Son dakika: Başkan Erdoğan'dan Muharrem İnce'nin Cumhurbaşkanlığı adaylığından çekilmesi kararına ilk yorum

Son dakika haberleri... Başkan Recep Tayyip Erdoğan Ankara Pursaklar'daki mitingde önemli açıklamalarda bulundu. Erdoğan, "Milletimiz geleceğine göz dikenleri affetmez, kendisiyle değil terör örgütleriyle yürüyenleri affetmez. Bu ülkeyi böldürtmeyiz. Bay Bay Kemal biz bu ülkeyi böldürtmeyeceğiz." ifadelerini kullandı. Pursaklar'ın ardından Mamak-Altındağ mitinginde konuşan Erdoğan alanda 100 bin kişinin olduğunu açıkladı. İnce'nin adaylıktan çekilmesiyle ilgili de konuşan Erdoğan, "Doğrusu üzüldüm keşke bu yarış sonuna kadar böyle devam etseydi. Önemli olan milletimin vereceği karar." ifadelerini kullandı.

Giriş Tarihi :11 Mayıs 2023 , 14:19 Güncelleme Tarihi :11 Mayıs 2023 , 21:53
Son dakika: Başkan Erdoğan’dan Muharrem İnce’nin Cumhurbaşkanlığı adaylığından çekilmesi kararına ilk yorum

İÇİNDEKİLER

Başkan ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce'nin cumhurbaşkanı adaylığından çekilmesine ilişkin, "Doğrusu üzüldüm. Keşke bu yarış sonuna kadar böyle devam etseydi ama ne oldu da acaba çekildi bilemiyorum." dedi.

Erdoğan, partisinin, Hüseyingazi Mahallesi'nde düzenlenen Mamak-Altındağ mitinginde yaptığı konuşmada, katılım rakamını aldığını, alanda 100 bin kişinin olduğunu söyledi.

"Bay bay Kemal, duysun. Maşallah Altındağ ne yaptın ya? Yolların kenarları zaten gümbür gümbürdü. İnanıyorum ki Altındağ pazar günü bir başka rekora imza atacak." diyen Erdoğan, Altındağ ve Mamaklılara sevgilerini sundu.

Erdoğan, bugün Pursaklar'da miting yaptıklarını biraz sonra Sincanlılarla bir araya geleceklerini belirtti.


Ankara'nın daha önce Başkent Millet Bahçesi'nde ayrı bir destan yazdığına dikkati çeken Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Ziyaret ettiğimiz her şehirde, milletimizin Türkiye Yüzyılı'nı nasıl sahiplendiğini bizzat müşahede ediyoruz. Maşallah, Ankara'mız bu konuda çok güçlü bir duruş sergiliyor. Pazar günü inşallah balkon konuşmamızın hazırlığını yaptınız mı? Var mısınız? Ona göre, sandıklar patlamalı. Altındağlı ve Mamaklı kardeşlerimin şu karşımda gördüğüm kararlılığı bizim de çalışma şevkimizi artırıyor. Bugün burada 2002'de ülkemizin yönetimine gelirken teneffüs ettiğimiz havayı aldık. Bugün burada 2007'de vesayete meydan okurken yaşadığımız duyguları hissettim. Şu ihtişama, katılıma bak. Bay bay Kemal şimdi ne yaptı? Adaylardan bir tanesi adaylıktan çekilmiş. Tabii, niye çekildi anlamak mümkün değil. Doğrusu üzüldüm. Keşke bu yarış sonuna kadar böyle devam etseydi ama ne oldu da acaba çekildi bilemiyorum. Şimdi biz tabii yola diğerleriyle devam ediyoruz. Önemli olan benim milletimin vereceği karar."

Başkan Erdoğan, bugün alanda, 2013'ten itibaren Gezi olaylarından, 17-25 Aralık ve 15 Temmuz darbe girişimlerine kadar maruz kaldıkları her saldırıda milletle yaşadıkları bütünleşmeyi gördüğünü dile getirdi.

Erdoğan vatandaşların açtığı, "Ne patates, ne soğan, seninleyiz Erdoğan." pankartını okudu.

Altındağ ve Mamak mitinginde, demokrasi ve kalkınma atılımlarını gerçekleştirirken önlerine çıkartılan engelleri aşarken aldıkları desteği tekrar yaşadıklarını vurgulayan Erdoğan, "Ülkemizin asırlık eksiklerini nasıl birlikte tamamladıysak inşallah Türkiye Yüzyılı'nı da sizlerle birlikte yükselteceğiz. Bak hanım kardeşim 'Bas gaza reis, bas gaza, yollar senin hiç durma, Togg ile atarız hava, bay bay Kemal, sen ancak el salla' diyor. Güzel mi?" diye sordu.

