Kandil ve HDP'siz 7'li koalisyon iktidarı hayal bile edemez! Kılıçdaroğlu'nun Selahattin Demirtaş sözlerine Meral Akşener neden ses çıkarmıyor?

7’li koalisyonun Cumhurbaşkanı adayı CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, seçimleri kazanma uğruna HDP’nin ve Kandil’in güdümüne girdi. Adaylığı açıklandıktan hemen sonra HDP ile pazarlık masasına oturan Kılıçdaroğlu’nun seçim vaatlerinin en başında Selahattin Demirtaş’ı serbest bırakmak oldu. Kılıçdaroğlu’ndan rüzgarı alan HDP’lilerden ise bebek katili Abdullah Öcalan’a özgürlük açıklamaları peş peşe geldi. Yetmedi, Kandil elebaşları tek tek Kılıçdaroğlu’nu destekleyen mesajlar verdiler. Son skandal ise Selahattin Demirtaş’ın eşi Başak Demirtaş’tan geldi. Peki tüm bunlar yaşanırken kendisini milliyetçi olarak nitelendiren İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ne yaptı? Kısık sesle “PKK terör örgütüdür” yorumu geldi ama Kandil’in destek mesajlarına kulak tıkadı. Onun yerine Mansur Yavaş’tan “İHA ve SİHA’larla Kandil’i yerle bir edeceğiz” sözleri geldi. Konuyu köşesine taşıyan Sabah gazetesi yazarı Salih Tuna, “HDP veya PKK desteğini çeksin, CHP iktidar olmayı hayal bile edemez” dedi.

Giriş Tarihi :25 Nisan 2023 , 09:34 Güncelleme Tarihi :25 Nisan 2023 , 09:53
Kandil ve HDP’siz 7’li koalisyon iktidarı hayal bile edemez! Kılıçdaroğlu’nun Selahattin Demirtaş sözlerine Meral Akşener neden ses çıkarmıyor?

İÇİNDEKİLER

Terör örgütünün direktifleriyle hareket eden HDP'yi üzmemek için konuşmalarında "PKK" bile diyemeyen 7'li koalisyonun adayı Kemal Kılıçdaroğlu, her fırsatta HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'a özgürlük vadediyor. 6-8 Ekim olaylarının elebaşları arasında gösterilen ve onlarca kişinin ölümünden sorumlu tutulan Demirtaş'ı serbest bırakacağını söyleyen Kılıçdaroğlu, bu strateji sayesinde HDP oylarını elde etmeye çalışıyor.

BAŞKAN ERDOĞAN DİKKAT ÇEKTİ
Ağırlaştırılmış müebbet hapis istemi ile yargılanan Demirtaş'ı serbest bırakmak için seferber olan Kılıçdaroğlu'na tepki gösteren Başkan Recep Tayyip Erdoğan önceki gün yaptığı açıklamada, "Diyarbakır'da 51 vatandaşımızın ölümüne sebep olan Selo'yu çıkaracakmış. Terör elebaşını çıkaracakmış. Bay bay Kemal bunları söylerken Bayan Meral'in aykırı bir ifadesi var mı?" demişti.

Kendisine özgürlük vadeden Kılıçdaroğlu için sosyal medya hesabından propaganda üstüne propaganda yapan Demirtaş'ın, "İddianameyi de mütalaayı da 14 Mayıs'ta yırtıp çöpe atacağız" sözü hafızalardaki yerini koruyor.

AKŞENER'DEN ZORAKİ AÇIKLAMA

Öte yandan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "Terör örgütüne ses çıkaramıyorlar" şeklindeki çıkışları sonrası İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'den, zoraki "Bizim için PKK bir terör örgütüdür" yorumu geldi.

Kandil'den 1 ayda gelen 8 destek mesajına kulaklarını tıkayan Akşener'in HDP-Kılıçdaroğlu ortaklığına değinmemesi ise büyük bir çelişki olarak dikkat çekti.

