Türkiye 2023 seçimlerine sayılı bir zaman kala
CHP ve
İYİ Parti'nin başını çektiği 6'lı koalisyonun, kara propaganda, manipülasyon ve kirli tiyatrolarına maruz kalıyor.
Bunun son örneği İYİ Parti'nin
"HDP ile iş tutarım ama aynı masaya oturmam tiyatorusu" ile bir kez daha tescillendi.
İYİ PARTİ: "HDP'LİLER DE BİZİM SEÇMENİMİZ"
İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Ümit Özlale,
Kemal Kılıçdaroğlu'nun
HDP'yi ziyaret etmesine destek vererek, "HDP'liler de bizim seçmenimiz. Onlara da anlatacağız, onları da ikna etmeye çalışacağız. Dolayısıyla sayın Kılıçdaroğlu'nun
Millet İttifakı'nın cumhurbaşkanı adayı olarak HDP ziyaret etmesi kadar normal bir şey yok" ifadelerini kullandı.
İYİ Parti ve
HDP ilişkisinin önümüzdeki dönemlerde çokça konuşulacağının altını çizen Özlale, bu duruma var olma hakkı ve siyaset yapma özgürlüğü üzerinden yaklaşılması gerektiğini söyledi.
"HDP'NİN VAR OLMA HAKKINI TANIYORUZ, SEÇMENLERİNİN KAPISINI ÇALACAĞIZ"
Meral Akşener'in yardımcısının sözlerinin alt metninde terörle iltisaklı HDP'yi meşrulaştırma girişimi de vardı...
Ümit Özlale, HDP'yi
Türkiye'nin 3. büyük partisi olduğunu söyleyerek, "HDP, 6 milyondan fazla oy aldı,
Meclis'te grubu var. Biz yasama faaliyetlerini HDP ile beraber yapıyoruz" şeklinde konuştu.
İYİ Parti'nin her zaman HDP'nin 'var olma' hakkını tanıdığını dile getiren Özlale, HDP seçmenin de kapısını çalacaklarını belirterek sözlerini şöyle sürdürdü;
Hukuksuz kayyum atamalarına karşı çıktığımızı, milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılmasına gözü kapalı 'evet' demeyeceğimizi buradan daha öncesinde de deklare ettik. Dolayısıyla İYİ Parti, her zaman HDP'nin var olma hakkını tanıyor. Bunun dışında bir de siyaset yapma özgürlüğü var.
İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Ümit Özlale'nin hedefinde
CHP ve yandaşı medya da vardı.
İYİ Parti olarak iftiraya ve kara propagandaya maruz kaldıklarını ifade eden Özlale, ikiyüzlü ve sansürcü bir tutum sergileyen CHP medyasını yaylım ateşine tuttu;
AK PARTİ ELEŞTİRİRKEN KAPILARINI AÇANLAR, BİRDEN KAPI DUVAR OLDU...
İYİ Parti bu süreci son derece şeffaf yürüttü. Bir anda bize ve sayın genel başkana (Akşener) olmadık iftiralar yönelttiler. Çok büyük iftiralar attılar. O 3-4 günlük süre.te bize devamlı kapılarını açan,
AK Parti'yi eleştirdiğimiz zaman bizi devamlı öven basının, muhalif kanalların bize nasıl kapıları kapattığını bir anda gördük. Bu süreç beni çok üzdü.