Alandakilere, Millet İttifakı ve ittifakı destekleyenlerin açıklamalarının yer aldığı videoyu izleten Erdoğan, şunları kaydetti:

"Bay Bay Kemal'in geçmişi bu. Bugünü bu, hayal ettiği Türkiye bu. Vesayetten, darbecilerden, terör örgütlerinden, tefecilerden kurtardığımız Türkiye'ye bunlar ne verebilir? Önlerine gelene makam, mevki vadederek, milletin kazanımlarını yıkma tehdidi savurarak, bu ülkenin yönetimine talip olunur mu? Yalan ve iftira siyasetiyle belki CHP'de genel başkanlık koltuğunu koruyabilirsiniz ama milletimiz size kendi kaderini teslim etmez. Bakınız az önce gördüğünüz manzara. Biz Atatürk Havalimanı'na indik. Bizden önce bay bay Kemal Atatürk Havalimanı'na gelmiş 1,5 saat kadar önce. FETÖ'cüler tankların arasından onu alıyorlar, geçiriyorlar ve Bakırköy Belediye Başkanı'nın evine gidiyor. Orada kahvesini yudumluyor. Takip ettiği nedir? Erdoğan'ı nasıl vuracaklar onu izliyor. Çünkü biz Atatürk Havalimanı'na indiğimizde savaş uçakları üzerimizden gelip geçiyordu. Ama öldürmeyen Allah öldürmez."

Başkan ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Bu seçimlerde her türlü sertliği kabul ederiz ama çirkinleşmeye karşıyız. Size buradan küçük bir siyaset tüyosu vereyim, çirkinleşen taraf, çirkefleşen taraf, kaybedeceğini anlayan taraftır." dedi.

Erdoğan, partisinin, Hüseyingazi Mahallesi'nde düzenlenen Mamak-Altındağ mitinginde yaptığı konuşmada, alandakilerin "Dik dur eğilme bu millet seninle" sloganları üzerine dik durup dikleşmeyerek yola devam ettiklerini belirtti.

"PKK'lıları, FETÖ'cüleri, cezaevinden salma, devlete doldurma sözüyle belki birilerine şirin gözükebilirsin Kılıçdaroğlu ama millet size ülkesini teslim etmez." diyen Erdoğan alandakilere "Kimdir bu Selo?" sorusunu yöneltti. Erdoğan şöyle konuştu:

"Bu Selo, Diyarbakır'da 51 Kürt kardeşimizin ölümüne neden olan haindir. Ve 51 Kürt kardeşimizi öldüren bu Selo, şimdi Kılıçdaroğlu, diğerleri bunu kurtarmak için canhıraş çalışıyorlar. Başaramayacaksınız. Allah'ın izniyle biz geliyoruz yine, başaramayacaksınız. Tefecilere ülkenin kaynaklarını akıtma vaadiyle belki Londra'nın tefecilerinden 300 milyar dolar getirecekmiş, Neye dayanarak, kim veriyor bu parayı? Nerede bu paralar böyle yollara savruldu? Şimdi bir de LGBT olayı çıktı. LGBT gibi sapkın akımlara, mavi boncuk dağıtarak belki İstanbul'un belli semtlerinden bay Kemal alkış alabilirsin ama bu milletin evlatları bu ülkeyi sana teslim etmez."

Alandakilere, "CHP, LGBT'ci mi? Bu HDP, LGBT'ci mi? İYİ Parti, LGBT'ci mi? O yanlarındaki yavrular, onlar da aynen sessiz kalarak onu kabul ediyor mu?" diye soran Erdoğan, LGBT'nin AK Parti'ye, MHP'ye ve Cumhur İttifakı'na sızamayacağını söyledi.

Ailenin kutsiyetine olan inancını dile getiren Erdoğan, "Bizde aile kutsaldır. Güçlü aileler, güçlü milleti oluşturur ve bu güçlü millet, bu LGBT'cilerden değil, evet, namusu çok çok güçlü olan ailelerden oluşuyor. Milletimiz 14 Mayıs'ta kafasında ve kalbinde verdiği kararı inşallah sandıkta da tescilleyecek mi? Bunun için seçim gününe kadar çok çalışmamız lazım." diye konuştu.

Erdoğan, alandakilere, "Buradan öyle bir ses verelim ki Hüseyingazi'nin zirvesinden bile duyulsun." diyerek "14 Mayıs'ta durmak yok, yola devam diyor muyuz? 14 Mayıs'ta, doğru adımlarla yola devam diyor muyuz? 14 Mayıs'ta Türkiye Yüzyılı için hemen şimdi diyor muyuz? Bunun için pazar gününe kadar kapı kapı dolaşıyor muyuz?" diye sordu. Alandakilerden "evet" yanıtını alan Erdoğan, "Rabb'im hepinizden razı olsun." dedi.

