Türkiye'nin diplomasisinin mottosu "girişimci ve insani dış politika" olarak tarihteki yerini aldı. Türkiye, Başkan Erdoğan'ın önderliğinde, dünyanın dört bir yanında bu anlayışla diplomatik ilişkiler kurdu.
Bu ilişkiler sadece Türkiye'yi değil dünyayı etkiledi. Rusya-Ukrayna savaşı bunların en yeni ve en çarpıcı örneği.
ARABULUCULUK FAALİYETLERİNİ TÜRKİYE YÜRÜTTÜ
Savaşın başından beri Türkiye, iki ülke ile de etkili iletişim kurabilen tek ülkeydi. Çatışmaların durması, akan kanın dinmesi, ticaret yollarını tekrar çalışmaya başlaması gibi girişimlerle, arabuluculuk faaliyetlerini baştan aşağı Türkiye yürüttü.
Bu kapsamda Türkiye'nin etki alanı da dünyada çok geniş durumda.
Doğudan batıya tüm kritik aktörler, Türkiye'nin dış politikada attığı adımları gözlemliyor. Rusya ve Ukrayna gibi coğrafi olarak Türkiye'ye yakın iki müttefik konu olunca Türkiye etkisi bir kez daha görüldü.
RUSYA-UKRAYNA SAVAŞI BAŞLADI
Savaş 24 Şubat 2022'de, Putin'in Ukrayna'ya "özel bir askeri operasyon" başlattığını duyurmasıyla başladı.
Putin, "Operasyonun amacı Kiev rejimine maruz kalanları korumaktır" dedi. Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy ise, "Putin, Ukrayna ve demokratik dünyaya savaş başlattı. Ülkemi yok etmek istiyor." ifadelerine yer verdi.
Başta ABD ve Avrupa olmak üzere batı savaşın başından itibaren kutuplaştı. Sert çıkışlar, yaptırımlar ve savaşı körükleyen söylemlerle olası bir arabuluculuk rolünü ortadan kaldırdı.
TÜRKİYE'DEN RUSYA VE UKRAYNA'YA BARIŞ ÇAĞRISI
Fakat Türkiye, dış politikasına uygun bir hakkaniyetle hareket etti. Başkan Erdoğan, Türkiye'nin Ukrayna'nın toprak bütünlüğünün korunması gerektiğini söyledi.
Rusya ile bir orta yol bularak şiddetin durması çağrısında bulundu. Başkan Erdoğan, iki liderle de yoğun diplomasi trafiği yürüttü. Bu esnada, iki tarafın alt düzeyde ilk görüşmeler için birbirlerine sunduğu alternatif noktalar arasında tek bir ortak şehir bulunmuştu.
Savaşın başından beri Başkan Erdoğan'ın liderlerle yürüttüğü güçlü diplomasi ve Türkiye'nin hakkaniyetli dış politikası sebebiyle, iki tarafın tek ortak kapısı Ankara oldu.
Tüm dünyanın diken üstünde izlediği genişlemesinden korktuğu savaşta, elini taşın altına koyan yine Türkiye oldu.
İLK ÜST DÜEY GÖRÜŞME ANTALYA'DA
Savaş başladıktan sonra, iki taraf arasındaki ilk üst düzey görüşme, Antalya'da gerçekleşti. Rusya ve Ukrayna'nın Dışişleri Bakanları, Mart 2022'de, savaşın başlangıcından bir ay sonra Antalya Diplomasi Forumu'na katıldı.
İki bakan, dünya diplomasisinin önemli isimlerinin bir araya geldiği platformda, Bakan Çavuşoğlunun ev sahipliğinde görüşme gerçekleştirdi.
Diyaloğun ardından iki Bakan, yine ilk defa aynı anda Türkiye'de kameraların karşısına geçti.
Ukrayna Dışişleri Bakanı Dmitro Kuleba, "Sayın Çavuşoğlu'na çok teşekkür etmek istiyorum. Kolay değildi fakat bu teması kolaylaştırmayı başardı. Rusya'nın saldırılarının başlamasından bu yana gerçekleşen ilk temas oldu. Bunu gerçekleştirdi Türkiye Cumhuriyeti." dedi.
Savaşa ilişkin ilk müzakere masası da yine Türkiye'de kuruldu. Antalya Diplomasi Forumun'daki görüşmeden sadece 19 gün sonra Başkan Erdoğan'ın girişimleriyle iki tarafın müzakere heyetleri bu kez de İstanbul'da Dolmabahçe'deki Cumhurbaşkanlığı Ofisi'nde bir araya geldi.
İki ülke heyetlerinin İstanbul'da buluşması, Türkiye'ye duyulan güvenin bir göstergesi olarak yorumlandı.
BAŞKAN ERDOĞAN: TÜRKİYE BARIŞ İÇİN SORUMLULUK ALMAYA HAZIR
Yine tüm dünyanın gözü İstanbul'da, müzakere masasında o masadakilerin gözü ise, Başkan Erdoğan'ın hitabındaydı.
