"BANA OY VERECEKSİNİZ" DEMİŞTİ
Seçilmesi halinde 37 kişinin hayatını kaybettiği "6-8 Ekim olayları"nın azmettiricisi terör destekçisi eski HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş'ı serbest bırakacağını vadeden 7'li koalisyonun Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu, "Selahattin Demirtaş'ın, Osman Kavala'nın, Gezi Parkı tutuklularının serbest kalmasını istiyorsanız bana oy vereceksiniz" demişti.
BAŞAK DEMİRTAŞ TEHDİT ETTİ!
HDP'nin Hakkari'deki mitinginde konuşan eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın eşi Başak Demirtaş, 14 Mayıs'tan sonra Demirtaş'ın serbest kalacağını söyledi.
"GELİP KENDİSİ KONUŞACAK"
Terör suçlarından tutuklu bulunan Demirtaş'ın cezevinden gönderdiği mektubu okuyan Başak Demirtaş, "Ben inanıyorum ki Selahattin'in Hakkari'de okunan son mesajı olacak.
14 Mayıs günü seçim zaferi kazanacağız ve o buraya gelip kendisi konuşacak." ifadelerini kullandı.
"HESAP ZAMANI GELİYOR" TEHDİDİ
14 Mayıs seçimleri için hesap sorma tehdidinde bulunan Demirtaş, "Artık bize yaşatılanlar için hesap sorma zamanı geliyor. 14 Mayıs'ta hesap sorma günü geliyor. Bütün zindanların kapılarını açacak olan sizlersiniz." dedi.
YAVAŞ KANDİLSİZ HAYAL BİLE EDEMEZ!
74'lük Kemal Kılıçdaroğlu'nun neredeyse kendisiyle yaşıt Mansur Yavaş'ı ve adaylık yarışında ölümüne mücadele edip şimdi de evladım dediği Ekrem İmamoğlu'nu yanına alarak 23 Nisan'da birbirlerine "Cumhurbaşkanım" ve "Yardımcılarım" dedikleri bir video çekmişlerdi. Seçilmeden birbirlerine bu şekilde hitap ettikleri ve tiyatroyu andıran görüntüler sosyal medyada da alay konusu oldu.
Konuyu köşesine taşıyan Sabah gazetesi yazarı Salih Tuna, "Mansur Yavaş iktidara geldiklerinde İHA ve SİHA'larla Kandil'i yerle bir edeceklerini söyledi iyi mi? Şaka yapmıyorum, videosu var. Kandil'in desteği sayesinde iktidar hayalleri kurup, Kandil'i yok etmekten bahsetmek için bir hayli "değişik" olmak lazım gelir" diye yazdı.
Tuna'nın yazısından ilgili bölüm şu şekilde:
Sayın Erdoğan ve AK Parti'ye karşı çıkma gerekçelerini alt alta toplasanız kocaman bir sıfır elde edersiniz.
Çünkü artı eksi misali, her birinin gerekçesi diğerinin gerekçesini yok eder.
Nasıl mı?
Mesela şöyle: Ortodoks CHP'liler AK Parti'ye fabrika ayarlarından ötürü karşıyken, CHP-HDP İttifakı'nın diğer paydaşları ise fabrika ayarlarından uzaklaştığı gerekçesiyle karşılar.
Babacan'dan Karar'ın Taha Akyolgillerine, Davutoğlu'ndan Çandargillere kadar hepsi birden AK Parti'nin fabrika ayarlarına hasretler. Fakat söz konusu hasretlerine kökten düşman olanlarla ittifak içindeler.
Aynı şekilde...
2010'daki Anayasa değişikliği referandumunda "evet" dediği için AK Parti'ye kinleri dinmek bilmeyen güruhu da "Mümkün olsa da mezarlardan ölüler kalkıp evet oyu verse" diyen Pensilvanya destekliyor.
"İstanbul Sözleşmesi aileyi yıkar; aileyi koruyamazsanız vatanı da koruyamazsınız" düşüncesinde olan Karamollaoğlu'nun Saadet'i de İstanbul Sözleşmesi'ni çöpe attığı için AK Parti'ye isyan eden muhalif güruhla ittifak içinde... "Modern yaşam" gerekçesiyle Kuran kurslarına karşı çıkan kökten laikçi kesimle de Süleymancılar aynı CHP İttifakı'nda buluşabiliyorlar!
Örnekler çok, hangi birini sayayım!
Demem o ki artı eksi elde var sıfır. Ezkaza iktidara gelseler, kendiliğinden infilak edecek bir ittifak bu. Yürüse de anca jantta yürürler. Yan yana gelmeleri zaten vassallık marifetlerine bağlı.
***
Kılıçdaroğlu birkaç gün evvel acayip bir dekor yapmış. "Yiğitlerim" dediklerinden birini sağına, diğerini soluna almış.
Nasıl komik, nasıl sentetik bir manzara, şaşarsınız!
Solundaki İmamoğlu için CHP'li bir akrabam geçen gün "Beceremeyeceğini bile bile oy verdim ama bu kadar beceriksiz olacağını tahmin edemezdim!.." dedi.
Sağındaki Mansur Yavaş da iktidara geldiklerinde İHA ve SİHA'larla Kandil'i yerle bir edeceklerini söyledi iyi mi? Şaka yapmıyorum, videosu var. Kandil'in desteği sayesinde iktidar hayalleri kurup, Kandil'i yok etmekten bahsetmek için bir hayli "değişik" olmak lazım gelir.
Oldu olacak Kılıçdaroğlu haksızlık yapmasın, diğer "yiğitlerinin" de hatırı kalmasın.
DEAŞ'ı "Öfkeli Sünniler" olarak nitelendiren Davutoğlu'nu soluna alıp, "İşte Alevi sorununu çözecek, Süleyman Şah Türbesi'ni eski yerine taşıyacak ve Suriyeli göçmenleri yurtlarına gönderecek yiğidim!" diye sunsun... "Irak'a ilk bomba düştüğünde 8.5 milyar dolar hesabımıza geçecek" diyen Babacan'ı da sağına alıp, "İşte ekonominin dümenini teslim edeceğim yiğit..." desin.
"Kemalizm'i ırkçılık tesmiye eden" eski Taraf yazarı muhteremi de İzmir 1. sıradan aday göstermekle kalmasın, "Kemalizm'in ihyasını" da ona emanet etsin, tam olsun.
***
Sevgili Kılıçdaroğlu yine de çok havaya girmesin.
CHP İttifakı'nı destekleyenler de özellikle sosyal medyada, "Kazanacağız, hesap soracağız!.." diyerek çok kaptırıp gitmesinler.
Nihayetinde bir HDP'lik (yeni adıyla Yeşil Sol Parti) canlarının olduğunu unutmasınlar.