"BİZİM TIPKI SEVGİMİZ GİBİ ÖFKEMİZ DE MİLLETİMİZ İÇİNDİR"
Birilerinin kendilerini seçim döneminde, özellikle havayı biraz germekle suçladığını işaret eden Erdoğan şöyle devam etti:

"Ama kalkıp da terör örgütünün bu ülkeyi nasıl germek istediğini hiç konuşmuyorlar. Teröristler neler yapıyor, bunu konuşmuyorlar. Biz, ülkemizin ve milletimizin menfaatleri söz konusu olduğunda değil havayı germek, gerekirse dünyayı da yerle bir ederiz. Bizim tıpkı sevgimiz gibi öfkemiz de milletimiz içindir. Kendi adımıza kimseyle kavga etmeyiz ama milletimiz söz konusu olduğunda kimseyi gözümüz görmez. Bunu terörle mücadelede gösterdik mi? Cudi'de gösterdik mi? Gabar'da gösterdik mi? Tendürek'te gösterdik mi? Bestler Deresi'nde gösterdik mi? Teröre karşı bundan sonra da göstermeye devam edeceğiz. Milli iradeye karşı her oluşumda biz varız. Ülkemizi köşeye sıkıştırma çabalarında gösterdik, bundan sonra da göstermeyi sürdüreceğiz. Bu seçimlerde her türlü sertliği kabul ederiz ama çirkinleşmeye karşıyız. Size buradan küçük bir siyaset tüyosu vereyim; çirkinleşen taraf, çirkefleşen taraf, kaybedeceğini anlayan taraftır. Kimi FETÖ usulü kaset tehdidiyle çirkinleşiyor, kimi kürsüde diliyle çirkinleşiyor, kimi sokakta insanımıza sataşarak çirkinleşiyor. Ben sadece şu kadarını söyleyeyim, siz ülkemizdeki siyasi iklime bakın ve kimin çirkinleştiğine kendiniz karar verin."

"HER FIRSATTA TÜRKİYE'NİN 21 YILLIK KAZANIMLARINI RAKAMLARIYLA HATIRLATMAYA ÇALIŞIYORUZ"
Erdoğan, yürüttükleri her mücadeleyi, verdikleri her kavgayı, ülkenin hanesine yazdırdıkları her kazanımı milletle gerçekleştirdiklerini dile getirerek "Bugüne kadar girdiğimiz 15 seçimin tamamını, hem de açık ara önde bitirmiş olmamız bunun ispatıdır. Bunun için biz her fırsatta Türkiye'nin 21 yıllık kazanımlarını rakamlarıyla, örnekleriyle hatırlatmaya çalışıyoruz." ifadesini kullandı.

"İsterseniz şimdi ülkemizin nereden nereye geldiğine şöyle kısaca bir göz atalım." diyen Erdoğan alana kurulan dev ekranlardan, 21 yılda yaptıklarına ilişkin videoyu izletti.

Video gösteriminin ardından, "İşte tablo bu. Buna rağmen bazı şeylerin yaşanmadan anlaşılamayacağını biliyoruz." ifadesini kullanan Erdoğan gençlerle her bir araya gelişinde onların hayal gücünün genişliğinden çok etkilendiğini anlattı.

Gençlerin nasıl bu kadar geniş hayal gücüne sahip olabildiklerini soran Erdoğan, "Sadece internet, sadece sosyal medya bunu sağlamaya yeterli mi? Cevabını ben söyleyeyim, gençlerimize bu genişlikte hayal kurma imkanını, bizim ülkemizde gerçekleştirdiğimiz demokrasi ve kalkınma atılımları veriyor. Okullarına, üniversitelerine, yurtlarına bakıyorlar, daha iyisini, daha fazlasını hayal edebiliyorlar." diye konuştu.

İlkokul, ortaokul, lise sıralarının üzerinde kitapların olduğuna dikkati çeken Erdoğan, kendisinin öğrencilik yıllarında bu tür kitaplar olmadığını, teksir kağıtlarıyla okuduklarını anlattı. Erdoğan, çocukların da aynı sıkıntıyı yaşamaması için kuşe kağıtlı ders ve yardımcı kitapları, sıraların üzerine koyduklarını belirtti.

Erdoğan, 76 olan üniversite sayısını da 208'e çıkardıklarını, şu anda üniversitesi olmayan ilin kalmadığını hatırlattı.

Ankara'da şu anda işte iki şehir hastanesi olduğunu işaret eden Erdoğan her ikisinin oda sayısının 4 bin küsur olduğunu vurguladı.

Alandakilere "Memnun musunuz şehir hastanelerinden?" diye soran ve "Evet" yanıtını alan Erdoğan, "Bay bay Kemal'in hastanelerinden de memnun musunuz?" diye devam etti. Erdoğan, "O hastanelerde ölenler rehin kalıyordu, rehin. Bay bay Kemal senin gidecek yerin yok. Bakalım hesabını nasıl vereceksiniz?" ifadesini kullandı.

