Yüzyılın seçimine sayılı saatler kala, Türkiye siyaset tarihine '17-25 Aralık ve Deniz Baykal kasedi' kumpaslarını anımsatan yeni bir kirli komple eklendi.
Yüzyılın seçimine sayılı saatler kala, Türkiye siyaset tarihine '17-25 Aralık ve Deniz Baykal kasedi' kumpaslarını anımsatan yeni bir kirli komple eklendi.
Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) Muharrem İnce adaylıktan çekilsin diye sahte görüntüler üzerinden kaset kumpası kurmaya yeltendi.
FETÖ'DEN MUHARREM İNCE'YE SAHTE GÖRÜNTÜLERLE KASET KUMPASI: BAŞROLDE CEVHERİ GÜVEN
Türkiye güne '17-25 Aralık ve Deniz Baykal kasedi' kumpaslarını anımsatan çok ama çok çirkin bir kumpasla uyandı. 7'li koalisyonla 'bahar' söylemi üzerinden ağız birliği yapan Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) Muharrem İnce adaylıktan çekilsin diye sahte görüntüler üzerinden kaset kumpası kurmaya yeltendi. Sahnede Deniz Baykal'a kaset komplosu kuran FETÖ'cü Cevheri Güven var idi.
Cevheri Güven kendi yönetiminde olan Ali Yeşildağ isimli Twitter hesabından yaptığı paylaşımda "Bel altı vurmayacaktım demiştim. Ancak şuan her şey mübah. Bu halk her şeyi bilmeli. Yarın saat 12:00'da Muharrem İnce'nin cinsel ilişki kasetinden bir bölüm paylaşacağım. Çocukları bu ekrandan uzak tutun" ifadelerini kullandı.
MUHARREM İNCE: "BENİM ABDESTİMDEN ŞÜPHEM YOK"
Bu paylaşıma dakikalar sonra yine yanıt veren Muharrem İnce, "Elinizde hangi sahte belge, hangi sahte dekont, hangi sahte görüntü varsa; 1 dakika bile beklemeden yayınlayın. Benim abdestimden şüphem yok. Ömrüm sizin ağababalarınızla mücadele etmek ile geçti. Ne FETÖ'ye, ne PKK'ya, ne Hizbullah'a asla boyun eğmedim, eğmem. Hepinizle yargıda hesaplaşacağım" dedi.
SAHTE SEKS KAYDI GÖRÜNTÜLERİ
Sahte bir seks kaydının görüntülerini Instagram üzerinden ekran görüntüsü alarak paylaşan FETÖ güdümündeki 'Ali Yeşildağ' hesabı paylaşımına "Muharrem İnce'nin videosunu paylaşmama kararı aldım. Fakat size birkaç fotoğraf çektim. Böylelikle Muharrem p*** dosyasını kapatıyorum" notunu düştü.
Ancak söz konusu görüntülerin yetişkin filminden kırpılmış kareler olduğunun ortaya çıkmasıyla rezil kumpas bozguna uğradı.
Yaşanan bu gelişmelerin ardından Muharrem İnce açıklamalarda bulundu.
"45 GÜNDE GÖRDÜKLERİMİ 45 SENEDE GÖRMEDİM, ADAYLIKTAN ÇEKİLİYORUM"
Memeket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce, "Yanlışa yanlış, doğruya doğru dedim. 40 yılın içerisinde haksızlık yaptığım insanlar olabilir. Bu son 45 günde gördüklerimi, 45 senede görmedim" ifadelerini kullanarak adaylıktan çekildi.
İnce, "Adaylıktan çekiliyorum. Türkiye'ye üçüncü seçenek önerdim. Bir kanal açmaya çalıştım. Bu kanalı başaramadık. Bahaneleri kalmasın" dedi.
KASET KUMPASININ ARDINDAN KILIÇDAROĞLU TOPA GİRDİ
Kaset kumpasının ardından sahneye Kemal Kılıçaroğlu çıktı... Kılıçdaroğlu, Barış Manço'nun Halil İbrahim Sofrası parçasını paylaşarak "Benim çağrım hala geçerli. Eski kırgınlıkları, dargınlıkları bir kenara bırakalım artık. Sayın İnce'yi Türkiye'nin sofrasına bekliyoruz. Buyursun lütfen gelsin…" dedi, İnce'yi davet etti. Ancak bu daveti birçok kişi samimi bulmadı.
CHP liderinin "Gelmek istiyorsa otursun soframıza. Bu pislikleri birlikte temizleyelim" sözleri dikkatlerden kaçmadı.
DERİN KUMPAS! BAYKAL'IN TASFİYESİ VE KILIÇDAROĞLU'NUN KASETLE CHP'NİN BAŞINA GEÇİŞİ
Bu kapsamda Takvim.com.tr kaset kumpasından siyasi ikbal devşiren Kemal Kılıçdaroğlu'nun CHP'nin başına nasıl geçtiğini ve kumpasa maruz kalan Baykal'ın partiden tasfiyesinin perde arkasını ele aldı.
CHP eski Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen'in, 7'li koalisyonun cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu'nun CHP'nin başına geçtiği süreçle ilgili anlattıklarına bir bakalım;
3 SENARYODAN BİRİSİNDE KEMAL KILIÇDAROĞLU VAR
Öymen, İsveç merkezli Silk Road Enstitüsü tarafından 2009'da hazırlanan bir raporda, 3 senaryodan bahsedildiğini, bu senaryolardan birinin de Deniz Baykal'ın yerine Kemal Kılıçdaroğlu'nun geçmesi olduğunu söylemişti.
