Mart 2019'da İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı seçilen Tunç Soyer, CHP belediyeciliğinin hizmet ve alt yapı sorunlarına karşı olan tutumunu net br şekilde göstererek, seçildiği günden bu yana aradan geçen 4 yıllık süreçte körfez temizliğine ilişkin doğru düzgün çalışma yapmadı.
KÖRFEZ'DE PLANKTON PATLAMASI YAŞANDI
Bunun sonucu olarak İzmir körfezi önce deniz marulu istilasına ardından da deniz suyunu kızıl renge dönüştüren plankton patlaması ile sarsıldı.
Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı İzmir İl Müdürlüğünün İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin su ve kanalizasyon şirketi İZSU tarafından işletilmekte olan arıtma tesislerinde yaptığı denetim çevrenin ve doğanın nasıl 'yok sayıldığını' bir kez daha gözler önüne serdi.
İZİN BELGESİ YOKMUŞ
Soyer'in her fırsatta Avrupa Birliği standartlarında arıtma sayısı ve kişi başına düşen atık su arıtma miktarı ile Türkiye'de ilk sırada yer almakla övündüğü kentteki arıtma tesislerinin çoğunun çevre izin belgesi olmadan faaliyet gösterdiği gün yüzüne çıktı.
İZSU tarafından kentin dört bir yanında işletilen arıtma tesislerini mercek altına alan bakanlık aktif durumdaki 40 arıtma tesisinde çevre izin belgesi olmadığını tespit etti.
EKSİKLERİN TAMAMLANMASI İÇİN 3 AY VERİLDİ
Bunun sonucu olarak her bir arıtma tesisi için İZSU Genel Müdürlüğüne Çevre Kanunu'nun 20. Maddesinin 'I' bendinin 6 paragrafı uyarınca her bir tesis için 131 bin 516 lira para cezası kesildi.
Toplamda kesilen ceza miktarı 5 milyon 260 bin 064 lirayı buldu. İZSU Genel Müdürlüğü'ne eksiklerin tamamlanması için 3 ay süre verildi.
İKİ İLÇEYE ARITMA TESİSİ KURULMAMIŞ
Bakanlığın yaptığı denetimler bunlarla da sınırlı kalmadı. İZSU Genel Müdürlüğü'nün 2014 yılı temmuz ayında yürürlüğe giren 5216 sayılı Büyükşehir Yasası uyarınca tüm ilçelere atık su arıtma tesisi kurma zorunluluğu bulunmasına karşın yapılan denetimlerde İzmir'in Beydağ ve Kınık ilçelerinde İZSU tarafından arıtma tesislerinin yapılıp hizmete alınmadığı ortaya çıktı.
Bunun üzerine il müdürlüğü ekipleri Çevre Kanunu'nun ilgili maddesi uyarınca her bir ilçe için İZSU Genel Müdürlüğüne 328 bin 819 lira para cezası uygulandı.
Daha önce yetkinin ilçe belediyelerinde olduğunu hatırlatan yetkililer: 5216 Sayılı büyükşehir yasası ile arıtma tesisi kurma sorumluluğu büyükşehir belediyelerine geçti.
Yasayla birlikte İZSU'ya her ilçeye arıtma tesisi kurma zorunluluğu getirildi. Aradan geçen 9 yıllık süreçte iki ilçeye tesis kurmadığı için para cezası uygulandı.
Yapılan denetimlerde iki ilçenin atık sularının arıtılmadan direkt dereler yoluyla Küçük Menderes ve Bakırçay'a verilerek kirliliğe neden oldukları tespit edildi." diye konuştu.
ÇEVRE İZİN BELGESİ NE ANLAMA GELİYOR?
Normal koşullarda atık su arıtma tesislerinin çevre izin belgesi olmadan çalışmaması gerekiyor.
Arıtma tesisi faaliyete geçmeden önce arıttığı suyun uluslararası standartlara uygun olup olmadığı yapılan ölçümlerle kontrol ediliyor.
Eğer tesisten alınan çıkış suyu standart değerleri sağlıyorsa o işletmeye çevre izin belgesi veriliyor. Tesis bu belgeyi aldıktan sonra aktif olarak devreye alınıyor.
BU İLK VUKUATI DEĞİL
Geçtiğimiz yıl Büyük Kanal Projesi kapsamında 2000 yılında Çiğli'de faaliyete sokulan Çiğli Atıksu Arıtma Tesisinde Çevre Bakanlığı tarafından yapılan denetimlerde çıkış suyundan alınan numuneler akredite laboratuvarlarda analiz edilmiş bunun sonucu olarak da arıtma tesisinin çıkış suyunda azot, fosfor ve askıda katı madde gibi kirlilik parametrelerinin yönetmeliklerdeki değerlerin kat kat üzerinde olduğu tespit edilmişti.
Bunun üzerine bakanlık, İZSU Genel Müdürlüğü'ne çevre kirliliği nedeniyle 2022 yılı içinde toplamda 1 milyon 978 bin 787 lira para cezası kesmişti.