"TÜRKİYE YÜZYILI'NI BERABER İNŞA ETME TEKLİFİNDE BULUNUYORUZ"
Gençlerin şehirlerin daha güzelini, daha modernini, spor tesislerinin daha gelişmişini hayal edebildiklerini aktaran Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu hayatın her alanında geçerli. Gençlerimiz iyi ki de böyle yapıyor. Biz gençlerimizden işte tüm bu hayalleri birlikte gerçekleştirmek için destek istiyoruz. Şu anda Türkiye genelinde 850 bin kapasiteli yurtlar yaptık. Modern yurtlar yaptık. Gençlerimizi asla kendi arka bahçemiz olarak görmedik. Gençlerimizi asla popülist söylemlerle, sosyal medya kampanyalarıyla yönlendirilebilecek, sıradan bireyler olarak görmedik. Tam tersine gençlerimizin 'kökü mazide olan ati' anlayışıyla bizden aldıkları bayrağı daha ileriye taşıyacaklarından emin olduk. Şimdi de onların zamanlarının misafiri olduğumuzun bilinciyle, kendilerine Türkiye Yüzyılı'nı beraber inşa etme teklifinde bulunuyoruz. Yeter ki gençlerimiz, kendilerini kısır ideolojik tartışmaların, hayat biçimi dayatmalarının içine hapsetmesinler, ufuklarını hep açık tutsunlar. İşte o zaman önümüzdeki aydınlık yarınlara doğru hep beraber daha emin adımlarla yürüyeceğiz."

"GEMİLERİMİZLE PETROLÜMÜZÜ, DOĞAL GAZIMIZI KENDİMİZ BULUYORUZ"
Erdoğan, ülkenin tüm gençlerini öz evlat mertebesinde gördüğünü, hiç kimseyi dışlamadan, küçümsemeden, ötekileştirmeden kucakladıklarını söyledi.

Her gencin, gelecek hayallerinin de özgürlük taleplerinin de adalet beklentilerinin de başlarının üstünde yeri olduğunu dile getiren Erdoğan, "Tek şartımız var, ülkesine, milletine, değerlerine düşmanlık etmesin. Bunun için ne yapacağız? Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız." dedi.

Türkiye'nin son 21 yılının asırlık demokrasi ve kalkınma eksiklerini tamamlamakla geçtiğini, bunun için nice tuzakları, oyunları bozduklarını, engelleri aştıklarını ifade eden Erdoğan, altyapısıyla, üstyapısıyla, güvenliğiyle tüm imkanlarıyla küresel gelişmiş ülkeler liginde Türkiye'nin giderek daha da yükseldiğini kaydetti.

Eser ve hizmet siyasetlerinin meyvelerini topladıkça ortaya çıkan değerin milletle paylaşıldığını ifade eden Erdoğan, dünyada görülen krizlerin ülkeye etkileri sebebiyle zaman zaman sıkıntılar yaşansa da hızla sorunların çözülerek yükselişin sürdüğünü belirtti.

İşçi ve memur ücretlerinden emekli maaşlarına esnaf desteklerinden sosyal yardımlara kadar her alanda bunu yaptıklarını anlatan Erdoğan, vatandaşın refah kaybını, gelirini artırarak süratle telafi ettiklerini söyledi.

Erdoğan, yıllardır yaptıkları yatırımların sonuçlarını da almaya başladıklarını, savunma sanayindeki projelerin katlanan bir hızla gelire dönüştüğünü bildirdi.

Turizmde rekor üstüne rekor kırıldığını vurgulayan Erdoğan, "Kendi sondaj gemilerimizle, sismik araştırma gemilerimizle petrolümüzü de doğal gazımızı da artık kendimiz buluyoruz. Terörden arındırdığımız Gabar'da petrolü bulduk mu? Bor başta olmak üzere sahip olduğumuz madenleri yeni yatırımlarla yüksek katma değerli ürünlere dönüştürdük mü? Böylece elde ettiğimiz geliri ne yapıyoruz biliyor musunuz? Artık Aile ve Gençlik Bankasını kurduk ve bu bankadan ailelerimizle, gençlerimizle bunu paylaşıyoruz." şeklinde konuştu.

Altyapı yatırımlarının önemli ölçüde tamamlandığını belirten Erdoğan, "Ankara'da altyapı adına mevcut Belediye Başkanı bir şey yaptı mı? Ne yapıldıysa Melih Bey döneminde yapıldı. Belediyecilik adına en ufak bir şey, bu zat yapmadı. İstanbul'da öyle. İzmir rezalet. İşte bunlara önce pazar günü bir ders verelim. Ardından da 2024'te yerel yönetimler dersini verelim." dedi.

