Başkan ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Bu seçimlerde her türlü sertliği kabul ederiz ama çirkinleşmeye karşıyız. Size buradan küçük bir siyaset tüyosu vereyim, çirkinleşen taraf, çirkefleşen taraf, kaybedeceğini anlayan taraftır." dedi.
Erdoğan, partisinin, Hüseyingazi Mahallesi'nde düzenlenen Mamak-Altındağ mitinginde yaptığı konuşmada, alandakilerin "Dik dur eğilme bu millet seninle" sloganları üzerine dik durup dikleşmeyerek yola devam ettiklerini belirtti.
"PKK'lıları, FETÖ'cüleri, cezaevinden salma, devlete doldurma sözüyle belki birilerine şirin gözükebilirsin Kılıçdaroğlu ama millet size ülkesini teslim etmez." diyen Erdoğan alandakilere "Kimdir bu Selo?" sorusunu yöneltti. Erdoğan şöyle konuştu:
"Bu Selo, Diyarbakır'da 51 Kürt kardeşimizin ölümüne neden olan haindir. Ve 51 Kürt kardeşimizi öldüren bu Selo, şimdi Kılıçdaroğlu, diğerleri bunu kurtarmak için canhıraş çalışıyorlar. Başaramayacaksınız. Allah'ın izniyle biz geliyoruz yine, başaramayacaksınız. Tefecilere ülkenin kaynaklarını akıtma vaadiyle belki Londra'nın tefecilerinden 300 milyar dolar getirecekmiş, Neye dayanarak, kim veriyor bu parayı? Nerede bu paralar böyle yollara savruldu? Şimdi bir de LGBT olayı çıktı. LGBT gibi sapkın akımlara, mavi boncuk dağıtarak belki İstanbul'un belli semtlerinden bay Kemal alkış alabilirsin ama bu milletin evlatları bu ülkeyi sana teslim etmez."
Alandakilere, "CHP, LGBT'ci mi? Bu HDP, LGBT'ci mi? İYİ Parti, LGBT'ci mi? O yanlarındaki yavrular, onlar da aynen sessiz kalarak onu kabul ediyor mu?" diye soran Erdoğan, LGBT'nin AK Parti'ye, MHP'ye ve Cumhur İttifakı'na sızamayacağını söyledi.
Ailenin kutsiyetine olan inancını dile getiren Erdoğan, "Bizde aile kutsaldır. Güçlü aileler, güçlü milleti oluşturur ve bu güçlü millet, bu LGBT'cilerden değil, evet, namusu çok çok güçlü olan ailelerden oluşuyor. Milletimiz 14 Mayıs'ta kafasında ve kalbinde verdiği kararı inşallah sandıkta da tescilleyecek mi? Bunun için seçim gününe kadar çok çalışmamız lazım." diye konuştu.
Erdoğan, alandakilere, "Buradan öyle bir ses verelim ki Hüseyingazi'nin zirvesinden bile duyulsun." diyerek "14 Mayıs'ta durmak yok, yola devam diyor muyuz? 14 Mayıs'ta, doğru adımlarla yola devam diyor muyuz? 14 Mayıs'ta Türkiye Yüzyılı için hemen şimdi diyor muyuz? Bunun için pazar gününe kadar kapı kapı dolaşıyor muyuz?" diye sordu. Alandakilerden "evet" yanıtını alan Erdoğan, "Rabb'im hepinizden razı olsun." dedi.
"BİZİM TIPKI SEVGİMİZ GİBİ ÖFKEMİZ DE MİLLETİMİZ İÇİNDİR"
Birilerinin kendilerini seçim döneminde, özellikle havayı biraz germekle suçladığını işaret eden Erdoğan şöyle devam etti:
"Ama kalkıp da terör örgütünün bu ülkeyi nasıl germek istediğini hiç konuşmuyorlar. Teröristler neler yapıyor, bunu konuşmuyorlar. Biz, ülkemizin ve milletimizin menfaatleri söz konusu olduğunda değil havayı germek, gerekirse dünyayı da yerle bir ederiz. Bizim tıpkı sevgimiz gibi öfkemiz de milletimiz içindir. Kendi adımıza kimseyle kavga etmeyiz ama milletimiz söz konusu olduğunda kimseyi gözümüz görmez. Bunu terörle mücadelede gösterdik mi? Cudi'de gösterdik mi? Gabar'da gösterdik mi? Tendürek'te gösterdik mi? Bestler Deresi'nde gösterdik mi? Teröre karşı bundan sonra da göstermeye devam edeceğiz. Milli iradeye karşı her oluşumda biz varız. Ülkemizi köşeye sıkıştırma çabalarında gösterdik, bundan sonra da göstermeyi sürdüreceğiz. Bu seçimlerde her türlü sertliği kabul ederiz ama çirkinleşmeye karşıyız. Size buradan küçük bir siyaset tüyosu vereyim; çirkinleşen taraf, çirkefleşen taraf, kaybedeceğini anlayan taraftır. Kimi FETÖ usulü kaset tehdidiyle çirkinleşiyor, kimi kürsüde diliyle çirkinleşiyor, kimi sokakta insanımıza sataşarak çirkinleşiyor. Ben sadece şu kadarını söyleyeyim, siz ülkemizdeki siyasi iklime bakın ve kimin çirkinleştiğine kendiniz karar verin."
"HER FIRSATTA TÜRKİYE'NİN 21 YILLIK KAZANIMLARINI RAKAMLARIYLA HATIRLATMAYA ÇALIŞIYORUZ"
Erdoğan, yürüttükleri her mücadeleyi, verdikleri her kavgayı, ülkenin hanesine yazdırdıkları her kazanımı milletle gerçekleştirdiklerini dile getirerek "Bugüne kadar girdiğimiz 15 seçimin tamamını, hem de açık ara önde bitirmiş olmamız bunun ispatıdır. Bunun için biz her fırsatta Türkiye'nin 21 yıllık kazanımlarını rakamlarıyla, örnekleriyle hatırlatmaya çalışıyoruz." ifadesini kullandı.
"İsterseniz şimdi ülkemizin nereden nereye geldiğine şöyle kısaca bir göz atalım." diyen Erdoğan alana kurulan dev ekranlardan, 21 yılda yaptıklarına ilişkin videoyu izletti.
Video gösteriminin ardından, "İşte tablo bu. Buna rağmen bazı şeylerin yaşanmadan anlaşılamayacağını biliyoruz." ifadesini kullanan Erdoğan gençlerle her bir araya gelişinde onların hayal gücünün genişliğinden çok etkilendiğini anlattı.
Gençlerin nasıl bu kadar geniş hayal gücüne sahip olabildiklerini soran Erdoğan, "Sadece internet, sadece sosyal medya bunu sağlamaya yeterli mi? Cevabını ben söyleyeyim, gençlerimize bu genişlikte hayal kurma imkanını, bizim ülkemizde gerçekleştirdiğimiz demokrasi ve kalkınma atılımları veriyor. Okullarına, üniversitelerine, yurtlarına bakıyorlar, daha iyisini, daha fazlasını hayal edebiliyorlar." diye konuştu.
İlkokul, ortaokul, lise sıralarının üzerinde kitapların olduğuna dikkati çeken Erdoğan, kendisinin öğrencilik yıllarında bu tür kitaplar olmadığını, teksir kağıtlarıyla okuduklarını anlattı. Erdoğan, çocukların da aynı sıkıntıyı yaşamaması için kuşe kağıtlı ders ve yardımcı kitapları, sıraların üzerine koyduklarını belirtti.
Erdoğan, 76 olan üniversite sayısını da 208'e çıkardıklarını, şu anda üniversitesi olmayan ilin kalmadığını hatırlattı.
Ankara'da şu anda işte iki şehir hastanesi olduğunu işaret eden Erdoğan her ikisinin oda sayısının 4 bin küsur olduğunu vurguladı.
Alandakilere "Memnun musunuz şehir hastanelerinden?" diye soran ve "Evet" yanıtını alan Erdoğan, "Bay bay Kemal'in hastanelerinden de memnun musunuz?" diye devam etti. Erdoğan, "O hastanelerde ölenler rehin kalıyordu, rehin. Bay bay Kemal senin gidecek yerin yok. Bakalım hesabını nasıl vereceksiniz?" ifadesini kullandı.
"TÜRKİYE YÜZYILI'NI BERABER İNŞA ETME TEKLİFİNDE BULUNUYORUZ"
Gençlerin şehirlerin daha güzelini, daha modernini, spor tesislerinin daha gelişmişini hayal edebildiklerini aktaran Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu hayatın her alanında geçerli. Gençlerimiz iyi ki de böyle yapıyor. Biz gençlerimizden işte tüm bu hayalleri birlikte gerçekleştirmek için destek istiyoruz. Şu anda Türkiye genelinde 850 bin kapasiteli yurtlar yaptık. Modern yurtlar yaptık. Gençlerimizi asla kendi arka bahçemiz olarak görmedik. Gençlerimizi asla popülist söylemlerle, sosyal medya kampanyalarıyla yönlendirilebilecek, sıradan bireyler olarak görmedik. Tam tersine gençlerimizin 'kökü mazide olan ati' anlayışıyla bizden aldıkları bayrağı daha ileriye taşıyacaklarından emin olduk. Şimdi de onların zamanlarının misafiri olduğumuzun bilinciyle, kendilerine Türkiye Yüzyılı'nı beraber inşa etme teklifinde bulunuyoruz. Yeter ki gençlerimiz, kendilerini kısır ideolojik tartışmaların, hayat biçimi dayatmalarının içine hapsetmesinler, ufuklarını hep açık tutsunlar. İşte o zaman önümüzdeki aydınlık yarınlara doğru hep beraber daha emin adımlarla yürüyeceğiz."
"GEMİLERİMİZLE PETROLÜMÜZÜ, DOĞAL GAZIMIZI KENDİMİZ BULUYORUZ"
Erdoğan, ülkenin tüm gençlerini öz evlat mertebesinde gördüğünü, hiç kimseyi dışlamadan, küçümsemeden, ötekileştirmeden kucakladıklarını söyledi.
Her gencin, gelecek hayallerinin de özgürlük taleplerinin de adalet beklentilerinin de başlarının üstünde yeri olduğunu dile getiren Erdoğan, "Tek şartımız var, ülkesine, milletine, değerlerine düşmanlık etmesin. Bunun için ne yapacağız? Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız." dedi.
Türkiye'nin son 21 yılının asırlık demokrasi ve kalkınma eksiklerini tamamlamakla geçtiğini, bunun için nice tuzakları, oyunları bozduklarını, engelleri aştıklarını ifade eden Erdoğan, altyapısıyla, üstyapısıyla, güvenliğiyle tüm imkanlarıyla küresel gelişmiş ülkeler liginde Türkiye'nin giderek daha da yükseldiğini kaydetti.
Eser ve hizmet siyasetlerinin meyvelerini topladıkça ortaya çıkan değerin milletle paylaşıldığını ifade eden Erdoğan, dünyada görülen krizlerin ülkeye etkileri sebebiyle zaman zaman sıkıntılar yaşansa da hızla sorunların çözülerek yükselişin sürdüğünü belirtti.
İşçi ve memur ücretlerinden emekli maaşlarına esnaf desteklerinden sosyal yardımlara kadar her alanda bunu yaptıklarını anlatan Erdoğan, vatandaşın refah kaybını, gelirini artırarak süratle telafi ettiklerini söyledi.
Erdoğan, yıllardır yaptıkları yatırımların sonuçlarını da almaya başladıklarını, savunma sanayindeki projelerin katlanan bir hızla gelire dönüştüğünü bildirdi.
Turizmde rekor üstüne rekor kırıldığını vurgulayan Erdoğan, "Kendi sondaj gemilerimizle, sismik araştırma gemilerimizle petrolümüzü de doğal gazımızı da artık kendimiz buluyoruz. Terörden arındırdığımız Gabar'da petrolü bulduk mu? Bor başta olmak üzere sahip olduğumuz madenleri yeni yatırımlarla yüksek katma değerli ürünlere dönüştürdük mü? Böylece elde ettiğimiz geliri ne yapıyoruz biliyor musunuz? Artık Aile ve Gençlik Bankasını kurduk ve bu bankadan ailelerimizle, gençlerimizle bunu paylaşıyoruz." şeklinde konuştu.
Altyapı yatırımlarının önemli ölçüde tamamlandığını belirten Erdoğan, "Ankara'da altyapı adına mevcut Belediye Başkanı bir şey yaptı mı? Ne yapıldıysa Melih Bey döneminde yapıldı. Belediyecilik adına en ufak bir şey, bu zat yapmadı. İstanbul'da öyle. İzmir rezalet. İşte bunlara önce pazar günü bir ders verelim. Ardından da 2024'te yerel yönetimler dersini verelim." dedi.
Başkan Erdoğan'ın konuşmasının ardından, Ankara Birinci Bölge milletvekili adayları takdim edildi.
BU ÜLKEYİ BÖLDÜRTMEYECEĞİZ
Başkan Erdoğan, partisinin Mamak mitingi öncesinde Pursaklar ilçesi Hicret Camisi Meydanı'nda düzenlenen mitinginde halka hitap etti.
Konuşmasının başında Pursaklar mitingine 40 bin kişinin katıldığını belirten Erdoğan, "Bu ne demektir, Pursaklar gümbür gümbür sandığa gidiyor. Hazır mıyız pazar gününe, sandıkları patlatıyor muyuz?" diye konuştu.
Erdoğan, 30 Nisan'da Başkent Millet Bahçesi'nde gerçekleştirdikleri Büyük Ankara Mitingi'ndeki coşkusu, sevgisi, ahde vefası için tüm Ankaralılara şükranlarını sundu.
Bu seçimlerde, Ankara'dan İstanbul'a, İzmir'den Erzurum'a, Samsun'a kadar ülkenin her yerinde milletin kendilerini bağrına bastığını ifade eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Şu ihtişama bak, sanki ilçe mitingi değil de il mitingi yapıyoruz. Siyasi tarihimizde eşi benzeri görülmemiş bu kalabalıkların verdiği mesaj şuydu, milletimiz, kazanımlarına el uzatanları affetmez. Geleceğine göz dikenleri affetmez. Kendisiyle değil terör örgütleriyle yol yürüyeni affetmez. Biz bu ülkeyi böldürtmeyeceğiz. Bay bay Kemal, şunu bilesin ki bu ülkeyi böldürtmeyeceğiz. Yanına kimi alırsan al, kimlerle yol yürürsen yürü. Bu milletle yol yürümeyenleri 14 Mayıs'ta göreceğiz. Eser ve hizmet değil ayrımcılık peşinde koşanları benim milletim affetmez."
Milletin meydanlarda verdiği bu mesajı, pazar günü sandığa da yansıtacağını belirten Erdoğan, şöyle devam etti:
"Tek parti faşizminin alışkanlığıyla, iktidarı milli iradede değil kaosta, darbede, vesayette arayanları yine sandık korkusu sarmışa benziyor. Kayıplarına bahaneler uydurmak için şimdiden çalışmaya başladılar. Kendileri dahil tüm partilerin temsilcilerinin olduğu sandık kurullarına bile güvenmiyorlar. Tabii bunların hayali geçmişte yapıyorlardı ya açık oy gizli tasnif, bu yöntemle sandıktan çıktıkları tek parti dönemi. İnsanlar oylarını gizlice sandığa atıp oradan alınan zarflar herkesin gözü önünde sayılınca, bir türlü bunların istediği sonuç çıkmıyor. Öyle olunca da suçu 'biz niye milletin gönlüne giremiyoruz' diye kendilerinde arayacaklarına, sağa sola sataşıyorlar. Ama ne yapsalar boş."
Erdoğan, 14 Mayıs'ta sadece Türkiye Yüzyılı'na giderken son engelleri aşmakla, sıkıntıları çözmekle kalmayacaklarını kaydetti.
"DAHA ÇOK GİDİLECEK YOL VAR"
Ankara'nın, sadece Selçuklu'dan Osmanlı'ya ülkenin önemli bir şehri, Cumhuriyetin başkenti değil, aynı zamanda, tarımdan sanayiye, eğitimden sağlığa, ulaşımdan spora pek çok alanda ülkenin lokomotif şehri olduğunu aktaran Erdoğan, "Bozkırın ortasında bir medeniyet anıtı gibi yükselen bu şehrin önünde daha gidilecek çok yol var." dedi.