"İŞİNE GELİYORSA ÇALIŞ YOKSA KAPI ORADA DEDİLER"
Serdar Barış Güloğlu; "14 Nisan'da EYT olarak gerekli evrakları toplayıp BELKA A.Ş'ye başvurumu yaptım. Ankara Büyükşehir Belediyesi hala bizim kıdem tazminatı hakkımızı ödemiş değil. Bununla birlikte geçmişe dönük haklarımız da hala ödenmedi. Eski Belediye Başkanımız Mustafa Tuna döneminde yapılan sözleşmelerden hak kazandığımız artışlarımız yapılmadı. Fazla mesailerim verilmedi. Bu haklarımın verilmemesinin sebebini bir türlü de öğrenebilmiş değilim. Sorduğumuz zaman 'İşinize geliyorsa çalışırsınız yoksa kapı orada istifa edebilirsiniz' denildi. Bize mobing uygulandı. Biz emekçiyiz. Bizim siyasetle işimiz olmadı. Ben hala aldığım maaşın net miktarını bilmiyorum. Bu konuda çok büyük oyunlar oynanıyor. Örneğin bizim maaş promosyonlarımız banka tarafından yatırılmadı. Bize banka tarafından 3 bin 600 TL yatırıldığı söylendi hesabımızda 2 bin TL geldi. Bin 600 TL nerede bilmiyoruz. Asgari ücret zammını alamadık, sözleşmelerimizdeki zamlarımız verilmedi. Eski sözleşmelerimiz iptal edildi bizden habersiz yeni sözleşmeler yapıldı. Bu süre zarfı içerisinde SGK'dan çıktı girdi yapıldı. Yasa bir ay içerisinde kıdem tazminatlarını ödeyin diyor. Biz 55 gündür paramızı alamıyoruz. Mansur Yavaş ücretsiz izin aldığı için kendisine de ulaşamıyoruz. Kimse ortada yok. Cumhurbaşkanlığı Yardımcılığı hayalleri kuruyorlar. Ben en son 19 bin 289 TL brüt aldım. Bu rakam Melih Gökçek zamanında olsaydı 25 bin TL olurdu.
Biz 30 bin işçiyiz hiç kimse Ramazan Bayramında evine bir çorap alamadı. Ramazan ikramiyelerimiz daha Çarşamba günü yatırıldı. O da eksik yatırıldı." İfadelerini kullandı.
"AKREP GİBİ CEBİMİZE EL UZATTILAR"
12 yıldır ABB'De çalışan Mikail Demirbaş, "Biz belediyede çok sıkıntı, çok kriz gördük. Ama bu yönetim bizi illallah ettirdi. Bu zillet ittifakı gelene kadar belediyede hiç kimse işçinin cebine el uzatılmadı. Bunlar akrep gibi cebimize el uzattılar. Bizim verilen haklarımızı da elimizden aldılar. Bunlar yönetime geldi tuvaletlerin içerisine 'HDP gelecek sizleri mahvedecek' yazıları yazdılar. Ramazan Bayramına aç girdik biz. Bayram bitti çoluk çocuğa bir şeker alamadık. Şimdi bizim ikramiyelerimizi yatırdı. Onu da eksik yatırdı. Ben asgari ücretin altında çalışıyor olarak görünüyorum. AK Parti döneminde hazırlanan maaş sistemi devam etseydi ben 20-25 bin lira maaş alırdım. Bunlar benim emekliliğimi bile yaktı. EYT sayesinde 10 yıl önce emekli oldum. Ekonomik sıkıntı çektiği söylenen devlet bana maaş verdi. Belediye emeğimin karşılığını hala vermedi. Belediye başıboş bırakıldı. Muhatap olacak kimse yok. Biz Mansur Yavaş'tan görevi bırakıp köşesine çekilmesini istiyoruz. 'APO'nun heykelini dikeceğiz' diyen bir adama inanan kişi ülkücü olamaz. Biz heba olduk diğer arkadaşlarımız heba olmasın. İcraat yok, para yok. Sadece laf var. Benim paramı versinler. Ben yıllarca hizmet ettim." şeklinde konuştu.
ANIL: "BİZİM CEBİMİZDEN ALDILAR KENDİ CEPLERİNİ DOLDURDULAR"
18 yıldır ABB'de çalışan Sedat Anıl, "Önceki dönemlerde çalışma sistemimiz rahattı. İşimizi de yapıyorduk, molamızı da kullanıyorduk, istirahatlerimizi de yapıyorduk. Şimdi ne iş yaptırıyorlar, ne istirahatlerimizi veriyorlar. Ben karla mücadele ekibindeydim. Biz önceki dönemin personelleri olduğumuz için bizim yaptığımız işi beğenmiyorlar. İşi bilen personeli kızağa çektiler, iş bilmez yeni gelen liyakatsiz adamlara işleri verdiler. Fen İşleri Belediye'nin kalbidir ama bunlar kalbi söküp attı. Mazgal temizliğini bile yağmur yağınca yapıyorlar. Vatandaş kokudan sokaklarda yürüyemez hale geldi. Mansur Yavaş, Melih Gökçek'in yanından geçemez. Ben yemek parası içinde şu anda 14 bin TL maaş alıyorum. Melih Gökçek hiçbir zaman emekçinin hakkını yemedi. Kendisinden Allah bin kere razı olsun. Eğer o devam etseydi ben 24-25 bin TL maaş alırdım. Ben hayatımda bu kadar beceriksiz bir yönetim görmedim. Bunlar belediyeye hizmete değil ceplerini doldurmaya geldiler. Bizim cebimizden aldılar, kendi ceplerine koydular. Dışarıda belediyeden daha çok maaş veren yerler var. Melih Gökçek'in zamanında hakkımızı sonuna kadar alıyorduk. Bunlar ne hak biliyor, ne hukuk. Kendi adamlarına musluk sonuna kadar açık. Bize gelince o musluk kesiliyor. Gece çalışmalarında sabah 4'te işi biten adamı 7'ye kadar bekletiyorlar. Sırf imza atması için. Melih Gökçek hiçbir zaman emekçinin hakkını yemedi. Kendisinden Allah bin kere razı olsun. Haklarımız burunlarından gelsin. Bunlar ülkücü değil türkücü. Bunlar yüzünden bayrama hüzünlü girdik. Yaptık dedikleri köprüyü bile kendileri yapmadı. Mamak'ta yapılan köprü de mazgal bile yok." açıklamasında bulundu.