Başkan Erdoğan, o tarihi konuşmasında, "Türkiye olarak barış ve istikrar için sorumluluk üstlenmekten kaçınmayız. Adil barışın kaybedeni olmayacağına inanıyoruz çatışmanın uzaması kimsenin yararına değildir. Liderlerin yönlendirmesi ile barışın temellerini atıyorsunuz. İşinizi kolaylaştıracak her adımda biz varız. Sizlerin barışın yeniden tesisi için inisiyatif almaktan kaçınmayacağınıza inanıyorum." mesajını verdi.
Bu görüşme, dünya basınının manşetine oturdu.
İngiliz The Daily Telegraph gazetesi, "Ruslar Kiev'i ele geçirmekten vazgeçti" manşetini attı.
İspanyol El Pais gazetesi, Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın ayakta alkışlanan konuşmasına yer ayırdı.
Ukrayna tarafının "Devrim niteliğinde" şeklinde değerlendirdiği Kırım teklifinden de bahsedildi.
15 yıl boyunca askeri güç kullanılmadan Kırım sorunu konusunda direkt ikili müzakereler yapılabileceğine işaret edildi.
New York Times gazetesi ise, görüşmelerde ilerleme kaydedildiğini ama Rusya'nın daha fazla toprak için savaşacağını yazdı.
Kiev yönetiminin Batı'nın garanti sağlaması halinde tarafsızlık göstereceği aktarıldı.
Alman Frankfurter Allgemeine gazetesi ise, "Ukrayna tarafsızlık için askeri destek garantisi istedi." manşetini attı. Garantör ülkeler arasında Türkiye'nin öne çıktığına da vurgu yapıldı.
Türkiye'nin girişimleri, tek bir adımla da sınırlı kalmadı. Başkan Erdoğan, tıpkı toplantıda söylediği gibi barışın tesisine yönelik girişimlerine devam etti.
2022 yılı boyunca, hem Putin ile hem de Zelenski ile defalarca telefon görüşmesi gerçekleştirdi.
İki liderin de en sık görüştüğü liderler arasında yer aldı. Sorunların çözümü konusunda aktif rol aldı.
İnsani dış politika düsturuyla hareket eden türkiye, insani yardım çağrısına da sessiz kalmadı.
TÜRKİYE'NİN TAHIL KORİDORU HAMLELERİ
Yaptırımlar sebebiyle hem batıda hem de doğuda enflasyon artarken başta üçüncü dünya ülkeleri olmak üzere dünyanın her yerinde tahıl krizinin sesleri gelmeye başlamıştı.
Avrupa'nın ekmek sepeti olarak bilinen Ukrayna'nın tahılları savaşın başından beri yük gemilerinde kalmış, geçen aylar içerisinde elindeki stoku bitiren Avrupa ülkeleri Ukrayna'dan tedarik sağlayamayınca yiyecek fiyatları hızla yükselmişti.
Türkiye, bir kez daha elini taşın altına koydu.
Tahıl koridorunu oluşturmak için iki ülke arasında arabuluculuk faaliyetlerine ev sahipliği yaptı.
Taraflar bir kez daha Başkan Erdoğan'ın başkanlığında Dolmabahçe'de bir araya geldi.
Toplantıya bu kez Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres de katıldı.
O girişim, başarıyla sonuçlandı ve tahıl koridorunun açılmasına karar verildi.
Başkan Erdoğan, "Önümüzdeki günlerde başlayacak gemi trafiği ile Karadeniz'den dünyanın birçok ülkesine yeni bir nefes borusu açmış olacağız. Gemilerin çıkışından güvenli bir şekilde intikaline ve varacağı limana ulaşmasına kadar tüm süreçler üzerinde mutabakat tesis edildi. Bu son derece önemli planın icrası ve denetimi İstanbul'da kurulacak müşterek koordinasyon merkezi tarafından gerçekleştirilecektir." dedi.
BM'DEN BAŞKAN ERDOĞAN'A TEŞEKKÜR
Antonio Guterres, o toplantıda Başkan Erdoğan'a çabaları için teşekkür etti. İmzalanan anlaşmanın "dünya için" olduğunu hatırlattı.
Guterres, "Bunun gerçekleşmesini sağlayan herkese çok teşekkür ederim. Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın ısrarlı yaklaşımı sayesinde oldu. Rusya ve Ukrayna temsilcilerine hitaben söylüyorum. Böyle bir girişimin yolunu açtınız. İnsanlığın faydası herkes için önemli. Bu anlaşma aslında Dünya için imzalanıyor. Kalkınmakta olan ülkelere bir fırsat sunacak. Türkiye'nin burada kritik bir rolü var." ifadelerine yer verdi.
Başkan Erdoğan, orada da yine taraflara barış çağrısı yaptı ve "Savaş sadece tarafları, sadece bölge ülkelerini değil dünyanın en ücra köşesindekiler dahil tüm insanlığı olumsuz etkiliyor. Rusya ve Ukrayna tarafıyla İstanbul'da atmakta olduğumuz bu müşterek adımın barışa yönelik umutları canlandıracak yeni bir dönüm noktası olmasını canı gönülden diliyorum." şeklinde konuştu.