Çünkü Akşener de çok iyi biliyor ki Kılıçdaroğlu'nun seçimlerde şansı aslında çok düşük.

"BANA OY VERECEKSİNİZ" DEMİŞTİ

Seçilmesi halinde 37 kişinin hayatını kaybettiği "6-8 Ekim olayları"nın azmettiricisi terör destekçisi eski HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş'ı serbest bırakacağını vadeden 7'li koalisyonun Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu, "Selahattin Demirtaş'ın, Osman Kavala'nın, Gezi Parkı tutuklularının serbest kalmasını istiyorsanız bana oy vereceksiniz" demişti.

BAŞAK DEMİRTAŞ TEHDİT ETTİ!

HDP'nin Hakkari'deki mitinginde konuşan eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın eşi Başak Demirtaş, 14 Mayıs'tan sonra Demirtaş'ın serbest kalacağını söyledi.

"GELİP KENDİSİ KONUŞACAK"

Terör suçlarından tutuklu bulunan Demirtaş'ın cezevinden gönderdiği mektubu okuyan Başak Demirtaş, "Ben inanıyorum ki Selahattin'in Hakkari'de okunan son mesajı olacak.

14 Mayıs günü seçim zaferi kazanacağız ve o buraya gelip kendisi konuşacak." ifadelerini kullandı.

"HESAP ZAMANI GELİYOR" TEHDİDİ

14 Mayıs seçimleri için hesap sorma tehdidinde bulunan Demirtaş, "Artık bize yaşatılanlar için hesap sorma zamanı geliyor. 14 Mayıs'ta hesap sorma günü geliyor. Bütün zindanların kapılarını açacak olan sizlersiniz." dedi.

YAVAŞ KANDİLSİZ HAYAL BİLE EDEMEZ!
74'lük Kemal Kılıçdaroğlu'nun neredeyse kendisiyle yaşıt Mansur Yavaş'ı ve adaylık yarışında ölümüne mücadele edip şimdi de evladım dediği Ekrem İmamoğlu'nu yanına alarak 23 Nisan'da birbirlerine "Cumhurbaşkanım" ve "Yardımcılarım" dedikleri bir video çekmişlerdi. Seçilmeden birbirlerine bu şekilde hitap ettikleri ve tiyatroyu andıran görüntüler sosyal medyada da alay konusu oldu.

Konuyu köşesine taşıyan Sabah gazetesi yazarı Salih Tuna, "Mansur Yavaş iktidara geldiklerinde İHA ve SİHA'larla Kandil'i yerle bir edeceklerini söyledi iyi mi? Şaka yapmıyorum, videosu var. Kandil'in desteği sayesinde iktidar hayalleri kurup, Kandil'i yok etmekten bahsetmek için bir hayli "değişik" olmak lazım gelir" diye yazdı.

Tuna'nın yazısından ilgili bölüm şu şekilde:

Sayın Erdoğan ve AK Parti'ye karşı çıkma gerekçelerini alt alta toplasanız kocaman bir sıfır elde edersiniz.
Çünkü artı eksi misali, her birinin gerekçesi diğerinin gerekçesini yok eder.
Nasıl mı?
Mesela şöyle: Ortodoks CHP'liler AK Parti'ye fabrika ayarlarından ötürü karşıyken, CHP-HDP İttifakı'nın diğer paydaşları ise fabrika ayarlarından uzaklaştığı gerekçesiyle karşılar.
Babacan'dan Karar'ın Taha Akyolgillerine, Davutoğlu'ndan Çandargillere kadar hepsi birden AK Parti'nin fabrika ayarlarına hasretler. Fakat söz konusu hasretlerine kökten düşman olanlarla ittifak içindeler.
Aynı şekilde...
2010'daki Anayasa değişikliği referandumunda "evet" dediği için AK Parti'ye kinleri dinmek bilmeyen güruhu da "Mümkün olsa da mezarlardan ölüler kalkıp evet oyu verse" diyen Pensilvanya destekliyor.
"İstanbul Sözleşmesi aileyi yıkar; aileyi koruyamazsanız vatanı da koruyamazsınız" düşüncesinde olan Karamollaoğlu'nun Saadet'i de İstanbul Sözleşmesi'ni çöpe attığı için AK Parti'ye isyan eden muhalif güruhla ittifak içinde... "Modern yaşam" gerekçesiyle Kuran kurslarına karşı çıkan kökten laikçi kesimle de Süleymancılar aynı CHP İttifakı'nda buluşabiliyorlar!
Örnekler çok, hangi birini sayayım!
Demem o ki artı eksi elde var sıfır. Ezkaza iktidara gelseler, kendiliğinden infilak edecek bir ittifak bu. Yürüse de anca jantta yürürler. Yan yana gelmeleri zaten vassallık marifetlerine bağlı.

***

Kılıçdaroğlu birkaç gün evvel acayip bir dekor yapmış. "Yiğitlerim" dediklerinden birini sağına, diğerini soluna almış.


Nasıl komik, nasıl sentetik bir manzara, şaşarsınız!
Solundaki İmamoğlu için CHP'li bir akrabam geçen gün "Beceremeyeceğini bile bile oy verdim ama bu kadar beceriksiz olacağını tahmin edemezdim!.." dedi.
Sağındaki Mansur Yavaş da iktidara geldiklerinde İHA ve SİHA'larla Kandil'i yerle bir edeceklerini söyledi iyi mi? Şaka yapmıyorum, videosu var. Kandil'in desteği sayesinde iktidar hayalleri kurup, Kandil'i yok etmekten bahsetmek için bir hayli "değişik" olmak lazım gelir.
Oldu olacak Kılıçdaroğlu haksızlık yapmasın, diğer "yiğitlerinin" de hatırı kalmasın.
DEAŞ'ı "Öfkeli Sünniler" olarak nitelendiren Davutoğlu'nu soluna alıp, "İşte Alevi sorununu çözecek, Süleyman Şah Türbesi'ni eski yerine taşıyacak ve Suriyeli göçmenleri yurtlarına gönderecek yiğidim!" diye sunsun... "Irak'a ilk bomba düştüğünde 8.5 milyar dolar hesabımıza geçecek" diyen Babacan'ı da sağına alıp, "İşte ekonominin dümenini teslim edeceğim yiğit..." desin.
"Kemalizm'i ırkçılık tesmiye eden" eski Taraf yazarı muhteremi de İzmir 1. sıradan aday göstermekle kalmasın, "Kemalizm'in ihyasını" da ona emanet etsin, tam olsun.

***

Sevgili Kılıçdaroğlu yine de çok havaya girmesin.


CHP İttifakı'nı destekleyenler de özellikle sosyal medyada, "Kazanacağız, hesap soracağız!.." diyerek çok kaptırıp gitmesinler.
Nihayetinde bir HDP'lik (yeni adıyla Yeşil Sol Parti) canlarının olduğunu unutmasınlar.

HDP veya PKK desteğini çeksin, CHP İttifakı'nda yer alan hiçbir Mansur Yavaş iktidar olmayı hayal bile edemez.
Kandil'siz İnce'nin 2018'de aldığı oy oranı yüzde 30'du. Kandil'siz Kılıçdaroğlu yüzde 25'i bile geçemez.
PKK bugün desteklemekten vazgeçsin Kılıçdaroğlu etrafında tek bir "yiğit" bile bulamaz.
Zira bunların "yiğitlikleri" iktidar olma hevesiyle kaimdir.

YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ!

HDP'NİN TİP RAHATSIZLIĞI!
Öte yandan HDP'de son günlerde iyice baş gösteren TİP rahatsızlığı dikkat çekiyor. HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, seçimlere ittifak olarak girdikleri TİP'e üstü kapalı eleştirilerde bulundu.

