Son dakika haberleri... Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada "BM Güvenlik Konseyi'nin yaptığı basın açıklaması hakkında, KKTC Dışişleri Bakanlığı'nın açıklamasını tümüyle destekliyoruz. BM Güvenlik Konseyi'nin, defalarca denenmiş ve başarısız olmuş bir çözüm modelinde ısrarını sürdürdüğü görülmektedir. Federal çözüm hedefinin, artık Kıbrıs Türk halkının egemen iradesini yansıtmadığı gerçeğinin tüm taraflarca idrak edilmesi gerekmektedir" denildi.
Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Özel Temsilcisi ve BM Kıbrıs Barış Gücü (UNFICYP) Misyon Şefi Colin Stewart'ın BM Genel Sekreteri'nin İyi Niyet Misyonu ve UNFICYP konusunda ahiren yayımlanan raporlarını takdim ettiği istişarelerin ardından BM Güvenlik Konseyi'nin yaptığı basın açıklaması hakkında KKTC Dışişleri Bakanlığı'nın açıklamasını tümüyle destekliyoruz.
BM Güvenlik Konseyi'nin sahadaki gerçeklerden kopuk bir şekilde, Kıbrıs Türk tarafının desteğini çekmiş olduğunu açıkça ortaya koyduğu, defalarca denenmiş ve başarısız olmuş bir çözüm modelinde ısrarını sürdürdüğü görülmektedir. Federal çözüm hedefinin artık Kıbrıs Türk halkının egemen iradesini yansıtmadığı gerçeğinin tüm taraflarca idrak edilmesi gerekmektedir.
BM Güvenlik Konseyi'nin, BM Genel Sekreterinin raporlarını temel almaktan giderek uzaklaşan bu tavrı, Kıbrıs'ta bir çözümü teşvik etmek yerine Rum tarafının Ada'nın kadim ve asli ortak sahibi Kıbrıs Türklerini yok sayan uzlaşmaz tavrını körüklemektedir. Güvenlik Konseyi'nin, Kıbrıs Türklerinin geçmişte üzerinde durulan çözüm modelinden desteğini çektiğini anlamasını bekliyoruz.
Kıbrıs'ta varılacak adil, kalıcı ve sürdürülebilir bir çözümün Ada'daki iki halkın iradesini yansıtması gerektiğini, üçüncü taraflarca empoze edilemeyeceğini bir kez daha vurguluyoruz.
BM Güvenlik Konseyi'ni ve uluslararası toplumu, Kıbrıs Adası'nda iki ayrı halk ve iki ayrı devlet bulunduğu gerçeğini temel alarak, Kıbrıs Türk halkının özden gelen hakları olan egemen eşitliğini ve eşit uluslararası statüsünü tescil etmeye davet ediyor, bunun Kıbrıs meselesinin çözümüne yönelik herhangi bir yeni müzakere sürecinin başlangıcı için vazgeçilmez önkoşul olduğunun altını çiziyoruz.
NE OLMUŞTU?
BMGK'de düzenlenen kapalı Kıbrıs oturumunun ardından yazılı açıklama yapıldı.
Kıbrıs Ada'sında konuşlu BM Barış Gücü Misyonu'na tam destek verilen açıklamada, misyonun görevine ve uygulanmasına tam saygı gösterilmesi çağrısı yapıldı.
Açıklamada, BM Genel Sekreteri ve ekibinin kişisel ilgisinin memnuniyetle karşılandığı aktarılarak, Genel Sekreter'in en yakın zamanda BM temsilcisi atanması önerisinin desteklendiği kaydedildi.
Ada'nın iki tarafında da gerçekleşen seçimlerin bir "fırsat penceresi" sunduğu belirtilen açıklamada, taraflara irtibatı tekrar artırma ve somut adım atarak uygun ortamı oluşturma çağrısında bulunuldu.
Açıklamada, "Taraflar, BMGK kararları uyarınca, açıklık, esneklik ve tavize açık bir şekilde, siyasi eşitlik temelinde kapsamlı, adil, iki toplumlu ve iki kesimli federal çözüm için resmi müzakerelere dönmeyi hedeflemeli" ifadeleri kullanıldı.
Tek taraflı hareketlerden kaçınılması gerektiğinin altı çizilen açıklamada, olası tek taraflı adımların Ada'da gerginliği artırabileceği ve barışçıl çözümü baltalayacağı değerlendirmesi yapıldı.
KKTC NEW YORK TEMSİLCİSİ DâNâ'DAN BM GÜVENLİK KONSEYİ'NİN "FEDERAL ÇÖZÜM" ÇAĞRISINA TEPKİ
KKTC New York Temsilcisi Mehmet Dânâ, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin (BMGK) Kıbrıs hakkında yaptığı açıklamanın, mevcut gerçekleri yansıtmaktan uzak olduğunu belirterek, "(Açıklama) Kıbrıs'ta tek çözüm çerçevesi olarak kapsamlı bir şekilde tüketilmiş ve kategorik olarak başarısızlığa uğramış olan federal formülü tekrarlamaktan öteye gitmemektedir. Konsey'in bu yaklaşımı, Kıbrıs'ta adil ve kalıcı bir çözümün önündeki en büyük engeldir." dedi.
Dânâ, Konsey'in, Kıbrıs'ta ciddi bir insan hakları ihlali teşkil eden ve olumsuz etkileri öncelikle genç nesil tarafından hissedilen "Kıbrıs Türk halkına yaşamın tüm alanlarında uygulanan izolasyonu" görmezden gelmeye devam etmesinin de ciddi bir hayal kırıklığı yarattığına işaret ederek,"Bu vahim adaletsizlik, Konsey tarafından tatmin edici bir şekilde ele alınmadığı sürece, Konsey'in Kıbrıs konusuna ilişkin iddia ettiği tarafsız yaklaşımının, ikna edici olması veya herhangi bir olumlu sonuç doğurması mümkün değildir." ifadelerini kullandı.