Başkan Erdoğan'ın konuşmasının ardından, Ankara Birinci Bölge milletvekili adayları takdim edildi.

BU ÜLKEYİ BÖLDÜRTMEYECEĞİZ
Başkan Erdoğan, partisinin Mamak mitingi öncesinde Pursaklar ilçesi Hicret Camisi Meydanı'nda düzenlenen mitinginde halka hitap etti.

Konuşmasının başında Pursaklar mitingine 40 bin kişinin katıldığını belirten Erdoğan, "Bu ne demektir, Pursaklar gümbür gümbür sandığa gidiyor. Hazır mıyız pazar gününe, sandıkları patlatıyor muyuz?" diye konuştu.

Erdoğan, 30 Nisan'da Başkent Millet Bahçesi'nde gerçekleştirdikleri Büyük Ankara Mitingi'ndeki coşkusu, sevgisi, ahde vefası için tüm Ankaralılara şükranlarını sundu.

Bu seçimlerde, Ankara'dan İstanbul'a, İzmir'den Erzurum'a, Samsun'a kadar ülkenin her yerinde milletin kendilerini bağrına bastığını ifade eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Şu ihtişama bak, sanki ilçe mitingi değil de il mitingi yapıyoruz. Siyasi tarihimizde eşi benzeri görülmemiş bu kalabalıkların verdiği mesaj şuydu, milletimiz, kazanımlarına el uzatanları affetmez. Geleceğine göz dikenleri affetmez. Kendisiyle değil terör örgütleriyle yol yürüyeni affetmez. Biz bu ülkeyi böldürtmeyeceğiz. Bay bay Kemal, şunu bilesin ki bu ülkeyi böldürtmeyeceğiz. Yanına kimi alırsan al, kimlerle yol yürürsen yürü. Bu milletle yol yürümeyenleri 14 Mayıs'ta göreceğiz. Eser ve hizmet değil ayrımcılık peşinde koşanları benim milletim affetmez."

Milletin meydanlarda verdiği bu mesajı, pazar günü sandığa da yansıtacağını belirten Erdoğan, şöyle devam etti:

"Tek parti faşizminin alışkanlığıyla, iktidarı milli iradede değil kaosta, darbede, vesayette arayanları yine sandık korkusu sarmışa benziyor. Kayıplarına bahaneler uydurmak için şimdiden çalışmaya başladılar. Kendileri dahil tüm partilerin temsilcilerinin olduğu sandık kurullarına bile güvenmiyorlar. Tabii bunların hayali geçmişte yapıyorlardı ya açık oy gizli tasnif, bu yöntemle sandıktan çıktıkları tek parti dönemi. İnsanlar oylarını gizlice sandığa atıp oradan alınan zarflar herkesin gözü önünde sayılınca, bir türlü bunların istediği sonuç çıkmıyor. Öyle olunca da suçu 'biz niye milletin gönlüne giremiyoruz' diye kendilerinde arayacaklarına, sağa sola sataşıyorlar. Ama ne yapsalar boş."

Erdoğan, 14 Mayıs'ta sadece Türkiye Yüzyılı'na giderken son engelleri aşmakla, sıkıntıları çözmekle kalmayacaklarını kaydetti.

"DAHA ÇOK GİDİLECEK YOL VAR"
Ankara'nın, sadece Selçuklu'dan Osmanlı'ya ülkenin önemli bir şehri, Cumhuriyetin başkenti değil, aynı zamanda, tarımdan sanayiye, eğitimden sağlığa, ulaşımdan spora pek çok alanda ülkenin lokomotif şehri olduğunu aktaran Erdoğan, "Bozkırın ortasında bir medeniyet anıtı gibi yükselen bu şehrin önünde daha gidilecek çok yol var." dedi.

Bunun için Ankara'nın, hem fikri hem fiziki üretim tarafının güçlendirilmesi gerektiğini dile getiren Erdoğan, "Unutmayınız, bir ülkenin zenginliği üretimle olur. Şayet petrol ve doğal gaz gibi bir yeraltı kaynağınız yoksa, çalışmaktan ve üretmekten başka çareniz kalmaz." diye konuştu.

Erdoğan, Türkiye'nin yıllarca, yüksek teknolojiye dayalı üretimden bilinçli olarak uzak tutulduğunu belirten, "Tarım ülkesi olmuşuz, ama çok düşük verimle ancak karnımızı doyuracak kadar üretim yapmışız." dedi.

Bu arada, alandakilerin açtığı "Milletin adamı Pursaklar'da", "Selo melo farketmez, Pursaklar affetmez." pankartlarını okuyan Erdoğan, "Bay bay Kemal bak bizim gençlerimiz böyle işte." ifadesini kullandı.