Kemalistleri ve Türk solunu esir alan HDP anlayışı işte bu açıklamada gizli!
2014 yılından itibaren her seçimde "HDP barajı aşamazsa AK Parti kazanır" tehdidiyle sosyalist, sosyal demokrat ve Kemalist seçmenler üzerinde baskı yaratıp kendine oy topladılar.

Konuyu köşesine taşıyan Sabah gazetesi yazarı Mevlüt Tezel, HDP'lilerin TİP'e oynamasının sebebinin 52 seçim bölgesinde kendi adaylarıyla listeye girmeleri olduğunu söyledi.

İşte Tezel'in konuyla ilgili yazısı:

Normalde Kemalist ve sosyalist değerlere sahip insanların ırkçılık seviyesinde Kürt milliyetçiliği yapan bir partiye oy vermemesi gerekiyor.
Şimdi HDP'liler Türkiye İşçi Partisi'nin (TİP) 49 il ve 52 seçim bölgesinde kendi adaylarıyla listeye girmelerinden rahatsızlar.
TİP Genel Başkanı Erkan Baş ise bu konuda 'ittifak içerisinde başka partilere verilen oylar ittifaka yarar' görüşünü savunuyor.
Aslında diğer illerde TİP, HDP'ye destek oluyor. Ancak HDP bunu bile yeterli görmüyor. TİP toplumda belli bir rüzgar yakaladı.
Ve HDP, TİP'in yükselişinden korkuyor.
Normalde ittifaklar olmasa, her siyasi parti kendine çalışsa HDP belki de barajı geçemeyecek.
Çünkü bugüne kadar solcu ve Kemalistlerden devşirdikleri oylarla barajı geçtiler ve kendilerini ittifaklar siyasetinde anahtar parti yaptılar.

Bunda Kemal Kılıçdaroğlu'nun HDP'nin önünü açan Kemalist oyları devşirmesine neden olan politikalarının da payı oldu.
60 ve 70'li yıllarda emperyalizm karşıtı ve işçi odaklı politikalarıyla Türkiye'de büyük bir güce kavuşan Türk solunun, 12 Eylül'den sonra yavaş yavaş ABD ve Avrupa'nın maddi manevi desteğiyle büyüyen, bebek, öğretmen, işçi katili PKK'ya ve onun siyasi ayağı HDP'nin kuyruğuna yapışması gerçekten üzücü bir durum.
İşte bu yüzden artık vicdan sahibi Kemalistler, solcular oylarını PKK ve YPG'yi açıkça destekleyen HDP'ye vermek istemiyorlar.
Farklı partilere yöneliyorlar ama TİP bile HDP'nin baskısından tam anlamıyla kurtulamıyor.

İttifaklar politikası, 'Erdoğan gitsin de nasıl giderse gitsin' anlayışı, Kılıçdaroğlu'nun gizli pazarlıkları Kemalist-sol ideolojiye sahip seçmenlerin attığı her oyu HDP'ye yarar hale getiriyor!
ABD ve Avrupa'nın da desteğiyle her seçimde HDP gücünü artırıyor!
Bu güç bir gün, Türkiye'den ayrılmayı, bağımsızlığını isteyecek!
Beş yıldır susan Kürt siyasetçilerin sanki bir yerden emir almışçasına konuşmaya başlaması, isteklerini sıralamaları rastlantı değil.
Eğer seçimi Millet İttifakı kazanırsa şimdiden kamuoyu üzerinde algı oluşturmaya çalışıyorlar. Çünkü Millet İttifakı seçimi kazanırsa Türkiye'nin yeni gündemi önce ekonomi sonra da Kürtlere özerlik verilsin mi verilmesin mi olacak!
İşte bu yüzden bu seçim çok önemli!

YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ!