Medyada kendileri hariç tüm yayın organlarına yandaş yaftası yapıştıran CHP fondaşı Cumhuriyet gazetesi skandal bir haber ile çalkalanıyor. Skandalın adı para karşılığı haber yapmak.
PARA KARŞILIĞI MANİPÜLATİF HABER YAPTILAR
Gazetenin eski genel yayın yönetmeni Arif Kızılyalın, hukuk işlerinden sorumlu yönetici avukat Turan Karakaş, idari-mali işler müdürü Osman Selçuk Özer ve reklam müdürü Esra Bozok'un, bir e-ticaret firmasına para karşılığı manipülatif haber yaptıkları ortaya çıktı.
PARA ÇİKOLATA KUTUSUNDA GELDİ
Söz konusu manipülatif haberler için kayıt dışı 500 bin TL alındığı, paranın ise çikolata kutusunda teslim edildiği iddia edildi.
SUÇ DUYURUSUNDA BULUNULDU
Cumhuriyet Gazetesi Vakfı, sorumlu isimler hakkında 'manipülatif haber yapma' karşılığında kayıt dışı para alarak 'güveni kötüye kullandıkları' iddiasıyla suç duyurusunda bulundu.
"ETİK AÇIDAN KABUL EDİLEMEZ"
Konuya ilişkin gazetenin şu anki Genel Yayın Yönetmeni Tuncay Mollaveisoğlu, iddianın gerçek olması durumunda gazetecilik etiği açısından 'kabul edilemez' olduğunu söyledi.
'DOĞRU' DEDİ SANSÜRÜ YEDİ
Gazete yönetimi 'kumpas' derken Tuncay Mollaveisoğlu'nun skandalı doğrulaması ortalığı karıştırdı. Mollaveisoğlu'nun kendisinden önceki dönemi işaret ettiği ve olayın perde arkasını anlattığı köşe yazısı gazete yönetimi tarafından sansürlendi.
Sansüre tepki gösteren Mollaveisoğlu ise kendi sayfasından yayımlanmayan yazısını paylaştı.
Mollaveisoğlu'nun yazısı şöyle:
"6 ay önce Cumhuriyet gazetesinde genel yayın yönetmenliğine getirildiğimde gazete yönetiminde bir büyük tartışmanın içine düştüm.
Benden önceki dönemde gazeteye bir e-ticaret firması kayıt dışı para getirmiş, çıkarılan yasa ile ilgili bazı haberlerin yapılmasını istemişti.
VAHİM BİR HATA OLMUŞTUR
Dönemin genel yayın yönetmeni parayı alıp yönetime vermiş ve bu haberler gazete sayfalarında yer bulmuş. Normal şartlarda firmanın bir ilan karşılığı ya da advertorial (yazılı reklam) olarak yayınlayabileceği içeriği haber olarak istemesi ne kadar yanlış ise bunu kabul etmek de dönemin yöneticileri için vahim bir hata olmuştur.
MESLEK İLKELERİNE VE GAZETEMİZE YAPILAN İHANET
Meslek ilkelerine ve gazetemize yapılan bu ihanet vakıf yönetiminde tartışma yaratmıştır. Elbette ben de bu tartışmada yalın bir gazetecilik gerçeğinin yanında durdum..
Para karşılığı haber yapmak anlamına gelen bu ilişkiden sorumlu olanlarla ilgili gereğinin yapılmasını istedim. Gazete yönetimi bu ilişkiyi kuranları derhal uzaklaştırmalıydı..
Yapılması gereken açıkça ortada durmasına rağmen tartışma, vakıf yönetiminde gereğinden çok uzun sürdü… Sürdükçe gerilim arttı… Vakıf yönetimini ikiye bölen etik sorun gazete çalışanlarına da yansıdı.
Bir kaç gündür yönetimden yapılan ve gazetemizde yer alan "iç güçler gazeteye operasyon yapıyor, gazeteyi ele geçirmek istiyorlar" açıklaması doğru değildir.
Doğru olan ağır bir ahlaki tartışmanın vakıf yönetimini bölmüş olmasıdır. Kimse gazeteyi ele geçirmek istemiyor, verilen kavga gazetenin ilkelerinin savunulması ve eşsiz markasının korunması ile ilgilidir.