Yıllar önce CHP yandaşı Halk TV'de katıldığı canlı yayında, Kılıçdaroğlu'nun nasıl göreve geldiğini ifşa eden Öymen, Türkiye ve Orta Doğu hakkında araştırma ve değerlendirmeler yayınlayan Silk Road Enstitüsü'nün kendisine rapor sunduğunu açıklamıştı.
Raporu sunan Enstitü'nün ABD'deki derin devletin kontrolünde olan John Hopkins Üniversitesi ile beraber çalıştığı biliniyor.
Öymen, "Wikileaks belgelerinden önce şunu anlatayım size Silk Road diye bir Enstitü var İsveç'te. Bu Türkiye ve Orta Asya ülkeleri hakkında yazılar yazıyor değerlendirmeler yapıyor, ABD'deki John Hopkins Üniversitesi ile beraber çalışıyorlar. Şimdi yöneticileri geldi beni ziyaret etti, "Türkiye ile ilgili son raporumuzu size getirdik" dedileri. Rapor Türkiye ile ilgili muhtemele senaryolar, 60-70 sayfalık bir rapor. 3 tane senaryo var başlıca." ifadelerini kullanmıştı.
Rapordaki üç senaryoyu tek tek açıklayan Öymen, "Bir tanesi Türkiye Batı'dan tamamen kopar bir İslam devleti olur, tamamen Orta Doğu'nun din devleti olur. Böyle olursa nasıl olur, uzun uzun anlatıyor. Onun vereceği olumsuz sonuçları da dile getirmiş. İkinci senaryo, 2011 yılında Türkiye'de bir askeri darbe olur, bunu anlatıyor. Tabi o da çok kötü olur." demişti.
KILIÇDAROĞLU' CHP'NİN BAŞINA NASIL GEÇTİ?
Son olarak Kılıçdaroğlu'nun CHP'nin başına nasıl geçtiğini ifşa eden Öymen, "Üçüncü senaryo, Türkiye'de iç politikada önemli değişiklikler olur. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, istifaya zorlanır, mecbur edilir. Onun yerine Kemal Kılıçdaroğlu gelir. Kılıçdaroğlu, partinin politikalarını değiştirir ve bunun üzerine Avrupa'daki bazı partiler tarafından desteklenir. Ben bunu göreve geldiğinde Kılıçdaroğlu'na da okudum, Baykal'a da okuttum. Kılıçdaroğlu'na da anlattım sizin için böyle böyle diyorlar haberiniz var mı? diye. Bu onlar için de bir sürpriz değil. Kılıçdaroğlu dinledi fazla bir yorum yapmadı. Bu olaylardan sonra Baykal'ın olayı oldu, Baykal'ın istifasından 2-3 ay sonra Wikileaks belgeleri sızdı." diyerek olayın uluslararası bir müdahale ile gerçekletiğini adeta itiraf etmişti.
DERİN ABD'NİN CHP'YE MÜDAHALESİ
Bilindiği gibi Johns Hopkins Üniversitesi, her ne kadar CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun "yuvası" olsa da, o üniversitenin "derin" bir yönü daha var. Kemal Kılıçdaroğlu daha CHP milletvekili iken, Ekim 2008 tarihinde Johns Hopkins Üniversitesi'ne bağlı Amerikan-İsveç merkezli Slikroad (İpek Yolu) Enstitüsü tarafından bir rapor hazırlandı. Svante E.Cornell ve Hail Magnus Karavelli imzalı 75 sayfalık rapordaki "kehanet" gibi Türkiye senaryoları dikkat çekiciydi.
Raporun içinde Türkiye'yi sarsacak öngörülerden biri raporun 72. sayfasındaki ifadelerdi:
"CHP'den istifa etmeye ikna edilecek Deniz Baykal'la, yolsuzluklar konusunda kamuoyunun dikkatini çeken Kemal Kılıçdaroğlu yer değiştirecek. CHP, yeniden Avrupa tarzı bir sosyal demokrat parti olarak ortaya çıkacak."
Ne ilginç ki rapor yayınlandığında CHP Grup Başkan Vekili olan Kılıçdaroğlu, tam 2 yıl sonra 2010'da FETÖ'nün kaset kumpasıyla Deniz Baykal devrilip o koltuğa oturuyordu.
CHP'DEKİ KEMALİSTLER VE ULUSALCILAR PARTİDEN NASIL TASFİYE EDİLDİ?
CHP'nin başına geçtikten sonra partiyi dizayn çalışmalarına başlayan Kılıçdaroğlu birçok FETÖ iltisaklı ve DHKP-C destekçisini partiye yerleştirmiş seçimlerde terörün siyasi ayağı HDP ile ittifak yapmıştı. Son olarak Kılıçdaroğlu'nun Genel Başkan Yardımcısı yaptığı Yüksel Taşkın İzmir'de 1. sıradan milletvekili adayı olarak gösterildi. Takvim.com.tr'nin daha önce deşifre ettiği gibi Taşkın, FETÖ'nün Ergenekon, Balyoz gibi kumpas davalarının tetikçisi Taraf'ın yazarıydı. Taşkın'ın FETÖ'ye övgüler yağdırdığını daha önceki haberlerimizde deşifre etmiştik. Bugün, Taşkın'ın CHP-FETÖ ve HDPKK arasında kurulan kirli ittifakın temellerini Taraf'taki köşesinde nasıl attığını Takvim.com.tr olarak tarih tarih açıklamıştık.