İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya, tutuksuz sanık Yavuz Saltık ve avukatları hazır bulundu. Duruşmada tanık olarak dinlenen İBB çalışanı Esra Bulduk, sosyal yardım kartlarının verilmesi için ihtiyaç sahibi kişiyle ilgili sosyal inceleme yapılması gerektiğini, kartın e-belediye sistemiyle dağıtıldığını belirtti.
MÜTALAA HAZIRLANACAK
Saltık'ın avukatı Ersan Şen'in, 'Yardım edilen kişilerin adli sicillerinin araştırılıp araştırılmadığını sordu. Bulduk kanunen bir zorunluluk olmadığını, devletin dağıttığı tüm yardım kartlarının sosyal inceleme sonucuna göre verildiğini ifade etti. Mahkeme heyeti, esas hakkındaki mütalaanın hazırlanması için dava dosyasının savcılığa gönderilmesine karar vererek duruşmayı erteledi.
İDDİANAME
İddianamede, DİAYDER yönetici ve üyelerinin PKK/KCK Silahlı Terör Örgütünün amaç ve hedefleri doğrultusunda faaliyet yürüttükleri iddiasıyla 23 sanık hakkında İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'ne dava açıldığı hatırlatıldı. Davada tanık olarak dinlenilen İBB çalışanları Nilüfer Taşkın ve Yavuz Saltık hakkında, sosyal yardım kartlarının dağıtılmasına yönelik tape kayıtlarındaki tespitler nedeniyle suç duyurusunda bulunulduğu kaydedildi. O dönem İBB Sosyal Hizmelerde görevli Yavuz Saltık'ın sosyal yardımlara ilişkin başvuruların bireysel yapılması gerektiği ve yapılan sosyal inceleme araştırması sonucunda yardımın yapıldığını beyan etmesine rağmen, DİAYDER Başkanı Ekrem Baran'ın anlatımından ve yapılan dijital tespitler doğrultusunda liste halinde başvuru yapıldığının anlaşıldığı, bireysel başvurunun olmadığı belirtildi.
15 YILA KADAR HAPİS CEZASI İSTENDİ
Yaklaşık 272 market yardım kartının, belediyeye ait araçla görevli memur aracılığıyla Ekrem Baran'ın evine gönderildiği anlatılan iddianamede, market yardım kartlarının 20-25'er adetlik gruplar halinde 'mele' diye tabir edilen kişilere, kartların bir kısmının da 'değer ailesi' olarak hitap edilen kişilere verildiğinin anlaşıldığı belirtildi. Listedeki 272 kişi arasında örgütle bağlantılı kişilerin de yer aldığı anlatılan iddianamede, şüpheli Yavuz Saltık'ın ifadesine de yer verildi. Saltık, dernekten yardım talebiyle gelen kişilerle bir kez görüşüp ilgili memura yönlendirdiğini söyleyerek, tüm başvuruların belediye yönergesi doğrultusunda alındığı da söyledi. İddianamede yardımın mevzuat hükümleri doğrultusunda yapılmadığının anlaşıldığı, kartlarının toplu şekilde dernek başkanına teslim edildiği kaydedildi. İddianamede, Saltık'ın eyleminin özel kastla işlenip işlenmediği konusundaki takdir mahkemeye bırakılarak, 'Örgüt üyesi olmamakla birlikte silahlı terör örgütüne bilerek ve isteyerek yardım etme' suçundan 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası istendi.
PKK terör örgütünce kurulan Din Alimleri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (DİAYDER) üyesi 23 kişi hakkında İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açılmış, 23 sanıktan 5'inin İBB'de gassal olarak işe alındığı ortaya çıkmıştı.
Davanın 18 Mart'ta yapılan duruşmasında İBB Sosyal Hizmetler Daire Başkanı Yavuz Saltık ve İnanç Masası Sorumlusu Nilüfer Taşkın tanık olarak dinlenmişti. Mahkeme heyeti, daha sonra Saltık ve Taşkın hakkında da soruşturma yürütülmesi için İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına ihbarda bulunmuştu.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı bu kişilerden Yavuz Saltık hakkında iddianame hazırlayarak mahkemeye gönderdi.
4 İBB ÇALIŞANINA SORUŞTURMA
Sabah'ta yer alan habere göre, İddianamede, İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesinde başlayan yargılama devam ederken tanık olarak dinlenilen İBB çalışanları Nilüfer Taşkın ve Yavuz Saltık hakkında sosyal yardım kartlarının dağıtılmasına yönelik tape kayıtlarındaki tespitler sebebiyle mahkemenin suç duyurusunda bulunduğu aktarıldı. Bunun üzerine savcılığın bu şahıslar hakkında da soruşturma başlattığı, DİAYDER soruşturmasına yansıyan deliller nedeniyle ayrıca İBB çalışanları Hatice Parlar ve Esra Huri Bulduk'un da soruşturmaya dahil edildiği belirtildi.
DAİRE BAŞKANI İÇİN 10 YILA KADAR HAPİS TALEBİ
Bu şüphelilerden İBB Sosyal Hizmetler Daire Başkanı Yavuz Saltık hakkında hazırlanan iddianame mahkemeye gönderildi. İddianamede, Saltık'ın "Örgüt üyesi olmamakla birlikte silahlı terör örgütüne bilerek ve isteyerek yardım etme" suçundan 5 yıldan 10 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep edildi.
İddianameyi kabul eden mahkeme heyeti, Saltık hakkında adli kontrol tedbiri olarak yurt dışına çıkış yasağı koydu. Saltık'ın yargılanmasına 1 Aralık'ta başlanacak.
SAVCILIK İFADESİ
İddianamede Yavuz Saltık'ın savcılık ifadesine de yer verildi. İBB Sosyal Hizmetler Daire Başkanlığının en üst birim amiri olarak görev yaptığını belirten Saltık, DİAYDER isimli bir derneğin varlığından haberdar olmadığını savundu.
Saltık, "Tüm inanç grupları, hemşehri dernekleri, pandemide çalışamayan meslek grupları ile yoğun görüşmeler yaptık ve insanların belediyenin iç mevzuatı çerçevesinde başvuru yapmalarını sağladık. Uygun görülenlere bu yardımlar yapıldı. Söz konusu dernek üyelerini bu şekliyle irtibat kurmaları sebebiyle tanıdım" dedi.
İBB YARDIMLARI PKK'LILARA DAĞITILDI
İddianamedeki tespitlere göre ise market alışverişi için İBB'den temin edilen yardım kartları 20-25 adet olacak şekilde yardıma muhtaç kişilere dağıtılması amacıyla Mele diye tabir edilen şahıslara verildi. İBB yardım kartlarının dağıtıldığı kişilerden 26'sının PKK terör örgütü üyeliği ve örgütle iltisaklı suç kayıtları tespit edildi.
Yardım kartı verilen şahıslardan Kırmızı Kategoride terörde arananlar arasında yer alan ve 7 Nisan 2021 tarihinde Şırnak kırsalında yaralı olarak ele geçirilen Botan Saha Sorumlusu Özgür Gabar kod adlı Fırat Şişman'ın babası, Yunanistan'ın Lavrion kampında bulunan PKK üyesi Davut Özmen'in babası da vardı.
PKK YANLILARININ AVUKATLIĞINI YAPMIŞTI
Takvim.com.tr olarak kirli bağlantılarına yer verdiğimiz İBB Sosyal Hizmetler Daire Başkanı Yavuz Saltık, Basın Konseyi'ni de arkasına alarak haberlerimizi durdurmaya, bizi sindirmeye kalkıştı. Saltık ve terör avukatlığına soyunan Basın Konseyi ekibi, tarafımıza bir şikayette bulunarak haberin "Basın Meslek İlkelerini ihlal ettiğini" iddia etti!
AHMET ALTAN'IN YAKIN DOSTU!