Konuşmasına devam eden Erdoğan, "Madenlerimizi, en ilkel şekilde ve en düşük katma değerle çıkartabilmişiz. Sanayimiz, kol gücüne dayalı montajın ötesine geçememiş. Ticaretimiz, kendi ülkemizin sınırları içinde bile kadük bırakılmış, dünyaya açılmamış. Biz Türkiye'de, işte bu kısırdöngüyü kırdık." değerlendirmesini yaptı.

AK Parti iktidarlarının ülkeye 21 yılda kazandırdıklarının anlatıldığı videonun gösterilmesinin ardından Erdoğan, şunları kaydetti:

"İşte bu sayede Türkiye, artık üretimiyle, istihdamıyla, ihracatıyla, bölgesel olmanın da ötesine geçip küresel bir güç haline geldi. Tabii asıl sorunumuz enflasyon. Bilhassa gıda ve konut fiyatlarındaki dengeli olmayan yükseliş bizi de rahatsız ediyor ama seçim sonrası bu kiraları artıranların üzerine çok çok farklı gideceğiz, bunu bilsinler. Bunların önüne de öyle yasaklamayla filan geçilemez, onların çözümü de her konuda olduğu gibi yine üretimdir. Daha çok konut yapacağız ki ev ve kira fiyatları düşsün. Daha çok üretim yapacak, daha iyi depolama ve lojistik mekanizmaları kuracağız ki gıda fiyatlarında sert iniş çıkışlar olmasın. Allah'ın izniyle, bu ülkenin her meselesini çözdüğümüz gibi, bunların da üstesinden kim gelir? Tüm vatandaşlarım müsterih olsun 21 yıldır nasıl bunları çözdüysek yine biz çözeriz. İşçisinden memuruna, girişimcisinden esnafına, çiftçisinden emeklisine herkesi hak ettiği refah seviyesine ancak biz çıkartırız. Geçtiğimiz 21 yılda bunu ispatladık. Önümüzdeki dönemde daha iyisini yapacak olan da yine biziz."

Yıkılmadan atlatılan her badirenin Türkiye'nin önüne yeni fırsatlar çıkardığını aktaran Erdoğan, tüm dünyayı sarsan 2008 küresel finans krizinde bunu yaşadıklarını bildirdi.

Gezi olaylarından beri maruz kalınan her siyasi ve sosyal gelişmenin bir boyutunu da ekonominin oluşturduğunu dile getiren Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Kovid salgınında dünyadaki üretim ve tedarik zincirleri kırılırken biz, daha çok ürettik, daha çok sattık. Rusya-Ukrayna savaşı küresel bir krize dönüşürken biz, hem diplomatik hem ekonomik olarak kendimizi farklı bir yere koyduk. Enerjide, sanayide, ihracatta, istihdamda sağladığımız başarıların gerisinde dünyadaki gelişmeleri işte bu şekilde kendi lehimize çevirebilmek var. Peki biz bu mücadeleyi verirken muhalefet ne yaptı? Son mahalli seçimleri hatırlıyorsunuz, değil mi? Büyük şehirlerde su yok. Ulaşımı, sütü, aklınıza gelen her şeyi ücretsiz yapma vaadinde bulunmuşlardı. Yaptılar mı? Hayır. Kazandıkları belediyelerde kimsenin işinden edilmeyeceği üzerine bay bay Kemal namus sözü vermişti. Ne oldu, bu söz yerine geldi mi? Dikkat edin namus sözü veriyor ama yerine gelmiyor. Ankara'da otobüsler bedava olacaktı. Süt bedava olacaktı. Oldu mu? Hatta hızlarını alamadılar, çiftçiye bedava traktör vadetmişlerdi. Aldınız mı? Şimdi bunlara hesap sormayacak mıyız? Sonra da çıkıp utanmadan, arlanmadan 'Çarpıcı olsun diye öyle söyledik.' dediler. Bu sadece Ankara'da böyle değil, İstanbul'da da böyle, İzmir'de de böyle. 'Kimseyi kapı dışarı etmeyeceğiz.' dedi bay bay Kemal. Ankara'da, İstanbul'da, İzmir'de benim işçi kardeşlerim belediyeden atıldı mı? Nice insanlar, nice anneler gözü yaşlı kaldı."

"TÜRKİYE YÜZYILI VİZYONU BÜYÜK BİR HEDEFİN ADI"

Muhalefetin vaatlerine değinen Erdoğan, "Kısaca muhalefetin söyledikleri vaat değil, palavradır. Bunun için biz, 21 yıldır muhalefetle değil, kendimizle yarışıyoruz." dedi.

