, 75 yaş üstü kişiler ile depremzede çocuklara yönelik çalışmalar ve İstanbul'daki iki üniversite hastanesi için alınan kararları paylaştı.
Hatay'da şebeke suyunun içme suyu olarak kullanılmasının riskli olduğunu hatırlatan Koca, "Şebeke suyundan, farklı noktalarda örnekler almaya devam ediyor; mikrobiyolojik, bakteriyolojik ve kimyasal analizleri sürdürüyoruz. Bu ısrarlı analizlerin sebebi, durum normalmiş gibi görülse bile, bu gibi şartlarda, olagelen artçı depremlerin şebeke suyunu tehlikeli hale getirmesi ihtimalidir. Kaldı ki, halen alınan numunelerin bir kısmında analiz sonuçları, şebeke suyunun içilmemesi gerektiğini göstermektedir. Şebeke suyu sadece temizlik gibi genel amaçlar için kullanılabilir." bilgisini verdi.
"ŞU AN BİR SALGININ İŞARETİ OLABİLECEK BİLİMSEL VERİ SÖZ KONUSU DEĞİL"
Sağlık Bakanı Koca, büyük kitleleri etkileyen afetlerden sonra toplumlar ve devletlerin salgın hastalık riskine karşı dikkatli olmasının önemine işaret ederek, alınan ve uyulan tedbirlerle bu konuda başarılı bir şekilde ilerlendiğini söyledi.
"Şu an salgın anlamına gelebilecek, bir salgının işareti olabilecek bilimsel bir veri söz konusu değil. Bu durumu korumamız, temiz içme suyu ve gıda temizliği ile ortam temizliği gibi, her biri taviz verilemeyecek faktörlere bağlıdır." diyen Koca, on binlerce insan içinde 10'la, 20'yle ifade edilen ishal gibi bazı vakaların özel anlam ifade etmeyen, deprem bölgesi dışında da görülen enfeksiyon tablosundan farkı olmayan durumlar olduğunu kaydetti.
"YAŞADIĞI YERE GİDİLEREK MUAYENE EDİLEN HASTA SAYISI 250 BİNİ GEÇMİŞ DURUMDA"
Afet bölgesinde 17 binden fazlası hekim, 122 bin sağlık personelinin halen görev yaptığını aktaran Koca, "Verilen birinci basamak sağlık hizmetinin sayısı 3 milyona yaklaşmıştır. Sağlık taramaları kapsamında köylerimize yaklaşık 9 bin ziyaret yapılmıştır. Ekiplerimizce, yaşadığı yere gidilerek muayene edilen hasta sayısı ise 250 bini geçmiş durumda. Hastalarımızın ilaçları hızla temin edilmektedir." diye konuştu.
Bakan Koca, 26 sahra hastanesi ve 133 acil müdahale ünitesiyle yaklaşık 1200 yerleşik sağlık hizmet kurumunun deprem bölgesinde faaliyet sürdürdüğünü, sahra hastanelerinde röntgenden bilgisayarlı tomografiye, diyabet tanı ve tedavi düzenlemesinden ciddi cerrahi operasyonlara kadar belli başlı uygulamaların yapılabildiğini anlattı.
75 YAŞ ÜSTÜ 32 BİN 724 KİŞİYE ULAŞILDI
Sağlık hizmetlerinde iki özel grup bulunduğuna işaret eden Koca, sözlerini şöyle sürdürdü:
"75 yaş üstü büyüklerimize ikamet ettikleri yerden taşınmış olsalar bile ulaşmaya çalışıyor, kronik hastalıklarını takip ediyor, ila��larını veriyoruz. Kurduğumuz sistem, hastaneye yatırılarak tedaviye kadar her ihtiyaçla yakından ilgilenmeyi içeriyor. Bu sistemle, afet bölgesinde şu ana kadar 32 bin 724 büyüğümüzle ilgilenme imkanı bulduk. Bir diğer özel grup olan depremzede çocuklarımıza hem yüz yüze hem de online görüşmelerle ruh sağlığı hizmeti veriyoruz. Online hizmette ve sahada görevli veya gönüllü olan çocuk ve ergen ruh sağlığı uzmanı sayısı 307'dir. Deprem bölgesinde terapi amaçlı yüz yüze görüşmelerin sayısı dün 1400'ü geçmiş durumdaydı. Deprem bölgesi dışında bu görüşmeler 2 bin 600'ü buldu. Ayrıca çevrim içi 1400 görüşme gerçekleştirildi. Toplamda dün 5 bin 400'ün üzerinde görüşme sağlandı."
İSTANBUL'DA BİNALARI SORUNLU İKİ ÜNİVERSİTE HASTANESİNİN DURUMU
Sağlık Bakanı Koca, açıklamasında İstanbul'daki iki üniversite hastanesiyle ilgili alınan kararları da paylaştı.
Depremin herkes için uyarıcı olduğunu, toplum olarak ellerinde yeni bir "acil işler listesi"nin bulunduğunu aktaran Koca, afet durumunda ihtiyacın artacağı sağlık kurumları için ülke genelinde harekete geçtiklerini, bu kapsamda İstanbul'da binaları sorunlu iki üniversite hastanesi için adım attıklarını bildirdi.
Bakan Koca, şunları kaydetti:
"İstanbul Tıp Fakültesi'nin, yaygın adıyla Çapa'nın mevcut yerleşkesindeki inşaatlar hızla bitirilecek. Çapa'nın Hasdal Kampüsü inşaatı hızlandırılıp faaliyete geçirilecek. Beylikdüzü Devlet Hastanesi ile Eyüp Devlet Hastanesi, kendi hizmet binalarına kavuşana kadar Çapa yani İstanbul Tıp Fakültesinin kullanımına açılacaktır. Cerrahpaşa Tıp Fakültemizin ise hemen bitişiğinde olan Samatya olarak bilinen İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi ile Taksim Eğitim ve Araştırma Hastanesi kullanıma açılacaktır. Cerrahpaşa'ya bağlı Haseki Kardiyoloji Enstitüsü ise Kanuni Eğitim ve Araştırma Hastanesinde hizmet imkanı bulacak."
"GEREKLİ SORUŞTURMALARI BAŞLATTIK"
Sağlık Bakanı Koca, Antakya'daki özel bir hastane ile ilgili görüntülere ilişkin de "Konuşmama üzüntü içinde eklemek zorunda olduğum bir husus var. Antakya'daki bir özel hastane ile ilgili iddialar hepinizin malumu. Depremin sağlık camiamıza yaşattığı üzüntüleri bir kat daha artırmıştır. Bu ve benzeri iddialar ile ilgili gerekli soruşturmaları başlatmış bulunuyoruz." ifadelerini kullandı.