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı seçilen CHP'li Ekrem İmamoğlu, bir yandan belediye kadrolarına HDP üzerinden terör örgütüyle bağlantılı kişileri doldururken tepe kadrolarda ise FETÖ ve CIA bağlantılı kişilerle kol kola yürüyor. O kadrolara getirdiği isimlerden biri de Yavuz Saltık. İşte Yavuz Saltık ismini gündeme taşıyan olay ve Saltık'ın kirli geçmişi...
İBB DAİRE BAŞKANI YAVUZ SALTIK FETÖ'CÜ AHMET ALTAN'LA BİR ARADA
İBB Sosyal Hizmetler Daire Başkanı Yavuz Saltık, Ergenekon ve Balyoz kumpaslarının etkili isimlerinden FETÖ'cü Ahmet Altan'la bir araya geldi. Saltık, Altan'la çekildiği fotoğrafını "Ahmet Altan ile dünü, bugünü ve yarını konuştuk. Biraz edebiyat, biraz roman ve biraz da sosyoloji…" notuyla paylaştı.
PEKİ KİM BU YAVUZ SALTIK?
FETÖ'cü Ahmet Altan'la bir araya gelen Yavuz Saltık, geçmişi de soru işaretleriyle dolu bir isim.
CIA BAĞLANTILI YAVUZ SALTIK
Ziyaret ve yapılan paylaşım sonrasında Saltık'ın özgeçmişi de gündeme geldi. Özellikle istihbarat servisleri ile yakınlığı bilinen ABD ve Alman STK'larında ve vakıflarında görev yapması, Saltık ile ilgili soru işaretlerini de beraberinde getirdi. İlgili bölüm Saltık'ın kişisel internet sitesindeki özgeçmişinde şu şekilde aktarıldı "ARI Hareketi, KA-DER, International Republican Institute (IRI), National Democratic Institute (NDI) Konrad Adenauer Vakfı ve Toplum ve Demokrasi Derneğinin çalışmalarında eğitimci olarak yer aldı."
CIA TAŞERONU NED
Yavuz Saltık'ın özgeçmişinde yer alan IRI ve NDI, Amerikan Demokrasi Vakfı (NED)'na bağlı olarak çalışıyor. ABD'nin Reagan'ın Başkanlığıyla 1980'de başlattığı demokrasi, insan hakları ve özgürlükler maskesiyle her türlü etnik, dini bölücülüğü fonlayarak ulus devletleri hedef almak için oluşturduğu kuruluşların başında NED geliyor. İstihbarat topluyor, para karşılığında ajan devşiriyorlar.
Dağıttıkları para ise Amerikan ederal Bütçesi'ne ait. Vietnam, Laos, Myanmar gibi ülkelerde 25 yıl CIA adına görev yapan Ralph Mcgehee, anılarını yazdığı, "Deadly Deceit My 25 Years in the CIA" isimli kitabında, ABD Kongresi tarafından kurulan NED hakkında şunları söylüyor: "CIA, yabancı ülkelerde iç karışıklığa yönelik gerçekleştirdiği operasyonlarda bir çok işlevi, NED fonuna transfer ederken örtülü yürütülen operasyonlara ek olarak 'Uluslararası Kalkınma Ajansı' ve 'Birleşik Devletler İstihbarat Ajansı'nı da NED ile koordineli çalıştırdı."
NED'in başını çektiği bu kuruluşlar fonladığı hükümet dışı kuruluşlarla (Non-Governmental Organizations-NGO) ulus devletleri bu gruplara karşı hedef haline getiriyor. ABD Kongresi karar alıyor, para AID (Amerikan Yardım Teşkilatı) veya NED'e veriliyor; AID veya NED ise, doğrudan veya NED'e bağlı aracı kuruluşlar üzerinden yerellere aktarıyor. NDI ve IRI'ya Yugoslavya'nın bölünme sürecinde de rastlanabiliyor. 1999'da Amerikan Kongresi, Sırbistan'ın 'demokratikleştirilmesi' amacına 35 milyon dolar tahsis etmişti. Bu fonları dağıtma görevinin öncelikle IRI'ye ve NDI'ye, yani National Democratic Institute'e verildiği ortaya çıkmıştı.