Türkiye 28 Mayıs'ta sandığa giderek Türkiye Yüzyılı'nın şafağında tercihini Başkan Recep Tayyip Erdoğan'dan yana kullandı. TBMM'de yemin eden Başkan Erdoğan Çankaya köşkünde gerçekleştirilen törenle yeni kabineyi açıkladı.
DEVİR-TESLİM TÖRENLERİ BAŞLADI
Başkan Erdoğan'ın yeni kabineyi açıklamasının ardından bakanlıklarda devir-teslim törenleri de başladı. 8 bakanlıkta devir-teslim töreni gerçekleştirildi.
TARIM VE ORMAN BAKANLIĞI
Tarım ve Orman Bakanlığı görevini Vahit Kirişci'den devralan İbrahim Yumaklı, gelecek dönemde üretimden tüketime her aşama için planlanan yapısal reformları hayata geçireceklerini söyledi.
Bakanlıktaki devir teslim töreni bürokratlar, Bakanlık çalışanları ve basın mensuplarının katılımıyla gerçekleştirildi.
Yumaklı, törende yaptığı konuşmada, Tarım ve Orman Bakan Yardımcısı olarak görev yaptığı 14 aylık süreçte Kirişci ile birçok proje başlattıklarına işaret ederek, "Bundan sonra bize düşen Sayın Bakan'ımızla birlikte başlatılmış olan projeleri tamamlamak ve yenilerini eklemektir." dedi.
Küresel iklim değişikliğinden salgın hastalıklara, savaşlardan çatışmalara kadar içinde bulunulan dönemin "yeni normal" olarak adlandırıldığına dikkati çeken Yumaklı, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Bizler de bu döneme tarım ve orman perspektifinden baktığımızda hem tarımsal üretimde hem de girdilerin tedarikinde ezberlerin bozulduğunu gördük ve yaşadık. Orman ve su varlığımızın korunması ile ilgili farklı ve yeni çalışmaların yapılmasının zorunlu olduğunu da gördük. Bu, yapısal bir dönüşüm için kaçınılmaz süreci getirdi. Bizler bu yapısal dönüşümü üretime gönül vermiş çiftçilerimizle tamamlayacağız. Yol haritamız bellidir. Önümüzdeki dönemde üretimden tüketime her aşama için planladığımız yapısal reformlarımızı hayata geçireceğiz."
Yumaklı, tarımsal girdi tedarikinde özellikle dışa bağımlı olunan alanlarda çalışmalar yapacaklarının altını çizerek, yerlileştirme ve millileştirme adına adımlarına öncelik vereceklerini ve hızlandıracaklarını söyledi.
"Türkiye Yüzyılı ile tarımda üretimin ve üreticinin yüzyılının başladığının altını çizmek istiyorum." diyen Yumaklı, sözlerini şöyle tamamladı:
"Gıda arz güvenliğinin sağlanmasını temel alıyoruz. Yeni dönemde gıda üretim sistemlerinin sürdürülebilir risklere karşı dayanıklı ve güçlü bir yapıya kavuşması için her türlü tedbiri alırken tüketicinin de güvenilir gıdaya makul fiyatlarla erişebilmesi konusuna yoğunlaşacağız. Bu nedenle önümüzdeki dönemde halihazırda mevcut tarım politikamızı, üreticilerimizin güçlendirilmesi ve tüketicilerimizin korunması prensibi çerçevesinde şekillendireceğiz. Tarladan sofraya tüm süreçler bizim odak noktamızı oluşturacak. Yeni dönemde elbette ki göz ardı etmememiz gereken başka bir husus da verimlilik ve kalite olacak. Tarımı milli güvenliğin bir parçası olarak değerlendirdik. Vizyonumuzu ve politikalarımızı da bu bilinçle oluşturuyoruz."
"BU MİLLETE HİZMET ETMEK, BİR İNSANA BAHŞEDİLEBİLECEK EN BÜYÜK BAHTİYARLIKTIR"
Vahit Kirişci de bugün görevde 15 ayı geride bıraktığını belirterek, o gün "Makamlar, oturduktan sonra tekrar sahibine iade edilecek yerlerdir. Oturan her insan bir gün kalkacaktır. Gururdan, kibirden Rabb'imize sığınırız. Biz hizmet için bu yoldayız." dediğini söyledi.
AK Parti'nin 21 yıllık hizmet serüveninde hep zorlukları aşmak ve çözüm üretmenin bulunduğuna dikkati çeken Kirişci, son 15 ayda Kovid-19 salgınının etkisinin yanı sıra Rusya-Ukrayna Savaşı'nın, 6 Şubat'taki depremlerin ve ardından sel felaketlerinin yaşandığına işaret etti.
Kirişci, tarımın stratejik ve vazgeçilmez olduğunu vurgulayarak, tarım ve gıdada bulunurluğun sağlanmasının önemine değindi.
AK Parti hükümetleri döneminde birbirinden kıymetli 15 kanun çıkardıklarının altını çizen Kirişci, bunlardan birkaçının tarım, lisanslı depoculuk, ıslahçı hakları ve üretici birliklerine ilişkin olduğunu dile getirdi.
"Bu millete ve ülkeye hizmet etmek bir insana, bir Müslüman'a ve ülkenin evladına bahşedilebilecek en büyük bahtiyarlıktır." diyen Kirişci, 28. Dönem Kahramanmaraş Milletvekili olarak bu şehre hizmet etme fırsatı verdiği için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a teşekkür etti.
Bakan Yumaklı ile hukuklarının Bakanlık döneminin öncesine dayandığını belirten Kirişci, şu ifadeleri kullandı:
"GÜBRETAŞ'ta kendileri genel müdür, biz de yönetim kurulu üyesiydik. O zamandan beri tanıdığım, güvendiğim ve beğendiğim bir kardeşim. Burada da başarılı olacağına yürekten inanıyorum çünkü ciddi bir mesafe katedildi. Zihinsel olarak da bundan sonraki sürece kendini hazırlamış yetkin bir ekip halihazırda var. Allah'ın izniyle, bundan sonraki süreçte eksik işlerimizi tamamlayarak 29 Ekim 2023 itibarıyla yeni bir yüzyıla başlayacağız. Bu yüzyıla bizi adım adım taşıyacak olan kabinenin yeni üyelerinin tamamının inşallah muvaffak olacaklarına ve bizi hızla muasır medeniyetin çok üzerine çıkaracak bir süreci kabine üyeleri olarak yaşatacaklarına, tarım ve orman kanadında da Bakan'ımızın bu hizmetleri noksansız yerine getireceğine yürekten inanıyorum. Her türlü kötü insanların şerrinden Rabb'im ülkemizi, milletimizi ve Bakanlığımızı muhafaza eylesin. Kendisine de başarılar diliyorum."
Konuşmaların ardından Yumaklı ve Kirişci, birbirlerine çiçek ve hediye takdim etti.
TİCARET BAKANLIĞI
Ticaret Bakanlığı görevine getirilen Ömer Bolat, görevini Mehmet Muş'tan devraldı.
Ticaret Bakanlığında gerçekleştirilen devir teslim töreninde konuşan Bakan Bolat, Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın açıkladığı Cumhurbaşkanlığı Kabinesi'nde Ticaret Bakanlığını yürütme görevinin kendisine tevdi edildiğini hatırlattı.
Bugüne kadar bakanlık görevini başarıyla yürüten Bakan Muş'a, ekibine ve bakanlık bürokratlarına teşekkür eden Bolat, şu ifadeleri kullandı:
"Cumhurbaşkanı'mız liderliğinde AK Parti hükümetlerinin hepsi bugüne kadar çok başarılı hizmetlerde bulundu. 21 yılda dünyada, eşi benzeri görülmemiş biçimde, üst üste 17 seçim zaferi kazanılması ve aziz milletimizin bu seçim zaferlerini AK Parti'ye ve Cumhur İttifakı'na vermesi, bu gerçeği ortaya koymaktadır. Görev yapmış Ticaret bakanlarımızın hepsi, aldıkları bayrağı daha yükseğe taşıdı. Değerli bakanlarımıza ve bakanlıktaki tüm emeği geçen mesai arkadaşlarımıza teşekkürlerimi iletiyorum."
Bolat, Muş ile İstanbul'da aynı bölgeden olmaları, AK Parti Merkez Karar Yürütme Kurulunda aynı dönemde görev yapmaları, milletvekili mülakat komisyonları ve ekonomi işleri genel başkanlığında görev almaları gibi çok fazla ortak yönleri bulunduğuna işaret ederek, Muş'un katkı ve desteğini almaktan memnuniyet duyacağını kaydetti.
Bugüne kadar görev yapan tüm bakanların ihracatın 20 yılda 36 milyar dolardan 255 milyar dolara yükselmesinde katkıları olduğunu anlatan Bolat, bakanlığın tüm yönetici ve çalışanlarının fikir ile katkılarından yararlanacağını söyledi.
Bolat, zorlu seçim sürecinin ve seçim gerginliğinin geride kaldığını belirterek, şöyle devam etti:
"Artık Türkiye Yüzyılı başladı. Bundan sonra her şey Türkiye'miz, halkımız için diyoruz. Bakanlığımızın ve ekonomimizin paydaşları olan kıymetli iş dünyamızın temsilcileri, TOBB, DEİK, TİM, TESK, esnaf odalarımız, gönüllü kuruluşlarımız, MÜSİAD, TÜSİAD, ASKON, TÜMSİAD, İGİAD ve bütün kuruluşlarımızla birlikte çalışacağız. 41 yıllık iş hayatımda ekonominin birçok kuruluşunda ve reel sektörde görevler yaptım. İş dünyamızı, sanayi ve ticaret kuruluşlarını ve organize sanayi bölgelerini iyi tanıyorum. Var olan sorunları inşallah hep birlikte çözeceğiz. Kıymetli milletvekillerimizle de birlikte çalışacağız."
Türkiye Yüzyılı'nda güçlü bir ekonomi ve halkın refah ile mutluluğu için çok çalışacaklarına işaret eden Bolat, şu değerlendirmede bulundu:
"Temel hedefimiz, üretim ve ticareti artırmak. Ticaret artarsa refah artar. Mal ve hizmetler ihracatımızı sürekli büyüterek cari açığımızı iyileştirmek ve döviz rezervimizi artırmak istiyoruz. Bu noktada hizmetler ihracatımızın da mal ihracatı kadar önemli olduğunun altını çizmek istiyorum. Dünyayı 2-2,5 yıl kasıp kavuran Kovid-19 salgınından dolayı ticaret piyasasında oluşan bazı olumsuz etkileri, tortuları, aşırı fiyat artışlarını kaldırmaya odaklanacağız. Halkımızın satın alma gücünün korunması konusunda, enflasyon oranında son 6-7 aydır yaşanan geriye gidişi hep birlikte, hükümetimiz olarak, daha da hızlandırıp fiyat istikrarını sağlamak önceliğimizdir."
MUŞ'UN KONUŞMASI
Muş da bakanlığın ticari hayatın düzenlemesinde önemli bir işlevi olduğunu ifade ederek, "İki yıl önemli yapısal değişiklikler yaptık. Sayın Bakan'ımıza bakanlıkla alakalı yaptığımız çalışmalardan bahsettim." diye konuştu.
Muş, daha önce Bolat ile çalıştıklarını ve kendisinin Bakan olarak atanmasından memnuniyet duyduğunu dile getirdi. Bunun bir bayrak yarışı olduğuna dikkati çeken Muş, Bolat'ın kendilerinden aldığı bayrağı daha iyi seviyelere getireceğini söyledi.
Muş, iki yıl boyunca verimli bir çalışma yürüttüklerini belirterek, tüm çalışma arkadaşlarına teşekkür etti. Bundan sonra, Bakanlığın ihtiyaç duyacağı yasal düzenlemeler için Meclisin bir üyesi olarak ellerinden gelen desteği vermeye çalışacaklarını ifade eden Muş, Bolat'ı tebrik ederek, kendisine başarılar diledi.
Devir teslim törenine Bakan Bolat'ın ailesi, MÜSİAD üyeleri, iş insanları, milletvekilleri ve bürokratlar da katıldı.
ADALET BAKANLIĞI
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, görevi Bekir Bozdağ'dan devraldı.
Tunç, Bakanlıkta düzenlenen devir teslim töreninde, yeni Cumhurbaşkanlığı Kabinesi'nin hayırlı olmasını diledi, Başkan Recep Tayyip Erdoğan'a teşekkür etti.
Erdoğan'ın liderliğindeki yönetim ve siyaset anlayışının temelinde adaletin bulunduğunu belirten Tunç, Türkiye'de demokrasinin güçlenmesi, hukuk devletinin tahkimi yolunda önemli reformlara imza atıldığını söyledi.
Adalet Bakanı Tunç, vesayetçi anlayışın, hak ve özgürlüklerin önündeki engellerin ortadan kaldırılması amacıyla çok sayıda alanda sessiz devrim sayılacak icraatlar yapıldığını kaydetti.
Yargının tarafsızlığının, bağımsızlığının güçlendirilmesi, hak arama yollarının artırılması için Yargı Reformu Strateji Belgesi ile İnsan Hakları Eylem Planı'ndaki hedefler doğrultusunda mevzuat değişikliklerinin ve uygulamaların hayata geçirildiğini anlatan Tunç, şöyle devam etti:
"Anayasamızın vesayetçi anlayıştan arındırılması yolunda önemli anayasa değişikliklerini hayata geçirmiştik. Şimdi 28. Dönem Parlamentomuzda bir yeni anayasa, demokratik, sivil anayasayla ilgili olarak bir uzlaşmanın sağlanması en büyük temennimizdir.
Tüm reform süreçlerinde, görevi onurla devraldığım değerli Bakanım Sayın Bekir Bozdağ önemli roller üstlendi. Bugün Türkiye'de hukuk devletinin tahkiminde, vesayetçi anlayışın tarihe gömülmesinde Sayın Cumhurbaşkanı'mızın en önemli yol arkadaşlarından biri Sayın Bakanımız Bekir Bozdağ oldu."
Bozdağ ile uyumlu çalışma sergilediklerini dile getiren Tunç, Bekir Bozdağ ve önceki dönem Adalet Bakanlarının başlattığı, devam ettirdiği hizmetleri kesintisiz sürdürmenin gayreti içerisinde olacağını kaydetti.
Türkiye Yüzyılı hedeflerinde adalet ve yargıyla ilgili önemli vaatlerin bulunduğuna işaret eden Tunç, millete verdikleri sözleri yerine getirmek için çalışacaklarını belirtti.
Yılmaz Tunç, parlamentoyla, siyasi partilerle, sivil toplum kuruluşlarıyla, barolarla, üniversitelerle istişare içerisinde olacaklarını dile getirdi.
Yargının tarafsızlığını ve bağımsızlığını koruyarak milletin adalet hizmetlerinden en etkin şekilde yararlanması için çok çalışacaklarının altını çizen Tunç, Bekir Bozdağ'ın tecrübelerinden istifade edeceğini ifade etti.
Adalet Bakanı Tunç, yaptığı çalışmalar dolayısıyla Bekir Bozdağ'a teşekkür etti.
"YAPTIKLARIMIZ MİLLETİMİZİN, DEVLETİMİZİN ŞAHİTLİĞİNDEDİR"
Bekir Bozdağ da görevini alnının akıyla, onur ve gururla Yılmaz Tunç'a devrettiğini söyledi.
Görev süresi içerisinde adalet ve hukuk alanındaki politikaları uyguladıklarını ifade eden Bozdağ, adalet alanında ilerleme sağlamak için gayretle çalıştıklarını anlattı.
Başkan Recep Tayyip Erdoğan'a teşekkür eden Bozdağ, şunları kaydetti:
"Yaptıklarımız kayıtlıdır, ortadadır, milletimizin, devletimizin şahitliğindedir. Bu şahitlikler eşliğinde bugün görevi Yılmaz Tunç Beyefendiye gönül rahatlığıyla, gönül huzuruyla, arkama bakmadan gidebileceğim değerli dostuma, kardeşime emanet ediyorum. Yılmaz Tunç Bey, Meclisimizde, partimiz içinde ortaya koyduğu başarıyla, bugüne kadar Adalet Komisyonu'nda üye ve başkan olarak, Meclisimizde Grup Başkanvekili olarak verdiği hizmetlerle adalet politikalarının görünmez yardımcılarındandı. Bugüne kadar adeta bakan, bakan yardımcısı ilişkisi içerisinde çalıştık."
Bekir Bozdağ, Tunç'un adalet politikalarını etkin uygulayacağına inandığını sözlerine ekledi.
Törene, Bakan Tunç'un eşi Fatma Tunç, çocukları Ayşe Sena, Mustafa Furkan, Hatice Nisa ile çok sayıda milletvekili ve bakanlık bürokratı katıldı.
MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI
Yusuf Tekin, Milli Eğitim Bakanlığı görevini Mahmut Özer'den devraldı.
Bakanlık görevini Yusuf Tekin'e devreden Özer, Milli Eğitim Bakanlığında düzenlenen törende yaptığı konuşmada, ülkenin en önemli meselesi olan "eğitim yönetimi"ni kendileri ile paylaştığı için Başkan Recep Tayyip Erdoğan'a teşekkür etti.
Tüm çalışma arkadaşlarıyla eğitim sisteminin kalitesini artırmak için gece gündüz çalıştıklarını dile getiren Özer, "Her başlangıcın bir sonu var. Dolayısıyla bugün kıymetli Yusuf hocamıza görevi devredeceğiz." dedi.
Çalışma arkadaşlarına, bakan yardımcılarına, genel müdürlere, daire başkanlarına, il müdürlerine, okul müdürlerine, tüm öğretmenler ve idari personel ile eşine ve çocuklarına teşekkür eden Özer, "Bakanlık görevime başlarken tek duam vardı, girdiğim gibi çıkabilmek. İlkeli, dürüst, şeffaf, uzlaşmayı değil, ilkeyi merkeze alan ve eğitim sisteminin güzelleşmesi için çalışmayı Rabb'imden bana nasip etmesi için dua etmiştim. Allah'ıma hamdediyorum, duamı kabul ettiği için ve bu süreçte yardım ettiği için." diye konuştu.
Mahmut Özer, Bakanlık görevi için Yusuf Tekin'i tebrik etti ve başarılar diledi.
"DAHA GÜZEL BİR EĞİTİM SİSTEMİ GÖRECEĞİMİZİ ÜMİT EDİYORUM"
Yusuf Tekin de yaklaşık 5 yıl önce aynı salonda duygusal bir veda ile Bakanlıktan ayrıldığını, şimdi de aynı duygusallık içerisinde olduğunu dile getirdi.
Tekin, "Birlikte yol yürüdüğümüz birçok arkadaşımızla tekrar burada, salonda bulunmaktan çok mutluyum. Bu salonda, çok sıkıntılı zamanlarda çok sıkıntılı toplantılar yaptığımız, gözümün önünden geçti. Birlikte mücadele ettiğimiz birçok arkadaşımız hala salonda. Onları burada görmekten ayrıca mutlu oldum." sözlerini sarf etti.
Türkiye'deki maarif mücadelesinin sadece Bakanlık bürokratlarıyla yürütülecek bir mücadele olmadığını, dışarıdan da bu konuya katkı vermenin çok şerefli ve onurlu bir iş olduğunu vurgulayan Tekin, "Ama 'bir gün yeniden yolumuz kesişirse' diye vedalaşırken 'tekrar görüşeceğiz' demiştik. Bugün tekrar bizi bir araya getiren Cenabıallah'a şükürlerimi sunuyorum. Bizi bu göreve layık gören Sayın Cumhurbaşkanımıza, güvendiği, bizleri yeniden bu göreve layık gördüğü için şükranlarımı sunuyorum. Müsteşarken de attığımız her adımda hem Başbakanlığı hem Cumhurbaşkanlığı döneminde onun destekleri sayesinde bu adımları atabilmiştik. Bundan sonra da yine Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın desteği ve vereceği katkılarla inşallah çok güzel şeyler yapacağız." ifadesini kullandı.
Türkiye'de 2018'den itibaren çok şeyin değiştiğine dikkati çeken Bakan Tekin, özellikle 2023 seçimleri sonrası Türkiye'de hem siyasette hem bürokraside birçok paradigmanın değiştiğini ve değişmek zorunda olduğunu söyledi.
"Artık önümüzdeki 100 yılın Türkiye Yüzyılı olacağını iddia ediyoruz ve düşünüyoruz" diyen Tekin, şöyle devam etti:
"Bu iddiamızda samimiysek ve başarılı olmak istiyorsak bunların inşasının yapılacağı yer de kuşkusuz Milli Eğitim Bakanlığı ve milli eğitim sistemi. Biz bu hedefi hayata geçirmek için Bakanlığımız merkez teşkilatı, taşrada kahrımızı çeken öğretmen arkadaşlarımız, taşrada sıkıntılarla boğuşan idareci arkadaşlarımız, idari personelimiz, hiç ayırt etmediğim Bakanlığın yükünü alan özel öğretim kurumlarımız, aynı şekilde merkezi yönetim içerisinde birlikte hareket edebileceğimiz önemli yapılar var, diğer Bakanlıklar, Eğitim Öğretim Politikaları Kurulu var. Bütün bu paydaşlarla birlikte Türk milli eğitim sistemini hak ettiği yere çıkarmak için hep birlikte mücadele edeceğiz. Ben ilk olarak bunun taahhüdünü huzurlarınızda vermek istiyorum. Gecemiz, gündüzümüz, 7/24 tüm mesaimiz, tüm emek ve bütün gücümüzle bu mücadeleyi yürüteceğimizi milletimize taahhüt ediyorum. Hiçbir fedakarlıktan kaçınmadan bize düşen her ne varsa yapmak için sonuna kadar mücadele edeceğiz.
2018'den itibaren burada görev yapan arkadaşlarımıza, hepsine tek tek teşekkür ediyorum. Bayrağı onlardan devralmak bizlere bugün nasip olacak, inşallah daha ileriye götürürüz diyorum. İnşallah hep birlikte daha güzel bir Türkiye, daha güzel bir eğitim sistemi göreceğimizi ümit ediyorum."
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
İçişleri Bakanlığına getirilen Ali Yerlikaya, görevi Süleyman Soylu'dan devraldı. İçişleri Bakanlığında düzenlenen devir teslim törenine, Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Arif Çetin, bakan yardımcıları ve bakanlık yetkilileri de katıldı.
Soylu, törende yaptığı konuşmada, Türkiye'nin son 21 yılda Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde önemli mesafeler katettiğini söyleyerek, seçimlerin tamamlanmasıyla Türkiye Yüzyılı için güçlü bir adım atıldığını belirtti.
Bakanlığı boyunca görevi hakkıyla yerine getirmek ve millete hizmet etmek için çalıştığını ifade eden Soylu, "Şimdi de sorumluluğu ağır ama bir o kadar da onurlu olan bu emaneti yetkinliğinden müsterih olduğumuz mesai arkadaşımıza teslim ediyoruz. Bundan sonraki süreçte de tüm müktesebatımızla elimizden geldiğince aziz milletimizin ve devletimizin emrinde olduğumuzu, İçişleri Bakanlığının ve bu büyük devletin başarısı için gece gündüz duacı olacağımızı ifade etmek istiyorum." diye konuştu.
Soylu, tüm şehit ve gazileri rahmet ve minnetle anarak, "Aziz milletimizi, birlikte emek verdiğimiz, acı tatlı pek çok hatıraya ortak olduğumuz mesai arkadaşlarımızı ve tüm personelimizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum. Allah yar ve yardımcımız olsun, hayırlı ve uğurlu olsun." ifadelerini kullandı.
"MİLLETİMİZİN HER BİR FERDİ BİZE EMANETTİR"
Ali Yerlikaya da Başkan Recep Tayyip Erdoğan'a, kendisini İçişleri Bakanlığına ataması dolayısıyla teşekkür etti.
Soylu'ya 7 yıldır büyük özveriyle yaptığı çalışmalar ve emekleri için teşekkür eden Yerlikaya, hizmet bayrağını Soylu'dan devralmanın kendisi için büyük onur olduğunu belirtti.
Yerlikaya, Edirne'den Hakkari'ye, Sinop'tan Hatay'a şanlı bayrağın dalgalandığı her yerde 85 milyon kişiyi huzur ve güven içinde yaşatmanın, onların temel hak ve hürriyetlerini korumanın, ülke ve milletin bölünmez bütünlüğünü, sarsılmaz kardeşliğini muhafaza etmenin varlık sebepleri olduğunu söyledi.
Kutsal vatan toprağının her karışının, Mavi Vatan'ın her bir damlasının, sahil, sınır ve kıyı şeritlerin tamamının kendilerine emanet olduğunu vurgulayan Yerlikaya, "Milletimizin her bir ferdi bize emanettir. Biz, milletimizin emrindeyiz. Görev ve sorumluluklarımızın bilincindeyiz. Temel referansımız, hukuk ve insan haklarıdır ve bundan asla taviz verilmeyecektir." diye konuştu.
"KARDEŞLİK SEFERBERLİĞİMİZ TÜRKİYE YÜZYILI'NA DAMGASINI VURACAK"
Yerlikaya, İçişleri Bakanlığının büyük ve güçlü bir aile olduğunu belirterek, şöyle devam etti:
"Terör, organize suçlar, siber suçlar, uyuşturucu, düzensiz göç ve diğer tüm suç ve suçlularla mücadelemiz büyük bir azim ve kararlılıkla devam edecektir. Deprem bölgesindeki tüm yaralarımızı yine hep birlikte saracağız. Kardeşlik seferberliğimiz Türkiye Yüzyılı'na damgasını vuracak. Tüm bunları yaparken de tek amacımız, nihai gayemiz Allah rızasıdır ve aziz milletimizin hayır dualarını almaktır.
Milli birlik ve beraberlik, vatanımız, bayrağımız, mukaddes değerlerimiz uğruna fedayı can eyleyen tüm şehitlerimize, depremde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet diliyorum. Makamları ali olsun. Kahraman gazilerimize sağlık ve afiyetler diliyorum. Aziz şehitlerimizin muhterem aileleri ailemiz; yakınları yakınlarımızdır. Onlar bize, hepimize emanettir. Çıktığımız bu yolda, Cenabıhak bizi emanete layık kılsın. Yürekten diyorum ki; 'aşkla çalışan yorulmazmış', bizler de aşk ile çalışacağız ve Allah'ın izniyle yorulmak bilmeyeceğiz ve bunu da hep birlikte el birliğiyle yapacağız."
Konuşmaların ardından Yerlikaya, görevi Soylu'dan devraldı. Yerlikaya ve Soylu birbirlerine çiçek takdim etti. Soylu, bakanlığı sırasında kullandığı kalemi Yerlikaya'ya hediye etti.
ÇEVRE, ŞEHİRCİLİK VE İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ BAKANLIĞI
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığına getirilen Mehmet Özhaseki, görevi Murat Kurum'dan devraldı.
Bakanlıkta düzenlenen devir teslim töreninde konuşan Özhaseki, görev tesliminin hayırlı olmasını ve ülke açısından güzel sonuçlar doğurmasını diledi.
Özhaseki, 5 yıl önce Murat Kurum'a bakanlık görevini devrettiğini ve elinden geleni yapmanın huzuru içerisinde görevden ayrıldığını söyledi.
Mehmet Özhaseki, "Geçen süre içerisinde değerli bakanımı hep çalışırken, gayret ederken gördük. Teslim aldığı bayrağı zirveye doğru taşırken gördük. Bundan dolayı mutluluk duyuyorum. Kendisine teşekkür ediyorum. Allah razı olsun. 'Allah emeklerini zayi etmesin' diye dua ediyorum. Bundan sonra kendi özel hayatında ve sürecek olan siyasi hayatında da başarılar diliyorum. Yaşı genç kardeşimizin. Bizim işimiz belli olmaz, 5 sene sonra yine teslim edebilirim bayrağı." diye konuştu.
Bakan Özhaseki, Türkiye'nin deprem ülkesi olduğunu, bu gerçeklikten hareket ederek tüm planların buna göre yapılması gerektiğini belirterek, şunları kaydetti:
"Son 100 yılda Türkiye Cumhuriyeti toprakları üzerinde 6'nın üzerinde vuku bulan, yıkıcı etkisi olan deprem sayısı 60'ın üzerinde. Ölen insan sayımız 140 bine yakın. Yüz milyarlarca dolar zararımız var. Bizler bu konuda hazırlıklı olabilirsek, ileriye doğru adımlar atabilirsek, ülkemizi bu sıkıntılardan, belalardan kurtarırız. Kadim bir şehircilik anlayışımız var, köklü bir medeniyetin temsilcileriyiz. Biz bütün bu kültüre dayanarak, yol haritamızı doğru belirleyip, bakanlığı gelmiş olduğu noktadan daha ileriye götürmek için ben de elimden geleni yapacağım. Bundan kimsenin endişesi olmasın."
ÇEVRE, ŞEHİRCİLİK VE İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ BAKANLIĞI DEVİR-TESLİM TÖRENİ | VİDEO İZLE
Özhaseki, Murat Kurum'un deprem bölgesinde çok çalıştığına şahit olduğunu, kendisinin de bu süreçte belediyelerle çalıştığını, şimdi oradaki konutların en kısa sürede bitirilmesini hedeflediklerini ifade etti.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Özhaseki, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Başta İstanbul olmak üzere bütün güzel, kadim şehirlerimizi depreme karşı hazırlıklı hale getirip, en az sayıda zayiat verecek bir ortamın doğması için de elimizden geleni yapacağız. Burada köklü bir gelenek var. Burada çalışkan, gayretli arkadaşlar var, işi bilen arkadaşlar var. Onları da önceden tanıyorum. İnşallah devraldığımız bu bayrağı teslim edeceğimiz güne kadar en iyi şekilde gayret ederek zirveye taşımanın mücadelesi içinde olacağız. Bizlere güvenen başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere, dualarını esirgemeyen tüm milletimize çok teşekkür ediyorum."
"MİLLETİMİZE MAHCUP OLMADAN GECE GÜNDÜZ ÇALIŞTIK"
Murat Kurum, 5 yıl önce Özhaseki'den devraldığı bakanlık sürecinde ülkenin 81 ilinde, her afette tüm ekibiyle Türk milleti ve vatan için ellerinden gelen gayreti göstermeye çalıştıklarını vurguladı.
Bakanlık görevini devraldığında Allah'tan kendisini devlete, millete mahcup etmemesini dilediğini söyleyen Kurum, "Geldiğimiz gibi gidebilelim istemiştik. Bugün milletimize mahcup olmadan, devletimiz, vatandaşımız için tüm ekibimizle birlikte gece gündüz çalıştık, ürettik. Ülkemizin refahı, milletimiz için tüm gayretlerimizi sarf etmeye ve bu manada da şehirlerimizin altyapısını, üstyapısını geliştirmeye gayret gösterdik. Sayın Cumhurbaşkanımıza şükranlarımı arz ediyorum." dedi.
Kurum, 5 yıllık görevi süresindeki mesai arkadaşlarına ve AK Parti'ye teşekkür ederek, şunları paylaştı:
"Hem Genel Başkan Yardımcımıza hem bizden desteğini esirgemeyen milletvekillerimize, Genel Başkan yardımcılarımıza çok teşekkür ediyorum. En büyük teşekkürü milletimize ediyorum. Allah milletimizden razı olsun. Her sıkıntılı süreçte kendi acılarını unuttular, bizlere destek oldular. El ele, gönül gönüle 81 ilin inşası için hep birlikte çalıştık. Şimdi Türkiye Yüzyılı'nın ilk kabinesinde, bayrağı devraldığım Sayın Bakanımıza tekrar emaneti iade ediyoruz, bırakıyoruz. İnşallah bundan sonraki süreçte de bakanlığımız başarılı hizmetlere devam edecektir. Allah hepimizi mahcup etmesin."
Konuşmaların ardından Murat Kurum ve Bakan Özhaseki birbirlerine çiçek takdim etti.
Devir teslim törenine, eski Sanayi ve Teknoloji Bakanı, AK Parti Bursa Milletvekili Mustafa Varank, Samsun Milletvekili Çiğdem Karaaslan, Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi Başkanı Ali Taha Koç ile bakanlık bürokratları katıldı.
Törende, Özhaseki'nin eşi, çocukları ve torunları da hazır bulundu.
HAZİNE VE MALİYE BAKANLIĞI
Hazine ve Maliye Bakanlığı görevini Nureddin Nebati'den devralan Mehmet Şimşek, "Hükümetimizin temel hedefi toplumsal refahı yükseltmektir. Önümüzdeki dönemde bu hedefe ulaşmada şeffaflık, tutarlılık, öngörülebilirlik ve uluslararası normlara uygunluk temel ilkelerimiz olacaktır." dedi.
Bakanlıktaki devir teslim töreni bürokratlar, Bakanlık çalışanları ve basın mensuplarının katılımıyla gerçekleştirildi.
Şimşek, törende yaptığı konuşmada, bayrak ve hizmet yarışında bu değerli emaneti kendisine tevdi eden Başkan Recep Tayyip Erdoğan'a şükranlarını sunarak, küresel zorlukların sürdüğü ve 14 milyon vatandaşı doğrudan etkileyen deprem felaketinin yaşandığı son 1,5 yıllık dönemde Hazine ve Maliye Bakanlığı görevini büyük bir fedakarlık içinde ifa eden Nureddin Nebati'ye teşekkürlerini iletti.
BAKAN ŞİMŞEK'TEN ENFLASYON AÇIKLAMASI | VİDEO İZLE
Bu dönemde yatırım, istihdam, üretim ve ihracatta önemli kazanımlar elde edildiğini dile getiren Şimşek, gelecek döneme ilişkin hedeflerini anlattı.
Şimşek, hükümetin temel hedefinin toplumsal refahı yükseltmek olduğunu belirterek, şu değerlendirmede bulundu:
"Önümüzdeki dönemde bu hedefe ulaşmada şeffaflık, tutarlılık, öngörülebilirlik ve uluslararası normlara uygunluk temel ilkelerimiz olacaktır. Türkiye'nin rasyonel bir zemine dönme dışında bir seçeceği kalmamıştır. Kurala dayalı, öngörülebilir bir Türkiye ekonomisi, özlenen refaha ulaşmamızda anahtar olacaktır. Küresel zorlukların, jeopolitik gerginliklerin arttığı bir konjonktürde kurumsal kalite ve kapasitemizi güçlendirerek makro-finansal istikrarı önceliklendireceğiz. Vakit kaybetmeden orta vadeli program çalışmalarımıza başlayacağız. Sürdürülebilir yüksek büyüme için mali disiplinin tesis edilmesi ve fiyat istikrarının sağlanması temel hedefimiz olacaktır. Orta vadede enflasyonun yeniden tek haneli rakamlara düşürülmesi, her alanda öngörülebilirliğin artırılması, cari açığı azaltacak yapısal dönüşümün hızlandırılması ülkemiz için hayati önem taşımaktadır. Uygulanacak maliye politikası ve yapısal reformlarla, Merkez Bankamıza enflasyonla mücadelede destek olmak temel politikamız olacaktır."
"ÇALIŞMALARIMIZI İLGİLİ BAKANLIKLAR VE KURUMLARLA GÜÇLÜ BİR KOORDİNASYONLA YÜRÜTECEĞİZ"
Söz konusu öncelikler çerçevesinde çalışmalarını eş güdüm içinde ilgili bakanlıklar ve kurumlarla güçlü bir koordinasyon sağlayarak yürüteceklerinin altını çizen Şimşek, "Bu yoğun dönemde en büyük yardımcım Bakanlığımızın değerli kadroları olacaktır. Hem başbakan yardımcılığı hem de bakanlık yaptığım dönemden biliyorum ki Hazine ve Maliye Bakanlığı, güçlü insan kaynağı ve liyakatli kadroları ile her zaman ön planda olmuştur." diye konuştu.
Şimşek, attıkları her adımın ve aldıkları her kararın Türkiye'ye duyulan güveni artırması ve istikrarı güçlendirmesi açısından önemini vurgulayarak, şöyle konuştu:
"Bugün Sayın Bakan'ımızdan devraldığımız bu bayrağı inşallah daha da yukarılara çıkarmak için Sayın Cumhurbaşkanı'mızın liderliğinde geceli gündüzlü çalışacağız. Pandemi, küresel finansal zorluklar ve depremle birlikte sadece ülkemiz değil tüm dünya zorlu bir imtihandan geçiyor. Sayın Bakan'ımıza bu yoğun süreçteki çalışmaları, gayretleri nedeniyle çok teşekkür ediyorum. Şahsıma zorluklar ve yüksek beklentilerle dolu ağır bir görev verildiğini biliyorum. İnşallah hep birlikte bu süreçten alnımızın akıyla çıkacağız."
"TAM BAĞIMSIZ, GÜÇLÜ VE BÜYÜK TÜRKİYE İNANCIYLA İLERLEDİK"
Nebati de 2 Aralık 2021'de göreve başladığını belirterek, Türkiye ve dünya açısından kritik bir dönemde kendisine Hazine ve Maliye Bakanlığı görevini teslim eden Başkan Recep Tayyip Erdoğan'a teşekkür etti.
Görevini kutlu bir emanet görüp en iyi şekilde yerine getirebilmek için hiçbir zorluk karşısında yılmadan mesai arkadaşlarıyla gece gündüz çalıştığını dile getiren Nebati, her adımın milletin ortak menfaatleri doğrultusunda ve makamın getirdiği sorumluluk duygusuyla atıldığını ifade etti.
Nebati, tam bağımsız, güçlü ve büyük Türkiye inancıyla ilerlediklerini belirterek, "Bizler için en önemlisi, milletimizle yan yana verdiğimiz bu mücadeleye bir vazife bilinciyle yaklaşarak ve en ufak bir gaflete düşmeden aralıksız hizmete devam etmektir." dedi.
Kuruluşundan bu yana AK Parti'nin teşkilatlarında aktif şekilde çalıştığını anlatan Nebati, şunları kaydetti:
"Bizler, her daim milletimize hizmet etmeyi, ülkemize eserler kazandırmayı en esaslı ve en temel vazifemiz olarak görmeyi sürdüreceğiz. Bu kutlu yolculukta, en küçüğünden en büyüğüne kadar üstlendiğimiz her vazife, milletimize hizmet sevdamızın kıymetli ve eşsiz birer durağı olmuştur. Bu anlayışla, Sayın Cumhurbaşkanı'mızın liderliğinde 3 dönem milletvekilliği, MKYK üyeliği, Genel Başkan Yardımcılığı, Hazine ve Maliye Bakan Yardımcılığı, Hazine ve Maliye Bakanlığı gibi birçok görevi en iyi şekilde ifa etmek için tüm gayreti gösterdim. Yüreği Türkiye Yüzyılı sevdasıyla çarpan bir kardeşiniz olarak, beni bütün bu makamlarda görev alma onuruna eriştiren, böylece milletimize ulaşmak, onları dinlemek, onların hayatına dokunmak, hak ettikleri hizmete ulaşmalarına vesile olmak kıvancını ömrüme sığdırmayı bana nasip eden Rabb'ime hamdediyorum."
Son 5 yılda bir yandan küresel ve bölgesel gelişmeler sonucu karşı karşıya kalınan sınamaları aşmak, bir yandan da yerli ve milli üretim ekonomisinin Türkiye'de giderek güçlenmesini sağlamak için mücadele verdiklerini dile getiren Nebati, sözlerini şöyle tamamladı:
"Güçlü ve kararlı liderliğiyle her alanda ülkemizin önünü açarak bizleri Türkiye Yüzyılı vizyonumuza adım adım taşıyan Sayın Cumhurbaşkanı'mız başta olmak üzere tüm kabine arkadaşlarıma, Bakanlığımız bünyesinde birlikte mesai yapma imkanı bulduğum Sayın Berat Albayrak'a ve Sayın Lütfi Elvan'a, bakan yardımcılarıma, ülkemiz için beraberce ter döktüğümüz, özveriyle çalışan tüm mesai arkadaşlarıma, yan yana mücadele verdiğimiz tüm gönül dostlarıma ve bizlerden hiçbir zaman desteğini esirgemeyen aziz milletimize en kalbi şükranlarımı sunuyorum. Ayrıca tüm fedakarlıklarıyla bana her daim güç veren eşime ve aileme de huzurlarınızda teşekkürlerimi sunmak isterim. Sayın Bakan'ımızın yeni dönemde başarılı olacağına inancım tamdır. Türkiye Yüzyılı için tam bağımsız, güçlü ve büyük Türkiye davamız için 'Durmak yok, yola devam' diyerek sizleri muhabbetle selamlıyor, her birinizi Allah'a emanet ediyorum."
Devir teslim sonrasında iki Bakan da birbirine çiçek takdim etti. Nebati, Şimşek'e "Hoş geldiniz. Allah kolaylıklar versin." dedi.
SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANLIĞI
Yeni Cumhurbaşkanlığı Kabinesi'nde Sanayi ve Teknoloji Bakanlığına getirilen Mehmet Fatih Kacır, görevi Mustafa Varank'tan devraldı.
Kacır, Bakanlık makamındaki toplantı salonunda gerçekleştirilen devir teslim töreninde yaptığı konuşmada, "Türkiye Yüzyılı" kabinesinde Sanayi ve Teknoloji Bakanı olarak hizmet etme şerefini şahsına tevdi ettiği için Başkan Recep Tayyip Erdoğan'a şükranlarını sunduğunu söyledi.
SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANLIĞINDAN DEVİR TESLİM TÖRENİ | VİDEO İZLE
Mustafa Varank'a bugüne kadar Bakanlıkta, Türkiye'nin Milli Teknoloji Hamlesi yolculuğunda ortaya koyduğu liderlik, öncü rol, yaptığı ağabeylik için teşekkür ettiğini vurgulayan Kacır, şöyle konuştu:
"Yöneticilik çok kişiye nasip olur ama bazılarına büyük işler yapmak nasip olur. Büyük işler yapmak nasip olan yöneticilerin ancak bazılarına bu büyük işlerin toplum tarafından sahiplenilmesini de sağlamak nasip olur ve yine onların da ancak bazılarına milletin sevgisini kazanmak nasip olur. Sayın Bakan'ım, siz geçtiğimiz 5 yıl boyunca gece gündüz ortaya koyduğunuz emekle, gayretle, çabayla Sayın Cumhurbaşkanı'mızın bir yol arkadaşı olarak bütün bunları Allah'ın izniyle elde ettiniz. Milletimizin sevgisini, takdirini kazandınız ve bizlere de gerçekten örnek bir bakanlık dönemi geçirttiniz. Sizinle yol arkadaşı olmaktan duyduğum memnuniyeti ifade etmek istiyorum."
Bu dönemde çok büyük gururları hep birlikte müşahede ettiklerini vurgulayan Kacır, şu değerlendirmede bulundu:
"Türkiye'nin otomobili, 60 yıllık bir rüya, sizlerin öncülüğünde gerçekleşmiş oldu. Uzaya milli görüntüleme uydumuz İMECE'yi bu dönemde gönderme başarısı elde ettik. Gökdoğan, Bozdoğan gibi kritik teknoloji projelerini bu dönemde tamamlamak nasip oldu. TSE'mizin en büyük kalite kampüsünün temellerini bu dönemde atmış olduk. KOSGEB'in en kapsamlı programlarını bu dönemde başlattık. Organize sanayi bölgelerimizin, teknoloji geliştirme bölgelerimizin sayılarını bu dönemde artırdık. Dünyanın en büyük teknoloji festivallerini, milyonlarca gencin katılımıyla TEKNOFEST'leri bu dönemde gerçekleştirdik. 81 ilimizde 100'den fazla 'Deneyap Teknoloji Atölyesi'ni geleceğin teknoloji yıldızlarıyla bu dönemde buluşturduk. Milli Teknoloji Genel Müdürlüğümüzü bu dönemde kurduk. Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi Programı'nı sizin öncülüğünüzde bu dönemde başlattık. Bunları şunun için saydım Sayın Bakan'ım, çıta çok yüksek, bunun farkındayız, bilincindeyiz ama inşallah yine sizlerin desteğiyle, duasıyla, aziz milletimizin desteğiyle, duasıyla ve Sayın Cumhurbaşkanı'mızın liderliğinde 'Türkiye Yüzyılı'nı, 'Tam Bağımsız Türkiye' anlayışıyla 'Milli Teknoloji Hamlesi' vizyonuyla gerçekleştirebilmek için canla başla çalışacağız. Ekip arkadaşlarımızla bugüne kardeşane bir çalışma ortamı sizin öncülüğünüzde oluştu. İnşallah bu kardeşane çalışma ortamını da aynı şekilde sürdüreceğiz."
Kacır'ın, bakanlığı dönemindeki çalışmalarını anlattığı sırada araya giren Varank'ın, "Ben Fatih'e say demedim, kendi söylüyor." sözleri salondakileri güldürdü.
Yöneticilerin girdiği yerden, girdiği gibi başı dik, alnı açık ayrılmanın sadece bazı yöneticilere nasip olduğunu belirten Kacır, şunları kaydetti:
"Bugün Bakanımız Mustafa Varank buradan başı dik, alnı açık ayrılıyor hamdolsun. Bugünlük ayrılıyor yine beraber olacağız, böyle ümit ediyorum. İnşallah Allah aynı şekilde bizleri de bu emaneti teslim ederken başımızın dik, alnımızın açık olmasını nasip etsin. Allah bizleri aziz milletimize mahcup etmesin. Sayın Bakan'ım destek ve dualarınızı her zaman bekliyoruz. Bizim hakkımız size sonuna kadar helal olsun, siz de hakkınızı bize helal ediniz, ağabeyliğinizi eksik etmeyiniz."
"BAKANLIĞIN FAALİYETLERİNİ DAHA SIK DUYACAK, TAKİP EDECEĞİZ"
Mustafa Varank da LGS'ye girecek öğrencilere başarılar diledi.
Mutlu ve gururlu olduğunu belirten Varank, "Sayın Cumhurbaşkanı'mız 21 yıllık iktidarın ardından yüzde 52,18'lik büyük başarıyı seçimlerde elde ederek tekrar Cumhurbaşkanı seçildi ve yüce Meclis'imizde yemin ederek tekrar görevi teslim aldı. Bu büyük gurur 'Türkiye Yüzyılı'nın kapılarını da açmış oldu." ifadelerini kullandı.
Varank, Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın Türkiye Yüzyılı'nın kabinesini kamuoyuyla paylaştığını anımsatarak, şöyle konuştu:
"Sayın Cumhurbaşkanı'mızın Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin ilk kabinesinde bizlere görev vermiş olması ve 5 yıl boyunca bu görevi sürdürmemize müsaade etmiş olması, ona yol arkadaşlığı yapmamıza vesile olması nedeniyle müteşekkiriz. Beraberce Türkiye'ye hizmet etmeye çalıştık. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı görevini 5 yıl boyunca layıkıyla yerine getirmek için gayret ettik."
Hayatlar gibi görevlerin de dünyada geçici olduğuna işaret eden Varank, görevlerin millete hizmet etme sevdasıyla yerine getirildiğinde netice alınabildiğini anlattı.
Varank, 5 yıllık görevin sonuna geldiklerini dile getirerek, "Bu bir takım çalışması 5 yıl boyunca bir kısmı bizden önceki bakan arkadaşlarımızın başlattığı biz kısmı ilk defa bizim dönemimizde gündeme gelen Togg'dan İMECE uydusuna, 42 Yazılım Okulları'ndan Türkiye'nin ilk 'unicorn'una kadar farklı ilkleri yaşadığımız biz dönemi geçirdik." dedi.
Başkan Erdoğan'ın yol arkadaşlığını yapmaya ve onun hükümetinde çalışmaya gayret ettiklerini vurgulayan Varank, bunun bir ekip çalışması olduğunu bildirdi.
Varank, Türkiye'ye hizmet etme sevdasında kendilerine katkı sağlayan çalışma arkadaşlarına da teşekkür ederek, sözlerini şöyle tamamladı:
"Bunları kendi başımıza gerçekleştirmedik. Nasıl bizden önceki arkadaşlarımız kendi ekip arkadaşlarıyla bu gayreti gösterdilerse biz de çalışmalarımızı ekip arkadaşlarımızla beraber gerçekleştirdik. Bu bir bayrak yarışı. Nasıl biz bu görevleri yerine getirdiysek bizden sonra da arkadaşlarımız bu görevleri yerine getirmeye devam edecek. Mutluluğumuz kendi ekibimizden bir arkadaşımızın bu yola devam edecek olması. Fatih Bey aynı şuurla sorumlulukları yerine getirmeye devam edecek. Buradaki tecrübesini Bakanlık koltuğuyla devam ettirecek. Ben bu işi layıkıyla yapacağına yürekten inanıyorum. Ekip olarak çalışırken de bu gayreti beraber ortaya koymuştuk. Önümüzdeki dönemde de 'Türkiye Yüzyılı'nı inşa ederken bu sorumluluğu layıkıyla yerine getirecek. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı 'Türkiye Yüzyılı'nı katma değerli ve sürdürülebilir bir kalkınma modeliyle inşa ederken önemli görevleri olan bir Bakanlık. Önümüzdeki dönemde Bakanlığın yine faaliyetlerini daha sık duyacak ve ortaya koydukları projeleri daha sık takip edeceğiz. Biz de elimizden geldiğince hangi mevki ya da görevde olursak ya da görevde olmasak da elimizden gelen desteği arkadaşlarımıza vermeye devam edeceğiz. Cumhurbaşkanı'mıza millete hizmet etme anlamında böyle şerefli görevleri bizlere layık görüp verdiği için şükranlarımı sunuyorum. Buradaki ve bundan sonraki görev alacak bütün arkadaşlarıma teşekkürlerimi sunuyorum. Biz hep iyi niyetle çalışmaya gayret ettik ama iyi niyetle de olsanız eksikleriniz ve hatalarınız olabilir. Bu manada hem arkadaşlarımdan hem de aziz Türk milletinden haklarını helal etmelerini istiyoruz. Eksiğimiz olur ama asla kötü niyetle hareket etmedik. İnşallah neticelerini de hem yaşadığımız hem de yaşayacağımız günler gelmiş olacak. Fatih'i çok tebrik ediyorum."
Devir teslim sonrasında Bakan Kacır ve Varank, birbirine çiçek takdim etti.
Bakan Kacır, Varank'ın kendisine verdiği çiçeği eşine verdi.