Başkan Erdoğan, partisinin Ordu Cumhuriyet Meydanı'nda düzenlediği mitingde konuştu.
Konuşmasına alandaki pankartları okuyarak başlayan Erdoğan, "Kandil'den talimat alanlarla bir yere varılır mı? Biz talimatımızı önce Allah'tan sonra milletten alıyoruz. Evet 2 koyun verseler evin yolunu bulamaz andır galsın masası Ordu'dan oy alamaz. Yaklaşık 10 ay sonra bir kez daha Ordu'da olmanın, sizlerle hasret gidermenin memnuniyeti içindeyiz." ifadelerini kullandı.
Ordu'ya olan gönül bağının hiçbir şeyle değişemeyeceğini söyleyen Başkan Erdoğan, girdikleri her mücadelede yanlarında olan Ordu'nun vefasını, kadirşinaslığını asla unutamayacaklarını belirtti.
Ordu'nun, bölgesinin parlayan yıldızı olmanın yanında Türkiye Yüzyılı hedefleriyle birlikte gerçekleştirecekleri yol arkadaşları olduğunu söyleyen Erdoğan, şöyle devam etti:
"Biz Ordu ile birlikte Türkiye Yüzyılı yolunda ilerlerken birileri de Türkiye'nin kuyusunu kazmanın peşinde. Bunun için ne yapıyorlar? Kime ne demeleri gerekirse onu diyorlar. Talimatı veren neresi? Kandil. Kandil'e dönüp, 'Selo'sundan Apo'suna hapisteki tüm PKK'lıları çıkartacağız.' diyorlar. Bu Selo kim? Bu Selo, Diyarbakır'da 51 Kürt vatandaşımızın ölümüne neden olan kişi, terörist. Onu çıkaracaklarmış. Bay bay Kemal de bunun taahhüdünü veriyor. Söylesene bay bay Kemal, Meclis'te HDP'yle neler görüştün, neler konuştun? Söyle, söyleyemez.
Kamudan ihraç edilen PKK'lıları devlete geri dolduracaklarmış. 'Belediyeleri istediğiniz gibi kullanmanız için örgüte teslim edeceğiz' diyor. 'Ülkemizin güney sınırlarını Suriyelileştirerek kana ve ateşe boğmanıza izin vereceğiz' diyorlar. 'Suriye'deki askerlerimizi çekip orayı ülkemize rahatça saldırabilesiniz diye tamamen size bırakacağız' diyorlar. Kendi mitinglerine katılıp Van'da ne dediler? 'Dişe diş, kana kan intikam' dediler. HDP mensuplarının, örgütün parmak işaretiyle selamlıyorlar. Eline her mikrofon alan HDP'linin, PKK'lının tehdit dolu açıklamalarına elleriyle ne yazık ki kalp işareti yaparak cevap veriyorlar. PKK'sından HDP'sine, bölücülerin nasıl cüretkar bir şekilde ortaya döküldüklerini görüyorsunuz değil mi? Bay bay Kemal'den almışlar sözü. Şimdiden silahlarını doldurmaya, molotoflarını hazırlamaya başlamışlar. Bu manzaradan en az bizim kadar CHP'ye gönül vermiş kardeşlerimizin de utandığına inanıyorum"
"BUNLAR SEVİNMEK YERİNE KARALAR BAĞLIYOR"
Başkan Erdoğan, "Sadece bu da değil öte yandan FETÖ'ye dönüp, Meclis'i, emniyet müdürlüğünü, köprüyü, Külliye'yi bombalayan 252 insanımızı şehit edenler dahil 'tüm mensuplarınızı cezaevinden salacağız' diyorlar. 'Yurt dışındaki elemanlarınızın geri dönmesini temin edeceğiz' diyorlar. 'Kamudan tasfiye edilen 100 binin üzerindeki elemanınızı yeniden devlete dolduracağız' diyorlar. 'Yeniden bu milletin evlatlarını, ailelerinden kopartasınız diye faaliyetlerinizi serbest bırakacağız' diyorlar. 'Ülkenin tüm kaynaklarını tekrar size açacağız' diyorlar. Dışarıdaki ve içerideki FETÖ'cülerin heyecanını görüyorsunuz değil mi? Bay bay Kemal'den almışlar sözü. Şimdiden sinsi planlar yapmaya başlamışlar." ifadelerini kullandı.
Muhalefetin vaatlerinde birbiriyle çelişen açıklamalarda bulunduğunu belirten Erdoğan, "Londra'daki tefecilere verdikleri söz konusunda ayakları birbirine dolaştı. Biri '300 milyar dolar' diyor, öteki 'Hemen gelmez 10 yıl sürer' diyor. Beriki, '10 yıl çok, 5 yılda gelir' diyor. Nasılsa yalan, istediğin rakamı söyle, istediğin vadeyi ver. Biz yüzlerce milyar dolar değerinde doğal gaz, onlarca milyar dolar değerinde petrol buluyoruz, nükleer santral yapıyoruz, güneş enerjisi santrali kuruyoruz, bunlar sevinmek yerine karalar bağlıyor." diye konuştu.
Bulunan doğal gazı, petrolü, nükleer santrali ve güneş enerjisi santrallerini ceplerine koyup götürmeyeceklerini, bunların hepsinin ülkenin değeri, milletin kazancı ve devletin karı olduğunu söyleyen Erdoğan, şunları kaydetti:
"Sağlıktan ulaşıma tüm yatırımlarda şahit oluyoruz. Aynı fotoğrafı dış politika alanında da görmek mümkün. Bu tabloya bakınca insanın aklına ister istemez şu soru geliyor; Türkiye'nin enerji bağımsızlığını elde etmesinden kim rahatsız olur? Türkiye'nin savunma sanayi alanında bağımsızlığını elde etmesinden kim rahatsız olur? Türkiye'nin her alanda güçlü bir altyapıya sahip olmasından kim rahatsız olur? Türkiye'nin siyasetiyle, ekonomisiyle, askeri gücüyle, bölgesinde ve dünyada söz sahibi olmasından kim rahatsız olur?
Terörü yenen, darbeyi püskürten, koronayı atlatan, depremin yıkıntıları altında kalmayan, ekonomisini ayakta tutan Türkiye'den kim rahatsız olur? Öyle ya bu ülkenin ekmeğini yemiş, suyunu içmiş, havasını solumuş hiçbir insan, özellikle bu milletin evlatları bundan rahatsız olmaması gerekir. Tabii biz biliyoruz bunlardan kim rahatsız olur? 3 kıta, 7 iklime yayılan Osmanlı'yı dört bir yanından hançerleyerek tarihe gömenler bu durumdan rahatsız olur."
"HİÇ KUSURA BAKMASINLAR BUNLARI RAHATSIZ ETMEYİ SÜRDÜRECEĞİZ"
Başkan Erdoğan, alanda Osmanlı Devleti ve Türkiye Cumhuriyeti'nin ileri gelen yöneticilerinin fotoğraflarının olduğu pankartı göstererek, şöyle devam etti:
"Onlarla yürüdük bu yollarda, onlarla Cumhuriyete ulaştık. Onlarla bu vatan topraklarını vatan yaptık ama buna rağmen Çanakkale Savaşı'nda, Kut'ül Amare'de, Milli Mücadele'de, milletimizin bileğini bükemeyenler bu durumdan rahatsız olur. Cumhuriyet tarihi boyunca nice ayak oyunuyla bizi muasır medeniyet seviyesinin üzerine çıkma hedefimizden uzak tutanlar bu durumdan rahatsız olur. Rahmetli Menderes'in, rahmetli Özal'ın başlattığı atılımları akamete uğratmanın sevincini yaşayanlar bu durumdan rahatsız olur. Hepsinden önemlisi 21 yıllık iktidarlarımız döneminde bizim önümüzü kesemedikleri için renkten renge girenler, bu durumdan rahatsız olur. Hiç kusura bakmasınlar bunları rahatsız etmeyi sürdüreceğiz."