Türkiye Yüzyılı vizyonunun, kendi kurdukları altyapının üzerinde yükselttikleri büyük bir hedefin adı olduğunu vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti:

"Karşımızda bizim 21 yılda yaptıklarımızı 21 haftada yıkacak bir zihniyet var. Aman ha kendiniz ve evlatlarınızın geleceği için her türlü kırgınlığı, küskünlüğü bir tarafa bırakın, sandığa sıkı sıkıya sarılın. Sandıklara sıkı sıkıya sarılmaya var mıyız? Sandıkları gümbür gümbür patlatmaya var mıyız? Ne diyorlardı? 'Bu kumar masası.' Ne oldu? Demek ki kumar masasında oturmaya alışkın olanlar yine kumar masasında oturmaya devam ediyorlar. Meral Hanım, kumar masasından ayrılamadın. Öyle mi? Aynı şekilde 'Noter değil.' dedi. Oradan da ayrılamadı. İşte bunlara noteri de kumar masasını da pazar günü hatırlatmaya var mıyız?"

"İsterseniz gelin bunların gerçek yüzüne şöyle bir yakından bakalım." diyerek alanda bulunanlara bir video izleten Erdoğan, görselde yer alan hastanelerin kan revan içinde bulunduğunu söyledi, vatandaşlara Etlik Şehir Hastanesi ile Etimesgut Devlet Hastanesinin durumunu sordu ve kıyaslama istedi.

"Pazar günü bu teröristlerle el ele olan bay bay Kemal'e 'bay bay' diyor musunuz?" diye sorup alandakilerden "Evet" cevabı alan Erdoğan, pazar gününe kadar alandakilerin çok çalışmasını talep etti. Erdoğan, videonun bir bölümünde, "Buyurun, tüm teröristlerle bay bay Kemal el ele, omuz omuza. Gücünü onlardan alıyor. Bu ülkeyi biz böldürtmeyeceğiz. Bu ülkeyi teröristlerle el ele dolaşanlara kaptırmayacağız." diye konuştu.

"SADECE SİYASETLERİ DEĞİL, HAYATLARI YALAN"

Muhalefet partilerinin genel başkanlarının sadece siyasetinin değil, hayatlarının yalan olduğunu söyleyen Erdoğan, şunları kaydetti:

"Bölücüyle kol kola girenden, özellikle soruyorum, LGBT'ciye yol verenden... Bu CHP LGBT'ci, HDP LGBT'ci, İYİ Parti LGBT'ci, yanlarındaki yavrucuklar, onlar da LGBT'ci. AK Parti'ye, LGBT sızamaz. Milliyetçi Hareket Partisi'ne LGBT sızamaz. Bütün bunlarla beraber Cumhur İttifakı'na LGBT sızamaz. Dolayısıyla biz aile kurumunun kutsiyetine inanan bir ittifakız. Ve bununla ilgili adımları inşallah seçim sonrası atacağız ve Anayasa değişikliğiyse anayasa değişikliği, yasaysa yasa. Bu adımlarla beraber güçlü aileleri kuracağız. Eğer güçlü aileniz olmazsa, güçlü millet olamazsınız. Ama diğerleri için böyle bir dert yok. Onlar için her şeyden önce LGBT'ci olmak, onların kendi şerefidir."

Ülkesine tek çivi çakmamış olandan, milletinin hayrına tek işi bulunmayandan hayır gelmeyeceğini belirten Erdoğan, "İnşallah 14 Mayıs'ta bu kifayetsiz siyasetçi ekibinin tamamını tarihin tozlu raflarına kaldırarak ülkemize ayrıca bir hizmet edeceğiz." dedi.

Kendilerinin 21 yıldır sadece eser ve hizmet siyaseti yürüttüğünü bildiren Başkan Erdoğan, hangi tuzak kurulursa kurulsun hizmet etmekten, bedel ödeseler bile ülkeyi, şehirleri büyütmekten vazgeçmediklerini, çünkü ülkeyi, milleti aşkla sevdiklerini söyledi.

Erdoğan, geçmişte yaptıkları hizmetleri anlatırken müflis tüccar misali eski defterleri karıştırmadıklarını belirterek, "Yaptığımız her işin üzerine ne koyacağımızı, ne ilave edeceğimizi de hemen söylüyoruz. Partimizi kurduğumuz 2002 yılından bugüne her seçimde yaptığımız vaatlere bir bakın. Bir sonraki seçimde sadece onları hayata geçirmekle kalmadık, daha fazlasının sözünü verdik. Bugün de öyle yapıyoruz." diye konuştu.

Seçim beyannamesinde gelecek dönemde yapacaklarını yüzlerce, binlerce başlık altında ilan ettiklerini anlatan Erdoğan, bu ülkenin hiçbir vatandaşının, söylediklerini yapacaklarından şüphe etmediğini, sadece bunun bile kendilerinin milletin gözündeki yerini ispatlamaya yeterli olduğunu söyledi.

Gelecekte yapacakları faaliyetleri içeren videoyu, vatandaşlarla izleyen Erdoğan, 14 Mayıs'tan itibaren bunların tümünü hayata geçireceklerini söyledi.