DÜNYA BARIŞINA VE EKONOMİSİNE BAŞKAN ERDOĞAN ETKİSİ
Tahıl Koridoru başarısı, dünya için büyük bir adımdı. Olası bir küresel gıda krizi istanbul'da çözülmüştü. Dünyanın dört bir yanından Türkiye'nin arabuluculuk başarılarına ve Başkan Erdoğan'ın süreci yönetme şekline ilişkin övgüler geldi.
"Savaş müzakere masasında bitecek, bu bir dönüm noktası" başlığıyla İstanbul görüşmelerini anlattı.
Amerikan Washington Post, "Rusya ve Ukrayna Türkiye'de tarihi bir anlaşma imzaladı" başlığını attı.
İsrail gazetesi Haaretz de, Başkan Erdoğan ve BM Genel Sekreteri Guterres'in arabuluculuğuyla yapılan anlaşmanın "Aylar süren zorlu bir çalışma sonrası" gerçekleştirildiğini hatırlattı.
Rusya merkezli The Moscow Times ise, anlaşmayı "Milyonları açlıkla karşı karşıya bırakacak küresel gıda krizine çözüm" olarak nitelendirdi.
ABD, İngiltere, İtalya, Fransa, İsveç, Avrupa Birliği (AB) ve Afrika Birliği'nden de ayrı ayrı açıklamalar yapılarak Türkiye'nin girişimleri tebrikle karşılandı.
ESİR TAKASINDA BAŞKAN ERDOĞAN YİNE DEVREDE
İki ülke arasında savaş devam ederken en büyük sorunlardan biri de esir takasıydı. Başkan Erdoğan bir kez daha devreye girdi. İki ülke arasında 200 savaş esirinin takası yine Türkiye'nin girişimleriyle gerçekleştirildi.
Takasların ardından, Zelenskiy, Başkan Erdoğan'a minnettar olduğunu ifade etti.
Zelenskiy "Cumhurbaşkanı Erdoğan ile konuştum. Azov'un 5 komutanı, Erdoğan'ın özel kontrolü altında Türkiye'de güvende tutulacak. Bunlar Sergey Volinski, Svyatoslav Palamar, Denis Prokopenko, Oleg Homenko, Denis Şlega. Bir daha Cumhurbaşkanı Erdoğan'a minnettarım." dedi.
O dönem Başkan Erdoğan, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'na katılmak üzere New York'taydı.
Başkan Erdoğan'ın barış girişimleri ve hitabı Amerikan basınında da büyük yankı buldu.
Başkan Erdoğan, "Savaşın hiçbir zaman kazananı olmayacağını düşünüyoruz. Adil bir barış sürecinin ise kaybedeni olmayacaktır." sözlerine yer verdi.
"BAŞKAN ERDOĞAN BAŞARDI"
ABD'li New York Times gazetesi, "Macron başaramadı, Erdoğan başardı" manşetini attı. Başkan Erdoğan'ın savaşın diplomasi yoluyla çözülmesi gerektiği yönündeki açıklamalarını yazdı.
Makalede, Başkan Erdoğan'ın barış için bugüne kadar sarf ettiği çabalarından övgüyle bahsedildi.
Türkiye gerek ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatı CIA, gerekse Rus Dış İstihbarat Servisi SVR'nin Ankara'da, MİT'in ev sahipliğinde bir araya geldiği nokta oldu.
Gerekse, Rusya ve Ukrayna ombudsmanlarını yine Ankara'da bir araya getirdi.
İnsani sorunlar, savaşın gidişatı esir takası gibi önemli konular Türkiye'de konuşuldu. Türkiye, savaş devam ederken, tahıl koridoru gibi önemli konuların da sürdürülebilirliğini takip etti.
22 Temmuz'da imzalanan anlaşma önce Türkiye'nin girişimleriyle 60 gün ardından ise bir 120 gün daha uzatıldı. 24 milyon tonun üzerinde tahıl dünyaya aktarıldı.
BAŞKAN ERDOĞAN'I 11 ÜLKE NOBEL'E ADAY GÖSTERDİ
Diplomasi, Türkiye'nin aracılığıyla dünyayı mazlum bırakmamak için kullanıldı.
Başkan Erdoğan'ın Rusya-Ukrayna savaşındaki girişimleri, uluslararası arenada da büyük saygı gördü.
11 ülke, Başkan Erdoğan'ı dünyayı derinden etkileyen bu savaşın bitmesi için attığı adımlardan ötürü Nobel Barış Ödülü'ne aday gösterdi.
Yapıcı ve insani dış politika, bir kez daha bu tehlikeli dönemde, Türkiye'nin dünyadaki prestijini hem artırdı hem de bölgesel sorunlarda söz sahibi yaptı.
"KÜRESEL FELAKETİN ÖNÜNE GEÇTİ"
Pakistan Senatosu, Nobel Ödülü'nün Başkan Recep Tayyip Erdoğan'a verilmesi için Norveç Nobel Komitesi'ne hitaben bir mektup kaleme almıştı.
Söz konusu mektupta Başkan Erdoğan'ın Rusya ve Ukrayna arasında yürüttüğü barış diplomasisi örnek gösterilmiş, "Küresel felaketin önüne geçti" denilmişti.