Alandaki gençlere seçimlere 10 gün kaldığını hatırlatan Erdoğan, "Gençler, şu kalan 10 günde Ordu'nun gençlerini muhakkak sandığa götürmeniz lazım. İşi sıkı tutalım, sağlama alalım." dedi.
Bir grup muhalefet partisinin karşılarına garip bir masayla çıktığını belirten Erdoğan, şunları söyledi:
"Karşımıza kurulan masanın etrafına kurulanlar da öyle rastgele seçilmiş değiller. Bunların her biri, Türkiye'nin önünü kesme projesinde kendilerine farklı misyonlar verilerek belirlenmiş kişilerden oluşuyor. Bir tanesi Kuzey Irak'ta ve Suriye'de desteklenip semirtilen bölücü örgütün, ülkemiz üzerindeki emellerini gölgelemek için orada yer alıyor. Güya milliyetçi olduğunu söyleyen ama Kandil'den yapılan açıklamalara, PKK'lıların cüretkar bir şekilde yürüttüğü kampanyalara ses çıkartmayan bu kişi bir ara masadan kalkmaya yeltendi. Sonra ne olduysa kolundan tutup masaya oturttular. O günden beri de kontrolsüz bir şekilde sağa sola yalpalayıp duruyor. Bir diğeri, Batı ülkelerinin geleceğini tehdit eden en büyük akım olan LGBT dayatmasını gölgelemek için masada yer alıyor. Sorsanız, 'Milli Görüşüz' derler ama milletimizin milli değerlerini dinamitleyen projelere seslerini çıkartmazlar. Cumhur İttifakı'ndan LGBT'ci olmaz. Cumhuriyet Halk Partisi LGBT'ci, İYİ Parti LGBT'ci, HDP LGBT'ci, diğerleri onlar da LGBT'ci."
Kendilerinin, ailenin kutsiyetine inandığını vurgulayan Erdoğan, "Ailemize leke sürdürmeyiz. Tamamen bunların tabanları boşalmasına rağmen, cumhurbaşkanlığı yardımcılığı, bakanlık, milletvekilliği sözleriyle bir avucu idare etmeye çalışıyorlar. Bizden gidenleri zaten ben saymıyorum, onların ne olduğunu gayet iyi biliyorsunuz. Onların masada da irapta da mahalli yok. Şimdi bakalım seçim sonunda onlara ne düşecek?" dedi.
"BAY BAY KEMAL'E OY VERMEK, VACİP KILINMIŞ BİR GÖREV DEĞİL"
"Masanın altındaki HDP'nin allem edilip kallem edilip masanın üzerine çıkartıldığını" ifade eden Erdoğan, şöyle devam etti:
"Onu dengelemek için de ilave iki belediye başkanını getirip masaya monte ettiler. Cumhuriyetin kurucu partisi olduğu iddiasındaki CHP'yi tüm bu tiyatronun başına geçirenler, aslında en büyük ızdırabı bu partiye gönül vermiş olanlara çektiriyor. Zaten bir tanesi ayrılıp, kendi partisini kurdu, kendi adaylığını ilan etti. Kalanlar seslerini çıkartsalar 'hain' damgasını yiyecekler. Seslerini çıkartmayıp, bay bay Kemal'in deyimiyle tıpış tıpış gidip oylarını verseler ülkeye kötülük edecekler. Aynı durum diğer partilerin tabanları için de geçerli. Hepsinin neticesini 14 Mayıs'ta göreceğiz."
Erdoğan, "Bu koalisyon masasının durumuna bir bakalım" diyerek, muhalefet partileriyle ilgili video izletti.
Videonun ardından meydandakilere seslenen Erdoğan, "Evet durumu görüyorsunuz değil mi? Ama bunca eziyete hiç gerek yok. Bay bay Kemal'e oy vermek, hangi partiye gönül vermiş olursa olsun vacip kılınmış bir görev değil. Gelen bu seçimde tercihimizi her beraber Türkiye Yüzyılı'ndan yana kullanalım." diye konuştu.