Başkan Erdoğan, Kuyubaşı Esenboğa Havalimanı Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Metro Hattı Projesi'ni de yatırım programına aldıklarını, yakında ihalesine çıkacaklarını aktardı.

Vatandaşlara, "Doğal gaz faturalarınızı gördünüz değil mi?" diye soran Erdoğan, "Ne diyor altında, 'Bu ayki faturanız devlet tarafından karşılanmıştır'. Çünkü biz bu ülkenin tüm zenginliklerini milletimizin emrine veriyoruz. Karadeniz'de doğal gazı aradık, bulduk, çıkardık, karaya getirdik, sizlerin hizmetine sunduk. Bunun sevincini de ilk ay faturanın tamamını ücretsiz yaparak, bir yıl boyunca da mutfak ve sıcak su tüketimini faturadan düşerek sizinle paylaşıyoruz." ifadesini kullandı.

Erdoğan, terör örgütlerinden temizledikleri dağlarda şimdi petrol fışkırdığını belirterek, "Şimdi niye 40 yıldır oralarda terörün bitmediğini, bitirilmediğini daha iyi anlıyorsunuz değil mi? Allah'ın izniyle bu ülkenin neresinde bir doğal kaynak varsa çıkartıp ekonomiye kazandıracağız, milletimize kazandıracağız." diye konuştu.

"EV HANIMLARIMIZI EMEKLİ EDECEĞİZ"

Sanayiyi, yüksek teknolojinin katma değeriyle Türkiye'nin kalkınmasına daha çok katkı verir hale getireceklerini dile getiren Erdoğan, bu şekilde ortaya çıkan zenginliği de milletin refahını artırmak için kullanacaklarını vurguladı.

Başkan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"İlk adımı da kaynağını doğal gaz ve petrol gelirlerimizden oluşturacağımız bir Aile ve Gençlik Bankası kurarak atıyoruz. Bu bankanın finansmanıyla, primlerinin üçte birini ödeyerek ev hanımlarımızı emekli edeceğiz. Her hanede en az bir çalışan olmasını sağlayacağız. Gençlerimize, eğitimden istihdama, kendi işini kurmadan evlenmeye kadar her aşamada destek vereceğiz. Evlenmek isteyen gençlerimize faizsiz, ilk 2 yılı ödemesiz 4 yıl vadeli 150 bin lira kredi alma imkanı getireceğiz. Bakın bay bay Kemal ne diyor, Londra tefecilerinden 300 milyar dolar getirecekmiş. İnandınız mı? Adamın hayatı yalan."

Erdoğan, hayata atılmak isteyen gençlerin sigorta primlerini ve maaşlarının bir kısmını karşılayarak iş garantili meslek eğitimine yönlendireceklerini, üniversite öğrencilerini, alacakları ilk cep telefonu ve bilgisayarın özel tüketim vergisini düşmekten, kredi, burs ve yurda kadar her alanda desteklemeyi sürdüreceklerini bildirdi.

"Türkiye'nin zengin insan potansiyelini en üst düzeyde değerlendirmek için ne gerekiyorsa yapacağız" ifadesini kullanan Erdoğan, seçimler için destek isteyerek, şunları kaydetti:

"İsterseniz buluşmamızı, ahdimizi yenileyerek bitirelim. Yola çıkarken ne dedik, 4 temel üzere Türkiye'yi büyüteceğiz. 'Eğitim, sağlık, adalet, emniyet' dedik ve onun üzerine ulaşımı, tarımı, enerjiyi getirdik. Bütün bunlarla beraber Ankara'mızda şu anda bizim en önemli adımlarımızdan bir tanesi 2 şehir hastanemiz. Çok önemli değil mi? Hele hele, Pursaklar'da da devlet hastanesini yaptık mı, yaptık. Bir tarafta Bilkent, öbür tarafta Etimesgut. Buralardaki hastanelerimizle ikisinin sadece 8 bin kapasitesi var. Hastaneleri nasıl buldunuz? Onlar laf üretir, biz icraat. Bunları yaptık mı?"

Ankara'da geçmişte doğru dürüst havalimanının bulunmadığını dile getiren Erdoğan, şöyle devam etti:

"Önce havalimanını yaptık. Melih Bey, o zaman havalimanından şehre o da yolları yaptı, metroları yaptık. Hızlı treni aynı şekilde getirdik. Biz yaptık, biz. Bunlar yapamaz. Şu anda belediye onlarda. Ne yaptılar, var mı yaptıkları?

Öyle bir haykıralım ki bay bay Kemal inşallah bunu duyar. Çünkü, bay bay Kemal'in akıl hocası Kandil, o Kandil ile konuşuyor, talimatı oradan alıyor. Biz talimatı, önce Allah'tan, sonra milletten alıyoruz. Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet. Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız. Pazara kadar durmak yok."