Bu tartışma mesleki, ahlaki, Cumhuriyet gazetesinin ilkelerini korumaya yönelik bir tartışmadır. Söz konusu şirket ile etik kuralları ihlal eden ilişkiyi kuranların gazeteden uzaklaştırılmasını isteyenler hedefe konulmuştur.
Konuyu yargıya taşımak zorunda kalan vakıf avukatımızın azledilmesi de doğru değildir. Hukuk işlerinden sorumlu yürütme kurulu üyesi ve vakıf yönetim kurulu üyesi olan avukatın azledilmesi ve şikayetlerden vazgeçilmesi üzerine savcılık takipsizlik verdi. Konu ile ilgili şikayetler bu kez de şahsi olarak tekrarlandı. Mesele hukuki olmasının çok ötesinde gazetecilik ahlakı ile doğrudan ilgilidir.
Bu vahim olay gazetede yayılmış, gazetecilik onuru için olağanüstü zor şartlarda çalışmayı göze alan arkadaşlarımız üzerinde derin bir üzüntü ve öfkeye neden olmuştur.
Gazetemizin tertemiz itibarına düzenlenen suikastten sorumlu olanlar gazete içindeki iç denetim sistemi ile hızla bertaraf edilebilecekken, bu çirkinliğin savunulması ve kamuoyuna taşınması hepimizi derinden üzmüştür.
Vakıf Başkanı Alev Coşkun 30 yılını gazeteye vermiş değerli bir isimdir. Vakıftaki bazı üyelerin eksik bilgilerle kendisini manipüle ettiğini ve bu nedenle gereken müdahaleyi yapamadığını düşünüyorum. Cumhuriyet yalnızca bir gazete değildir… Atatürk devrimlerinin kalesidir… Özgür Gazeteciliğin 100 yıllık markasıdır… Bu marka ve büyük değer Türkiye Cumhuriyeti'nin, halkın ortak değeridir. Cumhuriyet gazetesinin iç gücü, büyük özveri ve gazetecilik aşkı ile çalışan emekçileri, dış gücü ise gazetenin gerçek sahibi okurlarıdır!
*
Cumhuriyet gazetesinin tarihsel mirasına, gazetemizin şehitlerine, Uğur Mumculara borcumuz ödenemez. Cumhuriyet'te hiçbir kişi ve makam gazetenin üzerinde değildir."
CUMHURİYET'TEN KENDİ YAYIN YÖNETMENİNE YANIT
Genel Yayın Yönetmeni Tuncay Mollaveisoğlu'nun sansürlenen yazısını paylaşmasının ardından Cumhuriyet gazetesinden bir açıklama geldi.
Mollaveisoğlu'na sert ifadelerin yer aldığı ve "gazeteyi ele geçirme" suçlamasının tekrarlandığı açıklamada şöyle denildi:
"Cumhuriyet gazetesini ele geçirmek için çalışan bir grup, şimdi de Cumhuriyet gazetesinin itibarını zedelemek için ihtirasla çalışıyor.
Önce hukuken sonuçlanmamış sözleşmeleri kanıt göstererek iki konuda savcılığa şikayette bulundular.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı her iki konuda da hukuken kovuşturmaya yer olmadığını belirterek takipsizlik kararı verdi. Bunun üzerine konuyu sosyal medyaya taşıdılar. En son olarak Genel Yayın Yönetmeni Tuncay Mollaveisoğlu, suçlayıcı bir yazı yazdı.
6 aydır Genel Yayın Yönetmenliği yapan Mollaveisoğlu Cumhuriyet gazetesine uyum sağlayamadı. İyi bir televizyon programcısı olmasına karşın yönetim yeteneği gösteremedi. Cumhuriyet gazetesi Genel Yayın Yönetmenliği makamının ne derecede önemli olduğunu özümseyemedi.
Ekonomik durum kötüye gidiyor… Dolar yükseliyor. Tüm basın kuruluşları ekonomik açıdan zor durumda ama bu grup ısrarla gazeteye saldırıyor. Cumhuriyet Vakfı ve Cumhuriyet gazetesi bir Kuvayı Milliye kurumudur; işgal edilemez, satılamaz, satın alınamaz."
KİMLER DESTEK VERDİ KİMLER KARŞI ÇIKTI
Gazetenin yazarlarından Barış Pehlivan Tuncay Mollaveisoğlu'nun yazısını paylaştı. Pehlivan, paylaşımında şu ifadeleri kullandı:
"Cumhuriyet yalnızca bir gazete değildir… Atatürk devrimlerinin kalesidir… Özgür gazeteciliğin 100 yıllık markasıdır… Bu marka ve büyük değer Türkiye Cumhuriyeti'nin, halkın ortak değeridir. Cumhuriyet gazetesinin iç gücü, büyük özveri ve gazetecilik aşkı ile çalışan emekçileri, dış gücü ise gazetenin gerçek sahibi okurlarıdır! Cumhuriyet gazetesinin tarihsel mirasına, gazetemizin şehitlerine, Uğur Mumculara borcumuz ödenemez. Cumhuriyet'te hiçbir kişi ve makam gazetenin üzerinde değildir."
Yazarlardan Barış Terkoğlu da yaptığı paylaşımla Tuncay Mollaveisoğlu'na destek verdi. Terkoğlu, paylaşımında şöyle dedi:
"Cumhuriyet, yalnızca bir gazete değildir. Atatürk devrimlerinin kalesidir. Özgür gazeteciliğin 100 yıllık markasıdır. Bu marka ve büyük değer; Türkiye Cumhuriyeti'nin, halkın ortak değeridir."
Murat Ağırel de şöyle bir paylaşımda bulundu:
Gazetenin yazarlarından Yazgülü Aldoğan, Mollaveisoğlu'nun yazısını sosyal medya hesabından paylaşarak Veyisoğlu'nu eleştirdi. Aldoğan'ın paylaşımı şöyle:
"Cumhuriyet'te genel yayın Yönetmeninin yazısı yayınlanmıyor ve o yönetmen yazısını sosyal medyada yayınlıyorsa yönetmenliğe devam etmesine nasıl izin veriliyor? Sn @TMollaveisoglu beni şubat ayının son günü çağırıp "yarından itibaren gazeteyle ilişkiniz kesilmiştir" dediğinde Gerekçesini sormuştum. "Bilmiyorum bana bu kadar söylediler söylüyorum" derken de vakıf yönetiminin maşası olmamış mıydı? "Yayın kurulu karar imiş" demişti, değildi? Şimdi paralı haber yapmakla suçlanan vekil yayın yönetmeni De ben o gazetede kültür servisini yönetirken kan kusturmuş, resim altında bir imla hatası var diye uyarı cezası vermişti! Cumhuriyet şimdi de avukatı azletmişse orada Yönetim kimin elinde?"
Cumhuriyet gazetesi Yayın Koordinatörü Ferda Öngün de Mollaveisoğlu'na destek verdi. Öngün, sosyal medya hesabında şu paylaşımda bulundu:
"Gazetecinin görevi aynı zamanda mesleğinin onurunu korumaktır. Genel yayın yönetmenim @TMollaveisoglu onurlu bir gazetecidir. Gazetede yayınlanmayan "tarihi" yazıyı okumanızı öneririm."
ADI KÜNYEDEN ÇIKARILDI
Gelişmeler üzerine CHP fondaşı gazete, Mollaveisoğlu'nun adı künyeden çıkarıldı.
GAZETECİLİĞİN TARAFINDA OLDUM.. GÖREVDEN ALINDIM..
Konuyla ilgili konuşan Mollaveisoğlu, "Etik tartışma yönetimde başlayıp yargıya ve basına yansıdı… "Taraf olursan görevden alırız" dediler. Gazeteciliğin tarafında oldum.. Görevden alındım.. Okurlarımıza, dostlarıma saygı ile duyuruyorum." ifadelerini kullandı.
YAZARSAM GÖREVDEN ALACAKLARINI SÖYLEDİLER
Cumhuriyet'te yayımlanmadıktan sonra kendi sitesinde yayımladığı yazısıyla ilgili olayın yargıya taşındığı belirten Mollaveisoğlu, "Yazarsam görevden alacaklarını söylemişti vakıf yönetimi" ifadelerini kullandı. Mollaveisoğlu, dün gazete yönetiminin aksine para karşılığı manipülatif yayın yapıldığı iddiasını doğrulamıştı.